Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2547 E. 2024/2028 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında imzalanan tarımsal üretim sözleşmesi kapsamında davacının, davalının sözleşmeye aykırı davranışı nedeniyle uğradığı zararın tazmini ve cezai şart talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının sözleşmeden dönme iradesi göstermediği ve aynen ifa mümkün olmadığı durumlarda zararın tazmini talep edebileceği, ancak davacının sözleşmeye aykırılıktan kaynaklanan zararını ispatlayamaması ve cezai şart talebinin dava dilekçesinde yer almaması gözetilerek, direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle incelemenin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 25.06.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir

Belli edilen günde gelen davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ...'ın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkili şirketin her sene Türkiye'de belirli bölgelerde çiftçiler ile tarımsal üretim sözleşmeleri imzaladığını, aynı şekilde bu yıl için de Konya'da çiftçiler ile tarımsal üretim sözleşmesi yaptığını, taraflar arasında yapılan 17.01.2020 tarihli Tarımsal Üretim Sözleşmesi uyarınca davalının şahsına ait olduğunu beyan ettiği 75 dönüm arazide tüm girdi temininin müvekkili şirket tarafından yapıldığını, üreticinin elde edeceği cin mısırının tamamını davacı şirkete teslim etmekle mükellef olduğunu, davacı tarafından teknik elemanlarla teknik destek sunulduğunu, yüklenicinin davacı şirketten habersiz biçime başlayamayacağını ve davacıdan bir görevlinin nezaretinde hasat işlemlerine başlanabileceği bir sözleşmeli popcorn üretim ilişkisi kurulduğunu, davalı tarafından müvekkili adına 75 dönümde cin mısırı ekimi yapıldığını, davalının noter ihtarnamesi ile sözleşmeyi inkar etme yoluna gittiğini, davalı tarafından sözleşme dolayısıyla müvekkilinden alınan tohumun bedeli için müvekkiline kambiyo senedi keşide edildiğini, yaptırdıkları delil tespitinde, davalının Altınekin İlçesi, Akıncılar Mah. 168 ada, 26 parsel sayılı taşınmazdaki ürünü müvekkilinin nezareti olmadan sözleşmeye aykırı şekilde biçtirdiğinin görüldüğünü, üretilen ürünün malikinin müvekkili şirket olduğunu ileri sürerek, taraflar arasındaki "Tarımsal Üretim Sözleşmesi" kapsamında; malın bedelinin davacı tarafça mahkemeye depo edilmesi ve karşılığında malın davacıya teslimi, malın teslimi eğer imkansız hale gelmiş ise mülkiyetin tespiti ve davacının uğradığı zararın tazmini, şimdilik 100 TL zararın faizi ile birlikte tazmini ( fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla), ürün henüz hasat edilmediyse, ürünün sözleşmede kararlaştırıldığı şekilde davacı nezaretinde hasat edilerek davacıya ya da yediemine teslim edilmesi, ürün hasat edildiyse, ürünün başkalarına satışının engellenmesi, ürünün yediemine tevdiine karar verilmesini talep etmiş, 10.05.202 tarihli ıslah dilekçesiyle, 80.570,70 TL zarar ile 206.705,52 TL cezai şartın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; müvekkilinin tarım faaliyeti çerçevesinde ekim yapmak üzere davacı firmadan tohum satın aldığını, üretilecek ürünlerin davacı firmaya satımı konusunda anlaşma yapmak üzere görüşmeler yapıldığını, hasat dönemine yakın bir dönemde davacı firma ile yapılan görüşmelerde sözleşmeye göre davacının belirlediği satış fiyatı baz alınmak suretiyle ürün alımı yapılacağının belirtildiğini, davalı tarafından noter ihtarnamesi gönderilerek, taraflar arasındaki hukuki ve yasal sözleşme akdedilmediği, yapılan üretim kapsamında elde edilecek ürünlerin satımı konusunda taraflar arasında güncel piyasa şartlarına göre yeniden uzlaşma sağlanması halinde uzlaşmaya uygun şekilde hareket edileceği, aksi halde taraflar arasında yasal mevzuata uygun bir sözleşme bulunmadığından, davacı tarafından belirlenen şartların yok hükmünde sayılacağının davacı tarafa bildirildiğini, taraflar arasında herhangi bir tarımsal üretim sözleşmesi bulunmadığını, sadece tohum alınarak, buna karşılık müvekkili tarafından kambiyo senedi düzenlendiğini, sözleşme