Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3584 E. 2024/3261 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: SGK tarafından bir eczaneye uygulanan cezai şart ve sözleşme feshinin hukuka uygunluğu ile SGK'nın alacak isteminin yerinde olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Ceza davasındaki beraat kararının hukuk hakimini bağlamayacağı, bazı reçetelerin sahte olduğunun tespiti ve bazı hastaların ilaçları almadıklarına dair beyanları gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1854 E., 2023/777 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2012/81 E., 2022/512 K.

Taraflar arasında birleştirilerek görülen asıl kurum işleminin iptali ve alacak davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince; asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı-birleşen dosyada davacı ... (SGK) vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- birleşen dosyada davacı SGK vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Asıl davada davacı vekili; müvekkili eczacı ...'ın müteveffa eczacı ...'in mirasçıları ... ile ...'in işlettiği eczanede mesul müdür olarak 14.06.2004 ile 14.06.2009 tarihleri arasında sigortalı işçi statüsünde görev yaptığını, eczanenin 14.06.2009 tarihinde kapatıldığını, eczanenin kapatılmasından yaklaşık 7 ay sonra aynı yerde ... Eczanesi - ... ticaret unvanı ile müvekkilinin kendi nam ve hesabına 12.01.2010 tarihinde ruhsatını alarak eczane açtığını, davalı Kurum tarafından protokolün (6.3.3.) maddesi gereği 19.563,95 TL cezai şart bedeli uygulanarak 03.02.2012 tarihi itibariyle birinci kez yazılı olarak uyarılmalarına, 48 sigortalıya ait 187 adet reçeteye ilişkin olarak protokolün (6.3.10) maddesi gereği 95.108,10 TL cezai şart bedeli uygulanarak 03.02.2012 tarihi itibariyle birinci kez yazılı olarak uyarılmalarına ve 31 sigortalıya ait 133 adet reçeteye ilişkin olarak Protokolün (6.3.19) maddesi gereği 153.893,60 TL cezai şart bedeli uygulanarak kurum ile sözleşmenin 03.02.2012 tarihi itibariyle 2 yıl süre ile feshedileceğinin bildirildiğini, yine davalı Kurum tarafından gönderilen 26.01.2012 tarihli yazı ile de 21.669,92 TL ve 414,71 TL tutarındaki yersiz ödemenin ödeme tarihinden itibaren hesaplanan yasal faizi ile birlikte kuruma tahakkuk etmiş alacaklarından mahsup edileceğinin bildirildiğini, söz konusu yazılarda belirtilen tarihlerde reçetelerin yalnızca mesul müdürü olduğu ... Eczanesi tarafından karşılanan reçeteler olup, eczanenin işlemlerinden dolayı ... ve ... hakkında işlem yapılması gerektiğini, davalı Kurumun tek taraflı tespitlerinin gerçeğe aykırı olduğunu, müvekkilinin hukuka aykırı hiçbir eylem ve işlem yapmadığını ileri sürerek, kurum işlemlerinin haksız olduğunun tespiti ile iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

2.Birleşen dosyada davacı Kurum vekili; ... Eczanesini işletenler ile Kurum arasında 01.01.2009 tarihinden itibaren yürürlüğe giren 2009 tip sözleşme ve eki protokol imzalandığını ve tarafların bu protokolün tüm hükümlerini kabul ve taahhüt ettiklerini, dava konusu kesinti ve ceza işlemlerinin kurum müfettişi raporu doğrultusunda yapıldığını, ... Eczanesinin 14.06.2009 tarihinde kapandığını ve incelenen reçetelerin eczanenin kapandığı dönemden öncesine ait reçeteler olduğunu ve bunlardan veraset yoluyla eczane sahibi olan ... ve ... ile birlikte ilaçların verilmesinden ve reçete ilaçlarında görülecek hata ve sairden dolayı doğrudan doğruya Eczane Mesul Müdürü olarak Eczacı ...'ın müteselsil sorumluluğunun bulunduğunu, eczanenin faaliyet gösterdiği tarihlerde yapılan tespitler sonucunda 2009 yılı protokolü gereği yapılan işlemlerin kendisini bağladığını beyan ederek; müvekkilince tahakkuk ettirilen toplam 268.565,65 TL cezai şartın tahakkuk tarihinden itibaren, 22.084,63 TL yersiz ödeme bedelinin her bir ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Asıl davada davalı vekili; protokol gereğince yapılan işlemlerin hem eczane sahibini hem de mesul müdür eczacıyı bağladığını, davacının şu an eczane sahibi olsa da işlemlerin yapıldığı dönemde mesul müdür olduğunu, yapılan işlemlerin gerek mevzuat ve gerekse imzalanan sözleşme ve protokol gereğince uygun ve doğru olarak yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.

