Logo

3. Hukuk Dairesi2023/357 E. 2023/1975 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Konutun süresinde teslim edilmemesi nedeniyle tüketicinin sözleşmeden dönmesi ve bağlı kredi sebebiyle bankanın da sorumluluğunun belirlenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı banka tarafından kullandırılan konut kredisinin bağlı kredi niteliğinde olduğu, davacının hak düşürücü süre içerisinde ihtarname çekerek sözleşmeden döndüğü ve icra takibini başlattığı, alacağın likit olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1259 E., 2022/2477 K.

DAVA TARİHİ : 02.10.2017

KARAR : Davanın kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 3. Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2017/391 E., 2020/264 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın Davacı vekili ile davalı Albaraka Türk Katılım Bankası A.Ş. (Albaraka) vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, davalının istinaf başvurusunun reddine, davacının istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı Davalı Albaraka vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davacı ile davalı ONS Tüketim Malları Otomotiv Gıda İnş. Pazarlama ve Tic. A.Ş. (ONS şirketi) arasında imzalanan 16.08.2014 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesi ile ONS İncek Rezidence adlı projeden A Blok 73 nolu bağımsız bölümün davacı tarafından 290.000 TL bedelle satın alındığını, 72.500 TL'nin peşin ödendiğini, kalan 217.500 TL için Albara Türk Katılım Bankasından bağlı konut kredisi kullandığını, ancak konutun sözleşmede kararlaştırılan sürede teslim edilmediği gibi binaların gerçekleşme oranınında %8-9 gibi oranlarda kaldığını, noter kanalıyla her iki davalıya 17.10.2014 tarihli ihtarname gönderilerek satış sözleşmesinden ve bağlı sözleşme olarak düzenlenen konut kredisi sözleşmesinden döndüklerini ve ödedikleri bedelin iadesini istediklerini, ancak bu güne kadar iade edilmediğini, davalılar aleyhine başlatılan Ankara 18. İcra müdürlüğünün 2017/4262 Esas sayılı icra dosyasına davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu, 6502 sayılı Kanun kapsamında karşı tarafın edimlerini yerine getirmediğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, takip miktarının %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına ve menfi zararlarının tespiti ile şimdilik 1.000 TL'nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı Ons şirketi vekili; davaya cevap vermemiş, 30.06.2020 tarihli celsede "dosyaya sunduğu beyan dilekçesinde hatalı olarak belirtilmiş olan bir hususu düzeltmek isterim Alper Özel müvekkilim şirketin bir çalışanıdır, kendisi alacaklı vekili olan ... hesabına 10.000 TL tutarında bir ödeme yapmıştır. Ancak ödeme yaparken hangi dosya ve hangi borca ilişkin olduğunu belirtmeden ödemiştir. Biz her 2 dosya borcuna da mahsup edilecek şekilde bu ödemenin kabul edilmesi gerektiğini düşünüyoruz ancak ödemenin hangi borca mahsup edileceği karşı tarafın ihtiyarındadır. Zira ödeme esnasında dosya bilgisi belirtilmediğinde Alper Özel tarafından eksik bir işlem yapılmıştır." şeklinde beyanda bulunmuştur.

