Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3129 E. 2024/2408 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı tarafından tahsil edilen kira bedelinin, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca davacıya ödenmesi gerekip gerekmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin iflas etmesi nedeniyle mahkemece teminat yatırılması için iflas idaresi vekiline usulüne uygun ihtarat yapıldığı ve davacı tarafından teminat yatırılmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1946 E., 2023/309 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bodrum 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2013/137 E., 2021/224 K.

Taraflar arasında birleştirilerek görülen alacak ve ecrimisil davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı şirket yetkilisi ... (kendi adına asaleten Tasfiye Halinde SM. Mattera İnş. Turz. San. ve Tic. Ltd. Şti. adına temsilen) tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı şirket yetkilisi ... (kendi adına asaleten Tasfiye Halinde SM. ... San. ve Tic. Ltd. Şti. adına temsilen) vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Asıl davada davacı vekili; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında imzalanan 16.09.2008 tarihli Protokolün (9/b) maddesi gereğince Bodrum ... mevkii 315 ada 1 parseldeki B5 Blok 1.kat 2 nolu bağımsız bölümün bedelsiz olarak diğer davalı ...'e finans oluşturmak amacıyla devredildiğini, anılan protokolün (13.) maddesi gereğince finans oluşturmak için devredilen bu konutun tasarruf hakkının ve buna bağlı olarak kiraya verme hakkının da müvekkili şirkete ait olduğunu, bu itibarla elde edilen kira gelirinin de müvekkili şirkete ait olmasının gerektiğini, hal böyle olmasına rağmen davalılardan ...'in konutu devir tarihi olan Mart 2008 tarihinden bu yana kiraya vererek gelir elde ettiğini, bu geliri müvekkili şirkete aktarmadığı gibi bilgi dahi vermediğini ileri sürerek; fazlaya dair hakkı saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 20.000,00 TL' nin 10.12.2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

2. Birleşen davada davacı vekili; yetkilisi bulunduğu şirket tarafından, davalıların hasım gösterilerek Bodrum 4. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2013/137 E. sayılı ecrimisil davası açıldığını, halen derdest olan davada 25.01.2013 tarihine kadar birikmiş ecrimisil alacaklarının talep edildiğini, bilirkişi raporlarında davacı şirketin 5 yıllık ecrimisil alacağının 64.199,64 TL olarak hesaplandığını ileri sürerek, işbu dava da 25.01.2013 tarihinden davanın açıldığı 13.10.2017 tarihine kadar olan birikmiş ecrimisil alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili; davacının dava dilekçesinde ve ihtarnamede belirttiği, 315 Ada 1 Parsel B/5 Blok 1.Kat 2.Numaralı bağımsız bölümün her ne kadar 16.09.2008 tarihli sözleşme gereği finans oluşturmak adına davalı ...'e satışı kararlaştırılmış ise de, protokolün imzalandığı tarihte davacı şirketin dava konusu taşınmazın satın alma bedelini önceki maliki ... adlı kişiye ödememesi nedeniyle Bodrum 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/528 E., 2011/212 K. sayılı tapu iptali ve tescil davasının açıldığını, Mahkemece tescil talebinin reddedildiğini, davacı şirketin taşınmaz sahibine satım bedelini ödemesinin kararlaştırıldığını, dava konusu taşınmazın davacı şirketten önceki sahibi ...'ın davayı temyiz etmesi sonucunda Mahkeme kararının bozulduğunu, bozma sonrası yapılan yargılamada işbu davanın konusu olan taşınmazın davalı ...'e devrini içeren tapu tescil işleminin iptaline dair karar verildiğini, bu kez davalı ...'in temyiz etmesi üzerine dava dosyasının Yargıtaya gittiğini, davacı tarafın 16.09.2008 tarihli protokoldeki taahhütlerini yerine getirmediği gibi inşaatların tamamlanması amacıyla bankalardan alınan kredilerin geri ödemesini yapmadığı için gerçekte davalıların zarar gördüklerini, bankalardan alınan kredilerin, protokolün (11.) maddesi uyarınca davacı tarafından geri ödenmemesi üzerine kredilere kefil olan davalı ...'in ... Köyündeki Köy içi mevki, No:123 adresindeki dubleks villası ile ... Köyü ... Yolu No:164 adresindeki işyerinin bankalar tarafından alacaklı sıfatı ile icra takibine konularak satıldığını, davalı ...'in şahsi malvarlıklarını kaybetmekten başka üçüncü kişilere borçlanarak bazı kredilerin geri ödemelerini de yaptığını, davacının hem davalılara zarar vermesi hemde alacak davası açmasının kötü niyetli olduğunun kanıtı olduğunu, davacının alacağının bulunmadığını, aksine davalıların davacıdan alacaklarının söz konusu olduğunu, davalıların dava konusu taşınmazdan kira yada başka bir ad ile herhangi bir gelir elde etmediklerini, husumet yöneltilemeyeceğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararıyla; davacı şirketin iflasının kesinleşmiş olması nedeniyle 02.06.2021 tarihli duruşma ara kararıyla; "davacı vekiline asıl dosya ve birleşen 2017/249 Esas sayılı dosyalarında muhtemel yargılama giderlerini karşılamak üzere 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 84/1-b maddesi gereği takdiren toplam 10.000,00 TL teminatı yatırmak üzere 2 haftalık kesin süre verilmesine, aksi takdirde asıl ve birleşen davaların dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verileceği hususunun" ihtar edildiği; verilen kesin süreye ve ihtarata rağmen belirlenen teminatın davacı tarafından yatırılmadığı gerekçesiyle, davaların dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı şirket temsilcisi istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı şirket temsilcisi; İlk Derece Mahkemesinin teminat yatırılması için iflas idaresi vekiline kesin süre veren ara kararından rücu etmemesinin doğru olmadığını, İlk Derece Mahkemesinin; davayı takip etmemesi halinde takip yetkisinin alacaklılara geçeceğini, alacaklıların da takip etmemeleri halinde tekrar müflis şirkete (şirket yetkilisine) takip yetkisinin geçeceğini ihtar etmediği gibi bu yönde bir araştırma ve değerlendirme yapmadığını, halbuki taraf teşkilinin sağlanması için bu araştırmanın ve ihtaratın yapılmasının gerekli ve zorunlu olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesince 6100 sayılı Kanun'un 84 üncü maddesi gereği davacı müflis şirket iflas idaresi vekiline usulune uygun ihtarat yapıldığı ancak süresi içerisinde dosyaya teminat yatırılmadığı, istinaf edenin ise İlk Derece Mahkemesi kararından sonra 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (2004 sayılı Kanun) 245 inci maddesi gereğince dava takip hakkını devraldığı, dolayısıyla mahkemece verilen teminat ara kararından ve Mahkeme kararından sonra dava takip hakkını devralmış olduğu iflas idaresince de süresinde teminat yatırılmamış olduğundan Mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi yerinde bulunduğu gerekçesiyle, başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı şirket temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı şirket temsilcisi; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı tarafça tahsil edilen kira bedelinin sözleşme uyarınca tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 84 üncü maddesi.

3.Değerlendirme

Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçeye ve özellikle İlk Derece Mahkemesince ihtaratın yapıldığı duruşmada iflas idaresi vekilinin bulunduğunun anlaşılmasına göre, davacı tarafın temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,19.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.