Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3148 E. 2024/1166 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı vekilinin, davacının İcra ve İflas Kanunu'nun 89/3. maddesi uyarınca açtığı menfi tespit davasının hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı iddiası.

Gerekçe ve Sonuç: Vekili varken asile yapılan haciz ihbarnamesi tebligatının usulsüz olması ve davacı vekile usulüne uygun bir tebligat yapılmaması sebebiyle davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmış olması ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının dava dışı şirkete borcu olmadığının tespit edilmesi gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/638 E., 2023/712 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Beyşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/99 E., 2023/46 K.

Taraflar arasındaki menfi tespit (İcra ve İflas Kanunu'nun 89/3 üncü maddesinden kaynaklanan) davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; 16.08.2018 tarihide Beyşehir İcra Müdürlüğünün 2018/1595 Esas sayılı dosyası ile dava dışı...İnşaat Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti. (HDF) aleyhine icra takibi başlatıldığını, 3. kişi müvekkiline İİK 89/1 ve 89/2 maddelerinde düzenlenen birinci ve ikinci haciz ihbarnamesi gönderildiğini, ihbarnameye İzmir 3. İcra Müdürlüğünün 26/08/2019 tarih ve 10498 muhabere nolu itiraz dilekçesiyle itiraz edildiğini, usulsüz tebligatlara rağmen tensip yapılıp yasal süresi içerisinde itiraz ya da dava açıldığının ispatlanamamasından ötürü davacı müvekkilinin icra dosyasına haciz borçlusu olarak eklenmesine karar verildiğini, sonrasında davacının hak ve alacaklarına haciz konulduğunu, hacizlerin kaldırılması için icra müdürlüğüne 09.12.2019 tarihli dilekçe ile başvurulduğunu, talebin reddine karar verildiğini, arabuluculuk görüşmelerinde de anlaşma sağlanamadığını, öncelikle vekil olarak dosyada yer almalarına rağmen asıla gönderilen 3.haciz ihbarnamesinin geçersiz olduğunu ve geçersiz tebliğ nedeniyle eldeki davanın süresi içinde açıldığını belirterek; davanın kabulü ile 369.488,80 TL borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davacının üçüncü şahıs olduğunu, takip konusu borcun asli değil tali sorumlusu olduğunu, bu nedenle menfi tespit davası açmasının mümkün olmadığını, İİK m.89 yönünden dava açma süresini geçirdiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1. İlk Derece Mahkemesinin 23.11.2020 tarihli, 2020/13 Esas, 2020/724 Karar sayılı kararıyla davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunda bulunması üzerine Konya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 07.04.2021 tarihli, 2021/515 Esas, 2021/585 Karar sayılı ilamı ile vekil varken asile çıkarılmış ve usulsüz olduğu açık olan 89/3 ihbarnamesinin tebliğ tarihi nazara alınarak açılan menfi tespit davasının hak düşürücü süreden reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle mahkeme kararının kaldırılmasına yeniden yargılama yapılması için mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

2. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; yargılama sırasında aldırılan bilirkişi raporuna göre davacı ...'ın dava dışı...şirketine borçlu olduğuna ilişkin herhangi bir kaydın olmadığının tespit edilmesi nedeniyle, davanın kabulü ile davacı ...'ın Beyşehir İcra Müdürlüğünün 2018/1595 Esas sayılı dosyasının borçlusu olan HDF'ye borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; cevap dilekçesindeki beyanlarına ek olarak davanın 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, davacının arabulucuya başvurmuş olmasının 15 günlük süreyi durdurmayacağını, çünkü eldeki davada arabuluculuğa başvurmanın dava şartı olmadığını, 16.06.2022 tarihli bilirkişi raporunda son sayfada dava dışı şirketin gereken evraklarına şirketin imtina etmesi sebebiyle ulaşılamadığının tespit edildiğini, dava dışı HDF'nin tek ortağının zaten davacının kendisi olduğunu, davacının, tek ortağı olduğu şirketin gereken evraklarını bilirkişiye sunmaktan imtina ettiğini ve bu şekilde davasını ispatlayamadığını, 02.12.2022 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçelerinin dikkate alınmadığını, Ticaret Sicil Gazetesi: İlanında da şirketin ana sözleşmesinde davacının şirkete olan borcunun belirtildiğini, bu hususun bilirkişiden sorulması gerekirken mahkemece itirazın reddine karar verilmesinin doğru olmadığını beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 3. haciz ihbarnamesinin vekili varken asile yapılmış olması sebebiyle geçersiz olduğu, bu sebeple işbu davanın süresinde açıldığı, her ne kadar davacının dava dışı borçlu şirkete borçlu olduğu kabul edilmiş ise de borçlu şirketin ticari defterleri üzerinden yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen her iki raporda da davacının, borçlu şirkete borcu bulunduğuna ilişkin her hangi bir kaydın bulunmadığı, alınan ilk raporda şirketin 10.000,00 TL'lik kayıtlı sermayesinin tamamının da ödenmiş olduğu, hatta davacının, borçlu şirketten alacaklı olduğunun tespitine de yer verildiği, alınan raporların denetime ve hüküm kurmaya elverişli olması sebebiyle bu raporlar gözetilerek davanın kabulü ile davacının, dava dışı borçlu şirkete borçlu olmadığının tespitine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nun 353/1-b-1 inci maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf başvuru dilekçesinde yer alan beyanlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 89/3 üncü maddesinden kaynaklı menfi tespit istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11/1 inci maddesi;

2. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 89/3 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesine, kararda belirtilen gerekçelere ve yukarıda yer verilen hukuk kurallarına göre, vekil varken asile yapılan tebligat usulsüz olup, sonrasında davacı vekiline usulüne uygun şekilde üçüncü haciz ihbarnamesi de ayrıca tebliğ edilmediğinden eldeki davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığının kabulü gerektiği, her ne kadar davalı tarafça dava dışı şirketin ticari defter kayıtlarının davacı tarafça sunulmadığı ileri sürülmüşse de hükme esas alınan taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli bilirkişi raporunda dava dışı...şirketinin mali müşaviri tarafından sunulan 2016-2017-2018- 2019 yıllarına ait yevmiye defteri, defter-i kebir ve envanter defterlerinin kanuni süresi içinde açılış tasdikleri ile 2016-2017-2018-2019 yılları yevmiye defterinin kapanış tasdikinin yapıldığı belirtilerek bu defterler üzerinde yapılan inceleme sonucunda davacının dava dışı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığının tespit edildiği anlaşılmakla davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.