2.Birleşen davada davalı ... vekili; müvekkilinin davaya konu edilen tarihlerde ... Eczanesinin mesul müdürlüğünü yapan işçisi olduğunu, gerek isnat olunan eylemlerle gerekse sağlandığı iddia olunan haksız menfaatler ile hiçbir ilgisi olmadığını, mesul müdür marifetiyle işletilirken eczanenin bütün mali yükümlülüklerinin eczanenin adlarına işletildiği ... ve ...'ye ait olduğunu, soruşturma raporunda sözü edilen iddiaların tümünün gerçek dışı olduğunu, adı geçen reçete sahiplerinin çoğunun ... ve ...'nin akrabaları ve tanıdıkları olup, müvekkilinin eczaneyi kendi adına işletmeye başladıktan sonra eczanesinden ilaç almadıklarını, açmış oldukları dava sonunda da bu hususun ortaya çıkacağını savunarak davanın reddini istemiştir.

3. Birleşen davada davalılar ... ve ..., davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı/... ile birleşen davada davalıları ... ve ...'ye isnat edilen ve her iki dosyanın dava konusunu teşkil eden fiiller yönününden kesinleşen Samsun 1.Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/289 E. ve 2015/322 K. sayılı kararı ile tarafların beraatlerine karar verildiği, kesinleşen ceza mahkemesi kararının bağlayıcı nitelikte olduğu ve Mahkemece de yeniden tartışılmasının olanaklı olmadığı gerekçesiyle; asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- birleşen davada davacı SGK vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı- birleşen dosyada davacı SGK vekili; hükme esas alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, her iki davada istenilenlerin ayrı ayrı değerlendirilmediğini, yeterli açıklama ve hesaplama yapılmadığını, beraat kararının hukuk hakimini bağlamayacağını, müvekkili Kurumun yaptığı soruşturma ve inceleme ile sigortalıların verdikleri ifadeler dikkate alınarak uygulamış olduğu cezai şart ve fesih işleminin mevzuata uygun olduğunu, sigortalıların olayın ortaya çıktığı ilk zamanlarda verdiği samimi ifadelerinde ilaçları kendilerinin almadığını, reçetelerin arkasını kendilerinin imzalamadığını, muayene olmadıklarını muhakkike verdikleri ifadelerde bildirdiklerini, raporda bir kısım kişilerin ilaçları almadıkları yönünde açık net beyanlarına itibar edilmediğini, bu yönde bir hesaplama yapılmadığını, 01.06.2022 tarihli bilirkişi raporunda TEB ile SGK arasında imzalanan lehe hükümlerden bahsedildiğini ancak, davanın açıldığı tarihteki geçerli sözleşmeye göre müvekkili tarafından alacak davası açılmış olup, davacı ... tarafından açılan kurum işleminin iptali talepli davanın haksız ve yersiz olduğunu, müvekkili aleyhine hükmedilen vekalet ücreti hesaplamalarının da hatalı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Mahkemece davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- birleşen dosyada davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı- birleşen dosyada davacı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; asıl davada kurum işleminin iptali, birleşen davada alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 74 üncü maddesi.

