"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2107 E., 2022/1789 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/434 E., 2022/700 K.
Taraflar arasındaki Kurum işleminin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davacı şirketin işlettiği hastahanede çalışan ...isimli yabancı uyruklu doktorun, çalışma izninin olmadığı halde başka doktorlar adına reçete düzenlemesi nedeniyle Kurumun zarara uğratıldığı iddiasıyla, davalı kurumun 05.09.2012 tarihli yazıları ile dava dışı ..., ..., Vitamin ve...Eczanelerine 1588 adet reçete karşılığı ödediği 119.329,33 TL’nin reçete bedellerinin davacının hak edişinden düşülmesine yönelik işlem tesis edildiğini, Konya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından görevi kötüye kullanma, resmi belgede sahtecilik, suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçlarından yapılan soruşturmada kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, ...nun ... Tıp Fakültesi mezunu olduğunu doktorların yanında staj yaptığını, eczanelere açılan davalarda cezai işlemlerin iptal edilmesi üzerine iki yıl sonra eczanelere ödenen reçete bedellerinin tahsiline yönelik hak edişlerden kesinti yapılması kararı alındığını işlemin hukuka aykırı olduğunu belirterek Kurum işleminin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; müvekkili Kurumca yapılan inceleme ve araştırma sonucu düzenlenen 13.04.2012 tarihli raporla, davacı tarafın Konya ilinde faaliyet gösteren eczaneler ile birlikte 1588 adet sahte reçete karşılığı Kurumdan tahsil edilmesine sebep olunduğunun tespit edildiğini, işlemin hukuka uygun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III.İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. İlk Derece Mahkemesinin 14.05.2019 tarihli ve 2012/518 E., 2019/224 K. sayılı kararıyla; dava dışı eczane sahiplerinin açmış oldukları davalarda, ilaçların sigortalılara teslim edildiği ilaçları karşılamanın kurumun görevi olduğu, davalı kurumun bir zararının oluşmayacağı gerekçesiyle eczanelere uygulanan cezaların iptal edildiği, ancak davacıya ait sağlık kuruluşunda Türkiyede oturma izni olmayan doktorun çalıştırılmasının sözleşme hükümlerine aykırılık oluşturduğundan cezai işlem uygulanabilecekken eldeki dava ile Kurumun sigortalılarına eczaneler tarafından teslim edildiği anlaşılan reçete karşılığı ilaç bedellerinin davacıdan talep edilmiş olduğu, bu nedenle davaya konu 05.09.2012 tarihli Kurum işleminin yerinde olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne, işlemin iptaline karar verilmiş, kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince''...uyuşmazlığa ilişkin çözümün sadece hesaplama yapmaya dayalı olmadığından, sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklı hesaplama uzmanlığının yanında Medula sisteminden anlayan farmakolog/eczacı ve ikinci basamak özel sağlık kurumu işletmesinden anlayan uzman doktor bilirkişilerden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davalı Kurum vekilinin istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına yargılamanın yapılmak üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
2. İlk Derece Mahkemesinin karar başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; istinaf kararı gereği alıanan 08.09.2022 tarihli bilirkişi heyeti raporunda, hastaların bizzat hastaneye giderek reçete yazdırdıklarını, anılan reçeteler yetkili doktor tarafından düzenlenmese dahi reçetelerin içerik olarak doğru olduğu, ilaçların sigortalılara teslim edildiği, ilaçları karşılamanın Kurumun görevi olduğu, davalı Kurumun bir zararının oluşmadığı, ancak davacıya ait sağlık kuruluşunda Türkiyede oturma izni olmayan doktorun çalıştırılmasının sözleşme hükümlerine aykırılık oluşturduğundan cezai işlem uygulanabileceği reçete bedellerinin hastaneden talep edilmesine yönelik Kurum işleminin yerinde olmadığının bildirildiği, bu nedenlerle Mahkemenin önceki kararı gibi davanın kabulü yönünde karar vermek gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile, davalı Kurumun 05.09.2012 tarihli 119.329,33 TL’nin davacı şirketten tahsiline yönelik işlemin iptaline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı Kurum vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı Kurum vekili; istinaf kararının yerine getirilmediğini, raporun önceki raporla neredeyse birebir aynı olduğunu, Mahkeme kararının gerekçesiz olduğunu, ilk kararında davacı lehine maktu vekalet ücretine hükmedildiği halde, nisbi vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, Dr. ...nun Türkmenistan uyruklu olup Türkiye’de