"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü harç yönünden kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili; müvekkili Medine'nin hamilelik takibinin davalı hastanede çalışan davalı doktorlar tarafından sürdürüldüğünü, düşük tehlikesi nedeniyle 16.03.2019 tarihinde yatışının yapıldığını, 18.03.2019 tarihinde 10 günlük rapor verilerek taburcu edildiğini, 21.03.2019 tarihinde aşırı kanaması olması nedeniyle bayılması üzerine davalı hastaneye getirildiğini, davalı ... tarafından muayene edildikten sonra Konya Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine sevk edildiğini, burada yapılan muayenede iç kanaması bulunduğundan laporoskopi yöntemi ile ameliyat edildiğini, 1,5-2 litre kanaması tespit edilerek rahim yırtılması nedeniyle bebeğinin alındığını ve rahmin onarıldığını, müvekkilinin 25.03.2019 tarihinde 30 günlük raporla taburcu edildiğini ancak müvekkilinin ağrılarının devam ettiğini, bebeğin alınması gerektiğinin müvekkillerine bildirildiğini, bebeğin sezeryan bölgesine tutunduğu ve sezeryan bölgesini yırttığını, doğum sürecini kontrol eden davalı hastane doktorlarının bu durumu tespit ederek, müvekkillerinin yaşadıkları nedeniyle yeniden hamileliği düşünmeyecek şekilde maddi ve manevi olarak etkilendiklerini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 400,00 TL maddi tazminatın davacı ...'ye 100.000,00 TL manevi tazminatın da dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili; müvekkillerinin kusuru bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosyaya kazandırılan 06.05.2022 tarihli bilirkişi heyet raporu ve İstanbul Adli Tıp Kurumu 7. Adli Tıp İhtisas Kurulu'nun 24.02.2021 tarihli raporunda davalıların eylemlerinde tıbben bir hata bulunmadığının bildirildiği, bu raporların dosya kapsamına uygun, bilimsel, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, her iki raporun da birbirini desteklediği ve raporların örtüştüğünü, davanın ve taleplerin mahiyeti gereği kusura dayalı bir dava olması sebebiyle davacıların davalılardan herhangi bir tazminat talebinde bulunamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili; eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, kararı, davalıların savunma ve itirazlarını, aleyhe delil ve raporları kabul etmediklerini, son alınan raporda ve ATK raporundaki belirlemeye rağmen davalılara kusur verilmemesinin doğru olmadığını, raporların bilimsel, denetime uygun ve hüküm kurmaya elverişli olmadığını, üst kuruldan veya başka bilirkişiden rapor alınmamasının davalıların kusurlu olması nedeniyle hatalı olduğunu, sadece kusura dayalı değil kusursuz sorumluluklarının bulunduğunu, aksi kabul görmese bile manevi tazminat taleplerinin kabul edilmesi gerektiğini, iddia ve delillerin dikkate alınmadığını, yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, karşı yana yüklenmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosyaya kazandırılan bilirkişi raporlarında, davacıya yapılan müdahalelerde ve olayda davalılara atfedilebilecek kusur bulunmadığı, tıbben hata atfedilemeyeceği, davalı doktorların eylemlerinin tıp biliminin genel kabul görmüş ilke ve kurallarına uygun olduğu, sağlık hizmetinin yürütülmesinde davalı hastanenin organizasyon hatası bulunmadığının tespit edildiği; davalıların sözleşmeye aykırı davranmadığı, olayın meydana gelmesinde kendilerine atfedilebilecek bir kusur bulunmadığı; ancak davacı tüketiciler yargı harçlarından muaf olduğu halde hükümde aleyhlerine karar ve ilam harcına hükmedilmesinin yanlış olduğu belirtilerek davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü harç yönünden kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davalılar doktor ve hastanenin vekillik sözleşmesinden kaynaklanan özen borcuna aykırılık iddiasıyla uğranılan maddi ve manevi zararın tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'un 502 ve devamı maddeleri.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen karara esas alınan 06.05.2022 tarihli bilirkişi heyeti raporunda, gebelik takiplerinde skar gebeliği tanısı konabileceği ancak bunun her zaman mümkün olmadığı, durumun sezeryan doğumlar sonrasında görülebilecek bir klinik olduğu ve davalılara yüklenebilecek bir kusur bulunmadığına ilişkin tespitlere yer verildiği, raporun taraf, Mahkeme ve Yargıtay denetimine açık ve davacıların itirazlarını karşılar nitelikte olduğu, haklılık durumuna göre yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasının yerinde olduğunun anlaşılmasına göre, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,03.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.