Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3669 E. 2024/2749 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekalet sözleşmesinden kaynaklanan özen yükümlülüğünün ihlali nedeniyle, avukata karşı açılan tazminat davasının kapsamı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı avukatın yetkisiz mahkemede işlem yapması nedeniyle özen yükümlülüğünü ihlal ettiği ancak davacının zararının yalnızca ödenen yargılama giderlerinden ibaret olduğu, davalı avukatın 170.000 TL'lik sözleşmenin kaybından sorumlu tutulamayacağı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1339 E., 2023/1619 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 1. Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2019/360 E., 2021/135 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, duruşma isteminin miktar yönünden reddine, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildi, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin avukatlığını yapan 27.08.2012 tarihinde azledilen davalı avukatın azledilmeden önce müvekkili lehine Ankara 8. İcra Müdürlüğünün 2011/17798 E. sayılı dosyasında borçlu ... aleyhine başlattığı takibe borçlunun itirazı üzerine İcra Hukuk Mahkemesinde açılan itirazın kaldırılması davasında duruşmaya mazeret bildirmeden katılmadığından davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, müvekkilinin, bu takibin dayanağı sözleşmeye konu 14.000,00 TL alacak, bu alacağa işlemiş faiz %40 icra inkar tazminatı, karşı taraf vekalet ücreti ve dosya masrafları tutarınca zarara uğradığını, davalının 170.000,00 TL tutarlı sözleşmeye dayalı borçlu ... aleyhine, Ankara 27. İcra Müdürlüğünün 2012/224 Esas sayılı dosyası ile başlattığı takipte takibe konu sözleşme bilgilerinin üzerinin davalı tarafından çizilerek takibin dayanaksız bırakıldığını, icra müdürlüğünün yetkisizlik kararı üzerine, yetkili icra müdürlüğü olan Bodrum 1. İcra Müdürlüğünün 2012/5362 sayılı dosyası ile takip yapıldığını, sözleşme aslı davalıya verildiğinden bu sözleşmeye dayanılarak tekrar takip yapılamadığını, sözleşmenin davalı tarafından teslim alındığına ilişkin e-mail yazışmaları olduğunu, müvekkilin 170.000,00 TL sözleşme bedeli üzerinden işletilecek faiz, borçlunun inkarı halinde o dönemde yürürlükte olan yasa gereği %40 inkar tazminatı kaybına sebebiyet verildiğini, takip miktarları ve masraflar toplamı kadar zararının oluştuğunu ileri sürerek müvekkilinin zararlarının tespiti ile fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL tazminatın haksız eylem tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davacı vekili davasını 21.12.2020 tarihinde ıslah ederek, yeni dava miktarını 277.000,00 TL ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; dava konusu taleplerin zamanaşımına uğradığını, borçlu ... aleyhine açılan icra takibinde Antalya İcra Müdürlüğünün yetkili olduğu halde davacı tarafın istemi üzerine Ankarada takip başlatıldığını, itiraz üzerine itirazın kaldırılması davasının reddedileceğinin davacıya izah edildiği halde davacı, itirazın kaldırılması davasının açılmasını istediğini, daha sonra da davanın takip edilmemesini istemesi üzerine müvekkilinin 12.06.2012 duruşmaya katılmadığını ve Mahkemece dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiğini, davacının bu aşamada başka bir avukata vekalet verdiğini davanın yenilenmesi için 50 günlük süre olduğu halde davanın kaybedileceği açık olduğundan yenilenmediğini, müvekkilinin hiç bir kusurunun bulunmadığını, yetkisizlik nedeniyle takibin Antalyada devam ettiğini, müvekkilinin öncelikle Ankara 27. İcra Müdürlüğünün 2012/224 E. sayılı dosyası ile yetkisizlik kararı üzerine, Bodrum 1. İcra Müdürlüğünün 2012/5362 sayılı dosyasında takip konusu 170.000,00 TL tutarlı senedin fotokobisi ile takip düzenlendiğini, takibin sözleşme fotokopisi ile yapılamayacağının icra müdürlüğü tarafından bildirilince aslının davacı tarafından kendisine verilmemesi üzerine davacının talimatıyla bu kısım çizilip paraflandığını, davacı tarafından yazılan 25.10.2012 tarihli e-mail yazışmasından da anlaşılacağı gibi davacının senet aslının nerede olduğundan habersiz olduğunu, müvekkiline verilmediğinin yazışmalardan anlaşılacağını, icra takibinin 09.01.2012 tarihinde başlatıldığını, müvekkilinin ise 6 ay sonra 23.07.2012 tarihinde azledildiğini, müvekkilinin dosyaya ait senet aslını İcra Müdürlüğü’nün bilgisi dışında almasının söz konusu olmayacağını, kaldı ki sözleşme aslı ile her zaman takibin yapılabileceğini, Bodrum 1. İcra Müdürlüğüne yapılan itiraz üzerine, itirazın kaldırılması veya itirazın iptali davasınında açılmadığını, benzer iddiaların Ankara 5.Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada da ileri sürüldüğümü ancak mahkemece beraatine karar verildiğini, istinaf talebinin de reddedildiğini, davacının bir zararının bulunmadığını bir zarar varsa bunun dosya masraflarından ibaret olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

.

