Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2084 E. 2023/1799 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Adi ortaklığın tasfiyesi davasında, tasfiye işlemlerinin ve mal paylaşımının usul ve yasaya uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Ortaklığın, bir ortağın ölümüyle kendiliğinden sona erdiği ve tasfiye aşamasına girdiği, tasfiye raporunun hukuka uygun olduğu ve tüm ortaklık mallarının tasfiyeye dahil edilmesi gerektiği gözetilerek, davacı ve davalıların karar düzeltme talepleri reddedilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/285 E., 2021/364 K.

DAVA TARİHİ : 15.07.2013

KARAR : Davanın kısmen kabulüne

KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davacı ... mirasçıları vekili ile davalılar vekili

Taraflar arasındaki adi ortaklığın tespiti ile tasfiyesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, bozmaya uyan Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacılar ... mirasçıları vekili ile davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Davacılar ... mirasçıları vekili ile davalılar vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar ; davalıların murisi olan ... ile kardeş olduklarını, babalarının ölümü ile birlikte üç kardeş aralarında adi ortaklık kurup otomotiv, inşaat, sigorta, turizm, tekstil sektörlerinde faaliyette bulunduklarını, ortaklıkta eşit pay sahibi olduklarını, kardeşler içinde ...'in üniversite mezunu olması sebebiyle kazanılan paraların ve tüm hesabın ...'de toplandığını, yine resmi işlemlerin onun üzerinden yapıldığını, ortaklıktan elde edilen kar ile yatırım amaçlı birçok gayrimenkul satın aldıklarını, ancak taşınmaz tapularının genelde ... üzerine yapıldığını ileri sürerek; davalıların murisi ile aralarındaki adi ortaklık ilişkisinin varlığının tespiti ile ortaklığın tasfiyesine, söz konusu taşınmazların davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile adlarına kayıt ve tescilini talep etmişlerdir.

II. CEVAP

Davalılar; davacıların iddialarının gerçeği yansıtmadığını, murisleri ile davacılar arasında adi ortaklık ilişkisinden bahsedilemeyeceğini, söz konusu taşınmazların murisin şahsi mal varlığı olduğunu, davacılar tarafından dosyaya sunulan belgelerin ise davacılardan Alim ile üçüncü şahıslar tarafından 1992 yılında kurulan Toros Turizm Ltd. Şti.'ne ait belgeler olduğunu, murislerinin bahse konu şirketteki hissesini davacılardan Alim'e 12.500 TL bedelle devrederek ortaklığı sonlandırdığını, davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu savunarak, davanın reddini istemişlerdir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece; davacılar ile davalıların murisi arasında adi ortaklık ilişkisinin varlığının ve ortaklığın davalıların murisinin ölüm tarihi itibariyle sona erdiğinin tespitine, davaya konu taşınmazlarda davalılar adına olan hisselerin 2/3'ünün iptali ile 1/3'er hisse olarak davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline, Armoda tekstil dükkanının üzerinde adi ortaklığın varlığının tespitine, adi ortaklığın tasfiyesine yönelik talebin incelenebilmesi için tespit ve tescil kararının kesinleşmesinin beklenilmesine, bu nedenle adi ortaklığın tasfiyesine ilişkin talebin eldeki davadan tefriki ile ayrı esasa kaydına karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece verilen 28.04.2015 tarihli ve 2014/20510 E. - 2015/7273 K. sayılı ilamla;

“...Somut olayda, taraflar arasında yazılı bir adi ortaklık sözleşmesi bulunmamakta ise de; davacılar ile davalıların murisi kardeş olup, HMK.'nun 203/1 maddesi gereğince, olayda tanık da dinlenebilecektir. Davacı taraf, adi ortaklığın bulunduğunu iddia edip, bu iddiasının ispatı yönünden tanık deliline dayanmış, yargılama sırasında dinlettiği tanıkları ile de, adi ortaklığın varlığını ispat etmiştir...

...Dava konusu olayda, davalıların murisi ...'nun 29/01/2012 tarihinde vefat etmesi ile, Türk Borçlar Kanunu'nun 639/2 maddesi gereğince, ortaklık kendiliğinden son bulacağı için, artık tasfiye aşamasına geçilmesi gerekecektir...

...Somut olayda, mahkemece, taraflar arasındaki adi ortaklık ilişkisinin varlığının kabul edilmesine rağmen; sadece, dava konusu taşınmazların tapusunun iptali ile yetinilmiş, ortaklığa dahil diğer malvarlıkları, alacak ve borçlar dikkate alınmamış, tasfiye işlemi yapılmamıştır.