2. Davalı Albaraka vekili; davacıya kendisinin bulduğu ve belirlediği bir taşınmazın alımı ile ilgili olarak talebi üzerine banka tarafından sadece konut finansmanı sağlandığını, herhangi bir talepten bankanın sorumlu tutulmasının hukuken mümkün olmadığını, banka yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddedilmesi gerektiğini, bankanın kullandırmış olduğu krediyi dava konusu taşınmaza hasretmediğini, Ön Ödemeli Konut Satışları Hakkında Yönetmeliğe göre satıcı tarafından bankaya satış bedelinin iade edilmemesi durumunda bankanın müşteriye karşı yerine getirmesi gereken bir yükümlülüğünün olmadığını, bağlı kredi ilişkisi olmadığını, bir an için ilişkinin bağlı kredi ilişkisi olduğu düşünülse bile, 6502 sayılı kanunun 35/2. maddesine göre dava konusu talep ve iddiaların banka yönünden 1 (bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde talep edilmediğinden davanın banka açısından reddi gerektiğini savunarak, davanın öncelikle hak düşürücü süre içerisinde açılmadığından reddine, davacının tüm talepleri yönünden reddine ve davanın haksız ve kötüniyetli olması nedeniyle davacı aleyhine % 20'den aşağı olmamak üzere tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı bankanın diğer davalı yüklenici şirket ile ile aralarında Garanti Sözleşmesi bulunduğunu, bu kapsamda yapılan işbirliği neticesinde kullandırılan kredinin %5’i tutarındaki katkı payının, firmanın hesabına ödenecek olan kredi bedelinden mahsup edilmek suretiyle yüklenici şirket hesabına aktaracağının kararlaştırıldığı, dava konusu gayrimenkul satışına ilişkin ödenen peşinat düşüldükten sonra kalan tutardaki kredinin henüz tamamlanmamış veya tamamlanma seviyesi belli bir orana gelmemiş bir gayrimenkul için kullandırılmış olması gözetilerek davalı banka tarafından kullandırılan konut kredisi sözleşmesinin bağlı kredi niteliğinde olduğu kanaatine varıldığı, 6502 sayılı Kanunun bağlı krediyi düzenleyen 35 inci maddesinde; "Bağlı kredilerde, konutun hiç ya da gereği gibi teslim edilmemesi nedeniyle tüketicinin bu Kanunun 11. maddesinde belirtilen seçimlik haklarından birini kullanması halinde, satıcı ve konut finansmanı kuruluşu müteselsilen sorumludur" düzenlemesi getirildiği, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 16.08.2014 tarihli olduğu, teslim tarihinin 30.09.2016 olarak belirlendiği, dava tarihinin 03.10.2017 olmakla beraber davacının davalılara Ankara 24. Noterliği üzerinden 17.10.2016 tarih ve 3057 yevmiye nolu ihtarname keşide ettiği ve 20.02.2017 tarihinde Ankara 18. İcra Müdürlüğü'nün 2017/4262 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlattığı, bu kapsamda davalı bankanın hak düşürücü süreye ilişkin itirazının yerinde olmadığı, tüketicinin satılanı geri vermeye hazır olduğunu belirterek sözleşmeden dönme hakkının bulunduğu, menfi zarar talebi yönünden ispatlanan somut bir zarar ortaya konulamadığı, davalı şirkete ödenen peşinattan davacı vekili hesabına 5.750 TL tutarındaki iade işleminin, takipten sonra fakat dava tarihinden önce yapılmış olduğu değerlendirilerek, bu tutar icra takibindeki faiz alacağından mahsup edilerek, davanın kısmen kabulüne, Ankara 18. İcra Müdürlüğü'nün 2017/4262 sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile davalı borçlu ONS Tük. Mal. Otm. Gıda İnş. Paz. Tic. ve A.Ş. bakımından takibin 72.500 TL asıl alacak,12.028,39 TL işlemiş faiz,72.416 TL ödenen kredi taksitleri toplamı, 9.733,89 TL işlemiş faiz, 11.600 TL tapu harcı, 2.785,67 TL faiz, 370 TL döner sermaye bedeli, 96,36 TL faiz, 1.300 TL kredi masrafı toplamı, 338,22 TL faiz, 2.900 TL KDV, 711,14 TL faiz, 3.117,28 TL sigorta, 802,56 TL faiz, 442,80 TL delil tespiti masrafı, 17,39 TL faiz, 133,17 TL ihtar masrafı, 4,49 TL faiz olmak üzere toplam 191.297,36 TL üzerinden devamına, alacak likit olduğundan, kabul edilen asıl alacak miktarı üzerinden %20 inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı borçlu Albaraka bakımından takibin, 72.416 TL ödenen kredi taksitleri toplamı 9.733,89 TL işlemiş faiz yönünden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla müşterek ve müteselsilen sorumlu olarak devamına, alacak likit olduğundan, kabul edilen asıl alacak miktarı üzerinden %20 inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, menfi zarar talebinin reddine, Ankara ili, Gölbaşı ilçesi, Taşpınar Mahallesinde yer alan 118012 ada, 1 parsel numaralı A Blok, 5. Kat, 73 numaralı davacı adına kayıtlı bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile ONS şirketi adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili ile davalı Albaraka vekili istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili istinaf başvurusunda; davalı banka yönünden verilen kısmen kabul kararı ile bankanın sadece kendisine ödenen kredi miktarı toplamından ve fer'ilerinden sorumlu olduğunu, diğer peşinat, tapu harcı vb ödeme emrinde yazılı ve itirazın iptaline konu olacak alacak kalemlerinden sorumluluğunun bulunmadığına dair kararın açıkça hukuka aykırı olduğunu, her iki davalının müteselsilen borcun ve ferilerin tamamından sorumlu olduğuna karar verilmesi gerekirken, bankanın sadece kendisine ödenen kredi miktarından sorumlu