"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
EK KARAR TARİHİ : 04.10.2022
SAYISI : 2022/1932 E., 2022/1573 K.
DAVA TARİHİ : 09.04.2021
KARAR : Davanın kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/75 E., 2022/255 K.
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, İlk Derece Mahkemesince 04.10.2022 tarihli ek karar ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun süre yönünden reddine karar verilmiş, davalı vekili ek kararı süresinde istinaf etmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; davalı ile arasında tır alımı konusunda bir ortaklık kurulduğunu, bu kapsamda kendi hesabındaki 65.000 Doları Türk Lirası'na çevirip, karşılığı olan 185.000 TL'yi "tır parası" açıklaması ile davalının hesabına havale ettiğini, paranın ödenmemesi üzerine tahsil amacı ile başlattığı takibin davalının haksız itirazıyla durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı; davacı ile hiç bir zaman ortaklık yapmadığını, davacının parası ile değil bankadan kredi çekerek tır aldığını belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının davalıya ait banka hesabına 185.000 TL'yi gönderdiği, davalının da ödemeye veya alacaklı olduğuna ilişkin somut delil sunmadığı, verilen kesin süre içerisinde de yemin teklif etmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuş; İlk Derece Mahkemesince 04.10.2022 tarihli ek karar ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun süre yönünden reddine karar verilmiş, davalı vekili tarafından ek karara karşı istinaf yoluna başvurulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; gerekçeli kararın 30.07.2022 tarihinde davalıya tebliğ edilmesi gerekirken Tebligat Kanunu 21 inci maddesine göre mahalle muhtarına tebliğ edildiğini; ancak tebligat usulsüz olduğundan bu tebligata bağlanan hukuki sonuçların da hüküm ifade etmeyeceğini, davalının tebligattan 30.09.2022 tarihinde haberdar olduğunu, kararın esasen hatalı olduğunu, ispat yükünün ters çevrildiğini, davanın reddi gerektiğini ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; gerekçeli kararın davalının "Şeyh Şamil Mah. 1332 Sok.No:2 İç Kapı No:14 Merkez/......" adresinde 30.07.2022 tarihinde muhtar Hüseyin Özdal'a tebliğ edildiği, komşu Mustafa Uğur'a haber verildiği ve tebligatın usulüne uygun olduğu, kararın davalıya 30.07.2022 tarihinde tebliğ edildiği, adli tatilin süreleri kestiği ve istinaf süresinin 08.09.2022 günü mesai bitimine kadar uzadığı, davalının bu tarihe kadar istinaf başvurusunda bulunması gerekirken, bu süreden sonra 03.10.2022 tarihinde istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmakla, istinaf başvurusunun reddine dair verilen ek karar usul ve yasaya uygun olduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrar ederek; kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun "Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina" başlıklı 21/1 inci maddesinde; "Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru, tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heteyi azasından birine veyahut zabıta amir ve memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır." hükmü yer almaktadır.
Tebligat Kanunu'nun "Tebligat Mazbatası" başlıklı 23 üncü maddesinin 7 nci bendinde; "21 inci maddedeki durumun tahaddüsü halinde bu hususlara mütaallik muamelenin yapıldığının, adreste bulunmama ve imtina için gösterilen sebebin tebligat mazbatasına yazılmasının" emredildiği, "Tebligat mazbatasında bulunması gereken bilgiler ve tanzimi" başlıklı Tebligat Yönetmeliğinin 35 inci maddesinin (f) bendinde ise; "30 uncu ve 31 inci maddelerdeki durumların gerçekleşmesi halinde bu hususlarla ilgili hangi işlemlerin yapıldığının, adreste bulunmama ve kaçınma için gösterilen sebebin tebligat mazbatasına yazılacağının" hüküm altına alındığı; aynı Yönetmeliğin 31/1-a maddesine göre, “Tebliğ memuru; Muhatap veya muhatap adına tebligat yapılabilecek kişiler, o adreste bulundukları halde hiçbirinin tebliğ anında gösterilen adreste mevcut olmamaları …. hali gerçekleştiği takdirde tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti veya meclisi üyesinden birine ya da kolluk amir veya memuruna imza karşılığında teslim eder. Tebliğ memuru, ek-1’de yer alan (2) numaralı örneğe uygun olarak düzenlenen ihbarnameyi gösterilen adresteki kapıya yapıştırır. 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde de; ''...(a) bendinde belirtilen halin gerçekleşmesi durumunda tebliğ memuru, tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirir.'' düzenlemesi yer almaktadır.
3. Değerlendirme
Somut olayda, tebliğ mazbatasında muhatabın işe gittiğini bildiren komşunun Mustafa Uğur olduğu belirtilmekle birlikte haber bırakılan komşunun adı ve soyadı belirtilmemiştir. Her ne kadar beyanda bulunan komşunun adı ve soyadı belirtilmiş ise de yasa ve yönetmelik gereğince araştırma yapılan komşu ile haber bırakılan komşunun farklı kişiler olabileceği, aynı kişi olmasının gerekmediği; mazbatada haber bırakılan komşu ile beyanı alınan komşunun isimlerinin yazılması ya da aynı kişiyse bu hususun belirtilmesinin gerektiği, ancak bu zorunluluğa riayet edilmediği anlaşıldığından, davalıya yapılan tebligat bu hali ile 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1 inci maddesi ile Tebligat Yönetmeliği'nin 31 inci maddeleri hükümlerine uygun yapılmadığından usulsüzdür.
Bu durumda, Bölge Adliye mahkemesince, istinaf kanun yolu incelemesi yapılması gerekirken, davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi'nin süreden red kararına yönelik istinaf talebinin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,
Dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere, Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
15.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.