O halde, mahkemece; öncelikle, ortaklığa dahil dava konusu taşınmazlar dışında kalan diğer malvarlıkları, alacak ve borçların belirlenip, ortaklığın malvarlığının tam olarak tespit edilmesinden sonra; bütün bu açıklamalar ışığında, uyuşmazlığın; yukarıda açıklanan maddeler halinde belirtilen sıra ve yöntem izlenerek çözüme kavuşturulması suretiyle, hasıl olacak sonuç dairesinde bir hüküm tesis edilmesi gerekirken; bu şekilde bir inceleme ve değerlendirme yapılmadan, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru görülmemiştir..." gerekçesiyle, karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, taraflar arasındaki adi ortaklığın tasfiyesi ile tespit edilen ortaklık mal varlığı değerlerinin taraflar arasında paylaştırılmasına karar verimiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, davacılar ... mirasçıları vekili ile davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Dairece verilen 06.12.2022 tarihli ve 2022/4638 E. - 2022/9218 K. sayılı ilamla; Mahkeme kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle onanmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR DÜZELTME

A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran

Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı, davacılar ... mirasçıları vekili ile davalılar vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri

1. Davacı ... mirasçıları vekili; mal paylaşımının eşit oranda yapılmadığını, kullanıma bağlı olarak hakkaniyet gereği yapılan mal paylaşımının hatalı olduğunu, tasfiye raporunun hükme esas alınmayacağını, üçüncü kişiye satılan malların ortaklık mal varlığı olarak kabul edilip hesaplamaya dahil edilmesinin hatalı olduğunu, adi ortaklığın tasfiyesinde talebin aşılıp tüm ortaklık mal varlığının tasfiyeye dahil edildiğini, uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğini ileri sürerek; kararın düzeltilmesini ve Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalılar vekili; davacılar adına kayıtlı tüm mal varlığı değerleri tespit edilip bunların da tasfiyeye dahil edilmemesine rağmen, kendilerine ait şahsi mal varlıklarının tasfiyeye dahil edilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu, tasfiye raporlarının hatalı olduğunu, hükme esas alınamayacağını ileri sürerek; kararın düzeltilmesini ve Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, adi ortaklığın varlığının tespiti ile tasfiyesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 620 nci maddesinin birincifıkrasına göre; adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir.

2. 6101 sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 1 inci maddesi; “Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girdiği tarihten önceki fiil ve işlemlere, bunların hukuken bağlayıcı olup olmadıklarına ve sonuçlarına, bu fiil ve işlemler hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmişse, kural olarak o kanun hükümleri uygulanır. Ancak, Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden sonra bu fiil ve işlemlere ilişkin olarak gerçekleşecek temerrüt, sona erme ve tasfiye, Türk Borçlar Kanunu hükümlerine tabidir.” hükmünü içermektedir.

3. Adi ortaklığın sona erme sebeplerini düzenleyen BK'nın 535 inci (6098 sayılı Kanun'un 639 uncu) maddesinin ikinci fıkrasında; sözleşmede ortaklığın mirasçılarla sürdürülmesi konusunda bir hüküm yoksa, ortaklardan birinin ölümüyle ortaklığın sona ereceği düzenlenmiştir.

4. Adi ortaklığın sona ermesi ile birlikte ortaklık tasfiye aşamasına girer. Ortaklar arasındaki hukuki bağ, tasfiye tamamlanmadan ortadan kalkmış kabul edilemez. Tasfiye, ortaklar arasındaki ortaklık ilişkisinin tamamen sona erdirilmesine yönelik kanuni bir usuldür. Tasfiye ile artık ortaklık malvarlığı para haline dönüştürülecek, borçlar ödenecek, sermaye değerleri ortaklara iade edilecek ve geri kalan meblağ ortaklar arasında kar ve zararın paylaşılması esasına göre dağıtılacaktır.

5.Adi ortaklığın tasfiyesi ya tarafların anlaşması suretiyle ya da bizzat mahkemece yapılır. Taraflar tasfiye konusunda anlaşmadığı takdirde ortaklığın tasfiyesinin mahkemece 6098 sayılı Kanun'un 642 vd. madde hükümlerine uygun olarak yapılması gerekir.

3.Değerlendirme

Bozma kararında belirtilen gerektirici sebeplere, Mahkemece uyulan bozma kararında belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verilmiş olmasına, taraflar arasındaki adi ortaklığın davalıların murisi olan ortaklardan ...'in ölümü ile kendiliğinden sona ermiş ve böylece tasfiye aşamasına girmiş olmasına, yukarıda yer verilen hukuk kuralları gereği, ortaklık mal varlığına dahil hiçbir unsurun tasfiye dışı bırakılamayacak olmasına, ortaklık mal varlığı değerinin ortaklığın sona erdiği 29.01.2012 tarihi itibariyle belirlenmiş olmasına, ortaklığın tasfiyesi kapsamında, ortaklık mal varlığının ortaklar arasında paylaştırılabilecek olmasına, dolayısıyla hükme esas alınan tasfiye raporunun taraf ve Yargıtay denetimine elverişli olup, hukuka uygun olmasına göre, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440 ıncı maddesindeki yazılı hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme taleplerinin ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Karar düzeltme taleplerinin ayrı ayrı REDDİNE,

Aşağıda yazılı para cezasının karar düzeltme isteyenlerin her birinden ayrı ayrı alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,

06.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.