3.Değerlendirme

1. Kurum muhakkikleri tarafından 31 sigortalıya ait bulunan 133 adet reçetede yazılı olan ilaçların hastaların bilgisi dışında sahte olarak yazıldığı, şeklen uygun fakat içerik olarak sahte olduğunun tespit edilerek Protokolün (6.3.19.) maddesi gereği cezai şart düzenlendiği görülmüştür. Protokolün (6.3.19) maddesi;'' Eczacı yada eczane çalışanlarınca Kurumu zarara uğratmak amacıyla kasıtlı olarak Kuruma sahte ilaç fiyat kupürü veya sahte reçete veya sahte rapor fatura edildiğinin tespiti halinde reçete bedelinin 10 katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 2 yıl süre ile sözleşme yapılmaz. Uygulanacak cezai şart 10.000 YTL’den az olamaz. Ancak söz konusu sahte kupür veya sahte reçete veva sahte raporun eczacının kastı dışında üçüncü kişilerin dahli ile Kuruma fatura etme işlemi gerçekleştirilmiş ise bu madde hükmü uygulanmaz.'' şeklinde olup, davacı eczacı ve kalfasının da aralarında bulunduğu kişiler hakkında resmi belgede sahtecilik ve kamu kurum ve kuruluşları zararına dolandırıcılık suçlarından dolayı açılan Samsun 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/289 E., 2015/322 K. sayılı ceza davasında, mağdurların aşamalarda alınan beyanlarının değişiklik gösterdiği ve salt soyut mağdur beyanlarına dayanarak hüküm kurulamayacağı gerekçesi ile sanıkların müsnet suçları işlediklerine dait mahkumiyetlerine yeter derecede, kesin inandırıcı ve her türlü şüpheden uzak delil elde edilemediğinden beraatlerine karar verilmiş ve karar Yargıtayca onanarak kesinleşmişse de, gerek öğretide ve gerekse Yargıtayın yerleşmiş içtihatlarında, ceza hâkiminin tespit ettiği maddi olaylarla ve özellikle “fiilin hukuka aykırılığı” konusu ile hukuk hâkiminin tamamen bağlı olacağı, ceza dosyasında beyanı alınan bir kısım Kurum sigortalısının ''kesinlikle bu doktorlara muayene olmadıklarını, reçete yazdırmadıklarını ve söz konusu ilaçları almadıklarını'' beyan etmiş oldukları ve bu mağdurlara ait bir kısım reçete arkasındaki imzaların eczane çalışanlarına veya eczane sahibi ...'ye ait olduğunun tespit edilmiş olduğu, bu reçeteler yönünde madde metninde yer alan ''Kurumu kasten zarara uğratmak'' unsurunun gerçekleştiği anlaşılmakla, bilirkişi tarafından ceza dosyasındaki beyanlar ile imza incelemesine ilişkin bilirkişi raporlarının bir arada değerlendirilmesi suretiyle tespit edilecek bu nitelikteki reçetelerin sahte olduğu kabulüyle Kurum tarafından uygulanan cezai şart ve reçete bedelinin iadesi yönündeki işlemin yerinde olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken, aksi şekilde karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırıdır.

2.Protokolün (6.3.3.) ve (6.3.10.) maddeleri gereği düzenlenen cezai şartlar yönünden; davalı Kurumca listede adı geçen ...'in eşi ...'in beyanı alınarak cezai şart düzenlenmiş ve yargılama sırasında Veli'nin vefat ettiği ve Asiye'nin de yatalak olduğu bildirildiğinden davacı bu tanığın dinlenmesinden vazgeçmiş olup, ... yönünden kurumda alınan eşinin beyanı doğrultusunda değerlendirme yapılması, Mahkemece beyanı alınan bir kısım hastaların bu reçetelerde mevcut imzaların kendilerine ya da yakınlarına ait olmadığını ve reçetede yazılı ilaçları almadıklarını beyan ettiği, listelerde yer alan bir kısım hasta ya da hasta yakınının ise ne ceza dosyasında ne de mahkemece dinlenmediği, bu hususun eksiklik oluşturduğu anlaşılmakla listede yer alan diğer hastalar (..., ... ve ...) ya da hasta yakınları da dinlendikten sonra, hasta veya hasta yakınlarının tümünün beyanları dikkate alınarak hazırlanacak bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile davanın tümden kabulüne karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi Kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının aynı Kanun'un 371 inci maddesi uyarınca davalı- birleşen davada davacı yararına BOZULMASINA,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.