"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/86 E., 2023/371 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Alanya 1. Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/304 E., 2020/764 K.
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalı taraftan otel kiralamak istediğini, oteli işletmek için...Otelcilik Tur. Yat. İnş. Em. Taş. Tic. Ltd. Şti. kurduğunu, davacının 50.00 Euro peşin kira bedelini davalı ...'ye ödediğini, karşılığında 17.01.2018 tarihli tahsilat belgesi aldığını, aralarında 18.01.2018 tarihli iş yeri kira sözleşmesi imzalandığını, sonrasında davalı ...'ye ulaşamadığını, yaptığı araştırma neticesinde kiralanan yerin hacizli ve yedieminli olduğunu öğrendiğini, 22.01.2018 tarihli ihtarname ile 23.01.2018 tarihinde ödemesi gereken 300.000 Euroyu ödemeyeceğini, hacizlerin ve yediemin işlemlerinin 3 gün içinde kaldırılmasını aksi halde sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedeceğini bildirdiğini, davalıdan şikayetçi olduğunu ancak peşin ödenen bedelin kendisine iade edilmediğini, 50.000 Euro'nun iadesi için başlatılan icra takibine davalıların kötü niyetle itiraz ettiklerini ileri sürerek itirazlarının iptali ile takibin devamına, müvekkili lehine alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep edilmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili; davacının aktif husumet ehliyeti olmadığını, sözleşmenin...Otelcilik şirketi ile imzalandığını, ihtarnamenin de bu şirket tarafından ihtar edildiğini, davalı ...'nin pasif husumeti olmadığını, davacının haksız ve kötü niyetli olduğunu, kiracı şirket yetkilisinin sözleşmede açıkça belirtildiği gibi iş yeri ile ilgili mimari proje ve tapu kayıtlarını inceleyerek kira sözleşmesini imzaladığını, tek taraflı fesih hakkı bulunmadığını, basiretli bir tacir gibi davranarak tapu kaydını incelediğinde devam eden hacizlerin olduğunu gördüğünü, kira sözleşmesinde açıkça "kiralayan ile alakalı söz konusun kiralanan otelin ikinci veya üçüncü kişiler tarafından ihtiyati veya haciz yoluyla hacze gelinmesi durumunda oluşabilecek tüm zararlar kiraya veren tarafından karşılanacaktır" maddesinin yer aldığını savunarak davanın reddine ve müvekkili lehine dava değerinin %20'sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kira sözleşmesinin kiracı sıfatı ile ..., kiraya veren sıfatı ile ... tarafından imzalandığı, sözleşmede şirketlere ilişkin şirket kaşesinin bulunmadığı, kira sözleşmesi ... ile ... yönünden sorumluluk doğuracağından davanın davalı şirket yönünden pasif husumet yokluğundan usulden reddi gerektiği; sözleşmede kiralanan otelin 18.01.2018 günü kullanıma hazır olarak teslim edildiğinin, ikinci ve üçüncü kişiler tarafından ihtiyati veya haciz yolu ile hacze gelinmesi durumunda oluşabilecek tüm zararların kiraya veren tarafından karşılanacağının belirtildiği, kiralananın tapu kaydında çok sayıda icrai ve ihtiyati hacizlerin bulunduğu, davacı kiracının dava dilekçesinde kiralananı işletmek için şirket kurduğunu belirtmesi karşısında basiretli bir tacir gibi davranması gerektiği, sözleşmenin feshine neden olarak gösterilen ihtiyati haciz kararının kaldırıldığı anlaşıldığından sözleşmenin davacı tarafından bu nedenle feshinin haksız fesih niteliğinde olduğu ve kötü niyet tazminatı talebinin şartları oluşmadığı gerekçesiyle; davanın davalı ... Otomotiv Sanayi inşaat Turizm Ticaret Limitet şirketi yönünden pasif husumet yokluğundan usulden reddine, davalı ... yönünden esastan reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; 50.000 Euro ödemenin davalılara yapıldığı hususunun cevap dilekçesi ile ikrar edildiğini, sözleşme akdedildiğinde ve ödemeler yapıldığında davacının şirketi kurma hazırlığı içerisinde olmuşsa da şirket henüz tüzel kişilik kazanmadığından ödemelerin şahsen yapıldığını, ödemelerden davalı şahısın davalı şirketiyle birlikte şahsen sorumlu olduğunu, davalı tarafın sözleşmeye uygun hareket etmediğini, otelin devamlı faaliyeti