Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2085 E. 2024/1748 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İnanç sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davasında, daha önce açılan kısmi dava sonucu hükmedilen miktar düşüldükten sonra kalan bakiye zararın tahsili talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Kök davada inançlı işlemin varlığı ve davalıların sorumluluğu kesinleşmiş olduğundan ve talep edilen bakiye zararın miktarı da kesinleşmiş mahkeme kararında belirtilen bilirkişi raporuna dayandığından, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki inanç sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle, davalılar vekili tarafından temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş olup; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 28.05.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde gelen davacılar vekili Avukat Gülsenem Aras ile davalılar vekili Avukat ...'nın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saatte, Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili; müvekkillerinin İzmir İli, Seferihisar ilçesi, Sığacık Mah. 640 ada, 5 parselde kain taşınmazı muris ... ...'ten miras yoluyla edindiklerini, iş bu taşınmazı inançlı işlemle davalılardan Duygu'ya 12.04.2007 tarihinde tapuda satış göstermek suretiyle devir ettiklerini, devir anında adı geçen davalıdan herhangi bir bedel alınmadığını, davacı ... tarafından davalı ...'nun kardeşi davalı ...'in de kızı açtığı boşanma davasında tanık olarak dinlenen Duygu Kalaycı'nın, davacılarla inanç sözleşmesi yapıldığını mahkeme önünde ikrar ettiğini, tapuda yaptıkları araştırmada, davalı ... Kalaycı'nın inanç sözleşmesine konu taşınmazı satması için diğer davalı babası ...'ya vekaletname verdiği ve adı geçen ...'nın taşınmazı vekaletnameyle 02.02.2011 tarihinde dava dışı Tuncay Ulaş'a 95.000,00 TL bedelle devir ettiğini öğrendiklerini, durumun anlaşılmasından sonra, Menderes 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/75 E., 2015/457 K. sayılı dosyasında davalılar aleyhine tapuda satış bedeli olarak gösterilen 95.000.00 TL'nin davalılardan tahsili ve kendilerine ödenmesi için dava açtıklarını, yapılan yargılamada, inanç sözleşmesinin varlığının kanıtlandığından bahisle davanın kabulü ile 95.000,00 TL'nin davalılardan tahsiline karar verildiğini, davalıların kararı temyiz etmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 2016/8145 E., 2019/4487 K. sayılı ilamıyla, kararın onanmasına karar verildiğini, Menderes 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/75 E. sayılı dosyasında Mahkemece yaptırılan keşif ve sonrasında alınan bilirkişi raporunda, inanç sözleşmesine konu taşınmazın değerinin 369.000,00 TL olduğu yönünde mütalaa verildiğini, Menderes 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/75 E. sayılı dosyasında hüküm altına alınan 95.000,00 TL'nin iş bu toplam zarardan mahsubundan sonra geriye kalan zararlarının 369.000.00.TL - 95.000.00.TL = 274.000.00 TL olduğunu fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 275.000,00 TL'nin satış tarihinden işleyecek faiziyle tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili; davacıların iddiasının aksine, dava konusu gayrimenkul davacıların murisi ... ... tarafından ölümünden önce mirasçılarına ve mirasçıların da borçları sebebiyle onların yakınlarına miras taksimi suretiyle bedelsiz olarak bölüştürüldüğünü, dava konusunun bu bölüşmenin ...'e düşen kısmı olup, hem ...'in borçları hem de ... tarafından kendi işletmesini resmiyette eşi ... adına yapılarak ...'i de borçlandırmış olması ve de ...'in aileye olan borçları sebebiyle; eşinin kardeşi olan davalı ...'nun üzerine yapıldığını, bilahare de borçları sebebiyle ...'in talimatıyla borçlarının ödenmesi için satıldığını, dava konusu edilen Seferihisar'daki yazlık evin satışı, davacıları zararlandırmak bir yana davacının borcunun ödenmesi için gerçek değerinde satıldığını ve borçların ödendiğini, tüm yapılan işlemlerin davacı ...'in lehine ve menfaatine yapıldığını beyanla, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Menderes 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/75 E., 2015/457 K. sayılı kararında, dava konusu taşınmazın inançlı işlem ile davacılar tarafından davalı ...'ya devredildiği, diğer davalı ...'in davalı ...'nun babası olması nedeniyle bedelsiz devredildiği, davacının zararından sorumlu oldukları kabul edilerek fazlaya ilişkin hakları saklı olmak üzere davanın kabulü ile 95.000,00 TL'nin işlem tarihi olan 02.02.