"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/201 E., 2022/264 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; boşandığı eşi davalı ... ile evli oldukları dönemde adına kayıtlı taşınmaz üzerine müştereken üç katlı bina yaptırdıklarını, Mahkeme kararıyla tapunun iptal edildiğini, ilgili dosyada davalı ...'ın ikrarının bulunduğunu, diğer mirasçılar olan davalıların taşınmaz üzerine bina yapılmasına müsaade ettiklerini, iyiniyetli olarak yapımın devam ettiğini, binanın yapılması ile arsanın değerinde büyük bir kıymet artışı sağlandığını ileri sürerek; şimdilik 1.000,00 TL alacağın faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili; dava edilen arsa taşınmaz üzerinde bulunan 5 dairenin tamamı müvekkilinin olduğunu, davacı ve diğer davalıların ile ilgisi olmadığını, müvekkilince yapıldığını, davacının tüm bu iddialarının doğru olmadığını, esasen mahkeme kararlarına da yansıtıldığını, bu nedenle davanın reddini talep etmiştir.
2. Davalılar ..., ... vekili; davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacının binayı yaptıracak durumunun bulunmadığını, vekaletnameyi kötüye kullanarak tapuyu üzerine geçirdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, davacı ... ile davalılardan ...'ın evli olduğu süreçte 02.02.1990 ile 01.01.2002 yılları arasında, mal ayrılığı rejminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden 23.06.2004 (boşanma davasının açıldığı tarih) tarihine kadar edinilmiş mallara katılma rejminin geçerli olduğu, davacının talebinin dayanağının evlilik birliği içerisinde davacının eşine yaptığı katkı olduğu ve son alınan 05.11.2015 havale tarihli bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli bulunduğu, katkı payı alacağının davalı eş veya davalı eş vefat etmişse mirasçılarına karşı açılabileceği gerekçesiyle, davalı ... yönünden davanın kabulü ile 1.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, diğer davalılar yönünden davanın husumetten reddine karar verilmiştir
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı ... tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesince verilen 30.06.2020 tarihli ve 2016/18686 E., 2020/4196 K. sayılı kararla; ".. Somut olayda dava dilekçesi içeriği, 09.10.2014 ve 09.11.2015 tarihli davacı vekili dilekçeleri, aşamalardaki taraf beyanları dikkate alındığında, davanın TMK'nun 723. maddesine dayalı tazminat isteğine ilişkin olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece, yanılgılı değerlendirmeyle ve talep dışına çıkılarak mal rejiminden kaynaklı alacak isteği olarak nitelendirilip yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya aykırı olup, başkaca hususlar incelenmeksizin hükmün bu yönden bozulması gerekmiştir. " gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davacının söz konusu taşınmazı vekalet yetkisini kötüye kullanarak devraldığı sabit olduğundan iyi niyetinden söz etmenin mümkün olmadığı, dosya kapsamında inşaatın yapımında katkısının bulunduğunu somut olarak ortaya koyamadığı, her ne kadar bazı tanıklar binanın yapılında davacının da katkısının olduğunu belirtiyorsa da, davacının katkısının ne olduğu ya da hangi kısımları yaptırdığı ya da ne miktarda katkısının olduğu noktalarında açıklık bulunmadığı, diğer tanıklar ifadelerinde de davacının hiçbir katkısının olmadığının belirtildiği, gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; tanık beyanlarında müvekkilinin katkısının beyan edildiğini, ilgili dönemde düzenli gelirinin bulunduğunu, çalışmaya devam ettiğini, gerekli sosyal ekonomik durum tespiti yapılmadan ve tanık beyanlarında eksiklik olduğu kanısına varılmasına rağmen bozma sonrasında söz konusu tanıkların beyanlarına tekrardan başvurularak eksikliği giderecek şekilde dinlenilmesi sağlanmadan hüküm kurma yoluna gidilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; taşınmaza yapıldığı iddia edilen masrafların tazmini istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'un 77 ve devamı maddeleri.
2. TMK'nun 723 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile yukarıda yer verilen hukuk kurallarına, dava şartlarına, davacı tarafından yapıldığı iddia edilen katkı bedelinin somut olarak ispatlanmadığının belirlenmiş olmasına, kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
25.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.