"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/705 E., 2022/166 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar taraflarca temyiz edilmekle kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; Kuzey Ankara Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında mülkiyeti davacıya ait taşınmazın daire karşılığında davalıya devredilmesi konusunda, 23.07.2010 tarihli sözleşmesi imzalandığını, sözleşme tarihinde geçerli olan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı birim fiyatlarına göre yapı bedeli ödenmesi gerekirken, yalnızca ortak alan hisse bedeli olarak 7.996,86 TL'nin mahsuplaşmaya dahil edildiğini ileri sürerek, sözleşme tarihindeki Çevre ve Şehircilik Bakanlığı birim fiyatlarına göre yapının tamamının değerine karşılık şimdilik 10.000,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslah dilekçesi ile talebini 34.677,00 TL’ye yükseltmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; mevcut yasal düzenlemeler ve emsal kararlar gereği, tapu tahsis belgeli gecekondu için yapı bedelinin değil, enkaz bedelinin ödenmesi gerektiğini, sözleşme serbestisi içerisinde tarafların iradeleri ile imza altına alınan sözleşme hükümleri çerçevesinde enkaz bedeli ödendiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 20.10.2015 tarihli ve 2014/341 E., 2015/427 K. sayılı kararıyla; tapu tahsis belgeli taşınmaz üzerindeki bina ve eklentileri için enkaz bedeli ödeneceğine ilişkin içtihatlar gereğince davacıya mevzuat ve sözleşme uyarınca belirlenen enkaz bedeli ödendiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 15.02.2018 tarihli ve 2018/554 E., 2018/1845 K. sayılı ilamıyla; dosya içerisindeki kayıtlar ve taraflar arasında düzenlenen 23.07.2010 tarihli Apartmanlar İmarlı Arsa ve Tesis Sözleşmesinden yerin tapulu olduğunun anlaşıldığından, Mahkemece değerlendirmenin bu hususa uygun olarak yapılması gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle, kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 16.06.2019 tarihli ve 2018/241 E., 2019/346 K. sayılı ilamıyla; kıymet takdiri raporu, tapu kayıtları, resmi senet, taraflar arasında imzalanan sözleşme, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamıyla Kanun ve Yönetmelik ile Belediye Meclis Kararına aykırı olarak tesis ve müştemilat bedelinin eksik düşüldüğü anlaşılmakta ise de davada ıslah talebinin Yargıtay bozma ilamından sonra yapıldığı gözetilerek bozmadan sonra ıslahın yapılamayacağına ilişkin yerleşik Yargıtay kararları dikkate alınarak ıslah talebi dikkate alınmaksızın davanın kısmen kabulü ile 10.000,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
2. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
3. Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 09.06.2020 tarihli ve 2019/4873 E., 2020/4371 K. sayılı ilamıyla; davalının sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, Mahkemece, yerin tapulu olduğu gözetilerek karar verilmesinde isabetsizlik yok ise de taraflar arasındaki sözleşmenin hak sahibi ... Alacakları başlıklı 2. maddesinin 1. paragrafında ''..., söz konusu binaların ortak kullanım alanlarının inşaat maliyet bedel tutarı 298 TL/m² ve arsa paylar tutarı 135 TL/m² bedel üzerinden olmak üzere, bağımsız mülkiyete geçmiş olanların tapuda kayıtlı hisseleri oranında bağımsız bölüm malikleri adına, kooparatif mülkiyetinde olanların kooperatif adına ödenecek,...'' şeklinde düzenlemenin yer aldığı, anılan düzenleme göz önünde bulundurulup bilirkişiden ek rapor alınarak hüküm tesisi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı gerekçesiyle, kararın bozulmasına karar verilmiştir.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda yapılan hesaplama neticesinde, sözleşme tarihi olan 23.07.2010 itibariyle fark bedelin 20.388,95 TL olarak hesaplandığı, bu kapsamda dosyaya sunulan bilirkişi ek raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu ve her ne kadar bir önceki yargılamada bozmadan sonra ıslah yapılamayacağından davacı vekilinin ıslah dilekçesine itibar edilmemiş ise de HMK'nın 7251 sayılı Kanun'un 18 inci maddesi ile değişik 177/2 maddesiyle bozma kararından sonra ıslah yapılmasının mümkün olduğunun düzenlenmesi karşısında davacı yanın ıslah talebi değerlendirilerek davanın kısmen kabulü ile, 20.388,95 TL alacağın 10.000,00 TL'sine dava, 10.388,95 TL'sine ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraflar temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; kentsel dönüşüm kapsamında imzalanan sözleşmenin çerçevesini üst norm olan Belediye Meclis Kararlarının belirlediğini, somut olayda, üst normun 237 sayılı Belediye Meclis Kararı olduğunu, anılan kararın "g" maddesinde konut sözleşmesinde artan imarlı her 1 m² arsaya karşılık 135,00 TL bedel ödeneceğinin yazdığını, burada kullanılan arsa kelimesi ile 135,00 TL/m² bedelin zemine ilişkin olduğunu, hak sahiplerinin belediyeye devredeceği imarlı arsalarının metre kare bedelinin kastedildiğini, anılan maddede, "imarlı arsa üzerinde bulunan tesis ve müştemilatın bayındırlık birim fiyatlarına göre hazırlanacak kıymet takdir komisyon raporlarında tespit edilen bedellerinin hak sahiplerinin borçlarından düşüleceği" şeklinde yazıldığını, burada kastedilenin dava konusu yapı bedelinin hesap yöntemi olduğunu, üst normun g maddesinin toprakla, h maddesinin ise dava konusu yapı bedelinin hesaplanması ile ilgili düzenleme içerdiği göz ardı edilerek, 2010 yılı yapı birim maliyetlerine göre, (448,00 TL/m²) hesaplama yapılması gerekirken 298,00 TL/m² üzerinden hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu belirterek, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı vekili; davacı ile Belediye arasında yapılan sözleşmenin idarenin kamusal yetkisine dayanarak kamu hizmeti gerekleri için kamu yararı nedeniyle yaptığı sözleşme olduğundan davanın idari yargıda görülmesi gerektiğini, idare tarafından kanun hükmü ve ilgili meclis kararı kapsamında işlem yapıldığını, yapı bedeli ödenmesinin mevzuata uygun olmadığını, yeniden değer belirlenmesi için alınan bilirkişi raporunda, bir önceki raporda 448 TL/m² olarak hesaplanan bedel 298 TL/m² olarak yeniden hesaplanmış ise de hesaplamanın hatalı olduğunu, hak sahibine teslim edilen 169,12 m²'lik konutun bedelinin bu hesaba katılmadığını, Yargıtay kararıyla da ödenmesi hükmedilen bedelin bu dairenin bedeli ile fazlasıyla ödenebileceğinin dikkate alınmayarak ve tek taraflı konut teslim edilmiş gibi hesaplama yapıldığını belirterek, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında düzenlenen sözleşme gereğince eksik ödenen arsa üzerindeki müştemilat ve ağaç bedelinin davalıdan tahsili istemidir.
2. İlgili Hukuk
09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı ile 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları.
3. Değerlendirme
Temyize konu edilen Mahkeme kararının; uyulan bozma ilamında gösterildiği şekilde inceleme ve araştırma yapılarak yine bozma ilamında belirtilen hukuki esaslar gereğince verildiği, bozma ilamının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan kısımlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine imkan bulunmadığı anlaşılmakla, tarafların temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
19.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.