Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3124 E. 2024/1175 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalının, davacı şirketin ürettiği faturaları tahsil etme yetkisinin olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan yönetmelik gereği davalının fatura tahsilatı için davacı şirketle sözleşme yapması gerekirken, dava devam ederken yapılan yönetmelik değişikliğiyle bu zorunluluğun ortadan kalktığı ve davalının dava dışı bir ödeme kuruluşu aracılığıyla ve banka ile yapılan sözleşmeyle tahsilat yapabileceği gözetilerek, davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/140 E., 2022/2292 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Devrek 2. Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesi

SAYISI : 2018/246 E., 2021/313 K.

Taraflar arasındaki muarazanın giderilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; Bükrü İletişim ... unvanı ile faaliyet göstermekte olan davalının aralarında herhangi bir sözleşme olmamasına rağmen, müvekkili Kurum adına usulsüz ve yetkisiz fatura tahsilatları yaptığını, faturalarının tahsilatı nedeniyle işlem ücreti aldığını ve müşterilerden ödeme aldığı halde fatura ödemelerini davacı şirkete aktarmadığını, davalıya 07.06.2018 tarihinde gönderilen ihtarname ile her türlü maddi zarar ve kaybın tazmininin talep edileceğinin ve yasal yollara başvurulacağının bildirdiğini, davalının 19.06.2018 tarihli ihtarnamesinde mukim adresinde kurum, kuruluş ve özel şirketlerin aboneleri için üretmiş oldukları faturaların tahsilatına aracılık faaliyet yürütmek olduğunu ikrar ettiğini, fatura tahsilat faaliyeti yürüten işletme yetkilisi olarak müvekkili şirket ile sözleşmesel ilişkiye dayalı bir çalışma dahi talep ettiğini, düzenlenen faturaların tahsil yetkisinin münhasıran müvekkili şirkete ait olduğunu ve tahsilat işlemlerini bankaların elektronik tahsilat sistemleri veya anlaşmalı tahsilat merkezleri üzerinden yürüttüğünü, davalının bu fiilleri kar amacı gütmeyen, yardım amacıyla yapılan bir faaliyet olarak değerlendirilemeyeceğini ileri sürerek, davalının müvekkili şirkete ait faturaların tahsilatını yapmasının durdurulmasına, maktu evrakların kullanılmasının önlenmesini, mevcut olanların imhasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davalının CEO Ödeme Hizmetleri A.Ş. şirketi ile en son 11.04.2018 tarihinde yenilemiş oldukları "Yetkili Temsilci Sözleşmesine" istinaden farklı kurumların fatura tahsilat işlemini yapmakta olduğunu, müvekkilinin bu işletmeyi 2015 yılında devraldığını, daha önce Faturamatik Ödeme Kuruluşu A.Ş. ile çalıştığını, daha sonra CEO şirketi ile de sözleşme imzaladığını, firmaların her birisi farklı bankalarla yapmış oldukları anlaşmalar çerçevesinde kurumların faturalarını tahsil ettiğini, Türkiye genelinde BDDK'dan yetki alan ve gerekli izinler çerçevesinde kurulan şirketlerin yasal olarak fatura ödeme noktaları açtığını, müvekkilinin temsilciliğini yapmış olduğu CEO Ödeme Hizmetleri A.Ş. firmasının Denizbank ile yapmış olduğu sözleşme çerçevesinde davacı şirketin faturalarını tahsil ettiğini, tahsilat işlemlerinin yetkili banka tarafından sözleşme yaptığı firmalara sağlanan program üzerinden yapılmakta olduğunu, davacının alacaklarının da bu program üzerinden online olarak görüldüğünü, aksi durumda tahsilat yapılmasının mümkün olmadığını, ödemesi yapılan faturaların aynı gün sistem üzerinden CEO Ödeme Hizmetleri A.