"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/2227 E., 2023/765 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 17. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/535 E., 2018/254 K.
Taraflar arasındaki birleştirilerek görülen kurum işleminin iptali ve menfi tespit davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,
Dosya içeriğine göre birleşen 2017/4 E. sayılı davada, 93.541,74 TL, 2017/129 E. sayılı davada, 137.501,05 TL, 2017/140 E. davada 144.470,47 TL hüküm altına alınmış ve temyize konu edilmiş olup, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı kanun) 362 nci maddesi uyarınca birleşen davalarda hüküm altına alınan bu tutarların kesinlik sınırı olarak belirlenen 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; birleşen davalara ilişkin davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı vekilinin asıl dava yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı vekili asıl davada; müvekkili şirketin imzaladığı Sağlık Hizmeti Satın Alma Sözleşmesi kapsamında hastalara verilen hizmete dair faturaları davalı Kuruma gönderdiğini, Ocak 2015 dönemine ilişkin faturalarda; hastalara yapılan işlemin anlaşılmadığı, Kurumca karşılanmayan bedeller olduğu, endikasyon olmadığı, yetersiz epikriz bulunduğu gerekçesiyle davalı Kurum tarafından haksız kesintiler yapıldığını, örnekleme yoluyla inceleme yapıldığı için zarar oluştuğunu, hastalara yapılan işlemlerin tıbbi sebeplerinin var olduğunu, gereksiz işlem yapılmadığını ileri sürerek; 2015 Ocak dönemi için 352.030,69 TL kesinti işlemin iptali ile kesinti borcunun olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davacı vekili aynı gerekçelerle; birleştirilen 2017/4 E. sayılı davada, 2015 Şubat dönemi için 138.041,05 TL, 2017/129 E. sayılı davada 2015 Nisan dönemi için 138.041,05 TL, 2017/140 E. sayılı davada 2015 Temmuz dönemi için 146.766,17 TL kesinti işlemin iptali ile kesinti borcunun olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davacı tarafın ibraz ettiği sağlık giderlerinin mevzuata uygun olarak incelenmesi neticesinde kesinti işlemlerinin gerçekleştiğini, ayrıntılı olarak kesinti nedenlerinin belirtildiğini, itiraz komisyonu tarafından da itirazların değerlendirildiğini, üst itiraz komisyonunun değerlendirme yapılmasının talep edilmediğini savunarak, davaların reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; iki doktor ve bir mali uzman bilirkişiden rapor alındığı, her bir işlemin tablo şeklinde denetime elverişli olacak şekilde açıklandığı, kesinti yapılan hastalara ilişkin tespitlerde davalı Kurumca yeterli somut anlaşılabilir bilgi ve belgeye dayanılmadığı, "yetersiz endikasyon" gerekçesinin kesinti için yeterli görülmediği, hastalara uygulanan tedavinin tıbben uygun olduğu gerekçesiyle; asıl davada 325.030,69 TL kesinti yapılmasına ilişkin işlemin kısmen iptaline, davacının davalıya 324.837,99 TL borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine, birleşen 2017/4 E. sayılı davada 93.541,74 TL kesinti yapılmasına ilişkin işlemin iptaline, davacının davalıya 93.541,74 TL borçlu olmadığının tespitine, 2017/129 E. sayılı davada 138.041,05 TL kesinti yapılmasına ilişkin işlemin kısmen iptaline, davacının davalıya 137.501,05 TL borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 2017/140 E. sayılı davada 146.765,17 TL kesinti yapılmasına ilişkin işlemin kısmen iptaline davacının davalıya 144.470,47 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; Kurumun yaptığı işlemlerin mevzuata uygun olduğunu, sağlık giderlerine yönelik görevli hekimler tarafından incelemeler yapıldığını, Medula dökümlerinde ayrıntılı olarak kesinti nedenlerinin belirtildiğini, kesintilere itiraz edildiğini, üst komisyon tarafından değerlendirme talep edilmediğini, hatalı bilirkişi raporuna göre hüküm tesis edildiğini ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, bilirkişi raporunun taraf, Mahkeme ve kanun yolu denetimine olanak sağlayacak şekilde düzenlenip, hükme esas alınmaya yeterli olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Sağlık Uygulama Tebliği
2. Sosyal Güvenlik Kurumu Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürlüğünün Fatura Bedellerinin Ödenmesi Konulu 2011/62 sayılı Genelgesinin örnekleme yöntemi ilgili (1.2) maddesi,
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen asıl davada belirtilen gerekçeye, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olmasına, hasta bazında değerlendirme yapılmasına, tedavilerin tıbben uygun bulunduğunun anlaşılmasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan asıl davanın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalının birleşen davalara yönelik temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
2. Temyiz olunan asıl davaya yönelik Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.09.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.