Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2971 E. 2024/166 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kapatılan bir özel eğitim kurumuna verilen senede dayalı icra takibine yapılan itirazın iptali davasında görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olup olmadığı ve hükmedilen vekalet ücretinin miktarı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının eğitim hizmeti karşılığında senedi verdiği kurumun kapatılması ve Maliye Hazinesi'nin alacağa halef olması nedeniyle davalının tüketici konumunda olduğu ve uyuşmazlığa bakma görevinin Tüketici Mahkemesi'nde olduğu, ayrıca hükmedilen vekalet ücretinin karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesini aştığı gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının kanun yararına bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/175 E., 2023/57 K.

Taraflar arasında, İlk Derece Mahkemesinde görülen itirazın iptali davasında davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince kesin olarak verilen kararın kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; 20.07.2016 tarih, 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile ülke genelinde ilan edilen OHAL kapsamında yürürlüğe konulan KHK'lar gereği kapatılan kuruluşlardan olan ......, Özel Eğitim Öğretim Yayıncılık Tic. Ltd. Şti.den ele geçirilen senet ve Mersin KHK Büro tarafından değerlendirilerek tahsil edilmek üzere gönderilen 975,00 TL tutarındaki belge ile davalı hakkında Mut İcra Müdürlüğü 2021/1020 E. sayılı icra dosyasıyla takip yapıldığını, davalı borçlu tarafından borca itiraz edildiğini, davalı borçlu imzası bulunmadığını ileri sürülmüşse de senet üzerinde iki adet ıslak imzası bulunduğunu, davalı borçlunun mevcut borcu ödediğine dair herhangi bir delil sunmadığını, davalı borçlunun itirazının dayanaksız olduğunu belirterek itirazın iptaline ve takibin devamına ve %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; dava dışı şirket ile müvekkili arasında 6502 sayılı Kanun kapsamında tüketici ilişkisi bulunduğunu, uyuşmazlığın esasına Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiğini, zorunlu arabuluculuğa başvurulmadığını, müvekkiline yönelen herhangi bir ihbarname ya da ihtarname söz konusu olmadığını, muaccel nitelikte bulunmayan bir borca ilişkin sair dönemlerde müvekkilinin temerrüdüne sebep olabilecek herhangi bir yasal işlem gerçekleştirilmediğini, davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, dava dilekçesinde iddia edilen imza hususunun icra takibi dosyasında bulunan evrakın suretinde görünmediğini, senedin ayrıca nama yazılı olarak düzenlenmemiş olması nedeniyle ilgili evrakın bütünüyle müvekkili yönünden geçersiz olduğunu, davacının kötüniyetinin açıkça belli olduğunu savunarak davanın reddine ve davacı aleyhine takip bedelinin %20'sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Mut İcra Müdürlüğü 2021/1020 E. sayılı icra takip dosyası ile Özbilici Özel Eğitim Öğretim Yayıncılık Tic. Ltd. Şti.den ele geçirilen senedin ilamsız takibe konu edildiği, davalı/borçlu tarafından süresinde borca itiraz edildiği, borca itirazda "takibin dayanağı belgenin düzenleme tarihi ve vade içermediği, davalı/borçlunun imzasının bulunmadığı, alacağın maddi ve hukuki dayanaktan yoksun olduğu, davalı/borçlunun alacaklı görünene herhangi bir borcu olmadığı, dayanak belgenin hukuken korunan bir alacak iddiasına konu edilemeyeceği, değişken oranlarda işletilen faizin kanuni dayanağa sahip olmadığı" itirazlarının ileri sürüldüğü, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu, uyuşmazlığın zorunlu arabuluculuğa tabi olmadığı, takibe konu dayanak belgenin aslının incelenmesinde davalı/alacaklının imzasının bulunduğu, zamanaşımı def'inin yerinde olmadığı, davanın niteliği itibariyle alacaklının alacağının varlığı ve miktarını ispatla yükümlü olduğu, borçlunun imzasını içeren takibin dayanağı belge ile davacının ispat yükünü yerine getirdiği, 6100 sayılı Kanun'un 201 inci maddesi uyarınca senede karşı tanık dinlenemeyeceği, davalının takibe konu borcun dava dışı şirkete ödediğini ve davalının borçlu olmadığını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, Mut İcra Müdürlüğü 2021/1020 E. sayılı icra takip dosyasında yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, 195,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. KANUN YARARINA TEMYİZ

A. Kanun Yararına Temyiz Yoluna Başvuran

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiştir.

