Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3437 E. 2024/1474 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında düzenlenen bir protokole aykırılık iddiası nedeniyle açılan alacak, menfi tespit ve tazminat davalarında, yerel mahkemenin bozma kararına rağmen eksik hüküm kurup kurmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay'ın bozma ilamında belirtilen hususlara uygun hüküm kurma yükümlülüğüne rağmen, davacıya ödenmesi gereken 50.000 TL'nin tahsiline karar vermemesi usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasında görülen menfi tespit ve tazminat davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak asıl davanın kısmen kabulüne karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı-karşı davalı, davalı-karşı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı vekili, müvekkilinin davalı ... ile sahibi olduğu ... İnş. ve Tic. Ltd. Şti'den satın aldığı taşınmazdaki eksik kalan işlerin tamamlanması ve iskanın alınması için 100.000,00 TL'ye anlaştıklarını, davalıya 50.000,00 TL'yı nakit, 50.000,00 TL'yi de senet tanzim ederek teslim ettiğini, davalının eksik işleri tamamlamayıp, iskan almaması ve 50.000,00 TL nakit parayı da iade etmemesi üzerine ödenen 50.000,00 TL'nin iadesine karar verilmesini, ayrıca 50.000,00 TL bedelli bonodan dolayı davalı ...'a borçlu olmadığının tespitini ve davalı kötü niyetli hareket ettiği için alacağın %40'ı oranında kötüniyet tazminatı ödemesine karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacılar vekili, müvekkilinin davacı ile yapmış oldukları anlaşma gereği tadilat projesine muvafakat vermesi gerekirken, vermediği için iskan alınamadığını, idari para cezası ödediğini, belediye tarafından taşınmazlarda yıkım gerçekleştirildiğini beyanla davanın reddini istemiş, karşı dava olarak da 5.000,00 TL maddi tazminat 5.000,00 TL manevi tazminat talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 24.03.2016 tarih ve 2014/176 E.- 2016/197 K. sayılı kararıyla; asıl ve karşı davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı ve davalı-karşı davacılar vekilince temyiz isteminde bulunulmuştur.

2.Kapatılan 13. Hukuk Dairesinin 12.12.2019 tarih ve 2018/2035 E.- 2019/12511 K. sayılı ilamıyla; “1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı-karşı davacının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2-Davacı-karşı davalı, ... İnşaat ve Tic. Ltd. Şti.’den aldığı taşınmazda eksik kalan işler ve iskanının olmaması nedeniyle şirket adına ... ile protokol imzalamıştır. Bu protokole göre inşaat şirketi eksik işleri tamamlayacak, projeye aykırılıkları uygun hale getirecek ve iskan alacaktır. Davacı-karşı davalı da yapılacak işler için 100.000,00 TL bedel ödemeyi ve tadilat projesine sitede malik olmasından dolayı muvafakat vermeyi kabul etmiştir. Ayrıca söz konusu protokol diğer maliklerle de ayrı ayrı imzalanmıştır. Dava konusu uyuşmazlıkta davacı-karşı davalı 50.000,00 TL nakit ödeme yaptığı ve 50.000,00 TL’lik de davalı-karşı davacıya bono verdiği halde protokolde taahhüt ettiği işleri yerine getirmediğini, bu nedenle verdiği nakit paranın davalı-karşı davacıdan tahsili ile bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Davalı-karşı davacı da tadilat projesine davacı-karşı davalının muvafakat vermekten imtina etmesi nedeniyle protokole uyamadığını, hatta yapıyı projeye uygun hale getiremediği için bir kısmının belediye tarafından yıkılması ve ceza ödemek zorunda kalması nedeniyle zarara uğradığını savunarak, açtığı karşı davasında davacı-karşı davalıdan şimdilik 5.000,00 TL maddi tazminat 5.000,00 TL manevi tazminat talep etmiştir. Mahkemece, davacı ...'in protokole göre 50,000,00 TL’lik nakit ödemeyi davalıya ödediğine dair, bir belgeye rastlanmadığı, protokolün ... ile davalılardan ... İnşaat Ltd. Şti arasında yapıldığı, davacının dosyaya ibraz ettiği 50,000,00 TL bedelli senedin davalı gerçek kişi ... tarafından düzenlenerek verildiği, davacı ...’in bilirkişi raporu ile de ortaya çıktığı üzere; protokol kapsamında dava konusu Tuzla İstasyon Mahallesindeki eksik işlerin tamamlanması ve iskana hazır hale getirilmesi yükümlülüğünün olduğu, davacının protokol gereği vermesi gereken muvafakatnameyi vermediği için inşaatın yapılamadığı anlaşılmakla davacının davasının reddine karar verilmiş. Mütekabil dava bakımından da böyle bir protokolün resmi yazılı şekilde gerçekleşmemesi nedeniyle karşı davacının da şekil şartlarına uyulmayan protokol ile ilgili olarak herhangi bir somut maddi zararının bulunmaması karşısında, karşı davanın da reddine hükmedilmiştir. Ancak, dosya kapsamındaki tarihsiz protokole göre davacı-karşı davalı, davalı-karşı davacı taraftan satın almış olduğu yapının projeye uygun hale getirilmesi için 50.000,00 TL parayı nakit ödemiş, 50.000,00 TL için de 12 nolu bonoyu vermiştir. Davalı-karşı davacı taraf protokolde belirtilen eksiklikleri gidermeyi ve siteyi projeye uygun hale getirmeyi taahhüt ettiği halde, protokolde belirtilmeyen çok katlı bina yapılması için tadilat projesi hazırlayarak protokole uymamıştır. Bu nedenle davacı-karşı davalı ve diğer maliklerin protokole onay vermeleri istenemez. Davalı-karşı davacı taraf protokole uymadığına göre davacı-karşı davalının şeklen geçerli protokole göre talepleri değerlendirilmesi gerekirken, asıl davanın reddine karar verilmesi hatalı olup, bozma nedenidir.” şeklinde bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin karar başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya kapsamındaki tarihsiz protokole göre davacı-karşı davalının, davalı-karşı davacılar taraftan satın almış olduğu yapının projeye uygun hale getirilmesi için 50.000,00 TL parayı nakit ödediği, 50.000,00 TL için de 12 nolu bonoyu verdiği,sözleşme bedeli olan 100.000,00 TL'yi tam olarak ödediği davalı-karşı davacı taraf protokolde belirtilen eksiklikleri gidermeyi ve siteyi projeye uygun hale getirmeyi taahhüt ettiği halde, protokolde belirtilmeyen çok katlı bina yapılması için tadilat projesi hazırlayarak protokole uymadığı, bu nedenle davacı-karşı davalının projeye onay vermesinin istenemeyeceği,davalı-karşı davacı taraf protokole uymadığı ,davalı tarafından bilirkişi hesaplamasına göre protokole uygun olarak işlerin yapılabilmesi için 64.527 TL bedel gerektiği,eser sözleşmesinin ayıplı ifası nedeniyle davacı karşı davalının 100.000,00 TL ödediği sabit olduğundan davanın kısmen kabulü ile; 14.527,00 TL'nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine ve davacının davalı ...'a verdiği 50.000 TL'lik bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine,davalı karşı davacı yönünden yapılan değerlendirmede davalı-karşı davacıların taraf protokolde belirtilen eksiklikleri gidermeyi ve siteyi projeye uygun hale getirmeyi taahhüt ettiği halde, protokolde belirtilmeyen çok katlı bina yapılması için tadilat projesi hazırlayarak protokole uymadığı, bu nedenle davacı-karşı davalının projeye onay vermesinin istenemeyeceği,maddi ve manevi bir zararı olmadığı hususlarının tespiti nedeniyle karşı davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-karşı davalı vekili, davacının yapmış olduğu ödemenin 50.000 TL olduğunu, mahkeme kararının borçlu olmadıklarının tespiti yönündeki kısmına bir itirazlarının bulunmadığını belirterek alacak hükmüne ilişkin mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

Davalı-karşı davacılar vekili, somut uyuşmazlığa bakıldığında, davacının tüketici olması halinde, satıcı veya sağlayıcı' nın kim olduğu üzerinde durulması gerektiğini, davalılardan ... ın sadece davada davalı şirket yetkilisi olduğunu ve Tüketici Kanunu gereğince, satıcı ve sağlayıcı olmadığını, davacı tarafından tadilat projesinin kanuna uygun hale getirilmesi için muvafakat vermesi gerektiğini, bilirkişi raporundaki hesaplamanın hatalı olduğunu, reddedilen kısım yönünden de vekalet ücreti ve yargılama giderinin hatalı düzenlendiğini belirterek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Asıl dava, taraflar arasında düzenlenen protokole aykırılık iddiasına dayalı alacak ve menfi tespit istemi ile birleşen dava maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. Usuli kazanılmış hak olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).

2. Bundan başka, Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş olan bu kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK).

Değerlendirme

1. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere ve uyulmasına karar verilen bozma ilamındaki gerekçelere uygun karar verilmiş olmasına göre davalı-karşı davacının tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2. Bir davada mahkemenin veya tarafların yapmış olduğu bir usul işlem ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakka usule ilişkin kazanılmış hak denir. (Prof Baki Kara Hukuk Mahkemeleri Usulü Cilt V sayfa 4737) Usuli kazanılmış hakka ilişkin yasal bir düzenleme mevcut değilse de gerek doktrinde gerekse Yargıtay kararlarında bu husus kabul edilmiştir. Usuli Kazanılmış haklardan birisi de Yargıtay bozma ilamına uyulması ile oluşur. Yargıtay bozma ilamına uyulmakla artık bozma ilamında belirtilen şekilde işlem yapılması zorunluluk haline gelir. Mahkeme bozmaya uyma kararı ile bağlıdır. Bozma kararının gereklerini yerine getirmekle yükümlüdür.

Mahkemece ilk kararda, asıl ve karşı davaların ayrı ayrı reddine karar verilmiş, kararın taraflarca temyiz edilmesi üzerine Dairemizce az yukarıda tarih ve sayısı anılan bozma ilamı ile davalı-karşı davacının temyiz itirazları reddedildikten sonra, “davacı-karşı davalının, davalı-karşı davacı taraftan satın almış olduğu yapının projeye uygun hale getirilmesi için 50.000,00 TL parayı nakit ödediği”, “Davalı-karşı davacı taraf protokole uymadığına göre davacı-karşı davalının şeklen geçerli protokole göre talepleri değerlendirilmesi gerekirken, asıl davanın reddine karar verilmesi hatalı olup, bozma nedenidir” ifadeleri ile bozulduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, davalı-karşı davacılar, taraflar arasındaki protokol hükümlerine uymadığına göre, davacı-karşı davalının 50.000,00 TL'lik senetten borçlu olunmadığının tespitine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yok ise de, uyulan bozma ilamı gereğince davacı-karşı davalı tarafından davalı-karşı davacıya ödenen 50.000,00 TL'nin de tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı- karşı davacıların tüm temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Temyiz olunan mahkeme kararının davacı-karşı davalı yararına BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacı - karşı davalıya iadesine,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harçlarının davalı karşı davacıya yükletilmesine,

6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,30.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.