"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalı şirket tarafından müvekkili hakkında düzenlenen faturalarda kayıp / kaçak, iletim sistemi kullanım, sayaç okuma, dağıtım sistemi kullanım, perakende satış hizmet bedelleri ile bu bedeller üzerinden TRT payı, enerji fon bedeli, belediye tüketim vergisi ve KDV adı altında haksız olarak tahsilat yapıldığını ileri sürerek; yapılan tahsilatların bilirkişilerce ayrı ayrı tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 10.000,00 TL'nin tahsil tarihlerinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davalı şirket daha evvel temerrüte düşürülmediğinden ancak temerrüt tarihinden itibaren faiz talebinde bulunulabileceğini, ayrıca sebepsiz zenginleşme için öngörülen iki yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini, davacıdan haksız ya da hukuka aykırı olan herhangi bir bedel tahsil edilmediğini, haksız olduğu iddia edilen bedelleri tahsil edip etmeme noktasında lisans sahibi şirketlerin herhangi bir inisiyatifi olmadığını, söz konusu bedellerin EPDK tarafından belirlenen ve lisans sahibi şirketlerin uymakla yükümlü olduğu tarifelere dayandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının talebi sözleşme ve yasaya aykırı olarak EPDK kararları uyarınca elektrik faturalarına haksız olarak yansıtılan kesintilerin iadesi istemine ilişkin olup, 6446 sayılı Kanun'a 6719 sayılı Kanun'un 26 ncı maddesiyle eklenen geçici 20 nci maddesiyle mevcut davalara uygulanacağı belirtilen ve hukuki boşluğu dolduracak şekilde düzenleme getiren 6446 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin, 6719 sayılı Kanunun 21 inci maddesiyle eklenen 10 uncu fıkra uyarınca mahkemelerin yetkisi elektrik faturalarına yansıtılan bedellerin EPDK'nın düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlı olduğundan, dava dilekçesinde de EPDK kararlarının haksızlığı ileri sürüldüğünden, davadan sonra yürürlüğe giren yeni kanun uyarınca davanın konusuz kaldığı, ayrıca davacı tarafın davanın açıldığı tarih itibariyle haklılık durumunun da gözetildiği gerekçesiyle; davanın konusuz kalması nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı tarafından yapılan toplam 85,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsiline, davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 1.980,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak tahsiline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; davacının 26.03.2018 tarihli feragat dilekçesi ile davadan feragat ettiğini, bu nedenle tarafları lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, kayıp/kaçak bedelinin ilgili mevzuat çerçevesinde abonelere yansıtıldığını ve uygulanmasının yasal bir zorunluluk olduğunu, davanın açılma anında davacın haklı olduğunu söylemenin mümkün olmadığını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesi gerektiğini ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasındaki elektrik abone sözleşmesinin halen geçerli olduğu, dava tarihinde davasında haklı bulunan davacının sonradan yürürlüğe giren yasa nedeniyle haksız duruma düşmesi söz konusu olmadığından, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesinin yerinde olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, elektrik abonesi olan davacıdan tahsil edilen kayıp / kaçak ve diğer bedellerin tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
17.06.2016 tarihli ve 29745 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı Kanun'un 21 inci maddesi ile değiştirilen 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 17 nci maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri ile eklenen Geçici 19 ve 20 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında belirtilen gerekçeye ve yukarıda yer verilen yasal mevzuata göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2. Davacı vekili, İlk Derece Mahkemesine karar tarihinden sonra 26.03.2018 tarihinde sunduğu "davadan feragat" konulu dilekçesinde; davanın konusuz kalması nedeniyle davadan vazgeçtiklerini belirterek, vazgeçmenin kabulü ile dosyanın işlemden kaldırılmasına, dava tarihindeki hukuki yarar gözetilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
3. O halde İlk Derece Mahkemesince; davacı vekilinin 26.03.2018 tarihli dilekçesi dikkate alınarak lehine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken, dilekçenin değerlendirilmemesi doğru olmayıp bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE,
2. Davalı vekilinin yargılama giderlerine ilişkin temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (3) numaralı bendinde yer alan "...davalıdan alınarak, davacıya ÖDENMESİNE," ibaresi çıkartılarak yerine "...davacı üzerinde bırakılmasına,"; (4) numaralı bendi çıkartılarak yerine "4- Davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına," bendinin yazılması suretiyle kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.