"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/304 E., 2022/432 K.
Taraflar arasındaki itirazın iptali ve alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı/karşı davacı vekili tarafından duruşma istemli ve davacı/karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyize konu edilen kararda dava değerinin duruşma sınırının altında olduğu anlaşılmakla duruşma isteğinin reddine, temyiz dilekçesinin kabulü ile incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı/karşı davalı vekili; müvekkilinin avukatı olan davalının yürüttüğü icra takibinde 08.05.2009 tarihinde tahsil ettiği 32.367,88 TL'yi müvekkilinden habersiz ve usulsüz şekilde uhdesinde tuttuğunu ve kendisine bilgi vermediğini, davacının kendi imkanlarıyla 2011 Eylül ayında bu durumu öğrendiğini, davalının yapmış olduğu bu haksız işlemden dolayı 19.09.2011 tarihinde azledildiğini, taraflar arasında herhangi bir avukatlık sözleşmesi olmadığını, azlin haklı sebebe dayandığını belirterek, davalının uhdesinde tuttuğu paranın iadesini sağlamak için başlattığı icra takibine vaki itirazın 29.021,88 TL asıl alacak ve takip tarihine kadar işlemiş faiz 6.348,54 TL yönünden iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
2. Davalı/karşı davacı vekili; davacı/karşı davalı tarafından müvekkilinin haksız olarak azledildiğini belirterek, bakiye vekalet alacağı için fazlaya ilişkin hakları saklı olmak üzere 2.000,00 TL'nin tahsilini istemiş, 21.11.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile bilirkişi raporu doğrultusunda taleplerini 24.270,00 TL artırarak davanın 26.270,90 TL üzerinden hükme bağlanmasını istemiştir.
II. CEVAP
1. Davalı/karşı davacı vekili; her ne kadar müvekkili ilgili icra dosyasından 32.367,88 TL'yi tahsil etmişse de yıllarca devam eden yargılama sürecinde dava ve icra masraflarını müvekkilinin yaptığını, müvekkilinin yedinde tuttuğu paranın kendi vekalet ücretinin de çok aşağısında bir miktar olduğunu, davacının amacının müvekkiline vekalet ücreti ödememek olduğunu, tahsil edilen meblağı vekalet ücreti ve masraflarına mahsuben aldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davacı/karşı davalı vekili; davalı/karşı davacı avukat müvekkili tarafından haklı olarak azledildiğinden vekalet ücretine hak kazanamayacağını, davalı avukatın kısmi ödemeleri hapis hakkına binaen yedinde tuttuğu iddiasının yerinde olmadığını, davalının çektiği paraları gizlediğini ve müvekkilinin rızasını almadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Büyükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.11.2012 tarihli ve 2012/48 E., 2012/967 K. sayılı kararla; avukatın alacağının rüçhanlı alacaklardan olduğu ve kendi vekalet ücreti ödenene kadar müvekkili namına aldığı parayı kendi yedinde tutabileceği, kendisine vekalet ücretlerinin karşılığı olarak mal edebileceği, davalı/karşı davacının davacı/karşı davalı adına açtığı İş Mahkemesindeki dava nedeniyle alması gereken 14.738,36 TL vekalet ücreti alacağı ile İş Mahkemesi ilamı uyarınca yaptığı ilamlı icra takibi nedeniyle 37.635,33 TL vekalet ücreti alacağının ödendiğinin ispatlanamadığı, davacı/karşı davalı namına İstanbul 8. İş Mahkemesinin 2008/245 E., 2008/545 K. sayılı ilamı uyarınca başlatılan icra takibinde ilam borçlularından Ak Sigorta A.Ş.'nin borca mahsuben icra takip dosyasına 30.04.2009 tarihinde yatırdığı bedelin, 08.05.2009 tarihinde alacaklı adına vekili davalı/karşı davacı tarafından alınmasında ve davalı/karşı davacının dava ve takip nedeniyle doğan vekalet ücretinin kendisine ödenmesine kadar Avukatlık Kanunu'nun 166 ncı maddesi hükümleri uyarınca kendine mal etmesinin yerinde olduğu gerekçesiyle davacı/karşı davalının davasının reddine, davalı/karşı davacının davasının kısmen kabulüne, 23.351,81 TL bakiye vekalet ücreti alacağı ve 2.249,10 TL masraf alacağı olmak üzere toplam 25.600,91 TL alacağın, davacı/karşı davalıdan, karşı dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsili ile davalı/karşı davacıya verilmesine, davalı/karşı davacının fazlaya dair talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davacı/karşı davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 18.09.2014 tarihli ve 2013/27313 E., 2014/27646 K. sayılı ilamıyla; bozma sebebine göre davacı/karşı davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmediği belirtilerek, kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki doğduğundan usul ve yasaya aykırı kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 18.11.2015 tarihli ve 2015/410 E., 2015/522 K. sayılı kararıyla; Yargıtayın usulden bozma ilamına da uyulmuş olmakla önceki kararın gerekçeleri doğrultusunda, kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişki giderilerek davacı/karşı davalının davasının reddine, davalı/karşı davacının davasının kısmen kabulü ile 23.351,81 TL bakiye vekalet ücret alacağı ve 2.249,10 TL masraf alacağı olmak üzere toplam 25.600,91 TL alacağın davacı/karşı davalıdan karşı dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davalı/karşı davacıya verilmesine, davalı karşı davacının fazlaya dair taleplerinin reddine karar verilmiş; karara karşı, davacı/karşı davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 01.03.2018 tarihli ve 2016/18841 E., 2018/2673 K. sayılı ilamında; bozma nedenine göre davacı/karşı davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmediği belirtilerek, Mahkemece, azlin haksız olduğu belirtilerek davanın kısmen kabulü yönünde hüküm tesis edilmiş ise de, özen yükümlülüğü bulunan avukatın hapis hakkını kullanırken karşı tarafı bilgilendirmesi gerekirken davalı/karşı davacı avukatın bu konuda davacı/karşı davalı tarafı bilgilendirmediği, hal böyle olunca davalı/karşı davacı avukatın haklı nedenlerle azlediğinin kabulünün gerektiği, Dairenin kökleşmiş içtihatlarına göre haklı azil halinde ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp, kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edilebileceği, o halde Mahkemece, azlin haklı olduğu kabul edilip, haklı azlin sonuçlarına göre somut olay değerlendirilerek hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Mahkemece azlin haklı olduğu kabul edilip dosyanın hesaplama yapmak üzere bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi raporunda takdir Mahkemeye bırakılmak suretiyle birden fazla seçenek içeren hesaplamalar yapıldığı, ücret talebine konu işin azil tarihinde tahsil edilen tutar kadar
yani kısmen tamamlandığı kanaatine varılması halinde, asıl davaya konu takip asıl alacağının alt sınırdan ücret takdir edilirse 20.458,19 TL ve üst sınırdan ücret takdir edilirse 17.556,00 TL, işlemiş faizin alt sınırdan ücret takdir edilirse 4.413,92 TL ve üst sınırdan ücret takdir edilirse 3.787,77 TL olacağı, karşı dava alacağı doğmayacağının belirlendiği, Mahkemece yapılan inceleme neticesinde İstanbul 8. İş Mahkemesinin 2011/779 E. (Eski 2008/245 E.) sayılı dosyanın azil tarihi olan 19.09.2011 tarihinde derdest olduğu, her ne kadar davalı vekil tarafından temyiz etmeyen Ak Sigorta dışındaki davalılar yönünden davanın kesinleştiği ileri sürülmüşse de dosyada herhangi bir kesinleşme işlemi bulunmadığı gibi bozma ilamının tüm hükmü kapsadığı anlaşıldığından bu iddiasına itibar edilmediği, Büyükçekmece 3. İcra Dairesinin 2009/19016 E. sayılı takip dosyasının da azil tarihinde derdest olduğu ancak kısmen ödeme yapıldığı bu nedenle azil tarihi itibariyle ihtilafsız olarak yapılan ödeme nedeniyle vekalet ücretine hak kazanıldığı kanaatine varıldığından, asıl davanın kısmen kabulü ile davalı/karşı davacının Büyükçekmece 2. İcra Müdürlüğünün 2011/7267 E. sayılı dosyasına yaptığı itirazın 17.556,00 TL asıl alacak, 3.787,77 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 21.343,77 TL üzerinden iptaline, takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı/karşı davalı vekili; Mahkemece asıl dava yönünden verilen kararın eksik ve hatalı olduğunu, İstanbul 8. İş Mahkemesinin 2011/779 E. (bozma öncesi 2008/245 E.) sayılı dosyasında verilen 20.08.2015 tarihli kararın 11.12.2017 tarihinde kesinleştiğini ve