Logo

3. Hukuk Dairesi2023/346 E. 2023/1943 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Geçersiz konut satış sözleşmesi nedeniyle ödenen paranın iadesi talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında imzalanan adi yazılı sözleşmede 43.000 USD ödendiğinin yazılı olması ve hükmün usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek, davacı ve davalıların temyiz talepleri reddedilerek, bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/655 E., 2022/2618 K.

DAVA TARİHİ : 29.07.2021

KARAR : Davanın kabulü- Red

İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2021/520 E., 2021/880 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın davalı ... Yönünden kabulüne, diğer davalı yönünden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı ve davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, davalılardan müteahhit ... ile aralarında adi yazılı bir taşınmaz satış sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme gereğince 45.000 USD ödeme yapıldığını, yapılan ödeme karşılığında davalı ...' in keşideci, diğer davalının kefil olarak imzasının yer aldığı bir teminat senedinin düzenlendiğini, taşınmazın teslim edilemediğini, bu nedenle sözleşmeden dönme hakkını kullanmak istediğini belirterek şimdilik 100 USD nin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslah ile talebini artırmıştır.

II. CEVAP

Davalılar, davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığını, davanın usulden, görev yönünden, zaman aşımı yönünden ve neticeten esastan reddine karar verilmesini dilemişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile ; yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının davalı müteahhitle yapılan adi yazılı sözleşme, alacağın temliki hükümlerine göre geçerli olup, tüketicinin bu sözleşme kapsamında talepte bulunabileceği, paranın peşin olarak alındığı, tüketicinin karşılığında senet aldığı, bu senedin, sözleşmenin teminatı niteliğinde olduğundan kambiyo vasfında olmadığı ancak davalı süresinde işi bitiremediğinden sözleşmeden dönme hakkını kullanabileceği, işin bitmediği her iki tarafın da kabulünde olduğundan bononun vade tarihi teslim tarihini gösterdiği kabul edilmesi gerekmekle ve teslim edilmediği anlaşılmakla davacının sözleşmeden dönme hakkı ile müteahhide ödediğini isteme hakkına sahip olup bononun vade tarihi ve ülkemizde ortaya çıkan Covid-19 pandeminin başlangıç tarihi de nazara alındığında teslim edilmeme mücbir sebep olarak değerlendirilmemiş olup, kefalet de geçerli olmadığından ayrıca diğer davalının sözleşmenin tarafı olmadığı ve sözleşmeyi imzalayanı bağlayacağından aldığını iade ile yükümlü olan davalı müteahhit ...'e kefil olan diğer davalı ... yönünden açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı müteahhit ... yönünden açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; tedbir kararının kaldırılmasına dair ara karara itiraz ettiklerini, diğer davalı yönünden red kararı verilmesinin hatalı olduğunu, tüm faiz başlangıç tarihinin de ihtar tarihi olması gerektiğini, vekalet ücreti için ise "karar tarihindeki TCMB efektif satış kurunun 13,7118 TL olduğu, 45.000 USD'nin 617.031 TL'ye tekabül ettiği; bu meblağ tekabul eden davacı taraf vekalet ücretinin AAÜT uyarınca 47.900 TL'ye denk geldiğini, lehine hükmedilen vekalet ücreti kararının da kaldırılmasına ve talepleri gibi hüküm verilmesini gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

Davalılar vekili; davacının belirsiz alacak davası açmasında hukuki yararının bulunmadığını, arabuluculuk şartının yerine getirilmediğini, davacının ihtarının da geçersiz olduğunu, pasif husumet yokluğu nedeniyle red kararı verilen davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin de hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile; "somut olayda, davanın dayanağını oluşturan konut satış sözleşmesi de haricen / adi yazılı düzenlenmiş olup, yasal usule göre resmi şekilde düzenlenmediğinden geçersizdir. Geçersiz sözleşmelerde sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince (TBK md. 77 - 82) taraflar verdiklerini karşılıklı olarak geri alma hakkına sahiptirler. Her ne kadar davacı 45.000 USD ödediğini belirtmiş ise de, sözleşmede 43.000 USD'nin ödendiğinin belirtildiği, bunun aksinin davacı tarafından ispat edilemediği anlaşıldığından davacı, konut bedeli olarak davalıya ödediği 43.000 USD'yi talep edebileceği, öte yandan, taraflar arasındaki senedin teminat senedi olduğunun tartışmasız olduğu, dolayısıyla teminat senedinin kambiyo senedi vasfında olmadığı, davalı ... ile davacı arasında sözleşme bulunmadığı, dolayısıyla davacının bu senede dayanarak davalı ...'dan alacak talep edemeyeceği anlaşıldığından, mahkemece davalı ... yönünden verilen kararda isabetsizlik görülmediği, ancak, davalı ... hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesine karşın, kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına AAÜT'nin 7/2 maddesi uyarınca vekalet ücreti takdir olunmasının isabetsiz olduğu" gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, davalıların istinaf başvurularının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili, istinaf dilekçesindeki sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak İlk Defrece Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

Davalılar vekili, istinaf dilekçesindeki sebepleri tekrar ederek bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılarak ilk defrece mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, geçersiz sözleşme nedeniyle yapılan ödemelerin iadesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 40 ıncı maddesi 1) Ön ödemeli konut satış sözleşmesi, tüketicinin konut amaçlı bir taşınmazın satış bedelini önceden peşin veya taksitle ödemeyi, satıcının da bedelin tamamen veya kısmen ödenmesinden sonra taşınmazı tüketiciye devir veya teslim etmeyi üstlendiği sözleşmedir.

(2) Tüketicilere sözleşmenin kurulmasından en az bir gün önce, Bakanlıkça belirlenen hususları içeren ön bilgilendirme formu verilmek zorundadır.(3) Yapı ruhsatı alınmadan, tüketicilerle ön ödemeli konut satış sözleşmesi yapılamaz.

Aynı Kanun'un 41 inci maddesi: "Ön ödemeli konut satışının tapu siciline tescil edilmesi, satış vaadi sözleşmesinin ise noterde düzenleme şeklinde yapılması zorunludur. Aksi hâlde satıcı, sonradan sözleşmenin geçersizliğini tüketicinin aleyhine olacak şekilde ileri süremez.

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve taraflar arasında imzalanmış bulunan adi yazılı sözleşmede 43.000 USD ödenmiş olduğunun yazılı olmasına göre kurulan hükmün usul ve kanuna uygun olup davacı ve davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davalılara yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.