Logo

3. Hukuk Dairesi2023/237 E. 2023/342 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının davalı belediyeye kira borcunun bulunmadığının tespiti istemidir.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay'ın önceki bozma kararında belirtilen hususlar ve hukuki esaslar çerçevesinde hüküm verdiği, davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü sebeplerin bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşen hususlara ilişkin olduğu ve kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/3280 E., 2022/864 K.

Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; 25.03.1994 başlangıç tarihli ve 10 yıl süreli kira sözleşmesi ile otogarda yer alan 2 adet işyerinin kiracısı olduğunu, uzayan dönem kira bedellerini %10 oranında artırarak ödemesine rağmen davalı Belediyenin tek taraflı olarak belirlediği kira bedelleri üzerinden kira farkı ve gecikme zammı olmak üzere 54.234,20 TL borcu olduğunu bildirdiğini, bu borç nedeniyle davalı Belediyenin kiracı olduğuna ilişkin kendisine belgeyi vermediğini ve ihalelere katılamadığını ileri sürerek, davalıya 54.238,20 TL borcu olmadığının tespitini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ...; uyuşmazlığın 2005-2010 yılları arasındaki kira farklarından meydana geldiğini, davalı kiracının belediye encümenince belirlenen kira bedellerini ödemediğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEMEKARARI

Mahkemece 17.09.2015 tarihli ve 2015/723 E., 2015/1643 K. sayılı kararla; kira farklarının tahsili için bir icra takibi, dava veya ihtar yapılmadığından davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1.Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairece verilen 08.03.2017 tarihli ve 2017/1745 Esas, 2017/2755 Karar sayılı ilamla; davacıya davalı ... kayıtlarına göre borcu olduğu bildirildiğinden davacının taraflar arasında muarazanın giderilmesini istemekte ve dava açmakta hukuki yararı bulunduğu gerekçesiyle mahkeme kararı bozulmuştur.

B. İkinci Bozma Kararı

1.Bozmaya uyan Mahkemece 11.11.2019 tarihli ve 2018/376 E., 2019/2103 K. sayılı kararla; encümen tarafından yapılan artışın davacıyı bağlamadığı, davacının ödediği bedel esas alınarak hesaplama yapılması gerektiği ve kira bedellerini ödeyen davacının bir borcunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının 54.238,20 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; karar, davalı tarafça temyiz edilmiştir.

2. Dairece verilen 03.06.2020 tarihli ve 2020/1884 Esas, 2020/2628 Karar sayılı ilamla; davada dayanılan ve hükme esas alınan 25.03.1994 başlangıç tarihli ve 10 yıl süreli olan Z-104 ve Z-106 nolu dükkanlara ilişkin kira sözleşmeleri konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, Z-104 numaralı dükkana ilişkin idari şartnamenin 7. maddesi ile Z-106 nolu dükkana ilişkin kira sözleşmesinin 14. maddesinde "Üç yıllık sabit kira bedelinin bitiminde dördüncü yılın başından itibaren yıllık kira bedelleri her yıl %40 artırılarak ve her yılın kira bedeli Ocak ayının sonuna kadar Belediye veznesine nakden ve defaten yatırılacaktır." hükmünün kararlaştırıldığı, bu artış şartı oranının belirli ve geçerli olup tarafları bağladığı, Mahkemece sözleşmedeki artış koşulu doğrultusunda yapılacak hesaplamada, taleple bağlılık ilkesi gereğince davalı ... encümeni kararı ile belirlenen kira bedeli miktarları da gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle, mahkeme kararı bozulmuştur.

C. Üçüncü Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan Mahkemece 07.07.2021 tarihli ve 2020/2004 E., 2021/1711 K. sayılı kararla; davalının zamanaşımı itirazları dikkate alındığında dava tarihi olan 28.04.2015 tarihinden 5 yıl geriye gidildiğinde davaya konu edilen 31.01.2005-24.02.2010 dönemine ait kira bedellerinin zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; karar, davalı tarafça temyiz edilmiştir.

2. Dairece verilen 29.09.2021 tarihli ve 2021/6177 E., 2021/9247 K. sayılı ilamla; bozma gereğinin yerine getirilmediği ve davacının zamanaşımı def'ini kendisinden ödeme talep edildiğinde ileri sürebileceği gözetildiğinde menfi tespit davasında borcun zamanaşımına uğradığının ileri sürülmesinde hukuki yarar bulunmadığı, uyulan bozma ilamı doğrultusunda işlem yapılması gerektiğinden bahisle, mahkeme kararı bozulmuştur.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan Mahkemece yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararla; sözleşmedeki artış koşulu doğrultusunda bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada ulaşılan kira bedellerinin davacının talebinden fazla olduğu ve davacının borçtan sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; 10 yıllık sözleşme süresinin sona ermesinden sonra ödenen bedellerin Belediye tarafından ihtirazi kayıtsız olarak banka hesabından kabul edildiğini, ihale ile kiraya verilen sözleşmelerin süre sonunda uzamayacağını ve dolayısıyla kira sözleşmesi hükümlerinin uygulanamayacağını, ihale süresi dolduktan sonra kira bedeli talep edilemeyip ancak ecrimisil talep edilebileceğini, kira alacağı 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğundan zamanaşımının dolduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının davalı belediyeye kira borcunun bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.Bir mahkemenin Yargıtay Dairesinde verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yapmak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. Usuli kazanılmış hak olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).

2. Bundan başka, Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş olan bu kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK).

3. Değerlendirme

1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının, uyulan bozma kararında gösterilen şekilde yapılan inceleme ve araştırma çerçevesinde, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince verildiği, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı, dolayısıyla davacı tarafça temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebeplerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşılmıştır.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan mahkeme kararının 1086 sayılı Kanun'un 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz edene yükletilmesine,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 33 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,27.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.