Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3287 E. 2023/2469 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı kurum ile davalı dernek arasında imzalanan hibe sözleşmesi kapsamında tahsis edilen paranın amacına uygun kullanılmayan kısmının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay'ın bozma ilamında belirtilen hususları tam olarak yerine getirmeyerek, dernek karar defterlerini inceletmeden ve dernek üyelerinin sorumluluklarını Türk Medeni Kanunu ve Dernekler Kanunu'na göre değerlendirmeden karar vermesi usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece "Mahkeme kararının davacı yararına bozulmasına, davalı ... (...)'in temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına" karar verilmiştir.

Davalı ... (...) vekili ve davalılar ..., ..., ... vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi ayrı ayrı istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; davalılardan ... ile 29.07.2012 tarihinde TR-21-98-2012-R2 proje nolu 64.350 Euro'luk sözleşme imzaladıklarını, akabinde projenin gerçekleşmemesi üzerine sözleşmeye aykırı hareket edildiğinden dolayı derneğe tahsis edilen 25.740 Euro'dan tahsis amacına uygun kullanılmayan 18.138,59 Euro'nun Kurum hesabına iadesinin yazılı olarak talep edildiğini, talebe rağmen ödeme yapılmadığını, bunun üzerine dernek ve dernek yöneticileri hakkında 18.138,59 Euro'nun faizi ile birlikte iadesi için ... 9. İcra Müdürlüğünün 2014/19537 takip sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, başlatılan takibe davalıların haksız ve usulsüz olarak itiraz ettiklerini ileri sürerek; davalıların icra takibine yaptıkları itirazın iptaline, lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalılar ..., ... ..., ... ..., ... ve ...; davada talep edilen paranın tamamının amacına uygun olarak kullanıldığını, ... ...'un yetkilendirilmiş yönetim kurulu başkanı olup hesabına yatan her kuruştan sorumlu olduğunu, amaca ve usule aykırı bir harcama var ise kurumun bununla ilgili hiçbir suç duyurusunda bulunmadığını, davacının hiçbir alacağı olmadığını belirterek davanın reddine ve talep edilen miktarlar üzerinden %20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmişlerdir.