III.İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı avukat tarafından söz konusu icra takipleri ve itirazın kaldırılmasına ilişkin davanın yetkili olmayan icra dairesi ve icra hukuk Mahkemesinde yapıldığı bu noktada avukatın iş sahibinden gerekli muvafakatı almadığı tespit edildiğinden, özen yükümlülüğüne aykırı davrandığından kusurunun bulunduğu ve davacı tarafından azlin haklı olduğu kanaatine varılmış ise de davalı avukatın tazminat sorumluluğunun doğması için kusurlu olmasının yeterli olmadığı, özen yükümlülüğüne aykırı davranış ile davacının zararı arasında illiyet bağının bulunması gerektiği, davalının gerçek zarardan sorumlu olduğu, müvekkilin avukat aleyhine açtığı tazminat davasında onun sözleşmesel bir yükümlülüğüne aykırı davranışla kendisini zarara uğrattığını ispatlaması gerektiği, müvekkilin ayrıca avukatın sözleşmenin ihlalinden dolayı zarara uğramış olması gerektiği nazara alındığında davacının Ankara 27. İcra Müdürlüğünün 2012/224 E. sayılı icra takibinde yetkisiz icra dairesinde işlem başlattığı takip sırasında borcun sebebi kısmına 04.02.2011 tarihli sözleşme ibaresinin üstünün çizildiği ancak ödeme emrinin ve takip talebinin özel belge niteliğinde bulunmadığı, dolayısıyla sözleşme sözcüğünün üzerinin çizilerek paraflanmasının özel belgeyi bozma suçu olarak nitelendirilemeyeceği Ağır Ceza Mahkemesi kararıyla tespit edilip kararın kesinleştiği bu nedenle maddi vakıa olarak mahkememizi bağladığı davacının 170.000,00 TL'lik 04.02.2011 tarihli sözleşmenin davalının uhdesinde olmadığı taraflar arasındaki mail yazışmalarından anlaşıldığı, bu nedenle avukatın sözleşmedeki 170.000,00 TL'lik alacaktan sorumlu olmadığı gibi Bodrum 1. İcra Müdürlüğüne yapılan itiraz üzerine, itirazın kaldırılması veya itirazın iptali davasının açılmadığı anlaşılmakla %40 oranında icra inkar tazminat talebininde yerinde olmadığı, davalının katlanmakla yükümlü olduğu tazminatın davacının yapmış olduğu yargılama masrafları ve davalının kusuru ile ödemiş olduğu vekalet ücretinden ibaret olduğu, davalı vekilinin 06.04.2021 tarihli celsede 617,80 TL zararı kabul ettiği, denetime ve hüküm kurmaya uygun bilirkişi raporunda davacının somut zararının, Ankara 8. İcra Müdürlüğünün 2011/17798 E. sayılı dosyasında 31,75 TL, Ankara 7. İcra Hukuk Mahkemesinin 2012/188 E. sayılı dosyasında 554,30 TL, Ankara 27. İcra Müdürlüğünün 2012/224 E. sayılı dosyasında 31,75 TL olmak üzere toplam gerçekleşen zararın 617,80 TL olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddine, 617,80 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; Ankara 27. İcra Dairesinin 2012/224 E. sayılı dosyasında takibe konu alacağın kaynağına ilişkin gösterilen 04.02.2011 tarihli 170.000,00 TL tutarlı sözleşmenin üstünün çizilerek paraflandığını, Ankara 27. İcra Dairesince yetki itirazı üzerine dosyanın Bodrum 1. İcra Dairesine gönderildiğini, Bodrum 1. İcra Dairesinin 2012/5362 E. sayılı dosyasında ödeme emrinin alacağın kaynağı bölümünde gösterilen kısmın çizilip paraflanmadığını, 04.02.2011 tarihli sözleşmenin davalıda bulunduğunu, 28.12.2011 tarihli e-mail yazışmaları ile davaya konu olan takip dayanağı 04.02.2011 tarihli sözleşmenin davalıda olduğunun ispatlandığını, dava dilekçesinin ekindeki e-maillerin