Ş. tarafından Denizbank'a davacı hesabına gönderildiğini, yapılan işlemlerde kesinlikle davacı şirketi zarara uğratacak, yıpratacak bir durum bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalının iş yerinde, elektrik perakende satış faaliyetini daha önceden yürüten davacıya ait logo ve unvanları kullanarak elektrik fatura tahsilatı yaptığı, davacı ile aralarında bu konuda bir sözleşme yapılmadığı, yetkisiz ve izinsiz olarak yapılan fatura tahsilatlarının davacı şirketin sistemine anında girilememesi nedeniyle davacının ve abonelerinin zarar görebileceği, davacının itibar kaybına uğrayabileceği, davalının fatura tahsil etmek için izni ve sözleşmesi olmadığını bilerek eylemine devam etmesi nedeniyle kusurlu olduğu gerekçesiyle; davanın kabulüne, davalının iş yerinde davacıya ait logo ve unvanları kullanarak yetkisiz fatura tahsilatı yapmasının önlenmesine, davacıya ait ünvanı ve logoyu taşıyan tabelalarının ve matbu evrağın toplatılmasına, karar kesinleştiğinde imhasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; davalının CEO Ödeme Hizmetleri A.Ş. ile yapmış oldukları tahsilat sözleşmesine göre fatura ödeme merkezi çalıştırdığını, anlaşma imzalamış olduğu şirket ile Denizbank arasında da fatura tahsili yönünde sözleşmelerinin olmasından dolayı Denizbank adına onun kurumsal sistemi üzerinden davacı şirkete ait olan elektrik faturalarını da tahsil ettiğini, ilgili şirketten ve bankadan gelen müzekkere cevapları incelendiğinde taraflar arasında tahsilat yapılması konusunda anlaşmanın olduğunun görüldüğünü, davacı tarafça şirkete ait basılı evrakların kullanılmasının önlenmesini talep etmekte ise de bu konuda herhangi bir delil sunulmadığı gibi Mahkemecede bir tespit yapılmadığını, davacı şirketin adının basılı matbu evrakların olduğuna yönelik soyut iddia dışında hiçbir somut delil bulunmadığını ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalının, dava dışı CEO Ödeme Hizmetleri A.Ş. ile aralarında temsilcilik sözleşmesi bulunduğu, bu şirketin 6493 sayılı Kanun uyarınca kurulmuş ödeme kuruluşu olduğu, bu şirket ile Denizbank A.Ş. arasında ödeme hizmetlerine ilişkin sözleşme bulunduğu, Yönetmeliğin 5/7 maddesi uyarınca, ödeme kuruluşunun bankadan dış hizmet alması halinde aynı maddenin altıncı fıkrasının uygulanmayacağının belirtildiği, bu durumda da davacı ile davalı arasında doğrudan bir sözleşme ilişkisinin bulunması gerekmediğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulünün doğru olmadığı gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; düzenlenen faturaları tahsil yetkisinin münhasıran müvekkili şirkete ait olduğunu, müvekkilinin tahsilat işlemlerini bankaların elektronik tahsilat sistemleri veya anlaşmalı tahsilat merkezleri üzerinden yürüttüğünü, 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun'un (6493 sayılı Kanun) 13 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince belirtilen tahsilat kanalları ve bu hususta yetkilendirilmiş kişiler dışında, fatura tahsilatlarının yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, davalının sözleşme yaparak faaliyette bulunması gerekirken bunu yapmayarak yetkisiz ve usulsüzce aracılık hizmetinde bulunması ve kendisini bir başkasının bayisi olarak göstermesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; davalının, davacı şirketin ürettiği faturaları, tahsil etme yetkisi olup olmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6493 sayılı Kanun'un 3,13 ve 14 üncü maddesi.

