Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3093 E. 2024/1132 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kira sözleşmesinin ilk sayfasının imzasız, ikinci sayfasının ise imzalı olması halinde, kira süresi, kira bedeli ve cezai şart bedeli gibi mali hükümler yönünden hangi sözleşme hükümlerinin geçerli olacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kira sözleşmesinin yazılı olması halinde, sözleşmede yazılı hususlarda tanık dinlenemeyeceği, davalı tarafça kira sözleşmesinin ilk sayfasında tahrifat yapıldığı iddiasıyla sunulan imzasız ilk sayfanın farklı içerik taşıdığı ve davacının talep ettiği yıllık kira bedelinin senetle ispat sınırının üzerinde olup yazılı delille ispatlanması gerektiği ancak ödemeye ilişkin yazılı belge sunulmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/742 E., 2023/518 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Mersin 3. Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/909 E., 2022/2029 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkili ile davalı ... arasında imzalanan 30.09.2016 tarihli sözleşmede diğer davalılar ... ile ...'ın müteselsil kefil olduklarını, sözleşmenin 30.10.2020 tarihine kadar devam edeceğini ve yıllık 25.000,00 TL'den 4 yıllık kira bedeli karşılığı 100.000,00 TL'nin davalılara peşin olarak ödendiğini, davalıların sözleşme hükümlerine uymamaları sebebiyle 17.05.2017 tarihli ihtarın çekildiğini, davalılar tarafından bu ihtarnameye cevap verilmediği gibi 03.07.2017 tarihinde müvekkilinin ölümle tehdit edilerek kiralanana girmesinin engellendiğini, davalıların sözleşmeye uymama yönündeki eylemleri nedeniyle sözleşmenin ifası imkansız hale geldiğinden 27.07.2017 tarihli ihtarname ile sözleşme feshedilerek ödenen kira bedelinin iadesi ve sözleşmede belirlenen cezai şartın ödenmesinin talep edildiğini, cezai şartın koşullarının gerçekleştiğini ileri sürerek; kira bedeline ilişkin 100.000,00 TL, cezai şarta ilişkin 200.000,00 TL olmak üzere toplam 300.000,00 TL'nin 27.07.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili; dosyaya sunulan kira sözleşmesinin birinci sayfasının imzasız ve asılsız olduğunu, müvekkili... tarafından imzalanan sözleşmenin 01.07.2017- 01.07.2018 tarihleri arasına ilişkin olduğunu ve cezai şart olarak 25.000,00 TL kararlaştırıldığını, davacının 60.000,00 TL kira bedelini ödememesi nedeniyle sözleşmede kararlaştırılan ceza bedelini ödemekle yükümlü olduğunu, 30.09.2016 tarihli sözleşmenin birinci sayfasının değiştirildiğini, davacının sözde alacağını yazılı belge ile ispat etmesi gerektiğinden tanık dinlenilmesine muvafakat etmediklerini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı tarafça sunulan kira sözleşmesinin iki sayfadan ibaret olduğu, sözleşmenin ilk sayfası ile davalı tarafça sunulan fotokopi kira sözleşmesinin ilk sayfasının içerik olarak birbirinden farklı olduğunu ve her iki sözleşmenin de ikinci sayfa ile bütünlük arz ettiği, bu suretle davalı tarafça kabul edilmeyen mali yükümlülükleri içeren imzasız ilk sayfa sözleşme içeriği yönünden davacının dava dilekçesindeki hususları destekler ve bunu kanıtlar nitelikte başkaca bir delil ibraz edemediği, davacının yemin teklif etme hakkından vazgeçtiği gerekçesiyle, kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; sözleşmeyi davacının avukatı olarak hazırladığını ve kendi bilgisayarında kayıtlı olduğunu, dosyaya sunulan sözleşmenin asıl sözleşme olduğunu, davalılar tarafından sunulan sözleşmenin sahte olup ön yüzünün değiştirildiğini, davalıların ellerindeki sözleşmenin aslını dosyaya sunamadıklarını, kira bedelinin ödendiğini, davalı tarafça sözleşmenin birinci sayfasının imzasız olması nedeniyle geçersiz olduğuna dair bir delil sunulmadığını, Yargıtay uygulaması ve öğretide, tacirler arasında düzenlenmiş olsa bile birden çok sayfadan oluşan yazılı sözleşmelerin devam eden sayfalarının taraflarca imzalanması veya paraf edilmesi zorunluluğunun kabul edilmediğini, bu itibarla sunulan sözleşmenin geçersizliğinden bahsedilemeyeceğini, ikinci sayfadaki imzanın sahteliğinin iddia edilmediğini, davalıların sözleşmeye aykırı davrandıklarının tanık beyanı ile ispat edildiğini, kiralanana hiç girilemediğini, sözleşmenin ifası davalı tarafın kusuruyla imkansız hale geldiğinden davadaki taleplerin hukuka ve sözleşmeye uygun bulunduğunu, kefiller bakımından verilen ret kararının hatalı olduğunu, sözleşmede imzası bulunan tanık ... 'ın ifadesi dikkate alınması gerektiğini ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında 30.09.2016 tarihli kira sözleşmesinin bulunduğunun sabit olduğu ancak kira bedelinin ne olduğu hususunda tartışma bulunduğu, ispat yükünün kira bedeli konusunda kiraya veren davalıda olduğu, kiraya veren tarafından sunulan imzasız ilk sayfada yıllık kira bedelinin 60.000,00 TL, aylık kira bedelinin 5.000,00 TL olduğu yazılı olmasına rağmen bu belgenin davacı tarafça kabul edilmediği, davalı tarafından bir başka kesin delil ile de bu bedelin ispatlanamadığı fakat kiracı davacı tarafından kendilerince sunulan belge içeriği gibi kira bedelinin yıllık 25.000,00 TL olduğunun davacı tarafın kabulünde olması nedeniyle kira bedelinin 25.000,00 TL olarak kabul edilmesi gerektiği, yine kira bedelinin 4 yıl için ve toplam 100.000,00 TL olarak ödendiğini davacı taraf öne sürmüş ise de bu ödemeyi yıllık kira bedelinin uyuşmazlık konusu yıl için senetle ispat sınırının üzerinde olması ve kiraya verenin açık muvafakati bulunmaması nedeniyle ancak kesin deliller ile ispat edebileceği, dosya kapsamına göre davacı tarafça ödemenin kesin delillerle ispat edilemediği, 200.000,00 TL cezai şart yönünden ise cezai şartın varlığı tarafların kabulünde olmakla birlikte miktarının uyuşmazlık konusu olduğu, davacı kiracı tarafından cezai şart miktarının 200.000,00 TL, davalı kiraya veren tarafından ise 25.000,00 TL olduğunun öne sürüldüğü, her iki taraf da dayandığı imzasız belge yönüyle iddialarını ispat edemediği ve tarafların kabulü şekliyle cezai şart bedelinin 25.000,00 TL olarak kabulünün gerektiği, cezai şartın sözleşmeye uymayan tarafça ödeneceğinin kararlaştırılmış olmasına göre davacı tarafından yukarıda açıklandığı üzere yıllık 25.000,00 TL olduğu kabul edilen kira bedelinin ödendiğinin ispat edilmemiş olması karşısında sözleşmeye uymayan tarafın kiraya veren davalı olduğu hususunun davacı tarafça ispat edilemediği ve davacı tarafça 25.000,00 TL olarak tarafların kabulündeki cezai şart alacağına ilişkin davadaki talep de yerinde olmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; kira süresi, kira bedeli ve cezai şart bedeli miktarı yönünden farklı mali hükümler içeren iki ayrı kira sözleşmesinin ilk sayfasının imzasız ikinci sayfasının ise imzalı olması halinde hangi sözleşmedeki hükümlerin dikkate alınacağı hususuna ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ve 200 üncü maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 299 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

