Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3472 E. 2024/2588 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tamamlanmayan inşaat projesinde daire satın alan davacının, satıcı ve belediyeye karşı tapu iptal tescil ve bedel iadesi ile tazminat talepleri.

Gerekçe ve Sonuç: Bilirkişi raporunun açık ve anlaşılır olması ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı uyarınca belediyenin güven sorumluluğu teorisine göre diğer davalı ile birlikte sorumlu tutulabileceği gözetilerek yerel mahkemenin kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2023/35 E., 2023/253 K.

Taraflar arasındaki tapu iptal tescil, bedel iadesi, tazminat davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda, bozmaya uyularak Mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, davalı .... Sanayi ve Ticaret A.Ş'den (...) daire satın aldığını, bedeli eksiksiz ödediğini, ancak inşaatın tamamlanamayıp teslimatın yapılamadığını, söz konusu dairenin ... tarafından 25.03.2010 tarihinde satın alınarak kendisine verildiğini, kendisinin de işin sağlam olması için 13.08.2010 tarihinde davalı ... ile sözleşme yaptığını, projenin davalı ... ile birlikte duyurulduğunu, teslim edilmeyen taşınmazdan davalıların müştereken sorumlu olduklarından bahisle, satışa konu taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline, bu mümkün olmadığı takdirde; dairenin sözleşme ve katalogda gösterilen standartlara göre tamamlanmış olması halinde edeceği rayiç değeri üzerinden tespit edilecek maddi tazminat hakkı fazlaya dair yönleri saklı kalmak üzere daire bedeli için şimdilik 10.000,00 TL'nin sözleşme tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, her iki halde de sözleşmede belirtilen teslim tarihinden itibaren tahakkuk etmeye başlayacak mahrum kalınan rayiç kira gelirlerine karşılık gelen maddi tazminat için fazlaya dair haklar saklı kalmak üzere şimdilik 200,00 TL'nin her ay tahakkuk tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar, davanın reddini istemişlerdir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 09.12.2021 tarihli 2012/435 E., 2021/827 K. sayılı kararıyla, tapu iptali ve tescil yönünden açılan davanın reddine, terditli bedel iadesi ve tazminat talebinin ıslah talebi doğrultusunda kısmen kabulü ile 100.000,00 TL sözleşme bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen, 30.000,00 TL rayiç fiyat farkının davalı ...'dan olmak üzere toplam 130.000,00 TL'nin; 10.000,00 TL'sine dava tarihinden, 120.000,00 TL'sine ıslah tarihi olan 19.09.2013 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine, kira kaybı tazminatı ve sözleşme tarihinden itibaren ticari faiz isteği yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Dairemizin 05.10.2022 tarihli ve 2022/6429 E., 2022/7350 K. sayılı ilamıyla, vefat eden davacının mirasçılarının usulüne uygun şekilde davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlanması gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı ile davalı ... arasındaki satış sözleşmesinin kararlaştırılan tarihte ifa edilmediği, Meram Belediyesi ile ... arasında sözleşmenin 17.08.2011 tarihinde feshedilmesi neticesi ifasının da mümkün olmadığı, yüklenici ... tarafından, ... aleyhine Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/409 E. sayılı dosyasıyla açılan davanın feshin iptali olmayıp feshin haksız olduğunun tespiti ile tazminat isteğine ilişkin olduğu, neticede mahkemece 29.05.2013 tarihinde feshin haklı olduğundan bahisle davanın reddine karar verildiği, dolayısıyla gerek sözleşmenin ifasının imkansız hale gelmesi ve gerekse de davacının fesih talep etmekle menfi zararını isteyebileceği, menfi zararın, alacaklının sözleşme yapılmasaydı uğramayacağı fiili zararlar ile yoksun kaldığı kârı kapsadığı, bunun da sözleşme kapsamında ödenen bedel ile taşınmazın dava tarihindeki rayiç bedeli ile ödenen bedel arasındaki fark olduğu, Belediyenin sorumluluğunun güven sorumluluğu olduğu, TBK madde 51 uyarınca somut olayın özelliği ve hakkaniyet gereği Belediyenin kusuru daha hafif olduğundan Belediyenin sadece sözleşme kapsamında ödenen bedel yönünden sorumlu tutulması gerektiği, zarar yönünden sadece ...'ın sorumlu olduğu, emsal alınan ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulundan onaylanarak geçen dava dosyaları ve kararlarının da aynı şekilde olduğu, ıslah ile ödenen bedelin tahsilinin istenildiği, sözleşme bedelinin 100.000,00 TL olduğu, alınan bilirkişi raporuyla dava tarihi itibariyle taşınmazın rayiç değerinin ise 130.000,00 TL belirlendiği, taşınmaz değerinden davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, bakiye 30.000,00 TL menfi zarardan ise davalı yüklenici firmanın sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile tapu iptali ve tescil yönünden açılan davanın reddine, terditli bedel iadesi ve tazminat talebinin ıslah talebi doğrultusunda kısmen kabulü ile 100.000,00 TL sözleşme bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen, 30.000,00 TL rayiç fiyat farkının davalı ...'dan olmak üzere toplam 130.000,00 TL'nin; 10.000,00 TL'sine dava tarihinden, 120.000,00 TL'sine ıslah tarihi olan 19/09/2013 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine, kira kaybı tazminatı ve sözleşme tarihinden itibaren ticari faiz isteği yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili, her dosyanın kendine özgü incelenmesini, ödeme makbuzu bulunmadığını, asılları incelenmediğini, belgenin sahteliği itirazının değerlendirilmediğini, ıslah edilen miktara yönelik alacağın bulunmadığını, aynı daireye ilişkin hak talep edilebildiğini, ikinci raporda senetlerin ödeme belgesi kabul edildiğini, sözleşmenin geçerliliği araştırılmadığını, iflas masasına kayıt yaptırdığına ilişkin belge olmadığını ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taşınmaz satımına ilişkin terditli tapu iptal tescil ve tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

a. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.05.2019 tarihli ve 2018/13-977 E., 2019/572 K. sayılı kararı.

b. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 4 ve 30 uncu maddeleri.

c. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 117, 125 ve 146 ncı maddeleri.

d. Belediyenin güven teorisi gereği sorumluluğuna dair Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 01.06.2022 tarih ve 2022/3200 E., 2022/5289 K. sayılı ilamı.

3. Değerlendirme

Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hakim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, bilirkişi raporunun açık, anlaşılır ve denetlenebilir olduğu, yukarıda açıklanan Hukuk Genel Kurulu kararı gereği davalı Belediyenin güven teorisi gereği diğer davalı ile birlikte sorumluluğunun bulunduğu anlaşılmakla, davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun kararın onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle,

Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439. maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliginden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,26.09.2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.