Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2758 E. 2024/2334 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekalet sözleşmesinden kaynaklanan ücret alacağı istemine ilişkin davada, davalı tarafından yapılan azlin haklı olup olmadığı ve davalı şirket ortağının ayrılmasının ücretten sorumluluğunu ortadan kaldırıp kaldırmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı, azil sebebini ispatlayamadığı ve bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli olduğu, davalının şirket ortaklığından ayrılması ve TBK m. 202'nin ticari işletme devrine ilişkin hükümlerinin vekalet ücretinden sorumluluğunu ortadan kaldırmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/49 E., 2022/110 K.

Taraflar arasındaki vekalet sözleşmesinden kaynaklanan yargılama sonunda, Mahkemece bozma kararına uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı asıl ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:Taraflar arasındaki vekalet sözleşmesinden kaynaklanan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkili ile davalılar arasında 01.03.2010 tarihli avukatlık ücret sözleşmesi imzalandığını, sözleşme ile aylık düzenli vekalet ücreti ödenmesinin kararlaştırıldığını, ancak davalıların bu ücreti ödemediğini, ardından 26.12.2012 tarihinde müvekkilini avukatlıktan azlettiğini, bunun üzerine müvekkilinin vekalet ücreti alacağı için icra takibi başlattığını, davalıların ise borcu olmadığından bahisle takibe itiraz ettiklerini, itirazın kaldırılmasına ilişkin İcra Hukuk Mahkemesi kararının bozulduğunu, böylece bu davanın açıldığını belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla 49.500,00 TL vekalet ücreti alacağının hak ediş tarihi itibariyle işleyecek faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili: davalılar ile davacı arasında vekalet ilişkisinin süreklilik arz eden ve davaya dayanak olarak öne sürülen avukatlık ücret sözleşmesine dayanmadığını, davacının avukatlık hizmeti karşılığında müvekkillerden çeşitli defalar ücret talep ettiğini, bir kaç kez kendisine nakdi ve ayni olarak ödeme yapıldığını, bu ödemelerin olmayan hizmet sözleşmesinden ziyade üstlenilen davalara istinaden yapıldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Mahkemenin 21.06.2016 tarihli ve 2015/8, E., 2016/65 K. sayılı kararında; avukatlık sözleşmesinde işin konusu bölümü boş bırakıldığından geçersiz nitelikte olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 06.02.2020 tarihli ve 2017/3936 E., 2020/1425 K. sayılı ilamıyla; Mahkemece, davacı avukatın takip ettiği dosyalar açısından azilin haklı olup olmadığının belirlenmesi ve taraflar arasındaki sözleşme geçersiz olduğuna göre Avukatlık Kanunu 164/4 madde hükmü gözetilerek ve davalının ödeme savunması değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği gerekçeleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararla; davalının azil sebebi olarak davacının karşı tarafın avukatlığını yaptığını ileri sürse de bu iddiasını ispatlayamadığı, davacı avukatın dosya içerisine alınan sair dosyalarda kusur ve ihmalinin bulunmadığı, be sebeple davacı avukatın azlinin haklı bir nedene dayanmadığı için Avukatlık Kanunu 164/4 maddesi gereğince avukatın hak ettiği ücretin belirlenmesi gerektiği, alınan bilirkişi raporunda hak ettiği ücret tutarlarının hesaplandığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulü ile 9.574,99 TL ücret alacağının davalı ...'den, 23.001,66 TL vekalet ücret alacağının ise davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak dava tarihi olan 04.02.2015 tarihinden itibaren yasal faizleri ile birlikte davacıya verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı asıl temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı asıl Şerife; kararın kanuna aykırı olduğunu, ... Petrol Ltd. Şti. isimli davalı şirket ortaklığından 17.02.2010 tarihinde ayrıldığını, davalı şirketin ortaklık ve müdürlüğünü yapan kişiler araştırılmaksızın ihmali bir şekilde aleyhine karar verdiğini, TBK m. 202’nin devamında ticari işletme devri sonucunda devredenin de devralanla birlikte borçlardan iki yıl süreyle müteselsilen sorumlu olacağını, işletmenin mevcut borçlarından asli sorumlu kişinin işletmeyi devralan yeni sahibi olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, vekalet sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 164/4 üncü maddesi.

2. Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. Usuli kazanılmış hak olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).

3. Bundan başka, Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş olan bu kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK).

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçelere özellikle davacı avukatın azlinin haklı sebebe dayandığının ispat edilememesine ve bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmasına göre davalı ...'nin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun kararın onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 16.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi