"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/997 E., 2023/662 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Trabzon Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2019/256 E., 2022/81 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda 22.10.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir
Belli edilen günde gelen davalı vekili Avukat ...'nın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; taraflar arasında henüz inşaat aşamasında olan "..." projesinde yer alan B-2 Blok 20 numaralı dairenin 237.500,00 TL bedelle satılması hususunda harici yazılı sözleşme yapıldığını, müvekkilinin iyi niyetli olarak satış sözleşmesinin geçerliliğine güvenerek toplamda Aralık 2016 tarihinde 52.185 USD ödediğini ve harici satış sözleşmesinde gösterilen 30.05.2018 teslim tarihini beklediğini, dava tarihine kadar davacı müvekkiline herhangi bir daire teslimi yapılmadığı gibi yapılan ödemenin de iade edilmediğini, sözleşme resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunu, geçersiz bir sözleşmeye dayanılarak yapılan ödemelerin "sebepsiz zenginleşme" hükümlerine dayanılarak geri gerektiğini ileri sürerek, harici satış sözleşmesi gereğince verilmiş olan 52.185 USD'nin güncel alım değeri ile iadesine karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında verilen 21.12.2020 tarihli ıslah dilekçesi ile davacı vekili taleplerini 69.235,11 USD olarak ıslah ettiklerini beyan etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesi vermemiş, yargılama sırasında 20.07.2020 tarihinde verilen beyan dilekçesiyle davalı vekili; davacının davalı şirketten bir çok daire satın aldığını ve satın aldığı daire bedellerini ödediğini, dava konusu gönderdiği havalenin dava konusu taşınmaz için olmayıp davacının satın aldığı önceki daireler için olduğundan davaya konu daire bedelinin ödenmediğini, yapılan sözleşmenin geçersiz olduğunu, yapılan sözleşme TL kapsamında olup USD olarak satış yapılmadığından davalı şirketin borcunun TL olarak tespit edilmesi gerektiğini ve sözleşme kapsamında 237.000,00 TL üzerinden hükmedilmesi gerektiğini, davalının sözleşmeyi feshettiğine ilişkin bir ihtarı bulunmadığını, davalı şirketin satış sözleşmesine konu daireyi teslime hazır olduğunu, ancak konut maliyetlerinde artış ve dairelerinin değerinin yükselmesi dikkate alındığından davalı ile yapılan görüşmelerde daire bedelinin arttığı ve bu noktada ilave ödemelerin yapılaması gerektiği belirtilmiş ise de davacının eldeki davayı açtığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 6502 sayılı Kanun'un 40 ve devamındaki maddelerde ön ödemeli konut satışı düzenlenmiş olup aynı Kanun'un 41/1 inci maddesi uyarınca satıcının, sonradan sözleşmenin geçersizliğini tüketicinin aleyhine olacak şekilde ileri süremeyeceği, bu durum karşısında taraflar arasında yapılan 24.11.2016 tarihli harici satış sözleşmesinin geçerli kabul edildiği ve davacı vekili dava ve ıslah dilekçelerinde her ne kadar döviz cinsinden talepte bulunmuş ise de taraflar arasında imzalanan sözleşmede satış bedelinin Türk Lirası üzerinden kararlaştırılmış olması karşısında sözleşmenin feshi halinde iadesi gereken bedelin döviz cinsinden yapılan ödeme tarihindeki kur üzerinden hesaplanacak Türk Lirası karşılığı olması gerektiği, bu doğrultuda hazırlanan 31.12.2021 tarihli 2. ek bilirkişi raporunda tespit edilen tutar üzerinden karar verildiği, sözleşmeye göre dairenin teslim tarihinin 30.05.2018 olarak belirlendiği, tarafları bağlayan sözleşme gereğince davacının ödeme yapmasına rağmen davalının süresinde edimini yerine getirmediği ve daireyi teslim etmediği gibi inşaatın yapılacağı arsanın dahi doğru olarak belirtilmediği, bu durumda davacının sözleşme ile bağlı olduğunu ileri sürmenin iyi niyet kuralı ile bağdaşmayacağı gibi akdin feshi için şartların da oluştuğu gerekçesiyle, davacı tarafından döviz cinsinden yapılan ödemelerin ödeme tarihlerindeki kur üzerinden Türk Lirası karşılığı olan 393.023,13 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; davacı tarafından satın alınan taşınmaz karşılığında ödenmiş bir meblağ bulunmadığından davanın reddinin gerektiğini, davacı tarafından yapılan ödemelerin ispat edilemediği gibi varsa ödenen meblağın da satın alınan taşınmaza ilişkin olmadığını belirterek, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı tarafından sunulan dekontlar ve davacı şirkete ait banka kayıtları uyarınca taraflar arasındaki sözleşmeye istinaden davalıya yapılan ödemelerin ispat edildiği, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu uyarınca denkleştirici adalet ilkesine uygun şekilde davalıya yapılan ödemelerin güncellenmiş değerinin tespit edildiği anlaşıldığından, davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf kanun yolu başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; davaya konu taşınmaz bedelinin davacı tarafça ödenmediğini, yapılan sözleşmenin geçersiz olduğunu, davacı tarafından sunulan dekontlara itiraz ettiklerini, dekontlarındaki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığını ve davacının ödeme yapmadığını, dekont değil belgenin arapca düzenlendiğini, şirketin yetkilisinin Arapca bilmediği böyle bir belge vermesinin mümkün olmadığı belirtildiği halde itirazların dikkate alınmadan davanın kabulüne karar verildiğini, Mahkemece bu itirazlarının davanın genişletme yasağı kapsamında görülerek davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, sunulan tahsilat belgelerinde imzanın inkar edilmesinin davanın genişletilmesi yasağı kapsamında olmadığını, yapılan ödemelerin bu sözleşme konusu dairelere ilişkin olmadığından Mahkemece bu hususta yeteri kadar araştırma yapmadan hüküm kurulduğunu belirterek, Mahkeme kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında düzenlenen satış sözleşmesinin feshi nedeniyle ödenen bedelin davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 40, 41,45 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, kararda belirtilen gerekçelere ve davacı ile davalı arasında ön ödemeli konut satış sözleşmesi imzalandığı, ön ödemeli konut sözleşmesinin geçersiz olduğunun 6502 sayılı Kanun kapsamında davalı satıcı tarafça ileri sürelemeyeceği, dosyada bulunan belgeler incelendiğinde davacı tarafça sözleşme kapsamında ödemenin yapıldığı, davacı ile davalı arasındaki sözleşme kapsamında ödenen bedelin iadesine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu ve temyiz edenin sıfatına göre de davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıdaki yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.