Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3114 E. 2024/2885 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı bankanın, diğer bankalarla rekabeti bozucu anlaşmalar yaparak faiz oranlarını suni olarak yükselttiği iddiasıyla açılan tazminat davasında, davacının zararının ispat edilip edilmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının zarar iddiasına dayanak oluşturan Rekabet Kurulu kararının iptal edilmiş olması ve davacının uğradığını iddia ettiği zarar ile zarar miktarını ispatlayamaması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2310 E., 2023/783 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 3. Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2017/413 E., 2022/223 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle incelemenin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 08.10.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir

Belli edilen günde taraflardan kimsenin gelmemiş olduğu belirlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilin davalı bankadan 12.03.2008 tarihinde, 93.000,00 TL tutarında konut kredisi kullandığını, Rekabet Kurumunun 08.03.2013 tarih ve 13-13/198-100 sayılı kararı ile 12 bankanın fiyat tespit etmek amacıyla kartel oluşturulduğunun tespit edildiğini, söz konusu 12 banka içerisinde davalı Bankanın da yer aldığını, kartel faizi nedeniyle müvekkilin zarara uğratıldığını ileri sürerek, haksız tahsil edilen paranın tespitiyle, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 5.000,00 TL'nin ve 4054 sayılı kanun uyarınca tahsili ile belirlenen zararını 3 katı tutarında tazminatın davalıdan tahsilini karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davalı bankanın kredi faizlerine ilişkin bir anlaşmanın tarafı olmadığını, anılan kararda belirtilen orandan daha düşük oranda kredi kullandırıldığını savunarak, davanın öncelikle usulden Mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının davalı banka nezdinde kullanmış olduğu konut kredisinde faiz oranlarında suni bir artış yapıldığını iddia ettiği, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun kararı ile dosya kapsamında yer alan denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu birlikte ele alındığında, dava konusu Rekabet Kurulu Kararında, davalı bankanın konut kredisi yönünden faiz oranları suni artış içerdiğine dair herhangi bir tespitin bulunmadığı, bu nedenle davacı tarafın zarara uğradığı ispat olunamadığından davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; Rekabet Kurulunun kararında davalının 12 bankadan biri olduğunun açıkça ortaya konulduğunu, Rekabet Kurulu kararında, 12 bankanın mevduat, kredi ve kredi kartı hizmetlerinde tek bir uzlaşma içerisinde oldukları sonucuna ulaşılacağını, dolayısıyla, bu 12 bankanın bir sözleşmeye bağlı kalarak piyasadaki bankacılık hizmetlerinde ortak hareket ettikleri ve tek bir uzlaşma içerisinde olduklarının tespit edildiğini ve ihlalin niteliğinin ortaya konulduğunu belirterek, yerel Mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı banka ile ilgili olarak, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 31.05.2021 tarihli ve 2019/2177 E., 2021/1105 K. sayılı kararında; soruşturmaya taraf olan 12 bankanın tek bir çerçeve anlaşma veya ortak plan dahilinde belirli bir koordinasyon içerisinde hareket ettiğinin ortaya konulamadığı açık olan uyuşmazlıkta, ilgili bankalar hakkında ihlale dahil oldukları her bir hizmet yönünde ayrı ayrı değerlendirme yapılması gerektiğinin belirtilmesine ve Mahkemece, hükme esas alınan denetime elverişli bilirkişi raporunda bu konuda değerlendirme yapılmış bulunmasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili, istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı ile davalı banka arasında imzalanan kredisi sözleşmelerinde, davalı bankanın piyasaya hakim diğer bankalar ile uyumlu eylem içerisinde bulunarak rekabeti bozucu anlaşmalar yaptığı ve faiz oranlarının suni olarak yükseltildiği iddiası ile 4054 sayılı Kanun'un 57 ve 58 nci maddeleri uyarınca tazminat istemine ilişkindir.

2.İlgili Hukuk

1. 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un 57 ve 58 inci maddeleri,

2. Dairemizin 13.02.2024 tarihli ve 2023/2603 E., 2024/590 K. sayılı; 18.01.2024 tarihli ve 2023/2293 E., 2024/260 K. sayılı; 29.11.2023 tarihli ve 2023/1572 E, 2023/3415 K. sayılı kararları.

3. Değerlendirme

1. Rekabet Kurulunun 08.03.2013 tarihli ve 13-13/198-100 sayılı kararının iptaline ilişkin Ankara 2. İdare Mahkemesinde açılan davanın reddine karar verildiği, karar düzeltme aşamasında Danıştay 13. Dairesinin 21.05.2019 tarihli ve 2016/4017 E. 2019/1779 K. sayılı kararı ile hükmün bozulması üzerine Ankara 2. İdare Mahkemesinin 19.07.2019 tarihli ve 2019/1108 E., K.2019/1463 K. sayılı kararıyla "Israr-Ret" kararı verilmiş ise de bu kez Danıştay İdari Dava Dairelerinin 31.05.2021 tarihli ve 2019/2656 E. 2021/1104 K. sayılı kararı ile hükmün bozulduğu ve yeniden yapılan yargılama neticesinde Ankara 2. İdare Mahkemesinin 26.04.2022 tarihli ve 2022/920 E., 855 K. sayılı kararı ile idari işlemin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır.

2. Bu itibarla, temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve zarar iddiasının dayandırıldığı Rekabet Kurulu Kararının iptal edilmiş olmasına ve davacının uğradığını ileri sürdüğü zarar ve zarar miktarını ispatlayamadığının anlaşılmasına göre, davacı tarafın temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.