Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2668 E. 2024/2513 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Feshedilen bir mal alım sözleşmesi nedeniyle oluşan menfi zararın tespiti ve tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Denetime elverişli bilirkişi raporu ve dosya kapsamına uygun diğer delillerle davacının zararının tespit edildiği, ilk ihalenin feshinden ikinci ihaleye kadar geçen sürenin makul olduğu ve ikinci ihalede rekabet ortamının sağlandığı, ayrıca hükmedilen vekalet ücretinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne uygun olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1944 E., 2023/655 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 13. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2015/571 E., 2019/258 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine, davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile hükmün kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle incelemenin duruşmalı olarak yapılması davalı vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 24.09.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir

Belli edilen günde gelen davacı ... vekili Av. ... ile davalı ... San. Dış Tic. Ltd. Şti. vekili Av. ...'ın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davacı kurumun ihtiyacı olan 160.000 mavi nevresim takımı için davalı ile 0.7.07.2014 tarihli 5.680.000,00 TL bedelle sözleşme imzalandığını, davalının söz konusu malı sözleşmede yazılı teslim süresi içerisinde teslim etmediğini, taahhüdünü yerine getirmesi için 22.08.2014 tarihli yazı ile davalı şirkete 30 günlük ihtar çekildiğini, ihtarlı sürede teslim edilen malın, itiraz muayenesi dahil fiziki muayene sonucunda reddedildiğini ve 18.12.2014 tarihli onay ile sözleşmenin feshedildiğini, ihtiyacın devam etmesi nedeniyle yapılan ihale neticesinde dava dışı ... Ltd. Şti. ile 29.06.2015 tarihinde sözleşme imzalandığını, iki ihale arasındaki fark nedeniyle toplam 384.000,00 TL menfi zarar oluştuğunu, bu zararın tahsili amacıyla 29.09.2015 tarihinde ihtarname gönderildiğini, davalı yüklenici tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 384.000,00 TL hazine zararının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari (avans) faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; ihalelerin aynı şartlarda gerçekleştirilmediğini, ikinci ihalenin en kısa sürede yapılmayarak 6 ay gibi uzun bir zaman sonra gerçekleştirildiğini, teknik şartnamelerin teslim yerlerinin farklı olduğunu, ihale yükümlüsünün sözleşme şartlarını yerine getirme yükümlülüğü bulunmaktaysa da ihale alıcısının da zararı arttırmama ve çelişkili davranışlarda bulunmama yasağı bulunduğunu, iki ihaleyi aynı şartlarda gerçekleştirmeyen, ilk ihaledeki rekabet ortamını sağlamayan ve ikinci alımı geciktiren idarenin birlikte kusuru bulunduğunu, kusurlu idarenin verilen zararı gözetmeden ve irat kaydedilen teminatı mahsup etmeden menfi zararı talep edemeyeceğini, ilk ihalenin 160.000 takım üzerinden müstakil bir ihale olarak yapıldığını, ikinci ihalenin ise 560.000 takım mavi nevresim olarak 5 kısım, ayrıca 10.000 takım beyaz nevresim ihalesi ile 6 kısım olarak ihale edildiğini, ilk ihaledekine benzer bir rekabet ortamı yaratılmadığını, sözleşme sürelerinin farklılığının ihale maliyetini etkileyeceğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; sözleşmesinin haklı nedenlere dayanarak İdare tarafından feshedildiği, yüklenici tarafından verilmiş olan kesin ve ek kesin teminatın irat kaydedildiği, davalı firmanın kesin ve ek kesin teminatının irat kaydedilmesinin sözleşme hükümleri gereği olduğundan oluştuğu tespit edilen kurum zararının bu tutardan mahsubunun yapılamayacağı, ikinci ihalenin ilk ihaleden farklı bir şekilde 6 kısımdan oluşmak üzere ilk ihaleden yaklaşık 6,5 ay sonra gerçekleştirilmiş farklı bir ihale sürecinden oluşmuş ise de Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarında ...’