Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3083 E. 2024/2884 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Rödovans sözleşmesinin feshi nedeniyle kiraya verenin açtığı cezai şart ve tazminat davası ile kiracının açtığı haksız fesih nedeniyle cezai şart ve tazminat davası.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, davacının gelir kaybı istemini aşan miktarda hüküm kurarak taleple bağlılık ilkesini ihlal etmesi ve davalının yemin deliline dayanmasına rağmen yemin teklifini hatırlatmayıp eksik inceleme yapması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/152 E., 2023/899 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Merzifon Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/414 E., 2022/1163 K.

Taraflar arasında birleştirilerek görülen tespit ve tazminat davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince; asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı-birleşen dosya davacısı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-birleşen dosya davacısı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 08.10.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde gelen davacı-birleşen dosya davalısı vekili Avukat ...'ın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra, işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Asıl davada davacı kiraya veren vekili; taraflar arasında 07.07.2013 tarihli rödovans sözleşmesi imzalandığı, davalının sözleşmeye uygun olarak rödovans bedellerini ödemediğini, işletmeyi maden mevzuatına uygun işletmeyerek maden üretim sahasına zarar verdiğini, ocağın maden yasaları ve teknikleri ile can ve mal güvenliği açısından uygun hale getirilmemesi sebebiyle faaliyetinin durdurulduğunu, davalının sözleşme ile üzerine düşen devlet hakkı, ruhsat harçları, teknik nezaretçi, işçilik alacaklarını ödememesi nedeniyle devlet hakkı ve KDV’nin müvekkili tarafından ödenmek zorunda kaldığını, müvekkilinin ocağı, maden mevzuatı, iş ve işçi sağlığı, can ve mal güvenliği için eski haline getirmek zorunda bırakıldığını, davalının kusurlu işlemlerine son vermemesi nedeniyle 22.07.2014 tarihli ihtarname ile sözleşmenin feshedildiğini ileri sürerek; davalının sözleşmeye aykırı davrandığının tespiti ile 200.000,00 TL cezai şart, üretim yapılabilmesi için gerekli masraflar için şimdilik 1.000,00 TL’nin ve gelir kaybı için 1.000,00 TL’nin dava tarihinde işleyecek ticari temerrüt faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

2.Birleşen davada davacı kiracı vekili; müvekkilinin rödövans sözleşmesinin gereklerini tam ve eksiksiz yerine getirdiği halde davalı kiraya verenin 22.07.2014 tarihli ihtarname ile sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiğini, müvekkiline verilen yetkilerin elinden alındığını ve maden sahasında çalışmasının engellendiğini, dava dışı firmalar ile sözleşme yaparak müvekkilinin zararına neden olduğunu ileri sürerek; sözleşmenin haksız feshedildiğinin tespitine, ruhsat sahibince gerçekleştirilen ihlallerin giderilmesine, aksi halde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik zararının tazmini için 100.000,00 TL ile sözleşmeye aykırılık nedeniyle şimdilik 100.000,00 TL cezai şartın ticari temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Asıl davada davalı kiracı vekili; müvekkili tarafından sözleşmede belirlenen tüm yükümlülüklere eksiksiz riayet edildiğini, müvekkilinin maden ocağına zarar verdiği iddiasının tamamen asılsız olduğunu, rödövans bedelini bazen elden, bazen banka hesabına bazende davacının avukatları hesabına yatırmak suretiyle gerçekleştirdiğini, davacının kötüniyetli olduğunu savunarak, davanın reddini istemişitir.

