Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2552 E. 2024/1016 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kira sözleşmesinin davacı tarafından hile nedeniyle geçmişe etkili olarak iptali talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların serbest iradeleriyle akdettikleri kira sözleşmesinde konu ve koşullar belirlenmiş olduğundan, davacının hile iddiasına dayalı fesih talebinin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/2359 E., 2023/396 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 9. Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2012/1118 E., 2020/344 K.

Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi, tazminat ve alacak davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkili ile dava dışı Prime Development Proje Geliştirme Ltd.Şti. arasında 03.05.2010 tarihli ve 01.06.2010 tarihli kira sözleşmeleri imzalanarak 11,19 ve 25 nolu dükkanların kiralandığını, dava dışı şirketin sonradan davalı şirkete devredildiğini, yapılan öngörüşmelerde aldatıcı beyanlarda bulunulduğunu, bu kapsamda sözleşme imzalanmadan önce davalı tarafça hazırlanan fizibilite raporlarına güvenilerek üçüncü şahıslarla iş, işlemler ve sözleşmeler yaparak harcamalara başlanıldığını, sonradan diğer işyerlerine nazaran 3 kat kira bedeli ödendiğinin, ortak alan ve tanıtım katkı payları meblağları ile yapılabilecek hizmetlerin yapılmamış olduğunun, bu bedelin bazı işyerlerinden hiç alınmadığı ya da eksik alındığının öğrenildiğini, yeterli ciro sağlanacağı inancıyla sözleşmenin imzalandığını, hile nedeniyle iradenin sakatlandığını, kastedilen sözleşmeden farklı bir sözleşme ile karşı karşıya kalındığını ileri sürerek; sözleşmelerin hile nedeniyle geçmişe etkili olarak iptalini, kira sözleşmeleri nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitini, ödenen kira bedeline karşılık şimdilik 5.000,00 TL'nin ve depozito için verilen 55.000,00 TL bedelli teminat çekinin iadesini, yatırım giderlerine karşılık şimdilik 15.000,00 TL, kiralananlar için fazladan toplanan genel gider, ortak gider, ortak alan aidatı, tanıtım katkı payı giderlerine karşılık şimdilik 10.000,00 TL'nin iadesine karar verilmesini talep etmiş; 26.12.2017 tarihli dilekçe ile sözleşmenin geriye dönük feshi talebi dışındaki tüm taleplerinden feragat ettiğini bildirmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; hak düşürücü sürenin dolduğunu, taraflar arasındaki kira sözleşmeleri mahkeme kararı ile sonlandığından feshe ilişkin dava açılamayacağını, tacir olan davacının sözleşmeleri imzalamama imkanının bulunduğunu, aldatmaya yönelik beyanların kabul edilemeyeceğini, tahliye kararı alınıncaya kadar kiralananların kullanılmaya devam edildiğini, tanıtım için gerekli faaliyette bulunulduğunu, ciro garantisi yükümlülüğü bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının tacir olduğu, taraflar arasında sözleşme düzenlenmeden önce gerekli araştırmayı yapması gerekirken üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmemesi nedeniyle dava dilekçesinde öne sürülen taleplerden davalı tarafın sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; hilenin tüm kiracıların katılmak zorunda olduğu ortak giderlere, daha az katılmalarını sağlamak amacıyla müvekkilinin dolandırılmasından kaynaklandığını, delillerin yeterince incelenmediğini, diğer kiracılara ait sözleşmelerinin değerlendirilmediğini, sözleşme öncesi gösterilen projeye göre yanıltıldıklarını, sözleşmedeki kararlaştırmaların tek başına hileyi kanıtlamaya yeterli olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; sürekli borç ilişkisi doğuran sözleşmelerin kural olarak geriye etkili feshedilmesinin mümkün olmadığı, çoğun içinde az da vardır ilkesi gereği davacının talebinin sözleşmenin ileriye etkili feshini de kapsadığı dikkate alındığında kira sözleşmelerinin tahliye ile sona ermesi ve dava tarihi itibariyle de davacının kiracı sıfatının bulunmadığı dikkate alındığında davacının talebinin reddine ilişkin kararın yerinde olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; sürekli edimli sözleşmelerin geriye etkili olarak feshedilemeyeceğine dair gerekçenin yerinde olmadığını, hile nedeni ile sözleşmenin geriye etkili olarak feshine karar verilmesi gerektiğini, tahliye kararını veren icra hukuk mahkemesi kararının şekli anlamda kesinleşmiş bir karar olmadığını, hile olduğu tespiti ile diğer talepleri yönünden de kabul kararı verilmesi gerektiğini, hile iddiasına ilişkin yeterli inceleme yapılmadığını, başka mahkemedeki davalının isticvabı ile ve bir başka davada alınan bilirkişi raporunda hilenin tespit edildiğini, davalının gerçek dışı proje ile gerçek dışı reklamlarla, vaadlerle, diğer firmalara taviz olarak verilen "ortak gider ve tanıtım katkı payı muafiyetlerini" gizleyerek müvekkiline, diğer firmaların da m² olarak aynı kirayı ödediğini beyan ederek 3 katı bedelle kiralayarak sözleşme öncesi bir çok hile sonucunda sözleşmenin imzalanmasını sağlanıldığını, gerçeklerin bilinmesi halinde sözleşmenin imzalanmayacağını, hileyi kanıtlayan belgelerin görmezden gelindiğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, hata ve hile nedeni ile kira sözleşmelerinin iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 23 ve 28 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

Temyiz olunan kararda belirtilen gerekçeye, taraflarının özgür iradeleri ile düzenlenen kira sözleşmelerinde konunun ve koşulların belirlenmiş olmasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.