"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/237 E., 2021/409 K.
Taraflar arasında Mahkemede görülen asıl davada elatmanın önlemesi karşı davada sözleşmenin feshi nedeniyle alacak davasında verilen görevsizlik kararı hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl dava ve karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı/karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı/karşı davalı vekili; davalı taraf ile müvekkili idare arasında 06.01.2019 tarihinde gayrimenkul satış sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme konusu işyerinin davalıya teslim edildiğini, davalının taksitleri ödememesi üzerine ihtarname keşide edildiğini, ihtara rağmen ödeme yapılmadığından, sözleşmenin fesh edildiğini belirterek, taşınmaza vaki el atmanın önlenmesine karar verilmesi talep etmiştir.
II. CEVAP ve KARŞI DAVA
Davalı/karşı davacı vekili; uyuşmazlığı çözmekle Tüketici Mahkemesinin görevli olduğunu, müvekkilinin, taşındıktan bir ay sonra taşınmazın içine su damladığından çıkmak zorunda kaldığını, işgal edilen bir yerin olmadığını belirterek davanın reddini istemiş, karşı dava ile de 21 adet taksit ödediğini fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak suretiyle, ödenen peşinat ve taksitler karşılığı 16.800,00 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI:
Mahkemenin 15.12.2015 tarihli ve 2014/1358 E. 2014/1358 K. sayılı kararıyla; uyuşmazlığı çözmekle Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu gerekçeleriyle, Mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin 15.12.2015 tarihli kararına karşı süresi içinde, davacı/karşı davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 29.03.2018 tarihli ve 2016/18957 E., 2018/3839 K. sayılı ilamıyla; "satışı yapılan taşınmazın işyeri niteliğinde olduğundan, davalının 6502 sayılı Yasada tanımlanan tüketici sıfatını taşımadığı, taraflar arasındaki ilişkinin Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamı dışında kaldığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığı çözmekle genel mahkemelerin görevli olduğu" gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasında imzalanan 06.01.2009 tarihli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi'nin davalı/karşı davacının sözleşme gereğince ödemesi gereken aylık taksit tutarlarının süresinde ödenmemesinden kaynaklı olarak feshedildiği, sözleşme kapsamında davalı karşı davacı tarafından toplamda 24.160,94 TL ödeme yapılmış olduğu, sözleşmenin feshedilmesi ile taraflar, sözleşme gereğince almış oldukları kazanımları sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iade etmekle mükellef olduğu, davalı karşı davalı vekilinin rapora karşı beyan dilekçesinde; haksız olarak ödenen 16.800,00 TL'nin faizi ile birlikte geri ödenmesine karar verilmesini talep ettiği gerekçesiyle, davanın kabulüne, 1146 ada 1 parselde kain, 3 nolu bağımsız bölüme davalı tarafından yapılan el atmanın önlenmesine, karşı davada feshedilen sözleşme kapsamında davacı/karşı davalıya ödendiği anlaşılan 24.160,94 TL'nin taleple bağlı kalınarak, 16.800,00 TL'sinin davacı/ karşı davalı kurumdan tahsili ile davalı/karşı davacıya verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı/karşı davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı/karşı davalı vekili; sözleşmenin 9/2 maddesine göre; fesih tarihine kadar davalı tarafından yapılan ödemelerin iade edilebilmesi için, kira bedeli, aidat, sigorta bedeli, vergi borcu hesaplanarak mahsup edilmesi gerektiğini, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yetersiz bilirkişi raporuna dayanarak davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek hükmün bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, asıl davada tapulu taşınmaza vaki el atmanın önlenmesi, karşı davada sözleşmenin feshi nedeniyle ödenen miktarın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 77'nci ve devamı maddeleri,
3. Değerlendirme
Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile yukarıda yer verilen hukuk kurallarına ve özellikle, taraflar arasındaki sözleşme feshedildiğinden davalı/karşı davacının ödediği bedeli, taleple bağlılık kuralı gereğince sebepsiz zenginleşme kuralları çerçevesinde geri isteyebileceği, alınan bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, kararda ve gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, anlaşılmakla; davacı/karşı davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
10.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.