için olmazsa olmaz nitelikteki demirbaşların hacizli olduğunu, bu eşyaların hacizli kabul edildiğine dair sözleşmede herhangi bir kayıt olmadığını, ileride meydana gelebilecek zararlar için yapılan düzenlemenin sözleşme akdedilmeden önceki hususları kapsamadığını, ihtarname ile sözleşmeye aykırılığın giderilmesi için süre verilerek süre sonunda herhangi bir işlem yapılmadığından ihtarname uyarınca sözleşmenin feshedilmiş sayıldığını, her iki davalının da husumet ehliyetinin bulunduğunu, oteli hiç kullanamadan sözleşmeden 4 gün sonra ihtarname keşide etmek zorunda kaldığını, eksik inceleme ve değerlendirme ile karar verildiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı ve davalı ... arasında imzalanan kira sözleşmesinde ikinci ve üçüncü kişiler tarafından ihtiyati veya haciz yolu ile hacze gelinmesi durumunda oluşabilecek tüm zararların kiraya veren tarafından karşılanacağının açıkça kararlaştırıldığı, taşınmazın tapu kaydının incelenmesinde taşınmaz üzerinde kira sözleşmesinin kurulduğu tarihten önce konulan haciz şerhlerinin bulunduğu anlaşılmakla davacı tarafça taşınmaz üzerinde haciz bulunduğu gerekçesi ile sözleşmenin feshinin haklı fesih nedeni oluşturmayacağı, davacı tarafça tahliyenin ispat edilemediği, davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf nedenlerini tekrar ederek taşınmazın tahliye edilmediğinin davalı tarafça iddia konusu dahi edilmediğini, taşınmazın fiilen hiç teslim alınmayıp zilyet olunmadığını, sözleşme tarihi olan 18.01.2018 tarihinden hemen 4 gün sonra 22.01.2018 tarihinde otelin demirbaşlarının hacizli olduğunun öğrenildiğini, yazılı delil olan ihtarname yanında tanıkların dinlenilmesi halinde de bu durumun sabit hale geleceği, davalı tarafın tahliyeye ilişkin bir iddiası olmayıp otelin fiilen teslim edilmediğinin davalı tarafın da malumu olduğunu, çıplak mülkiyet üzerindeki hacizlere atıflar yapılarak gerekçe oluşturulduğunu, demirbaşlar yönünden haciz bilgisi verildiğine yahut bu şekilde kabul edildiğine dair sözleşmede kayıt bulunmadığını, haczin gizlendiğini ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ödenen peşin kira bedelinin iadesi için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ve 200 üncü maddeleri,
2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 299 uncu maddesi.
3. Değerlendirme
1. Kira sözleşmesi, kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşme olup kanunda kira sözleşmesi için şekil şartı öngörülmemiştir. Bununla birlikte yazılı yapılan kira sözleşmesinin aksinin de senede karşı senetle ispat kuralı gereğince yazılı belge ile ispatlanması gerekmektedir.
2. Kural olarak, kira ilişkisinin varlığını ve aylık kira bedelinin ne kadar olduğunu ispat külfeti kiraya verene, kabul edilen kira bedelinin ödendiğini yahut kiralananın tahliye edildiğini ispat külfeti kiracıya düşer. Kiracı, tahliye tarihine kadar kira bedelini ödemekle yükümlüdür.
3. Somut olayda, taraflar arasında 18.01.2018 tarihli ve 1 yıl süreli yıllık 800.000 Euro + KDV bedelli kira sözleşmesi imzalanmış olup sözleşmenin ön sayfasında "kiralananın başlangıcı ve bitimi" başlıklı hükümde kiralananın 18.01.2018 günü kullanıma hazır olarak teslim edildiği, 16.01.2018 tarihinde 1.000 Euro ve 17.01.2018 tarihinde 49.000 Euro olmak üzere toplamda 50.000 Euro'nun nakit olarak ödendiği belirtilmiş, yine sözleşmede hacze gelinmesi durumunda oluşabilecek tüm zararların kiraya veren tarafından karşılanacağı düzenlenmiştir.
4. Temyiz olunan kararda belirtilen gerekçeye, yukarıda yapılan açıklamalara ve özellikle yazılı kira sözleşmesinde açıkça kiralananın kullanıma uygun teslim edildiğinin belirtilmesi karşısında kiralananın usulüne uygun şekilde tahliye edildiğinin ispatlanmadığının, yazılı ispat koşulu nedeniyle bu hususta tanık dinlenemeyeceğinin, kiracının tahliye tarihine kadar kira bedelinden sorumlu olduğunun anlaşılmasına göre, davacının temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.