2. Davalı ...; Türk Medeni Kanunu'nun 50 nci maddesinin lafzı ile sabit olunduğu üzere organların kusurlarından dolayı kişisel olarak sorumlu olduklarını, tahsis edilen paranın amacına ve usulüne uygun olarak harcandığını, bir dönem yönetim kurulu üyeliği yaptığını, dava ile ilgili sürecin takibi için tüm yetkinin yönetim kurulu başkanı ... ...'a verildiğini, amacına ve usulüne aykırı bir harcama var ise bunun muhatabının yönetim kurulu başkanı olan ... ... olduğunu, Dernek karar defterindeki sınırlı incelemeye göre bir kısım kararlarda imzasının olmadığını, bir kısım kararlarda ise imzasının taklit edildiğini, imzasının olmadığı veya taklit edildiği kararlardan dolayı hiç bir sorumluluğunun bulunmadığını belirterek husumet yönünden ve esastan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 07.06.2016 tarihli, 2015/136 Esas, 2016/280 Karar sayılı kararıyla; davacı ile davalı dernek arasında 29/07/2012 tarihinde TR-21-98-2012-R2 numaralı Gençlik Programı Proje Hibe Sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmenin I.4 maddesi kapsamında davalı derneğin hesabına 25.740 Euro aktarıldığı ve dernek hesabına 25.735 Euro intikal ettirildiği, davalı dernek, sözleşmede öngörülen yükümlülüklerini yerine getirmediğinden sözleşmenin II.11.2.b maddesi gereği projenin iptal edildiği, sözleşmenin II.14.2 maddesinde hangi masrafların sözleşmeye uygun olduğu, 14.4 maddesinde ise, uygun olmayan masrafların neler olduğunun açıklandığı, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan rapordan; davalı dernek hesabına aktarılan 25.740 Euro hibeden davalı dernek ve yöneticilerince yapılan 7.601,41 Euro masrafın sözleşmeye uygun olduğu, geri kalan 18.138,59 Euro'nun ise sözleşmeye uygun olmadığının anlaşıldığı, sözleşmenin II.18 inci maddesinde öngörülen geri alma şartlarının doğduğu, davalı derneğin yararına hibe yapılan tüzel kişi olarak, diğer davalıların ise, davalı derneğin yönetim kurulu başkan ve üyeleri olarak sözleşme kapsamından sorumlu oldukları gerekçesiyle; ''açılan davanın kabulü ile; davalıların ... 9. İcra Müdürlüğünün 2014/19537 takip sayılı dosyasına itirazlarının iptaline, icra takibinin kaldığı yerden devamına, asıl alacak olan 18.138,59 Euro'nun % 20'si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine'' karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalılar temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 23.12.2020 tarihli ve 2020/4295 E. 2020/8232 K. sayılı ilamıyla, derneğin 11.03.2010 tarihinde kurulduğu, faal olduğu, 07.04.2012 tarihinde yapılan son genel kurul toplantısına göre davalı ... ...’un dernek başkanı, davalı ... ...’nın dernek 2.başkanı, ... ... ...’ın genel sekreter, ...’un muhasib üye, ...’ın yönetim kurulu üyesi olduğu ve 29.07.2012 tarihli Gençlik Programı Proje Hibe Sözleşmesinin dernek başkanı olan davalı ... ... tarafından imzalandığı, 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 50 nci maddesinde; "Tüzel kişinin iradesi, organları aracılığıyla açıklanır. Organlar, hukukî işlemleri ve diğer bütün fiilleriyle tüzel kişiyi borç altına sokarlar. Organlar, kusurlarından dolayı ayrıca kişisel olarak sorumludurlar." düzenlemesi mevcut olup, buradaki sorumluluğun organı oluşturan kişiler yönünden zincirleme (müteselsil) sorumluluk olduğu, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 85’inci maddesi ile 2908 sayılı Dernekler Kanununun 27 nci maddesi hükümleri uyarınca; derneklerin yönetim kurullarının, derneğin yürütme ve temsil organları olduğu, bu görevlerini, kanuna ve dernek tüzüğüne uygun olarak yerine getirmeleri gerektiği, ayrıca temsil görevinin, yönetim kurulunca üyelerden birisine veya üçüncü bir kişiye devrinin de mümkün olduğu, belirtilen yasal düzenlemelerden anlaşılacağı üzere, dernek niteliğindeki tüzel kişiliklerde; müteselsil sorumluluk koşulunun oluşması için tüzel kişiliğin “...temsil ve ilzama yetkili üst düzey yöneticisi veya yetkilisi...” durumunda olunması gerektiği, somut olayda; dava konusunu oluşturan sözleşmenin imzalandığı tarihte derneğin yönetim kurulunun kimlerden oluştuğu, yönetim kurulunun kendi arasında işbölümü yapıp yapmadığı, sözleşme konusunu oluşturan projenin yürütülmesi ile ilgili bir karar alınıp alınmadığının açık ve net olarak belli olmadığı, yargılama sırasında mahkemece bilirkişiden rapor alınmış ise de, raporda dernek haricindeki davalıların sorumluluğu mahkemenin takdirine bırakılmış olup, mahkemece de dernek tarafından imzalanan sözleşme nedeniyle davalıların sorumluluğunun yeterince irdelenmediği, soyut gerekçe ile davalıların sorumluluğuna gidildiği, hal böyle olunca; mahkemece öncelikle Türk Medeni Kanunu, Dernekler Kanunu ve sözleşmenin yapıldığı tarihteki davalı dernek tüzüğünün ilgili maddeleri irdelenerek borç nedeniyle davalılara yüklenebilecek kusurun bulunup bulunmadığı, bu borçtan davalıların sorumluluğunun tespiti ve borcun tüm davalılardan istenmesinin haklı olup olmadığının duraksamasız belirlenmesine yönelik konusunda uzman bilirkişiden rapor alınarak daha sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiş, karara karşı davacı vekili süresi içinde karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