2.Birleşen davada davalı kiraya veren vekili; davacının sözleşmeye uygun davranmadığını, iddialarının doğru olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 07.07.2013 başlangıç tarihli ve 5+5 süreli rödövans sözleşmesi maden sahasının işletilmesinin davalı şirkete bırakıldığı, davalının ton başına davacıya ödeme yapacağının kararlaştırıldığı, ocağın fiziki durumunun bozulmasında ve ocağın kapatılmasında ruhsat sahibinin kusuru olmadığı, davalının sözleşmeye aykırı davrandığı, sözleşmenin (9.) maddesinin; "... İşletmeci 1 takvim yılı içerisinde 5 ay rödevans ödemesini yapmaz ise sözleşme hiçbir bildirim ve ihtara gerek kalmaksızın kendiliğinden fesih edilmiş sayılır, bu durumda işletmeci ruhsat sahibine 200.000(ikiyüzbin) TL cezai şart ödemeyi peşinen kabul ve taahhüt eder." hükmünü içermekte olup 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 179 ve devamı maddelerinde düzenlenen cezai şart niteliğinde olduğu, tarafların serbest iradesi ile kararlaştırılan bu düzenlemenin tacir olan davalıyı bağladığı, davalının Ekim 2013, Mart 2014, Mayıs 2014, Haziran 2014 ve Temmuz 2014 aylarında ruhsat sahibine herhangi bir ödeme yapmadığı, sözleşme gereği cezai şartın koşullarının oluştuğu, sözleşmenin (9.) maddesinde yer alan; "...Belirlenen miktarda kömür üretilememesi tamamen işletmecinin sorumluluğunda olup herhangi hukuki ya da doğal bir sebeple bu belirlenen miktarın altında üretim yapması halinde en az 50.000 (ellibin) ton kömür üzerinden rödevans bedeli ödemeyi kabul ve taahhüt eder." şartından ötürü 50.000 ton kömür üzerinden yapılan hesaplamanın hükme esas alındığı, bilirkişi raporu ile aylık ödenmesi gereken rödövans bedelinin hesaplanması ve devamında ödenen bedellerin tahsili ile birlikte davalının ruhsat sahibine 65.810,00 TL eksik ödeme yaptığının tespit edildiği, davacının eski hale getirme bedelini ispat edemediği, birleşen dava yönünden ise maden ocağının kapatılmasının ve üretim yapılamaz hale gelmesinin sebebinin işletmecinin maden işletmesini kurallarına göre işletmemesi, üretim yapıldığı sırada şevlere ve palyalara özen göstermemesi, dere yatakları ile hafriyat işlemlerini gereği gibi yapmaması ve maden üretim tekniklerine uygun hareket edilmemesi olduğu, sözleşmenin feshinin haklı nedene dayalı oldugu gerekçesiyle; asıl davanın kısmen kabulüne, sözleşmeye davalı tarafın kusuruyla aykırı davrandığının tespiti ile 200.000,00 TL cezai şartın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, gelir kaybı yönünden hesaplanan 65.810,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, eski hale getirme talebinin reddine; birleşen davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-birleşen dosyada davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-birleşen dosya davacısı vekili; müvekkilinin rödövans sözleşmesi yürürlüğe girmeden önce muaccel olan çevre uyum teminatı, devlet hakkı ve ruhsat harçlarından sorumlu olmadığını, teknik nezaretçiye 11.880,00 TL teknik nezaretçi ücreti ödendiği halde bu durumun ispatına yönelik delillerinin toplanmadığını, müvekkilinin banka havalesi ve ciro edilen senet ve çeklerle ödeme yaptığı gibi elden nakit ödemeler de yaptığını, dinlenen tanıklara bu hususlar sorulmayarak hüküm tesis edildiğini, ayrıca bu miktarlar yönünden isticvap ve yemin teklif etme hakkı da bulunduğunu, feshin haksız olduğunu, rödövans bedelinin ödenmediği iddiasının ispat edilmediğini, maden sahasının mevzuata uygun işletilmediği ve üretim sahasına zarar verildiği iddiasının doğru olmadığını, davacının ruhsat sahibi olarak üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini, bu bakımdan birleşen davanın kabulü yerine reddine karar verilmesinin de hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı kiraya verenin davalı kiracının sözleşmeye aykırı davrandığını ileri sürerek asıl davayı açtığı, birleşen davada ise kiracının haksız fesih yapıldığının tespiti ile cezai şart ve tazminat isteminin olduğu, borçlunun temerrüdü yönünden kiraya verenin temerrüt ihtarında 6098 sayılı Kanun'un 315 inci maddesi uyarınca, kiracıya sözleşmenin niteliği gereği 60 gün süreli ihtar göndermesi gerektiği halde, akde aykırılık halinde aynı Kanun'un 316/2 son maddesi uyarınca süreli bir ihtar gönderme mecburiyeti bulunmamasına, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara, belgelere, bilirkişi heyet raporu ile ek raporlarına, MİGEM ve Amasya Valiliğinin yazılarına ve benimsenen gerekçe içeriğine göre, davalı kiracının maden ocağının işletmesinin durmasına neden olduğunun anlaşılmasına göre davacı kiraya verenin haklı olarak sözleşmeyi feshettiğinin kabulü gerektiği, bu kapsamda İlk Derece Mahkemesince davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, hükme esas alınan bilirkişi raporu ve ek raporların denetime elverişli olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- birleşen dosya davacısı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı- birleşen dosya davacısı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; asıl davada, kira sözleşmesinin feshi nedeniyle cezai şart ve tazminat istemine, birleşen davada ise sözleşmenin haksız feshi nedeniyle cezai şart ve tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26, ncı maddesi ile 225 vd. maddeleri

3. Değerlendirme

1.Asıl davada; davacı 200.000,00 TL cezai şartın, üretim yapılabilmesi için gerekli masraflar için şimdilik 1.000,00 TL’nin ve gelir kaybı için 1.000,00 TL’nin tahsilini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince, davacının gelir kaybı istemi yönünden, talebini aşacak şekilde 65.810,00 TL'nin tahsiline karar verilmek suretiyle taleple bağlılık kuralının ihlal edilmiş olması, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

2. Davalı, rödövans ödemelerinin bir kısmının elden ödendiğini ileri sürmekte olup süresinde verdiği cevap dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanmıştır. Hal böyle olunca, İlk Derece Mahkemesince; ispat yükü üstünde olan davalının iddiasını yasal delil ile ispat edebileceği, davalının cevap dilekçesinde açıkça yemin deliline dayandığı gözetilerek davalı tarafa yemin teklifinin hatırlatılması ve hasıl olacak sonuca göre uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bu sebeple de hükmün bozulması gerekmiştir.

3. Bozma nedenine göre, davalı- birleşen dosya davacısının, asıl ve birleşen dosyaya yönelik sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun usulden reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi uyarınca usulden BOZULMASINA,

3. Bozma nedenine göre davalı- birleşen dosya davacısının, sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.