Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2525 E. 2024/334 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak açılan tapu iptal ve tescil davasının, dava konusu taşınmazın devredilmesi nedeniyle tazminat davasına dönüştürülüp dönüştürülemeyeceği ve arsa sahiplerinin tazminat sorumluluğunun bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, HMK'nın 125. maddesi uyarınca dava konusu taşınmaz devredildiği için davasını tazminat davasına dönüştürme hakkını kullandığının anlaşılması ve arsa sahiplerinin davacı ile arasında doğrudan bir sözleşme ilişkisi bulunmaması gözetilerek yerel mahkemenin davalı arsa sahipleri yönünden davayı reddetme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2020/671 E., 2022/988 K.

Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın tapu iptal ve tescil talebi yönünden reddine, alacak talebi yönünden davalılar ..., .............yönünden kabulüne, diğer davalılar yönünden reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I.DAVA

Davacı vekili; müvekkili ile davalılardan yüklenici ...'u temsilen ve aynı zamanda müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla davalı ... arasında 04.09.2012 tarihli, resmi gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzalandığını, buna göre davalıların 01.09.2010 tarihli, kat karşılığı inşaat sözleşmesine konu, davalı arsa sahiplerine ait arsada yapılacak binanın 1 inci kat 16 nolu dairesinin 140.000,00 TL bedelle satışının vaadedildiğini, satış bedelinin tamamının peşin ödendiğini, arsa sahiplerinin sözleşmede belirlenen tapu devir yükümlülüklerini inşaat belirli bir aşamaya gelmesine rağmen yerine getirmediklerini ileri sürerek arsa sahibi davalılar adına kayıtlı 16 nolu bağımsız bölümün davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile takyidatlardan ari olarak müvekkili adına tescilini, mümkün olmaması halinde taşınmazın değerinin ödeme tarihi itibariyle işleyecek faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili; davanın reddini istemişlerdir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece, 24.05.2016 tarihli ve 2013/489 E, 2016/1162 K. sayılı kararla; davacının davalı müteahhitin payına düşen daireyi satış vaadi yoluyla satın almış olması karşısında, davacının müteahhite halef olabilmesi için davalı müteahhitin kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tüm edimlerini eksiksiz yerine getirmiş olması gerektiği, müteahhitin edimini tamamlamamış olması karşısında davacının müteahhite halef olamayacağı ve tescil isteminde bulunamayacağı, sözleşmelerinin tarafı olan davalılardan ödediği paranın güncel değerini talep edilebileceği gerekçesiyle davalılar ..., ... ve ... aleyhine açılmış olan davanın reddine, davalılar ... ve ...'e yönelik olarak açılmış olan davanın bedel iadesi yönündeki talebinin kabulü ile; davacının yaptığı ödeme ve taşınmazın dava tarihi itibariyle değeri gözetilerek 155.000,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalardan müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesi'nin 01.06.2020 tarih, 2020/514 E., 2020/1144 K. sayılı kararıyla; arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda yükleniciden bağımsız bölüm satın alarak şahsi hakkını temlik alan davacı üçüncü kişinin, satışa ilişkin iddiasını yükleniciye karşı, temellük edilen şahsi hakkın kazanıldığı iddiasını ise arsa sahiplerine karşı ispat etmesi gerektiği, davayı açan üçüncü kişi arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin tarafı olan yüklenicinin halefi olup alacağın temliki yoluyla yüklenicinin sözleşmeden doğan haklarını temellük ettiğinden tapu kaydına hak kazanabilmesi için yüklenicinin sözleşme ve ekleri tasdikli projesi ve imar mevzuatına uygun olarak inşaatı tamamlayıp arsa sahiplerine teslim etmesinin zorunlu olduğu, dava dilekçesinde 1 inci kat 16 nolu bağımsız bölümün tapu kaydının iptâl ve tescili talep edilmiş ise de yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu ile mahkemenin kabulünde de olduğu gibi dava edilen bağımsız bölümün 1 inci kat 