Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2296 E. 2024/184 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kira bedelinin tespiti davasında, davacı kiracı tarafından ödenen kira bedeli ile hükmedilen kira bedeli aynı olduğunda, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan alınıp alınamayacağı.

Gerekçe ve Sonuç: Kiracı tarafından ödenen kira bedeli ile mahkemece hükmedilen kira bedeli aynı olduğunda, davalının dava açılmasına sebebiyet vermediği gözetilerek, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilerek, yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/299 E., 2022/1157 K.

Taraflar arasındaki kira bedelinin tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, bozmaya uyan Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin, mülkiyeti davalıya ait olan taşınmazı 01.05.2007 başlangıç tarihi ile kira sözleşmesi ile kiraladığını, sözleşmenin süresinin 30.04.2012 tarihinde bitmesi üzerine uzayan yıl için 1.620,00 TL kira ödemesi yapılmış ise de davalının başlattığı takibe vaki itirazın kaldırılması davasında 01.05.2012 - 30.04.2013 dönemi endeks uygulanarak aylık kira bedelinin 2.202,08 TL olduğuna hükmedildiğini, ne var ki sözleşmenin ilk imza tarihi olan 2007 yılından bu yana kiralananın çevresindeki gelişmelerin kira bedelinin rayicin çok üzerinde kalmasına neden olduğunu, kiralanan ile aynı emsaldeki taşınmazlara ödenen kira bedelinin ortalama 1.300,00 TL olduğunu ileri sürerek; dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık kira bedelinin 1.300,00 TL olarak tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davanın süresinde açılmadığını, uyarlama koşullarının oluşmadığını savunarak davanın reddini istedi.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece verilen 19.03.2014 tarihli ve 2013/797 E., 2014/356 K. sayılı kararla; davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 6. Hukuk Dairesinin 22.10.2014 tarihli ve 2014/9042 E., 2014/11439 K. sayılı ilamıyla; dava konusu uyuşmazlığın kiracı tarafından açılmış kira bedelinin indirilerek tespiti isteminden ibaret olduğu, Yargıtay kararlarında kabul edildiği üzere kira bedelinin tespiti davasının kiracı tarafından da açılabileceği, taraflar arasında 01.05.2007 tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesi bulunduğu, Mahkemece taraflar arasında uzun süren bir sözleşme ilişkisi bulunduğu gözetilerek yeni dönem kira parasının taleple bağlı kalınarak dava tarihinden itibaren hak ve nesafet kurallarına göre tesbitine karar verilmesi gerekirken, davanın reddine ilişkin hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle, Mahkeme kararı bozulmuştur.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemece verilen 25.02.2015 tarihli ve 2014/1402 E., 2015/177 K. sayılı kararla; 01.05.2012 ile 30.04.2013 tarihleri arasında aylık kira tutarının 2.202,08 TL olarak belirlendiği ve davacının buna göre aylık kira ödemelerini yaptığı, dava tarihinden itibaren aylık kira parasının 1300,00 TL olarak tespitini talep ettiği, alınan bilirkişi raporunda 01.05.2013 tarihinden başlayan yeni kira döneminde aylık kira bedelinin 2.320,77 TL olarak belirlendiği, böylelikle davacının kira bedelinin indirilmesi talebinin haklı olmadığı, davacının aylık kira talebin ise 1.300,00 TL olarak kira bedelinin belirlenmesi olması karşısında Yargıtay bozma ilamında belirtildiği şekilde bir kira tespitinin yapılmasının mümkün bulunmayacağı, taleple bağlı kalınması halinde davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle; bozma ilamına direnilmesine karar verilmiş; karara karşı, davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.12.2021 tarihli ve 2017/3197 E. 2021/1593 K. sayılı ilamıyla; kira bedelinin tespiti davalarının kamu düzeni ile ilgili bulunduğu, hâkimin bu davalarda kanun, içtihadı birleştirme kararları ve Yargıtay içtihatları ile belli edilen yöntemlere uygun olarak kira bedelinin tespiti yoluna gitmek zorunda olduğu, kira bedelinin tespiti davalarında tespiti istenilen yıla ilişkin olarak kira bedelinin ne olacağının açık, net ve tam olarak belirlenmesi gerektiği, bilirkişi raporunda belirlenen kira bedelinin, davalı kiracının tespitini talep ettiği kira bedelinden fazla ise davanın reddedilmeyip, talebi aşmayacak şekilde kiracı tarafından ödenen tutar üzerinden tespit kararı verilmesi gerektiği, somut olayda davacının, müvekkili aleyhine açılan itirazın kaldırılması davasında endeks uygulaması yapılarak 2012-2013 yılı için aylık kira bedelinin 2.202,08 TL olarak belirlendiğini belirterek dava tarihinden itibaren aylık kira bedelinin 1.300,00 TL olarak tespitini istediği, Mahkemece alınan bilirkişi raporunda 01.05.2013 tarihinde başlayan yeni kira döneminde aylık kira bedelinin 2.320,77 TL olacağının belirtildiği, bu durumda bilirkişi raporunda belirlenen kira bedeli davacının tespitini istediği kira bedelinden fazla olduğundan davanın reddedilmemesi, endeks uygulaması yapılarak 2012-2013 kira dönemi için belirlenen ve kiracı tarafından ödenen aylık 2.202,08 TL üzerinden kira bedelinin tespitine karar verilmesi gerektiğinden bahisle direnme kararının değişik gerekçeyle bozulmasına karar verilmiştir.

C. Mahkemece Bozma Sonrasında Verilen Karar

Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın kabulüne, 01.05.2013 tarihinden başlayan yeni dönem için aylık kira bedelinin 2.202,08 TL olarak tespitine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ :

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; vekalet ücretinin ve yargılama giderlerinin haklılık oranına göre taraflara yükletilmesi gerektiğini ancak yargılama giderleri ile vekalet ücretinden davacının bütün taleplerini kabul edilmiş gibi müvekkilinin sorumlu tutulmasının doğru olmadığını ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kira bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

Benzer konuda Dairece verilen 15.03.2022 tarihli ve 2022/728 E., 2022/2251 K. sayılı, 30.06.2020 tarihli ve 2020/2382 E., 2020/3713 K. sayılı ilamları.

3.Değerlendirme

Yukarıda yer verilen Dairemiz ilamlarında da açıklandığı üzere; kirayı veren tarafından ödenen kira bedelinin, Mahkemece hükmedilen kira bedeli ile aynı olması halinde, karşı taraf dava açılmasına sebebiyet vermediğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olmadığının kabulü gerekir. Somut olayda; kira bedelinin indirilmesini talep eden davacı kiracının, kira bedelinin tespiti istenilen dönemde hüküm altına alınan kira bedelini ödediği anlaşılmaktadır. Bu durumda, kira bedelinin indirilmesine karar verilmediğine göre, dava açılmasına sebebiyet vermeyen davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi, doğru olmayıp bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na (6100 sayılı Kanun) eklenen Geçici 3 üncü maddesi atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 438 inci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca temyiz olunan Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan nedenlerle;

Davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile temyiz olunan Mahkeme kararının hüküm fıkrasının (3) numaralı bendinde yer alan “3-Davacı tarafından yapılan 847,07 TL mahkeme masrafının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,” ifadesinin çıkarılarak yerine “3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına" ifadesinin, (4) numaralı bendinde yer alan “4-Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince davacı vekili için hesap edilen 5.500,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine” ibaresinin çıkarılarak yerine “4-Davalı davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına," ifadesinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

16.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.