3. Dairenin 02.11.2021 tarihli, 2021/1904 Esas, 2021/10726 Karar sayılı ilamıyla davacının karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davalı dernek hesabına aktarılan 25.740 Euro hibeden davalı dernek ve yöneticilerince yapılan 7.601,41 Euro masrafın sözleşmeye uygun olduğu, geri kalan 18.138,59 Euro'nun ise sözleşmeye uygun olmadığı, sözleşmeye uygun olmayan harcamalardan kim yada kimlerin sorumlu olduğu hususuna gelince, sözleşmenin imzalandığı tarihte yönetim kurulu üyeleri arasında görev dağılımına ilişkin herhangi bir karar alınmadığı, bu nedenle derneği temsil ve ilzam yetkisi bulunmayan dernek başkanı dışındaki yönetim kurulu üyelerinin derneğin borçlarından sorumlulukları bulunmadığı, sözleşmeye uygun olmayan harcamalardan davalı dernek ve sözleşmeyi imzalayan ve derneği tek başına temsil ve ilzam yetkisi bulunan davalı ... ...’un sorumluluğu bulunduğu gerekçesiyle; ''davalılardan ..., ..., ... ve ... aleyhine açılan davanın husumet yokluğundan usulden reddine, ... (...) ile ... aleyhine açılan davanın kabulü ile bu davalıların takip dosyasına itirazlarının iptaline, asıl alacak olan 18.138,59 Euro'nun % 20'si oranında icra inkar tazminatının bu davalılardan alınarak davacıya verilmesine'' karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı ... ... temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Dairenin 08.11.2022 tarihli ve 2022/7183 Esas, 2022/8573 Karar sayılı kararıyla, Mahkemece, her ne kadar bozmaya uyma kararı verilmiş ise de, bozma gereklerinin tam olarak yerine getirilmediği, bozma ilamında; Türk Medeni Kanunu, Dernekler Kanunu ve sözleşmenin yapıldığı tarihteki davalı dernek tüzüğünün ilgili maddelerinin irdelenerek karar verilmesi gerektiği açıkça ifade edilmesine ve Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek bu doğrultuda karar verilmesi amacıyla dosyanın bilirkişiye tevdi edilmesine rağmen; hükme esas alınan bilirkişi raporunda, derneğin yönetim kurulu başkan ve üyeleri arasında görev paylaşımının yapılmadığı ancak derneği temsil ve ilzama yetkili tek kişinin dernek başkanı ... ... olduğu belirtilerek, dernek başkanı ... ... dışındaki diğer davalıların müteselsil sorumluluklarının bulunmadığına ilişkin soyut gerekçelere yer verildiğinin anlaşıldığı, bu durumda, bozma ilamında belirtilen ilkeler gözetilmeden, dernek karar defterleri getirtilip incelenmeden alınan bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, Mahkemece; yukarıda açıklandığı şekilde, özellikle dernek karar defterleri incelenmek suretiyle, dernek genel kurulunca yönetim kurulu üyelerine temsil yetkisi verilip verilmediği, dava konusu projede kimlerin sorumlu olduğu, kimlere hangi görevlerin verildiği, dava konusu projeye başvurmak için dernek üyeleri arasında nasıl karar alındığı, TMK’nın 50 nci ve 58 inci maddelerindeki düzenlemeler ışığında Dernek Tüzüğü de değerlendirilerek, gerekirse ilgili kanun, tüzük ve yönetmelikleri gösteren, nedenlerini açıklayıcı, taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli yeniden bir rapor alınmak suretiyle hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, bozma gerekleri yerine getirilmeksizin, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru görülmediği gerekçesiyle kararın bozulmasına, bozma nedenine göre, davalı ... ... vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmediğine karar verilmiştir.

V. KARAR DÜZELTME

A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran

Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı ... (...) vekili ve davalılar ..., ... ve ... vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri

1. Davalı ... (...); Mahkemece haksız davanın kabulüne dair karar bile usul ve yasaya aykırı iken, bir de sorumsuz diğer dernek üyeleri yönünden bozma kararı verilerek, diğer dernek üyelerinin dava konusu alacaktan sorumlu tutulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2022/7183 E - 2022/8573 K. sayılı kararıyla tüm davalıların davaya konu olayla alakalı sorumluluğu olduğunun ima edildiğini, esasa ilişkin olarak ise, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin "Bozma nedenine göre, davalı ... ... vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir. " şeklindeki hükmüyle temyiz nedenlerinin hiçbirisini incelemeye almadığını, adil yargılanma hakkının temelden sarsıldığı bu durumla ne ilk derece mahkemesi ne de kanun yolunda hakkını arayamadığını, davacı kurum ile yapılan sözleşme gereği, dernek, hibe edilen miktar üzerinden projeyi amacına ulaştırdığı halde mahkeme ve bilirkişilerin, içerik yönünden projenin yapılıp yapılmadığına bakmadığını, Mahkemenin sadece davacı idarenin sözleşmeden kaynaklanan ödemeyi kabul etmeme yetkisine dayanarak ilgili ödemeleri kabul etmeyebileceğini ve bu sebeple de davacının takip talebindeki isteklerinin haklı olduğu gibi hatalı bir sonuca vardığını, dosyaya sunulan bilirkişi raporunda mali tablolar eksik ve hatalı incelenerek dernek tarafından yapılan 26.502,70 Euro giderin sadece 7.601,41 Euro'luk kısmının kabul edildiğini, kabul edilen kısım için sözleşme hükümlerinin dikkate alındığı sebebinin açıklayıcı olmadığını, harcamaların hangi kurala dayanarak reddedildiği veya kabul edildiğinin belirtilmediğini beyan ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalılar ..., ... ve ... ...; ... 18. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/417E, 2022/253K sayılı kararı hukuka ve yasaya aykırı olduğundan kaldırılması gerekmekteyken bir de kendilerinin de sorumluluk içerisinde olduğuna dair ek bir durum yaratılmasının kabul edilemeyeceğini, dernek üyesi olmaktan başka hiçbir sorumlulukları bulunmadığını, bu nedenle de davanın tarafı olmalarının bile başlı başına hukuka aykırı bir durum olduğunu, dernek defterlerinin incelenmesine bile gerek olmadığını, dernek tüzel kişiliğinin davacıyla anlaşma yaptığını, kendilerinin sadece üye olduğunu, dernek yöneticisi diğer davalı ...'in zaten tüm yargılama aşamasında sorumluluk noktasında gerekenleri belirttiğini beyan ederek kararın bozulmasını talep etmişlerdir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı ile davalı dernek arasında imzalanan sözleşme uyarınca projenin gerçekleşmemesi üzerine tahsis edilen paradan amacına uygun kullanılmayan kısmın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 50 nci maddesine göre; tüzel kişinin iradesi, organları aracılığıyla açıklanır. Organlar, hukukî işlemleri ve diğer bütün fiilleriyle tüzel kişiyi borç altına sokarlar. Organlar, kusurlarından dolayı ayrıca kişisel olarak sorumludurlar.

2. 4721 sayılı Kanun'un 85 inci maddesi; ''Yönetim kurulu, derneğin yürütme ve temsil organıdır; bu görevini kanuna ve dernek tüzüğüne uygun olarak yerine getirir. Temsil görevi, yönetim kurulunca, üyelerden birine veya bir üçüncü kişiye verilebilir. '' şeklindedir.

3.''Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince karar verme mükellefiyeti meydana gelir ve bu itibarla mahkemenin sonraki hükmünün bozmada gösterilen esaslara aykırı bulunması, usule uygun sayılmaz, bozma sebebidir. Mahkemenin bozma kararına uymasıyla meydana gelen bozma gereğince muamele yapma ve hüküm verme durumu, taraflardan birisi lehine ve diğeri aleyhine hüküm verme neticesini doğuracak bir durum olup, buna " usuli müktesep hak" denilmektedir. Gerçekten, mahkemenin doğru bularak uyduğu veyahut uymak zorunda olduğu bozma kararı ile dava, usul ve kanuna uygun bir çığıra sokulmuş demektir." (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı)

3. Değerlendirme

Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile yukarıda yer verilen hukuk kurallarına göre, mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verildiği halde bozmanın gereklerinin yerine getirilmediği, bozmanın gereklerinin yerine getirilmesi ve yeniden değerlendirme yapılması amacıyla kararın bozulmasında bir isabetsizlik olmadığı, Dairenin bozma ilamında '' bozma nedenine göre, davalı ... ... vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmediğine karar verilmiştir.'' diyerek, ... (...)'un temyiz itirazları reddedilmeyerek bu aşamada incelenmesine gerek görülmediğine karar verildiği anlaşılmakla davalıların karar düzeltme taleplerini reddine karar vermek gerekmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalıların karar düzeltme taleplerinin REDDİNE,

Aşağıda yazılı para cezaları ile bakiye harçların karar düzeltme isteyene yükletilmesine,

03.10.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.