incelenmediğini, Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesince verilen hükmün karara dayanak yapıldığını, Mahkeme gerekçesinin yeterli bulunmadığını, icra konusu edilen belge aslının icra müdürlüğüne sunulması gerektiğini, Ankara 27. İcra Dairesi Müdürlüğünün 2012/224 E. sayılı takip dosyasındaki ödeme emri ile yetkisizlikle dosyanın gönderildiği Bodrum 1. İcra Dairesi'nin 2012/5362 E. sayılı dosyasındaki ödeme emri nüshaları asrasında farklılıklar bulunduğunu, borçluya gönderilen ödeme emrinin nüshaları arasında fark bulunması halinde borçludakinin muteber sayılacağını, davalı avukatın aslı kendisinde bulunmasına rağmen takip talepleri ile ödeme emirlerinde gösterilen dayanak belgenin üzerinin çizilmesi suretiyle müvekkilini zarara uğrattığını, ayrıca yetkisiz icra dairesinde takip yaparak yine yetkisiz Mahkemede dava açarak müvekkili masraflara katlanmak zorunda bıraktığı, bilirkişi raporunun yeterli bulunmadığını, bilirkişi raporu ile sunulan uzman görüşünün birbiriyle çeliştiğini, ceza Mahkemesince verilen beraat kararıyla Mahkemenin bağlı olmadığını ileri sürülerek, kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C.Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı avukat tarafından talimat alınmadan yetkili olmayan icra dairesinde takip yapıldığı, itirazın kaldırılması talebiyle açılan davanın da takip edilmediği, iş sahibinden bu hususlarda gerekli muvafakatin alınmadığı tespit edildiğinden, özen yükümlülüğüne aykırı davranan davalı avukatın, davacının yapmış olduğu yargılama masrafları ile ödediği vekalet ücretinden sorumlu tutulduğu, dosyaya ibraz edilen e-mail içeriklerinden ödeme emri ve takip talebinde üzeri çizilip paraflanan 170.000,00 TL'lik 04.02.2011 tarihli sözleşmenin aslının davalının uhdesinde olduğunun ispatlanamadığı, davalı avukat hakkında açılan ceza davasında mahkemece davalının beraatine karar verildiği, kararın istinaf denetiminden geçerek kesinleştiği, davacının diğer tazminat taleplerinin bu nedenle yerinde görülmediği, Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebeplerle kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, vekalet sözleşmesinden kaynaklı özen yükümlülüğünün ihlali nedeniyle alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) "Vekâlet Sözleşmesi" başlıklı 502 nci ve devamı maddeleri.

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle, davalı avukatın davacıya vekaleten davacının mufakatini almadan yetkili olmayan yerlerde icra takibi yapmış olmasının vekilin özen yükümlülüğüne aykırı bir davranış olduğu ancak davacının zararının takip miktarı değil, yetkisiz yerlerde açılan takip ve itirazın kaldırılması için icra hukuk Mahkemesinde açılan dava nedeniyle ödenen masraflar ve karşı taraf vekalet ücreti toplamından ibaret olduğu, hükme esas alınan ve bu yönde tespitler içeren bilirkişi raporunun denetime uygun, hüküm kurmaya elverişli olduğu, ödeme emri ve takip talebinde takibin dayanağı olarak gösterilip sonrasında üzeri çizilerek paraflanan 04.02.2011 tarihli ve 170.000,00 TL miktarlı sözleşme aslının davalının uhdesinde olduğunun ispatlanamadığı, dava şartları ve hukukun uygulanması bakımından da hükmün bozulmasını gerektirir bir neden bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.