3.Değerlendirme

1. 6493 sayılı Kanun'un 3/1-ü bendinde;" ödeme kuruluşu; ödeme hizmeti sağlamak ve gerçekleştirmek için bu Kanun kapsamında yetkilendirilmiş tüzel kişi" şeklinde tanımlanmış olup, aynı Kanun'un 13 üncü maddesinde; 5411 sayılı Kanun kapsamındaki bankalar, Elektronik para kuruluşları, Ödeme kuruluşları, Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi ödeme hizmeti sağlayıcısı olarak belirlenmiş ve maddenin ikinci fıkrasında "Banka ve ödeme hizmeti sağlayıcısı dışındaki kişiler ödeme hizmeti sunamazlar" hükmü getirilmiştir.

2. Yine aynı Kanun'un 14 üncü maddesinde; "Bu Kanun kapsamında ödeme hizmetleri alanında faaliyette bulunmak isteyen ödeme kuruluşu Bankadan izin almak kaydıyla faaliyette bulunabilir." şeklinde düzenleme yer almaktadır.

3. Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 27.06.2014 tarihli Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para İhracı İle Ödeme Kuruluşları ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Yönetmeliğin 3/1-bb bendinde "temsilci"; "Ödeme kuruluşu veya elektronik para kuruluşunun adına ve hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişi" olarak belirtildikten sonra, aynı Yönetmeliğin 5/6 fıkrası "(6) Kanun'un 12 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde sayılan fatura ödemelerine aracılık edilmesine yönelik hizmetlerin yürütülmesinde, kuruluşun fatura üreten kurumlar ile adlarına tahsilat yapılabilmesi konusunda sözleşme yapması şarttır." şeklinde düzenleme yer almakta ise de; dava açıldıktan sonra 12.10.2018 tarihli ve 30563 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren değişiklik ile yönetmeliğin 5 inci maddesine eklenen yedinci fıkra ile 6493 sayılı Kanun'un 12 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde sayılan fatura ödemelerine aracılık edilmesine yönelik hizmetlerin yürütülmesine ilişkin olarak kuruluşun bir bankadan dış hizmet alması halinde altıncı fıkra uygulanmayacağı düzenlenmiştir.

4. Dosyanın incelenmesinde; davalı ile dava dışı CEO Ödeme Hizmetleri A.Ş. arasında 11.04.2018 tarihli temsilcilik sözleşmesi bulunduğu, dava dışı bu şirketin Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu Kararı ile 6493 sayılı Kanun'un 14 üncü maddisinin birinci fıkrası ile 15 inci maddesinin birinci fıkrası çerçevesinde ödeme kuruluşu olarak faaliyette bulunması izni verildiği ve dava dışı CEO Ödeme Hizmetleri A.Ş. ile Denizbank arasında 08.02.2018 tarihinde yapılmış bir tahsilat sözleşme olduğu görülmüştür.

5. Davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan Yönetmeliğin 5/6 fıkrası gereğince; fatura ödemelerine aracılık edilmesine yönelik hizmetlerin yürütülmesinde, kuruluşun fatura üreten kurumlar ile adlarına tahsilat yapılabilmesi konusunda sözleşme yapması şeklinde düzenleme yer almakta olup, bu düzenlemeye göre davacı dava açmakta haklıdır. Ne var ki; dava açıldıktan sonra, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para İhracı İle Ödeme Kuruluşları ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Yönetmeliğe 12.10.2018 tarihli değişiklik ile eklenen 7. fıkra uyarınca, ödeme kuruluşu ile fatura üreten kurum arasında sözleşme yapılması şartı kaldırılmış, diğer bir anlatımla Yönetmeliğin yedinci maddesindeki istisnadan faylanabilmesi için gerekli olan bankadan hizmet alınması koşulunun mevcut olduğu anlaşılmaktadır.

6. Hal böyle olunca, Bölge Adliye Mahkemesince; yargılama sırasında davanın tarafları arasındaki muarazanın da giderilmiş olduğu gözetilerek, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle,

Temyiz olunan, Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 371 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.