olduğuna karar verilmesinin yasaya ve yönetmeliğe açıkça aykırı olduğunu, davalı bankanın sorumluluğunun üst sınırının kullandırdığı kredi miktarı olan 217.500 TL olduğunu, davalı yükleniciden paranın tahsil edilmesinin imkansız olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı Albaraka vekili istinaf başvurusunda; bir kredinin bağlı kredi olarak değerlendirilebilmesi için öncelikle kredinin alınan taşınmaza özgülenmesi sadece o taşınmazın alımı için verilmesi gerektiğini, gerek satıcısı gerekse taşınmazı davacı tarafından seçilen bir taşınmaza verilen kredinin bağlı kredi olarak değerlendirilmesini kabul etmediklerini, dava konusu konut kredisi için ödenen taksitlerin iadesi şartlarının henüz gerçekleşmemişken mahkemece kredi taksit ödemelerinin iadesine karar verilmesinin hatalı olduğunu, peşinatın ödendiği hususunun usulünce ispatlanmadığını, koşulları oluşmadığından, bankanın icra inkar tazminatına mahkum edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, dava konusu kredinin bağlı kredi olduğu kabul edilse dahi bağlı kredi iddiasının davalı bankaya karşı bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde ileri sürülmediğini belirterek, yerel Mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davalılar arasındaki protokol ve kredi sözleşmesi içeriği göz önünde bulundurularak davacıya kullandırılan konut kredisinin bağlı kredi niteliğinde olduğu, dava tarihi 02.10.2017 olmakla beraber, teslim tarihinin 30.09.2016 olarak belirlendiği, davacı tarafın 17.10.2016 tarihli Ankara 24. Noterliği üzerinden davalılara ihtarname keşide ettiği ve 21.02.2017 tarihinde Ankara 18. İcra Müdürlüğü'nün 2017/4262 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığı göz önüne alındığında, davanın davacı tarafından hak düşürücü süre içinde açıldığı, bağlı kredilerde konut finansman kuruluşunun sorumluluğunun kullanılan kredi miktarı ile sınırlandırıldığı, davacının dava konusu konutu davalı şirket ile aralarında yaptıkları satış sözleşmesine göre 290.000 TL'ye satın aldığı ve davalı bankadan 217.500 TL konut kredisi kullandığı gözetildiğinde, davalı bankanın kullanılan kredi miktarı ve 6502 sayılı Kanunun 11 inci maddesinde belirtilen seçimlik haklar ile sınırlı olmak üzere, davacı tarafından, diğer davalı satıcı şirkete ödenen 72.500 TL, 2.900 TL KDV ve ödenen kredi taksitlerinden (72.416 TL) müteselsilen sorumlu olduğu, Mahkemece verilen kararda isabet görülmediği, davalı ONS şirketi tarafından karar istinaf edilmediğinden bu davalı yönünden kararın kesinleşmiş olduğu gözetilerek, davacının istinaf başvurusunun kabulüne, davalı Albaraka istinaf başvurusunun reddine, Ankara 3. Tüketici Mahkemesinin 24.09.2020 tarihli ve 2017/391 E., 2020/264 K. sayılı ilamının kaldırılarak, davanın kısmen kabulüne, Ankara 18. İcra Müdürlüğü'nün 2017/4262 sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile davalı borçlu ONS şirketi bakımından takibin 72.500 TL asıl alacak, 12.028,39 TL işlemiş faiz, 72.416 TL ödenen kredi taksitleri toplamı 9.733,89 TL işlemiş faiz, 11.600 TL tapu harcı, 2.785,67 TL faiz, 370 TL döner sermaye bedeli, 96,36 TL faiz, 1.300 TL kredi masrafı toplamı, 338,22 TL faiz, 2.900 TL KDV, 711,14 TL faiz, 3.117,28 TL sigorta, 802,56 TL faiz, 442,80 TL delil tespiti masrafı, 17,39 TL faiz, 133,17 TL ihtar masrafı, 4,49 TL faiz olmak üzere toplam 191.297,36 TL üzerinden devamına, alacak likit olduğundan kabul edilen asıl alacak miktarı üzerinden %20 inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı borçlu Albaraka bakımından takibin, 72.500 TL asıl alacak, 12.028,39 TL işlemiş faiz, 72.416 TL ödenen kredi taksitleri toplamı, 9.733,89 TL işlemiş faiz 2.900 TL KDV 711,14 TL faiz yönünden toplam 170.289,42 TL'nin tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla müteselsilen sorumlu olarak devamına, alacak likit olduğundan, kabul edilen asıl alacak miktarı üzerinden % 20 inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, menfi zarar talebinin reddine, Ankara ili, Gölbaşı ilçesi, Taşpınar Mahallesinde yer alan 118012 ada, 1 parsel numaralı A Blok, 5. Kat, 73 numaralı davacı adına kayıtlı bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile ONS şirketi adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı Albaraka vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; davanın hak düşürücü süre olan bir yıllık süre içinde açılmadığını, davacının diğer davalıya peşinat ödemiş olduğunu iddiasını tevsik eder hiçbir belge de sunmadığını, rapora yapılan itirazların Mahkeme tarafından dikkate alınmadığını, konut kredisi için ödenen taksitlerin iadesi şartlarının gerçekleşmediğini, taraflar arasında bağlı kredi ilişkisi bulunmadığını, icra inkar tazminatına hükmedilmesi için gereken şartların bulunmadığını belirtilerek usul ve yasaya aykırı kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı ile davalı yüklenici arasındaki konut satış sözleşmesi uyarınca konutun süresinde teslim edilmemesi, diğer davalı bankadan kullanılan kredinin de bağlı kredi olması nedeniyle ödenen bedelin iadesi ve menfi zararın tazmini için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi istemine ilişkindir.