12 numaralı bağımsız bölüm olduğu, 12 nolu bağımsız bölümün dava açıldıktan sonra 27.11.2014 tarihinde dava dışı ...a devredildiği, dava konusunun dava açıldıktan sonra devri halinde davacının HMK’nın 125 inci maddesi gereğince davayı yeni malike yöneltmek ya da davasını devreden taraf hakkında tazminat davasına dönüştürme hakkının mevcut olduğu, ayrıca dosyaya sunulan davalı arsa sahiplerince ibraz edildiği anlaşılan tarihsiz yüklenici sözleşmesi başlıklı sözleşmede inşaatın dava dışı ............. tarafından tamamlanmasının kararlaştırıldığının da görüldüğü, Mahkemece öncelikle davacıya HMK’nın 125 inci maddesi uyarınca 12 numaralı dava konusu edilen bağımsız bölümün davadan sonra devri nedeniyle seçimlik hakkı hatırlatılıp kullandırıldıktan sonra, yüklenici ile dava dışı taşeron .......... arasında imzalanan sözleşmenin sıhhati ve inşaatın keşfen belirlenen seviyeye bu şahıs tarafından getirilip getirilmediği araştırılıp, %99 seviyeye adı geçen ............, tarafından getirilmesi halinde bu şahsın davacı yüklenici adına hareket ettiği kabul edilerek ve %1 eksiklikle ilgili giderim masrafları teknik bilirkişiden alınacak ek rapor ile hesaplattırılıp depo ettirilmek ve yapı kullanma izin belgesi almak üzere davacıya yetki ve süre verilip yapı kullanım izin belgesi alındıktan sonra gerekirse birlikte ifa suretiyle sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile tapu iptâl ve tescil isteminin reddinin doğru olmadığı gerekçesiyle Mahkeme kararı bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan mahkemece, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararla; davacının dava konusu 12 nolu bağımsız bölüm maliki ...a dava açmayacakların beyan ettiği, bu durumda davacının davasına tazminat davası olarak devam ettiği anlaşıldığından davacının öncelikli talebi olan tapu iptal ve tescil davasının reddi ile bedel iadesi davasının kabulüne karar verildiği, davacının sözleşmelerinin tarafı olan davalı müteahhit ... ve onun müşterek borçlu-müteselsil kefili durumunda olan davalı ...'ten ödediği paranın güncel değerini talep edilebileceği, davalı arsa sahipleri ile davacı arasında sözleşme olmadığı, ödemelerin arsa sahiplerine de yapılmadığı, davacının bedel iadesi talebinin davalı arsa sahipleri yönünden yerinde olmadığı gerekçesiyle davacının tapu iptali ve tescili talebinin reddine, davacının bedel iadesi talebinin davalılar ..., ... ve ... yönünden reddine, davalılar ... ve...yönünden kabulü ile; 155.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; inşaatın, müteahhit davalılar adına hareket eden başka kişiler tarafından tamamlandığı, kat karşılığı inşaat sözleşmesinde müteahhit davalılara devri gereken bağımsız bölümlerin, arsa sahipleri tarafından sözleşmede belirtildiği gibi müteahhitlere devredilmesinin bu hususu açıkça ortaya koyduğunu, Mahkeme tarafından verilecek kararın müteselsil sorumluluk esasına göre tüm davalılar hakkında verilmesi gerekirken sadece davalı müteahhitlerin sorumluluğu olacak şekilde karar verilmesinin hatalı olduğunu, arsa sahibi davalıların kötüniyetli davranışlarının müvekkilinin alacağını almasını imkansız hale getirdiğini, tazminattan tüm davalıların müşterek ve müteselsil sorumluluğu bulunduğunu ileri sürerek kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayanan tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 125 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 184 üncü maddesi,

3.Değerlendirme

Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile yukarıda yer verilen hukuk kurallarına göre, temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, davacının 6100 sayılı Kanunun 125 inci maddesi uyarınca seçimlik hakkını, davasını devreden taraf hakkında tazminat davasına dönüştürme şeklinde kullandığının anlaşılmasına göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan nedenlerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Kanun'un 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

23.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.