üzerinde oynama yapılarak, değiştirildiğini ve sonradan doldurulduğunu, müvekkilinin sözleşmeden kaynaklı bir yükümlülüğünün bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalının sözleşme kapsamında zamanında cin mısırı teslim etmemesi nedeniyle davacının piyasadan daha fazla bir fiyata ürün aldığı ve zarara uğranıldığı iddia edilmiş ise de dosyaya gelen belgelerden davacının satın aldığı dönemdeki piyasadaki cin mısır Kg. fiyatından daha fazla fiyata cin mısırı almadığının anlaşıldığı, tüm belgeler, tanık beyanları, taraflar arasında imzalanan sözleşme ile bilirkişi raporları birlikte değerlendirilerek, davanın kısmen kabulüyle, 100,00 TL cezai şartın dava tarihinden, bakiye 206.605,52 TL cezai şartın ıslah tarihi olan 10.05.2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi olmak üzere toplam 206.705,52 TL cezai şartın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin diğer taleplerin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraflar istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; sözleşmede bahsi geçen tarım ürününün popcorn türü cin mısır olmasına rağmen raporda, hayvan yemi için kullanılan mısır türüne ilişkin veriler kullanılarak hesaplama yapıldığını, Konya cin mısır üretimi yapılan bir coğrafya olmadığı için Konya Ticaret Borsası yerine, Elbistan Ticaret Borsası verilerinin kullanılması gerektiğini, sözleşmeye göre taahhüdünü yerine getirmemesi nedeniyle, davalıdan 2.55 KG/TL üzerinden satın alınacak ürünler başka bir tedarikçiden 4 TL/KG'den alınmak zorunda kalındığını belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili; Mahkeme kararında sözleşmenin geçerli olup olmadığına yönelik bir gerekçe yazılmadığını, taraflar arasında herhangi bir tarımsal üretim sözleşmesi bulunmadığını, resmi kurumlardan gelen bilgilerde de sözleşmenin varlığına yönelik herhangi bir kayıt tespit edilmediğini, sözleşmenin son sayfası dışında diğer sayfalarında müvekkilinin imzası bulunmadığını, müvekkilinin imzasının bulunduğu sayfada sözleşmenin iki sayfadan ibaret olduğu yazılmasına rağmen, davacı tarafından 3 sayfalık sözleşme sunulduğunu, sözleşmenin bir nüshasının Bakanlık il/ilçe müdürlüğünde yer alması gerektiğini, maktu olan sözleşmenin sonradan davacı tarafından doldurulduğunu, maktu sözleşme hükümlerinin genel işlem şartı olarak değerlendirilerek geçersiz sayılması gerektiğini belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı tarafından, sözleşmenin sadece son sayfasında imza bulunduğu, önceki sayfaların imzasız olduğu, davacı şirket tarafından sonradan doldurulduğu, ayrıca sözleşme maddelerinin genel işlem şeklinde düzenlendiği için geçersiz olduğunu ileri sürmüş ise de sözleşmenin sayfalarının birbirini takip eder mahiyette olduğu, son sayfada da sözleşme maddelerine atıfta bulunulduğu, sözleşmenin sonradan doldurulduğunun usulünce ispatlanmadığı, sözleşme maddelerinin de genel işlem vasfında sayılamayacağı nazara alındığında bu savunmalara itibar edilmeyeceği, sözleşmenin 4. maddesinde, “Yüklenici bu protokol ile ekmeyi taahhüt ettiği 75 dönüm araziden elde edeceği cin mısır ürününün tamamını şirkete teslim etmekle mükelleftir. Ürünlerin nakliye bedeli şirkete aittir. Şirketin bilgisi dışında ürün hasadı veya dışarı satışı halinde yetiştirici sözleşme gereği çıkan mahsulün hasat zamanı piyasa değerinin iki katı kadar ceza bedeli ödeyecektir." şeklinde düzenleme yapıldığı, sözleşmede kararlaştırılan bu ceza koşulu, sözlemenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesine yönelik olduğundan, seçimlik ceza mahiyetinde olduğu, seçimlik cezanın istenebilmesi için aksi kararlaştırılmamışsa sözleşmeden dönülmemiş ya da feshedilmemiş olmasının gerektiği, davacı vekilinin dava dilekçesinde, malın bedelinin mahkemeye müvekkili şirket tarafından depo edilmesi ve karşılığında malın müvekkiline teslimine, malın tesliminin imkansız hale gelmesi halinde mülkiyetin tespiti ve müvekkilinin uğradığı zararın tazmini için talepte bulunduğu, dava dilekçesindeki bu talepler sözleşmenin ifası kapsamında olup, TBK'nın 