"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalı İdare tarafından, dava dışı mükellefin alacağının bulunduğu belirtilerek müvekkili şirkete 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un (6183 sayılı Kanun) 79 uncu maddesine göre haciz bildirimi gönderildiğini, sehven haciz bildirimine itiraz edilmemesi üzerine ödeme emri tebliğ edildiğini, müvekkilinin ilgili şirkete borcun bulunmadığını, toplamda 3 adet fatura karşılığı 12.095,00 TL'nin ödendiğini ileri sürerek; takibe konu asıl alacak ve fer'ileri yönünden davalı Kuruma borçlu olmadığının tespitine ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; 5510 sayılı Kanun'un 18 ve devamı maddeleri uyarınca iş mahkemelerinin görevli olduğunu, hak düşürücü sürenin geçtiğini, dava dışı borçlunun pirim borçları için 2016/18943 sayılı icra takibi başlatıldığını savunarak, davanın reddine ve % 10 oranında tazminata karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya kapsamında alınan bilirkişi raporuna göre davacı şirketin davaya konu haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği 20.03.2020 tarihi itibariyle dava dışı kurum borçlusuna borcunun bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile davacı şirketin haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi olan 20.03.2020 tarihi itibariyle borcu bulunmadığının tespiti ile 14.09.2020 tarihli ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; iş mahkemelerinin görevli olduğunu, eksik harç tamamlanmadan karar verildiğini, hak düşürücü süre geçtiğini, süresinde itiraz etmeyen davacının dava açılmasına sebebiyet verdiğini, bu nedenle müvekkili aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini, hatalı raporun hükme esas alındığını, davacı ve dava dışı mükellefin defterlerinin kapanış tasdiklerinin yapılmadığını, tahsilatlarda tevsik zorunluluğuna dikkat edilmediğini, rapora itirazlarının karşılanmadığını ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı Kurum tarafından dava dışı borçlu hakkında 6183 sayılı Kanun hükümleri uyarınca prim, işsizlik ve damga vergisi alacağına ilişkin olarak takip yapıldığı, davaya bakmaya genel mahkemelerin görevli olduğu, öte yandan davacı şirket ve dava dışı borçluya ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde yapılan inceleme sonucunda aralarında toplam 12.095,00 TL tutarında 20.02.2020 tarihine kadar devam eden ticari ilişki bulunduğu, haciz bildirisinin tebliğ tarihi itibariyle dava dışı borçlunun davacı şirketten alacağının bulunmadığının belirtildiği, davacının haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibariyle borçlu olmadığının kanıtlanmış olmasına göre davanın kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak isabetsizlik olmadığı, ne var ki davanın niteliği gözetildiğinde haciz bildirisine süresinde itiraz etmeyen davacının davanın açılmasına sebebiyet verdiği gözetilmeden davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmiş olmasının doğru bulunmadığı gerekçesiyle; istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile kararın kaldırılmasına, yeniden esas hakkında davanın kabulü ile davacının haciz bildirisinin tebliği tarihi itibariyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, davanın niteliği gözetilerek davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; 6183 sayılı Kanun'un 79 uncu maddesine göre menfi tespit istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6183 sayılı Kanun'un "Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczi" başlıklı 79 uncu maddesi
3. Değerlendirme
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında belirtilen gerekçeye, temyiz edenin sıfatına ve özellikle bilirkişi incelemesiyle dava dışı borçlunun davacıdan alacağının bulunmadığının belirlenmiş olmasına göre, davalı tarafın temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,29.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.