ün davalı firma ile ikinci ihalenin yüklenicisi olan dava dışı ... San. ve Dış Tic. Ltd. Şti.nin ihale tarihleri itibariyle hissedarı ve ortaklarından olduğu, her iki firmanın yönetimi ile yönetici seçimlerinde hak sahibi olduğu, dolayısıyla davalı firmanın ihalelerden yasaklanmış olması nedeniyle ... San. ve Dış Tic. Ltd. Şti. adına muvazaalı olarak yüklenildiği, bu durum karşısında davacı ... Bakanlığının oluşan 384.000,00 TL müspet zararı davalıdan talep etme koşulları oluştuğu, ihtarnamenin tebliğ tarihinden 20 gün sonrası olan 23.10.2015 tarihinden itibaren yasal faiz talep edebileceğinin anlaşıldığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile 384.000,00 TL’nin temerrüt tarihi olan 23.10.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; Mahkeme kararında ve bilirkişi raporunda ticari faize ilişkin değerlendirme yapılmadan faiz konusunda yasal faiz hesaplaması yapıldığını, taraflar ticari şirket arasında ticari bir sözleşme olduğundan tacir olan davalının borcu hesaplanırken ticari avans faizi üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini, kararın bu yönden hatalı olduğunu, ayrıca faiz başlangıç tarihinin daha önceki bir tarih olması gerekirken 23.10.2015 tarihinin belirlenmesinin de hatalı olduğunu ileri sürerek, yerel Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili; bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, ...'ün her iki firmada da hakim ortaklığının bulunmadığını, davalı firmanın yasalara uygun şekilde kurulduğunu ve ihaleye katıldığını, kesin teminatın irat yazılmasına ilişkin sözleşme hükmü cezai şart niteliğinde olduğundan, davacının kusuru nedeniyle bu miktarın tazminattan düşülmesinin gerektiğini, 4735 sayılı Kanun'un 22 nci maddesindeki gelir kaydedilen teminatların yüklenicinin borcuna mahsup edilemeyeceğine ilişkin hükmün kesin teminatın tazminattan indirilmesine engel teşkil etmediğini, ihaleleri aynı şartlarda gerçekleştirilmeyen, ikinci ihaleyi 6,5 ay gibi makul olmayan bir sürede gerçekleştiren, teknik şartnamede değişikliğe giderek teslim yerlerini farklı yerler olarak belirleyen idarenin, borcu arttırmama ve çelişkili davranmama yükümlülüğüne aykırı davrandığını, bilirkişi kurulunun, iki ihale birbirinden farklıdır tespitini yaptıktan sonra, kusurlu olan idarenin kusurunu değerlendirmemesi ve sözleşmede hüküm yok demesinin hukuka aykırı olduğunu, davacının aynı koşullarda sadece 160.000 takım için ihaleye çıkmayıp, koşulları değiştirdiğini, tüm ihtiyaçlarının tedarikine gittiğini belirterek, Mahkeme kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı yüklenici firmanın sözleşme hükümlerine malın teslimini gerçekleştiremediği, süresinde teslim ettiği malların itiraz muayenesi dahil fiziki muayene sonucunda kabul görmediği ve reddedildiği, İkmal Merkez Komutanlığınca davalının taahhüdünü yerine getirmesi için ihtar çekildiği ve 30 günlük süre verildiği, davalının ihtar edilen süre içerisinde sözleşme konusu malın teslimini gerçekleştirememesi nedeni ile sözleşmenin haklı nedenlere dayalı olarak feshedildiği ve teminatın irat kaydedildiği, sözleşme feshedildikten sonra, ihale yetkilisince ihale kararı alınması, yaklaşık maliyetin tespit edilmesi için yaklaşık maliyet komisyonunun oluşturulması, piyasadan ihale konusu mal ile ilgili tekliflerin alınarak yaklaşık maliyetin tespit edilmesi, yeniden ihale komisyonunun oluşturulması, ihalenin ilana çıkarılması, ihale komisyonunca tekliflerin değerlendirilmesi, ihale komisyonunun en avantajlı teklifi tespit ederek ihale yetkilisine sunması, ihale yetkilisince komisyon kararının onaylanarak yüklenici firma ile sözleşme imzalanması hususları dikkate alındığında ilk ihalenin feshinden itibaren ikinci ihale süresi