kesinleşme şerhinin dosyaya sunulduğunu, davalı/karşı davacı avukatın haklı nedenle azil tarihinin 19.09.2011 olduğunu, azil tarihinde sonuçlanıp kesinleşen bir iş bulunmadığından davalı/karşı davacı avukatın vekalet ücretini talep hakkının bulunmadığını, Büyükçekmece 3. İcra Müdürlüğünün 2009/19016 E. sayılı dosyasına dayanak ilamın Yargıtayca bozulması nedeniyle azil tarihinde icra dosyasının henüz kesinleşmediğini, bu nedenle davalı/karşı davacının icra dosyası nedeniyle vekalet ücretine hak kazanmadığını, Mahkemece bu husus dikkate alınmadan "azil tarihinde tahsil edilen tutar kadar kısmen kesinleştiği" kabul edilerek hüküm kurulmasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun sonuç kısmının çelişkili olduğunu, bilirkişi raporunun özelikle sonuç kısımındaki alt sınır ile üst sınır arasındaki farkın ve miktarların birbiriyle çeliştiğini, hangi miktarın alt sınır, hangi miktarın üst sınır olduğunun net olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı/karşı davacı vekili; Mahkemenin bozma ilamı doğrultusunda azil tarihine kadarki müvekkilinin emeğinin karşılığının hukuk tekniğine uygun olarak hesaplamasının gerektiğini, Yerel Mahkemenin gerekçeli kararı ile hüküm kısmının birbiriyle çelişkili olduğunu, icra takibinin kesinleştiğinin Yerel Mahkemece kabul edildiğini ve kesinleşen icra takibi nedeniyle yasal vekalet ücret alacağı ile akdi vekalet ücreti alacağının doğduğunu, azlinin haksız olduğunu, bilirkişi raporunda icra dairelerine ödenen miktarların tahsil edilen paradan düşmediğini, müvekkilinin yaptığı 5.595,10 TL masraf alacağının ödenmesine karar verilmediğini, müvekkilinin dava vekalet ücreti ile icra vekalet ücreti alacağı toplamının 57.873,10 TL olduğunu, Büyükçekmece 2. İcra Müdürlüğünün 2009/19016 E. sayılı dosyada toplam alacak miktarının azil tarihi itibariyle 297.271,29 TL olduğunu, karşı taraf alacağın tamamını almak istediği için haksız yere müvekkilini azlettiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunun açık ve net olmadığını, özellikle sonuç kısmının kendi içerisinde çelişkili olduğunu, bu çelişkilerin tüm ısrarlarına rağmen giderilmediğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; icra dosyasından çekilen paranın usulsuz olarak avukatın uhdesinde tutulmasından dolayı başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali, karşı dava ise; bakiye kalan vekalet ücretinin tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 174 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Hükme esas alınan 28.10.2021 tarihli bilirkişi raporunda; İstanbul 8. İş Mahkemesinin 2011/779 E. sayılı dosyasında; ücret talebine konu işin azil tarihinde derdest olduğu kanaatine varılması ihtimalinde hesaba esas matrah bulunmadığından alacak hesabının yapılamadığı, ücret talebine konu işin azil tarihinde kesinleşmiş olduğu kanaatine varılması ihtimalinde ise; 67.591,81 TLx%20= 13.518,36 TL akdi vekalet ücreti ve ilam ile hükmolunan 6.627,34 TL karşı vekalet ücreti alacağının hesaplandığı belirtilmiştir. Büyükçekmece 3. İcra Dairesinin 2009/19016 E. sayılı icra dosyasında ise; üç ihtimalli değerlendirme yapılmıştır. Birinci ihtimal; ücret talebine konu işin azil tarihinde tamamlanmadığı kanaatine varılması halinde hesaba esas matrah bulunmadığından alacak hesabının yapılamayacağı belirtilmiştir. İkinci ihtimal; ücret talebine konu işin azil tarihinde tahsil edilen tutar kadar kısmen tamamlandığı kanaatine varılması ihtimalinde; 29.021,88 TLx%20= 5.804,38 TL akdi vekalet ücreti ve ilgili dönemdeki cari AAÜT'ye göre 3.412,41 TL karşı vekalet ücreti alacağının hesaplandığı belirtilmiştir. Üçüncü ihtimalde ise; ücret talebine konu işin azil tarihinde tamamlanmış olduğu kanaatine varılması halinde hükmedilecek akdi ve karşı vekalet ücreti hesaplanmıştır. Sonuç olarak, her bir ihtimal ayrı ayrı değerlendirilerek iadesi gereken alacak hesaplaması yapılmıştır. Mahkemece; İstanbul 8. İş Mahkemesinin 2011/779 E.