çalışma izni ve reçete yazma yetkisi olmadığı halde davacı ... (Şifa Polikliniği) isimli poliklinikte doktor olarak çalıştırıldığını, bazı eczacılarla ve kalfalarla işbirliği yapılarak, hastaneye veyahut polikliniğe dahi gitmeyen hastalara davacı ... kuruluşunda gıyapta reçete düzenlendiğinin, bu ilaçların bu kişilerce teslim alınmadığının ve reçetelere yazılan ilaçların hastaların hastalıklarıyla ilgili olmadığının, Kurum denetmenince tespit edildiğini, ilgililerin birlikte hareket ederek müvekkili Kurumu zarara uğrattıklarının açık olduğunu, bilirkişilerce bu konuda hiçbir inceleme yapılmadığını, adı keşen kişinin diğer hekimlerin kaşelerini bilgileri dışında bu reçetelere bastığını ve kendisinin imzaladığını ikrar ettiğini Mahkemece müvekkili Kurumun cezai şart uygulama hakkı olduğunun açıkça tespit edildiğini, kararın çelişkili olduğunu müvekkili Kurumun yasal olarak sadece reçete bedellerini isteyebileceği gibi ayrıca beraberinde cezai şartı da isteyebileceğini, bu konudaki seçimlik takdir hakkının müvekkili kuruma ait olduğunu, Kurum işleminin ilaç bedeli ve cezai işlemi kapsadığını belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin karar başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Başsavcılık tarafından yapılan soruşturmada, eylemlerin sahtecilik oluşturmadığından kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, eczane sahiplerinin cezai şartlar hakkında açtıkları davalarda gıyapta reçete yazıldığının ispatlanamadığı, ilaçların hastalar tarafından yazdırıldıktan sonra alınıp kullanıldığı gerekçeleriyle Kurum işlemlerinin iptaline karar verildiği ve kararların Yargıtay tarafından onandığı ve kesinleştiği, davacının, çalışma izni olmayan doktoru çalıştırmak suretiyle sözleşmeye aykırı davradığı bilirkişiler tarafından belirtilmiş ise de eczanelerce düzenlenen reçete ilaç bedellerinin protokolün 3.1.9 maddesi kapsamında kesinti yapılacak hastane işlemi olarak değerlendirilemeyeceğinden İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, ancak; davacı tarafından dava açılırken maktu karar ve ilam harcı yatırılmış olması nedeniyle ve İlk Derece Mahkemesinin ilk kararında davacı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi ve bu karara karşı davacı tarafın istinaf itirazının bulunmaması nedeniyle davalı lehine oluşan kazanılmış hak ve aleyhe hüküm kurma yasağı ilkeleri uyarınca davacı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı'' gerekçeleriyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, işlemin iptaline, davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı Kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Kurum vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebeplerle kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı şirketin işlettiği hastanede çalışan ...isimli doktorun, çalışma izninin olmadığı ve sahte reçete düzenlemesi nedeniyle Kurumun zarara uğratıldığı iddiasıyla, reçete bedellerinin davacı ... kuruluşunun hak edişinden düşülmesine yönelik Kurum işlemin iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun "Haksız fiillerden doğan borç ilişkileri" başlıklı 49 uncu ve devamı maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Davacı şirketin işlettiği hastanede Türkiye'de oturma izni ve çalışma izni olmayan hekimin çalıştırılarak bazı hastaların gıyaplarında reçete düzenlediği, diğer hekimlerin kaşelerini bilgileri dışında bu reçetelere bastığı ve kendisinin imzalayarak sahte fatura oluşturduğu, bu şekilde düzenlenen 1588 adet reçetenin davalı Kuruma fatura edildiği ve bedellerinin Kurum tarafından eczanelere ödendiği dosya kapsamı ile sabit olup söz konusu usulsüz reçeteler ile Kurum zararına sebebiyet verildiği açıktır. Sahte şekilde oluşturulan bu reçetelerin hastalar tarafından alındığından bahisle Kurum zararının oluşmadığı sonucuna varmak mümkün olmadığı gibi çalışma izni olmayan ...isimli yabancı uyruklu doktorun eylemleri sonucu oluşan Kurum zararından da davacı ... kuruluşunun sorumluluğu bulunmaktadır.
2. Bir önceki maddede açıklanan nedenlerle davalı Kurumun 05.09.2012 ve 22.10.2012 tarihli yazıları ile eczanelere ödenen 588 adet sahte reçete karşılığının faizi ile birlikte davacı ... kuruluşundan mahsubuna yönelik işleminde hukuka aykırılık bulunmadığından, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde hüküm kurulması doğru görülmemiş hükmün bu nedenlerle bozulmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi uyarınca davalı yararına BOZULMASINA,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.