Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2815 E. 2024/1031 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Adi ortaklığa karşı yapılan icra takibine dayalı itirazın iptali ve menfi tespit davalarının dava şartı yokluğundan reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Takip borçlusu olarak gösterilen adi ortaklığın tüzel kişiliğinin bulunmaması ve taraf ehliyetinin olmaması nedeniyle geçerli bir icra takibinden ve dolayısıyla itirazın iptali davası açılabilmesinin koşullarının oluşmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Artvin Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/463 E., 2021/289 K.

Taraflar arasında birleştirilerek görülen itirazın iptali ve menfi tespit davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı/birleşen davada davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı/birleşen davada davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı vekili; davalı şirket aleyhine başlattıkları ilamsız takipte asıl alacağın 203.391,20 TL, asıl alacağa işleyen faiz ve masraf ile birlikte takip çıkışının 280.161,16 TL, olduğunu, davalı tarafından borca kötü niyetli olarak itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu, söz konusu takibin davalı ile yapılan araç kiralama işi neticesinde düzenlenen faturalara dayanılarak açılmış ilamsız takip olduğunu, davalı tarafça bu güne kadar herhangi bir ödemede bulunulmadığını, haksız ve mesnetsiz olarak zaman kazanmak için borca itiraz edildiğini ileri sürerek; itirazın iptaline, takibin devamına, haksız itiraz eden davalı aleyhine inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Birleşen davada davacı vekili; davalı ile müvekkili şirketin kurdukları adi ortaklık üzerinden 2007 yılında Ardanuç - Şavşat bakım onarım işinde çalıştıklarını, taraflar arasında yazılı olmayan sözleşme gereği ortaklık hesabına yatan istihkak bedelleri için adi ortaklığı oluşturan firmaların faturaları keseceği, gerekli ödemeler yapıldıktan sonra karın hisse oranları doğrultusunda paylaştırılacağının kararlaştırıldığını ancak adi ortaklığın diğer tarafı olan Koza Elektriğin hiçbir fatura kesmediğini, gerçek tacirin ... olduğunu, davalı tarafça aleyhlerine başlatılan Artvin İcra Müdürlüğünün 2014/2714 sayılı dosyasının her iki firmanın ikişer araç kiralayarak ortaklık hizmetine sunması hususu ile ilgili olduğunu, davacının değişik yargılama dosyalarında ileri sürdüğü gibi kendi şirketinden araç kiralamasının sözkonusu olmadığını, takibe konu araç kiralama bedeli ile ilgili olarak her iki tarafın da onayı ve rızası ile borcun takas edildiğini ve her iki firmanın faturalarının da karşılıklı olarak ödenmediğini, Artvin İcra Müdürlüğünün 2014/2714 sayılı takip dosyası ile aleyhlerine başlatılan icra takibinin kötü niyetli olarak başlatıldığını ileri sürerek; borçlu olmadığının tespitini, kötü niyetli davalı aleyhine tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Asıl davada davalı vekili; davacı ile müvekkili arasındaki alacağın muhasebeleştirildiğini ve borçların karşılıklı olarak kapatıldığını, davacı tarafından başlatılan icra takibinin haksız olduğunu, herhangi bir hukuki dayanağının bulunmadığını, ayrıca yetki itirazında bulunduklarını savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Birleşen davada davalı vekili; taraflar arasında aynı konuyla ilgili olarak Artvin Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/694 E. sayılı dosyasında itirazın iptali davasının görüldüğünü, dosyanın halen derdest olduğunu, davacının borçlu olup olmadığının bu dosyadan belli olacağını, ayrıca zamanaşımı itirazı olduğunu, davacının birleşen davada verdiği dilekçesinde araç kira bedellerinin ödenmediğini kabul ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı/birleşen davada davalı tarafından başlatılan icra takibinde adi ortaklığı oluşturan şirketlerin isimlerine değinilmekle yetinilerek adi ortaklığın borçlu olarak gösterildiği ve adi ortaklık adına tek bir ödeme emri çıkartıldığı, adi ortaklığı oluşturan şirketler adına ayrı ayrı ödeme emri düzenlenmediği, öte yandan açılan itirazın iptali davasında da husumetin tek bir ortağa yöneltildiği, taraf ehliyeti bulunmayan adi ortaklık aleyhine yapılacak icra takiplerinde adi ortaklığı oluşturan ortakların ayrı ayrı gösterilmesi ve bu ortaklara ayrı ayrı ödeme emrinin tebliğ edilmesi gerektiği, adi ortaklık adına tek bir ödeme emri tebliğe çıkartılmak suretiyle yapılan icra takibinin usulsüz olduğu, ayrıca itirazın iptali davası ile birleşen menfi tespit davasının takip hukukundan kaynaklanmakta olup icra takibine sıkı sıkıya bağlı olduğunu, bu nedenle yetkili icra dairesinde usulünce icra takibi yapılmış olmasının itirazın iptali ve menfi tespit davası yönünden dava şartı niteliğinde bulunduğunu, husumet ehliyeti bulunmayan adi ortaklığa karşı takip başlatıldığı ve icra takibindeki bu eksikliğin bu aşamada tamamlanamayacak olduğu gerekçesiyle; asıl ve birleşen davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı/birleşen davada davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı/birleşen davada davalı vekili; müvekkili olduğu şirket ile davalı şirket arasında Artvin Noterliğinin 27.12.2007 tarihli ve 10739 yevmiye numaralı sözleşmesinin bulunduğunu, davalı şirketin iş ortaklığında pilot ortak olduğunu, iş ortaklığının nam ve hesabına hareket etmeye yetkili olduğunu, İlk Derece Mahkemesi gerekçesinde açıklanan nedenlerin taraflar arasında bir yetki sözleşmesinin bulunmadığı haller için geçerli olduğunu, dosyada iki defa bilirkişi raporu alındığını, alınan raporlarda taraflar arasında alacak-borç ilişkisinin görüldüğünü, borç ilişkisinin varlığı ve miktarının ispatlandığını, birleşen davanın ise esastan reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; takip talebiyle bağlılık ilkesi gereği takip talebinde bulunmayan borçlunun sonradan takibe eklenmek suretiyle taraf değişikliği yapılmasının mümkün olmadığı, bu itibarla icra takibinde borçlu olarak gösterilen adi ortaklığın tüzel kişiliğinin ve taraf ehliyetinin bulunmaması sebebiyle itirazın iptali davasının görülebilmesinin koşulu olan geçerli bir icra takibinin varlığından söz edilemeyeceği, ayrıca itirazın iptali davasından sonra açılan menfi tespit davasında da hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle; başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı/birleşen davada davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı/birleşen davada davalı vekili; istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kira ilişkisinden kaynaklanan itirazın iptali ve menfi tespit istemlerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 620 ve devamı maddeleri

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçeye ve özellikle icra takibinde borçlu olarak gösterilen adi ortaklığın tüzel kişiliğinin ve taraf ehliyetinin bulunmaması sebebiyle itirazın iptali davasının görülebilmesinin koşulu olan geçerli bir icra takibinin varlığından söz edilemeyeceğinin ve takibe konu faturaların adi ortaklık adına düzenlendiğinin anlaşılmasına göre, davacı/birleşen davada davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.