arasında geçen 6 aylık sürenin makul süre niteliğinde olması, ikinci ihaleye dört firmanın katılımı ile rekabet ortamının sağlanmış olması, ikinci ihalenin birinci ihaledeki teknik şartname hükümlerine göre yapılmış olması, idari şartnamede malın teslim adresinin değişmesi ve malların iki kısım yerine 5 kısımda teslim alınmasının, ihale dokümanında değişiklik yapıldığı anlamına gelmemesi, ikinci ihaleyi kazanan firmanın 160.000 adet nevresim takımı mavi için teklif vermesi ve bu birim teklifin esas alınarak menfi zararın hesaplanması, ihale konusu malın artırılmasının, 6 kısım ihale edilmesinin rekabet ortamını ortadan kaldırmayacağı gibi ilk ihalede teslim süresinin 900 gün, ikinci ihalede 1000 gün olmasının maliyeti etkilemeyeceğinin anlaşılması, 4735 sayılı Kanun'un 22/4 maddesinde ''Gelir kaydedilen teminatlar, yüklenicinin borcuna mahsup edilemez.'' hükmü ile sözleşme hükümleri dikkate alındığında, kesin ve ek kesin teminatların kurum zararından mahsup edilemeyeceğinin anlaşılması, mahkemece alınan ilk bilirkişi raporu ve ek raporu ile ikinci bilirkişi heyeti raporu ve ek raporunun birbiri ile uyumlu bulunması, faiz başlangıç tarihi yönünden; mahkemece, hükmedilen alacak miktarının davacı tarafından davalıya gönderilen ihtarnamenin tebliğ tarihine 20 gün ilavesi ile belirlenen temerrüt tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, uyuşmazlık ticari bir işten kaynaklanmakta olup, mahkemece hükmedilen alacağa avans faizi uygulanması gerekirken, yasal faize hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine, davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, sair istinaf başvurusunun esastan reddine, Mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile 384.000,00 TL’nin temerrüt tarihi olan 23.10.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davalı vekili; istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davacı vekili; Bölge Adliye Mahkemesinin yerel Mahkeme kararını kaldırarak yeniden hüküm kurmasına rağmen karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre hesaplama yapmayarak eksik vekalet ücretine hükmettiğini belirterek, kararın vekalet ücreti ve harçlar yönünden düzeltilerek onanmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ihale sonucu taraflar arasında imzalanan mal alımına ilişkin sözleşmesinin feshi nedeniyle uğranılan menfi zararın tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'nun 20 nci maddesi,

2. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; temyiz olunan kararda belirtilen gerekçeye ve özellikle denetime elverişli bilirkişi raporu ile davacının zararının tespit edildiği, ilk ihalenin feshinden itibaren ikinci ihale süresi arasında geçen sürenin makul süre ve ikinci ihalede rekabet ortamının sağlanmış olduğuna ilişkin tespitlerin dosya kapsamına uygun olduğu, ikinci ihaleyi kazanan firmanın 160.000 adet nevresim takımı için teklif vermesi ve bu teklifin esas alınarak zararın hesaplanması nedeniyle de davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2. Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, davanın kabulü ile 384.000,00 TL’nin davalıdan tahisiline karar verilmiştir. Bu durumda, karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13 üncü maddesi gereğince davalı aleyhine hükmedilen tutar üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenecek nispi vekalet ücretinin takdir edilmesi gerekirken yazılı şekilde düşük vekalet ücretine hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Davacı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (4/c) numaralı bendinde yer alan "26.231,04" rakamlarının hükümden çıkartılarak yerine "56.760,00 " rakamlarının yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

17.100,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,24.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.