(Eski 2008/245 E.) sayılı dosyasının azil tarihi olan 19.09.2011 tarihinde derdest olduğu belirtilerek, dava dosyası yönünden alacak hesaplaması yapılmaması gerektiğine karar verilmiş, icra dosyası yönünden ise bilirkişi raporunda belirtilen ikinci ihtimal doğrultusunda yani; asıl davaya konu iade borcu olan 32.367,88 TL'den, haricen iade edilen 3.346,00 TL, avukat tarafından gider olarak sarf edilen 2.249,10 TL ve üst sınır yani %20 üzerinden hesaplanan 5.804,38 TL akdi vekalet ücreti mahsup edilmek suretiyle 17.556,00 TL asıl alacak ve 3.787,77 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 21.343,77 TL üzerinden takibin iptaline, takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
2. Avukatlık Kanunu'nun 174 üncü maddesinde; "Avukatın azli halinde ücretin tamamı verilir. Şu kadar ki, avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş ise ücretin ödenmesi gerekmez." hükmü mevcut olup, bu hükme göre azil işleminin haklı nedene dayandığının kanıtlanması halinde müvekkil avukata vekalet ücreti ödemekle yükümlü değildir. Dairemizin kökleşmiş içtihatlarına göre haklı azil halinde ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp, kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edilebilir. Azil tarihi itibariyle derdest olup, henüz sonuçlanmayan iş ve davalar nedeniyle ücret talep edilemez.
3. Somut olayda, azil tarihi olan 19.09.2011 tarihi itibariyle, ilamlı icranın takibe konulduğu Büyükçekmece 2. İcra Müdürlüğünün 2009/19016 E. sayılı icra dosyasından kısmi tahsilat yapılmış olup, tüm takip alacağın tahsil edilerek, infaz edilmediği görülmüştür. Dolayısıyla icra takibi henüz tamamlanıp sonuçlanmadığından, haklı olarak azledilen davalı, söz konusu icra dosyası nedeniyle vekalet ücreti talep edemez. O halde Mahkemece, aksine düşüncelerle Büyükçekmece 3. İcra Dairesinin 2009/19016 E. sayılı takip dosyasının azil tarihinde derdest olduğu ancak kısmen ödeme yapıldığından azil tarihi itibariyle ihtilafsız olarak yapılan ödeme nedeniyle vekalet ücretine hak kazanıldığı kanaatine varılarak icra dosyası nedeniyle vekalet ücretinin hesaplanmış olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
4. İstanbul 8. İş Mahkemesinin 26.11.2008 tarih ve 2008/245 E., 2008/545 K. (yeni 2011/779 E.) sayılı dosyasında; davacının..., vekilinin Av. ..., davalıların ise ....., ..........,, ..., Yeni Show Turizm...Ltd. Şti. ve Ak Sigorta A.Ş olduğunun görüldüğü, davada 61.591,81 YTL maddi tazminat ile 5.000,00 YTL manevi tazminat olmak üzere toplam 67.591,81 YTL tazminatın yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine(Ak Sigorta şirketinin poliçe limitiyle sınırlı tutulmasına) karar verilmiş, işbu karar davalılardan Ak Sigorta A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin 18.11.2011 tarih ve 2009/14597 E., 2011/77 K. sayılı ilamıyla bozulmuştur. Hükmü temyiz etmeyen Ak Sigorta A.Ş. dışındaki davalılar yönünden 67.591,81 TL tazminatın kesinleştiği sabittir. Davalı/karşı davacı avukat ...'ın azil tarihi 19.09.2011 olup, bozma kararı ile sabit olduğu üzere davalı/karşı davacı avukat haklı nedenlerle azledilmiştir. Azil haklı olduğundan, azil tarihi itibariyle hükmü temyiz etmeyen Ak Sigorta A.Ş. dışındaki davalılar yönünden 67.591,81 TL tazminat kesinleşmiş olup, bu tutar yönünden davalı/karşı davacı avukat vekalet ücretine hak kazanmıştır. O halde Mahkemece, aksine düşüncelerle, her ne kadar davalı vekil tarafından temyiz etmeyen Ak Sigorta dışındaki davalılar yönünden davanın kesinleştiği ileri sürülmüşse de, dosyada herhangi bir kesinleşme işlemi bulunmadığı gibi bozma ilamının tüm hükmü kapsadığı anlaşıldığından bu iddiasına itibar edilmediği belirtilerek dava dosyası nedeniyle vekalet ücretinin hesaplanmamış olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
VI.KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA,
Aşağıda yazılı peşin harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine,
6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi geregince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
17.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.