1. 6098 sayılı Kanun'un 299 uncu maddesine göre; kira sözleşmesi, kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmedir. Kira sözleşmesinin düzenlenmesinde şekil şartı bulunmayıp yazılı olarak düzenlenen sözleşmenin aksinin yine yazılı belge ile kanıtlanması gerekmektedir.

2. Sadece son sayfası imzalanan sözleşme eğer yazılı şekil şartına bağlanmış bir sözleşme değilse, bu durumda ilk sayfalarda imza ya da paraf bulunmaması sözleşmenin geçerliliğini etkilemez. Bu halde, herhangi bir işaret bulunmayan ilk sayfalarda yazılı olan kurallar hakkında taraflar arasında anlaşmazlık çıkması halinde, ispat hukukuna ilişkin kuralların dikkate alınması gerekmektedir.

3. Bu itibarla; kural olarak, kira ilişkisinin varlığını ve aylık kira bedelinin ne kadar olduğunu ispat külfeti kiraya verene, kabul edilen kira bedelinin ödendiğinin ispat külfeti ise kiracıya düşer. Kiraya verenin talep ettiği yıllık kira bedeli, 6100 sayılı Kanun'un 200 üncü maddesi uyarınca belirlenecek senetle ispat sınırının üzerinde ise kira bedelini, kesin delille ispatlamak zorundadır. Kesin delille kanıtlanmadığı takdirde ise, kiracının kabulünde olan kira bedeli esas alınmalıdır. Yine kiracı da kira bedelinin senetle ispat sınırının üzerinde olması durumunda, kira borcunu ödediğini kesin delille ispat etmelidir. Somut olayda, taraflar arasında sözleşmenin başlangıç tarihi hususunda uyuşmazlık bulunmayıp, uyuşmazlık bulunan mali hükümler bakımından yıllık kira miktarına göre tanık dinleme olanağı yoktur.

4. Temyiz olunan kararda belirtilen gerekçeye ve özellikle kira sözleşmesinin yazılı olarak yapılması durumunda sözleşmede yazılı olan hususlarda tanık dinlenemeyeceğinin, davalı tarafça kira sözleşmesinin ilk sayfasında tahrifat yapıldığı savunması ile birlikte sunulan sözleşmenin imzasız ilk sayfasının farklı içerik taşıdığının ve davacının talep ettiği yıllık kira bedeli senetle ispat sınırının üzerinde olduğundan yazılı delille ispat yükümlülüğü bulunduğu, ancak ödemeye ilişkin yazılı belge sunulmadığının anlaşılmasına göre, davacının temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.