2.İlgili Hukuk

1. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 11 inci maddesi; "(1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici;

a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme,

b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme,

c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme,

ç) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme,

seçimlikhaklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür.

...................

(5) Tüketicinin sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim hakkını seçtiği durumlarda, ödemiş olduğu bedelin tümü veya bedelden yapılan indirim tutarı derhâl tüketiciye iade edilir.

(6) Seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masraflar, tüketicinin seçtiği hakkı yerine getiren tarafça karşılanır. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte 11/1/2011tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir.

2. Aynı Kanun'un 35 inci maddesi; "Bağlı kredi sözleşmesi; konut finansmanı kredisinin münhasıran belirli bir konutun satın alınması durumunda bir sözleşmenin finansmanı için verildiği ve bu iki sözleşmenin objektif açıdan ekonomik bir birlik oluşturduğu sözleşmedir.

Bağlı kredilerde, konutun hiç ya da gereği gibi teslim edilmemesi nedeniyle tüketicinin bu Kanunun 11 inci maddesinde belirtilen seçimlik haklarından birini kullanması hâlinde, satıcı ve konut finansmanı kuruluşu müteselsilen sorumludur. Ancak, konut finansmanı kuruluşunun sorumluluğu; konutun teslim edilmemesi durumunda konut satış sözleşmesinde veya bağlı kredi sözleşmesinde belirtilen konut teslim tarihinden, konutun teslim edilmesi durumunda konutun teslim edildiği tarihten itibaren, kullanılan kredi miktarı ile sınırlı olmak üzere bir yıldır." şeklindedir.

3. Değerlendirme

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarının doğru şekilde belirlendiği, dosya içerisinde yer alan ve davalılar arasında imzalanan garantörlük sözleşmesi, kullanılan kredinin davalı şirket hesabına aktarılmış olması, kredinin verildiği tarihte inşaatın tamamlanma seviyesi dikkate alındığında kullanılan kredinin bağlı kredi kapsamında olduğu, davacının davalılara gönderdiği 17.10.2016 tarihli ihtarname ile satış ve kredi sözleşmesinden döndüğünü bildirdiği ve 20.02.2017 tarihinde icra takibini başlattığı bu burumda davanın kanununda öngörülen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı, 04.09.2014 tarihli ONS şirketi tarafından düzenlenen fatura da konut bedeli olarak 290.000 TL alındığının yazılı olduğu, alacak likit olduğundan ve alacak miktarının tespiti yargılamayı gerektirmediğinden icra inkar tazminatı koşullarının oluştuğunun anlaşılmasına göre de, davalının temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verilmiştir.