B. Temyiz Sebepleri

Adalet Bakanlığınca; uyuşmazlığın sağlayıcı (kapatılan) özel eğitim kurumu ile davalı tüketici arasındaki eğitim ve öğretim sözleşmesinden kaynaklandığı, davalının tüketici, davacının ise kapatılan özel eğitim kurumuna izafeten sağlayıcı sıfatını taşıdığı, yasal düzenlemelere göre taraflar arasında tüketici işlemi bulunduğundan davaya bakma görevinin Tüketici Mahkemelerine ait olduğu gözetilip davanın görev yönünden usulden reddine karar verilmesi gerekirken esasa girilerek yazılı şekilde karar verilmesinin ve yine kabule göre de karar tarihinde yürürlükte bulanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13 üncü maddesinin ikinci fıkrasına aykırı biçimde kabul edilen miktarı geçecek şekilde davacı lehine vekâlet ücretine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı bulunduğu ileri sürülerek kararın kanun yararına bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, eğitim hizmeti nedeniyle verilen senete dayalı başlatılan icra takibine itirazın iptali davasında görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olup olmadığı ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukat Asgari Ücret Tarifesine göre hükmedilen vekalet ücretinin usule ve yasaya uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 363 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemelerinin kesin olarak verdikleri kararlar ile istinaf incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlarına karşı, yürürlükteki hukuka aykırı bulunduğu ileri sürülerek Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulur.

2. Temyiz talebi Yargıtayca yerinde görüldüğü takdirde, 6100 sayılı Kanun’un 363 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca karar kanun yararına bozulur ve bu bozma, kararın hukuki sonuçlarını ortadan kaldırmaz.

3.6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un (6502 sayılı Kanun) Tanımlar başlıklı 3/k maddesi ile 3/l maddesi.

4.6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 73 üncü maddesi ile 83 üncü maddesi.

5. Karar tarihinde yürürlükte olan 2023 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin Tarifelerin üçüncü kısmına göre ücret başlıklı 13 üncü maddesinin 2 nci fıkrası.

3.Değerlendirme

1.6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 73 üncü maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğan uyuşmazlıklara ilişkin davalarda Tüketici Mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun'un 83 üncü maddesinde de taraflardan birinin tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarla düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasının ve bu Kanun'un görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir. Bir hukuki işlemi 6502 Sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.

2.Dava dosyasının incelenmesinde; davalının eğitim hizmetine karşılık olarak takip konusu senedi Kanun Hükmünde Kararname kapsamında kapatılarak tüzel kişiliği sona ermiş bulunan eğitim kurumuna verdiği, tüzel kişiliği son bulan şirkete husumet yöneltilemeyeceği, davalının bu hukuki ilişkide tüketici konumunda olduğu, Maliye Hazinesinin kapatılan şirketin alacağına halef olarak icra takibini başlatması sebebiyle uyuşmazlığa bakma görevinin Tüketici Mahkemesine ait olduğu anlaşıldığından davaya bakma görevinin Tüketici Mahkemelerine ait olduğu gözetilip davanın görev yönünden usulden reddine karar verilmesi gerekirken esasa girilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmektedir.

O halde, Adalet Bakanlığının bu yöne ilişen kanun yararına temyiz talebinin kabulü gerekmiştir.

3.Kabule göre, karar tarihinde yürürlükte olan 2023 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre hükmedilen vekalet ücretinin kabul edilen miktarı geçemeyeceği düzenlendiği, davacı lehine davada kabul edilen miktarı geçecek şekilde 9.200,00 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla Mahkemece karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13 üncü maddesinin ikinci fıkrasına aykırı şekilde kabul edilen miktarı geçecek nitelikte davacı lehine vekâlet ücretine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmektedir.

O halde, Adalet Bakanlığının bu yöne ilişen kanun yararına temyiz talebinin kabulü gerekmiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Adalet Bakanlığının 6100 sayılı Kanun’un 363 üncü maddesinin birinci fıkrasına dayalı kanun yararına temyiz istemlerinin kabulü ile kararın sonuca etkili olmamak üzere KANUN YARARINA BOZULMASINA,

Dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına gönderilmesine,

15.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.