179/1 inci maddesi gereği hem borcun hem de cezanın ifasını isteyemeyeceği açık olduğundan, Mahkemece cezai şart talebinin reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile karar verilmesinin doğru olmadığı, dava dilekçesinde talep edilmeyen cezai şart bedelinin, ıslah dilekçesiyle talep edilmesinin de mümkün olmadığı, davacı, davalı tarafından sözleşmede belirtildiği şekilde elde ettiği mahsulleri davacıya satmadığı gerekçesiyle zarara uğradığını ileri sürmüşse de, bu konuda delil sunamadığı, ayrıca sözleşmede cin mısırı ürününün davacı tarafından 2,55 TL/kg'den satın alınacağının belirtmesine karşın, ürünün yetiştirildiği Konya Ticaret Borsası 2020 bültenine göre, cin mısırın ortalama satış fiyatının 1,86 TL/kg olduğu, dolayısıyla davacının kar kaybı vb gibi bir zararının oluşmadığı kanaatine varıldığı gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, Mahkeme kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; davalı vekilinin istinaf nedeni olarak ileri sürdüğü tek hususun sözleşmenin geçersizliğine ilişkin olduğunu, uygulamada ve içtihatlarda birden çok sayfadan oluşan yazılı sözleşmelerin devam eden sayfalarının taraflarca imzalanması veya paraf edilmesi zorunluluğunun kabul edilmediğini, davacının dava konusu tarımsal ürünün akıbeti hakkında bilgi sahibi olmadığından terditli olarak davanın açıldığını, müvekkilinin sözleşmeden dönme iradesi göstermediğini, dava kapsamında aynen ifa mümkün değilse davalının sözleşmeden kaynaklanan edimini ifa etmemesi nedeniyle müvekkilimin uğramış olduğu zararın tazmininin talep edildiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmede ayrıca hem aynen ifa talebiyle hem de zararın tazmini talebiyle birlikte cezai şart istenebileceği düzenlendiğinden her iki durumda da cezai şart talebinde bulunulduğunu, ıslah dilekçesinde bu durumun açıklandığını, davadaki taleplerden hangisi kabul görürse görsün sözleşmenin 5.1. maddesinde belirtilen cezai şartın müvekkile ödenmesi gerektiğini, Mahkemenin davacının bu konuda delil sunamadığı yönündeki kanaatinin doğru olmadığını, müvekkilimin zararı belgelendiren tüm faturaların ve tespit dosyanın dosyaya sunduğunu, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda hesaplamaya esas alınan ürün cinsinin sözleşme konusu üründen farklı olduğunu, dava konusu cin mısır ürününün POPCORN diye tabir edilen cin mısır olup raporda esas alınan üründen daha değerli olduğunu, 1,86 TL/kg bedelli ürünün somut uyuşmazlığa konu cin mısır olmadığına ilişkin itirazlarının değerlendirilmediğini, Mahkemece ürünün nevi ve bu türdeki ürün için ödenecek bedelin ne olduğu yönünde raporda sunulan ve tek bir borsadan farklı bir ürün türüne ilişkin olarak alınan bedel dışında bir ortalama satış fiyatı belirlenmesini sağlayacak piyasa araştırması yapılmadığını belirterek, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında düzenlenen sözleşmeden kaynaklanan tazminat ve cezai şart alacağı talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 179/1 inci maddesi.

3. Değerlendirme

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; hukuki ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa hukuk kurallarının doğru şekilde uygulandığı, dava dosyasının incelenmesinde, taraflar arasında 17.01.2020 tarihli Tarımsal Üretim Sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşme kapsamında davacının talepte bulunduğu, dava dilekçesi, dosya içerisinde yer alan deliller ve sözleşmenin ilgili maddeleri incelendiğinde, Mahkemece verilen kararın yerinde olduğu, davacının iddia ettiği zararın ispatı için dosyaya ibraz ettiği belgelerin, davalının sözleşmeye aykırı davranması nedeniyle oluştuğunu ispata yeterli olmadığı, taraflar arasında düzenlenen sözleşmeye uygun olarak Mahkemece araştırma ve bilirkişi incelemesi yapıldığı anlaşıldığından davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,17.100,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,Aşağıda yazılan bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,25.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.