"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili; davalılardan 1997 doğumlu Muharrem'in, davacılardan 2001 doğumlu ...'a karşı Kasım 2011 tarihinde işlediği vücuda organ sokmak suretiyle cinsel istismar ve hürriyeti tahdit suçlarından dolayı açılan ceza davasında mahkumiyetine karar verildiğini, kararın henüz kesinleşmediğini, davalının suçu işlediği tarihte 18 yaşını doldurmamış olması nedeniyle anne ve babası olan diğer davalılarında olay nedeniyle uğranılan zarardan sorumlu olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davacılardan ... için 500,00 TL maddi ve 60.000,00 TL manevi, Rabia ve Doğan için ayrı ayrı 20.000,00'er TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, 27.02.2019 tarihli ıslah dilekçesiyle davacılardan ... için maddi tazminat miktarını 146.489,10 TL'ye yükseltilmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili; davada Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu, suçlamayı kabul etmediklerini, taleplerin zamanaşımına uğradığını, kusur ve sorumluluklarının bulunmadığını, tazminatın fahiş olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalılardan Muharrem'in, hakkında açılan ceza davasında; davacı ...'a karşı vücuda organ sokmak suretiyle cinsel istismar suçunu işlediğinden hapis cezası ile, kişiyi hürriyetten yoksun kılma suçunu işlediğinden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair verilen kararın kesinleştiği, Adli Tıp Kurumu Başkanlığının 31.10.2018 tarihli sağlık kurulu raporunda davacı ...'ın yaşadığı cinsel istismara bağlı travma sonrası stres bozukluğu arızası nedeniyle %12,1 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağının tespit edildiği, hesap bilirkişisinin hazırladığı 22.02.2019 tarihli raporda 146.489,10 TL maddi tazminatın hesaplandığı, davacı ...'ın olay sonrası tedavi gördüğü, sürekli tedirginlik yaşadığı ve olayın duyulması ve uyum sağlayamaması sebebiyle sık sık okul değiştirmek zorunda kaldığı, davacı babanın yaşadığı manevi çöküntü sebebiyle işe gidemediği için işten çıkartıldığı, davacı annenin sinir krizleri geçirdiği ve psikolojik olarak yıprandığı, davacıların kendi evleri olmasına karşın davalı taraf ile yakın yerde oturmaları sebebiyle taşınıp kiraya çıktıkları ve davacıların manevi, ruhi ve ahlaki değerlerinin tahrip olduğu gerekçesiyle, davacı ... için 10.000,00 TL manevi ve 146.489,10 TL maddi, davacılar anne baba lehine ayrı ayrı 5.000,00 'er TL manevi tazminatın yasal faizi ile davalılardan müştereken müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacılar vekili; manevi tazminatların düşük takdir edildiğini, maddi ve manevi tazminatlara olay tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiğini ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalılar vekili; taleplerin zamanaşımına uğradığını, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, manevi tazminatta reddedilen miktar yönünden müvekkili davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, davalıların kusurlarının bulunmadığını, davacı ...'ın sağlık raporlarının çelişkili olduğunu, Adli Tıp Kurumunun hazırladığı raporu kabul etmediklerini savunarak, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ev başkanı olan anne ve baba ile haksız fiili işleyen çocuğa karşı açılan davada özel mahkeme olan Aile Mahkemesinin görevli olduğu, ceza mahkemesi kararının 22.03.2018 tarihinde kesinleştiği, Kasım 2011 tarihinde gerçekleşen olay nedeniyle tazminat davası 14.10.2014 tarihinde açıldığından zamanaşımı süresinin dolmadığı, davalıların müşterek çocukları Muharrem'in cinsel istismar eyleminin suç ve aynı zamanda ahlak dışı, ayıp ve yüz kızartıcı olduğu, bu tür eylemde bulunanların toplum tarafından dışlandığı, toplumun bu kişilere karşı müsahama göstermediği, bu eyleme maruz kalan kişinin ve yakınlarının zarar göreceğinin anne ve baba tarafından çocuklarına küçük yaştan itibaren öğretilmesi gerektiği, küçüğün aldığı eğitim ve telkinlerle üzerine atılı suçu işlememesini bilmesi gerektiği halde, davalı anne ve baba objektif özen ödevini yerine getirmediği ve çocuklarının cinsel istismar suçunu verdikleri eğitim ile engelleyemedikleri için sorumlu oldukları, Adli Tıp Kurumu raporunun Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine uygun şekilde önceki tedavi evrakları ve raporlar incelenerek ve kişinin kurumca bizzat muayene edilerek düzenlendiği, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı tarafından düzenlenen rapor, 04.09.2018 tarihli epikriz ile Adli Tıp Kurumu raporu arasında çelişki bulunmadığı, haksız fiil tarihinde yaşı küçük olan çocukların efor kaybı tazminatının hesaplanmasına yönelik durumlar arasında farklılık bulunmadığından hesap raporuna itirazların yerinde olmadığı, ancak manevi tazminat talebinin reddedilen kısmı yönünden kendisini vekille temsil ettiren davalılar lehine vekalet ücretine hükmolunması gerektiği, davacı ...'ın maruz kaldığı eylemin davacıları derinden yaralayacak vahim nitelikte olduğu, kişilik haklarının zedelendiği, olay tarihi, olayın gelişimi, davacı ...'ın olay tarihindeki yaşı, meydana gelen maluliyetin oranı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, ülkenin ekonomik koşulları nazara alınarak davacılar yararına hükmedilen manevi tazminat miktarlarının düşük tayin edildiği, maddi ve manevi tazminat miktarlarına olay tarihinden itibaren faiz işletilmesinin talep edildiği, uyuşmazlığın haksız eylemden kaynaklandığı, tazminat davasının niteliği tibariyle belirsiz alacak davası olduğu, faizin olay tarihinden itibaren işletilmesine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle; davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden davanın kısmen kabulü ile davacılardan ... için 146.489,10 TL maddi ve 40.000,00 TL manevi, davacılar anne ve baba için ayrı ayrı 20.000,00'er TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacılar vekili; davacı ... yönünden 40.000,00 TL'ye hükmedilen manevi tazminatın 60.000,00 TL'ye yükseltilmesini talep ederek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasını istemiştir.
2. Davalılar vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, anne ve baba olan davalıların ev başkanı sıfatıyla yasal gözetim ve özen görevini yerine getirmeleri nedeniyle davalı küçüğün verdiği zararın tazmini istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 49 ve devamı maddeleri,
2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 369 uncu maddesi.
3. Değerlendirme
Temyiz olunan kararda belirtilen gerekçeye, davacı küçük lehine hükmedilen manevi tazminatın hakkaniyet ilkesi gereğince yerinde olmasına göre, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davalılara yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,09.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.