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilip kesinleştiğini, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun emsal kararı da dikkate alındığında, taraflar arasındaki inançlı işlemin varlığı, davacının zararı, zararın miktarı ve bu zarardan davalıların sorumluluğunun kesinleştiği, Mahkemeyi de bağlayan karar nedeniyle davalının inançlı işlemin varlığına ve ispat koşuluna ilişkin savunmalarının eldeki ek davada dinlenmesi mümkün olmadığından, davalının savunmaları kapsamında gösterdiği tanıkların dinlenmediği, diğer delillerinin toplanmadığı, kısmi davada talimat yoluyla alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın 02.02.2011 devir tarihindeki değerinin 160.000,00 TL olarak tespit edildiği, ancak taşınmazın dava konusu olmayan aynı parseldeki ikizi villa ile birlikte satılacağının değerlendirilerek ikisinin toplam değerinin 320.000,00 TL olduğunun belirtildiği, buna bağlı olarak Mahkeme kararının gerekçesinde, taşınmazın devir tarihi itibarıyla değerinin maddi hata sonucu 320.000,00 TL, dava tarihi itibarıyla 369.000,00 TL yazıldığının anlaşıldığı, Mahkemenin Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşen hükmünü dayandırdığı bilirkişi raporunda taşınmazın 02.02.2011 tarihindeki tespit olanan 160.000,00 TL değeri esas alınması gerektiğinden, tarafların iddia ve savunmalarına göre yeniden bilirkişi incelemesi yapılması gerekmediğinden, önceden hükmedilen kısım mahsup edildiğinde davanın kısmen kabulü ile davacının bakiye 65.000,00 TL alacağı yönünden tazminatın satış tarihi olan 02.02.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacılar vekili; kendilerine emanet edilen ata yadigarı taşınmazın satışı nedeniyle uğradıkları gerçek (güncel) zararın tazminini talep ettiklerini, bugün itibariyle muadil bir taşınmazın satın alınmak istenmesi halinde en az 1.500.000,00 TL'nin ödenmesi gerektiğini, davalıların davranışları nedeniyle ancak 10 yıl sonra ikinci davayı açabildiklerini, davalıların lehine yargılama gideri ve bu arada vekalet ücretine de hükmedilmemesi gerektiğini, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalılar vekili; miras bırakan ...'in sağlığında sahibi bulunduğu taşınmazların mirasçılar arasında fiilen taksim edildiğini ve davacıların her birinin neyin sahibi olduklarını gördüklerini, bu taksim sonucu davacı ...'e düşen dava konusu kendisi tarafından satışa çıkarıldığını ancak bir türlü müşteri bulamadığından satılamadığını, bunun üzerine davacı ...'in karısının kardeşi olan Duygu'ya bu yerin tapudan devrini yaptığını ve akrabaları olan kayınbiraderi ...'e ve karısı ...'e firmalar kurdurduğunu ve üzerine firma kurulan şahısların elinden aldığı genel vekaletname ile uzun yıllar tekstil camiasına hizmet vererek paralar kazandığını ancak Türkiye Cumhuriyeti devletine gelir vergisi ödememek, KDV ödememek, SGK'ya da ne kendi adına, ne firmalar adına ne de işçiler adına muhtasar, sigorta primi vs. kamu borçlarından hiçbirini ödemeyerek karısı ve kayınbiraderinin ticari hayatını kararttığını, eşi ... ile kayınbiraderi ...'in ısrarlı talep ve tartışmaları sonucu babası ... 'ten kalan Seferihisar'daki ikiz yazlığın fiilen kendisine taşınmazın tapusunu davalı baldızı ...'a devrederek kendine hizmet eden karısı ve kayınbiraderi üzerindeki firma borçlarının ödenmesi için talimat verdiğini, hiçbir zaman dava konusu taşınmazın ...'a inançlı bir işlem ile devredilmediğini, davacıların boşanma davasında ele geçirdikleri ...'ın ifadesini esas alarak kendilerini haklı çıkarma çabasına giriştiklerini, aynı ifadede "... davacı tarafın devlete borçları varmış bunun için yapılmış olabilir. ..." sözü neden ikrar kabul edilip de gerek o Mahkeme ve gerekse davacılar tarafından işleme konulmadığını ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; mahkemenin karar gerekçesiyle hüküm fıkrasının birbiriyle uyumlu olmasına, Mahkeme hükmünün yasal unsurları taşımasına ve özellikle kesinleşen Menderes 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/75 E., 2015/457 K. sayılı ilamına göre İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davacılar ve davalılar tarafından yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

Taraf vekilleri istinaf dilekçesinde ileri sürdükleri itirazları tekrar ederek kararı temyiz etmişlerdir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, inanç sözleşmesine dayalı tazminat (ek dava) istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 13.03.2015 tarihli ve 2013/7-1728 E., 2015/1036 K. sayılı ilamı,

2. Menderes 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/75 E., 2015/457 K. sayılı ilamı,

3. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 2016/8145 E., 2019/4487 K. sayılı ilamı,

4. Dairemizin 2020/8708 E., 2021/4657 K. sayılı ilamı.

3. Değerlendirme

1.Taraflar arasında inanç sözleşmesine dayalı olarak açılan Menderes 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/75 Esas 2015/457 Karar sayılı kesinleşmiş ilamına göre; işbu ek dava açılarak bilirkişi raporunda belirlenip de (fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak) şimdilik istenmeyen bakiye taşınmaz rayiç bedeli talep edilmiştir.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, Menderes 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/75 Esas 2015/457 Karar sayılı (kök dava) davanın kesinleştiğinin anlaşılmasına ve emsal Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararına göre, taraf vekilleri tarafından ileri sürülen temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmektedir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle,Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,17.100,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,Aşağıda yazılı bakiye temyiz harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.05.2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.