Logo

3. Hukuk Dairesi2023/4018 E. 2024/3409 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Otel işletmesi ve çalışanlarının eylemleri nedeniyle pilot olan davacının uğradığı maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, Yargıtay'ın bozma kararına uygun şekilde, davacının uçuş görevlerinin iptalinde davalıların tutanağının etkili olduğu, manevi tazminat miktarının da uygun olduğu gerekçesiyle hüküm kurması usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2017/365 E., 2023/255 K.

Taraflar arasındaki maddi-manevi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.

Karar davalılar vekillerince temyiz edilmekle kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; Türk Hava Yollarında pilot olarak görev yapmakta iken personelin konaklama yaptığı davalı şirketin işlettiği ... oteline 24.9.2011 tarihinde giriş yaptığını, 25.9.2011 tarihinde saat 17.00'de uçuş için çıkış yapacağında, kablolu internet kullanım ücretinin faturaya haksız olarak eklendiğini gördüğünü ve otel görevlileri olan diğer davalılarla aralarında bu hususta tartışma yaşandığını, davalıların haksız olarak görevlilere hakaret ettiği ve alkollü olduğunu bildiren tutanak tutup çalıştığı THY'na gönderdiğini ve akabinde bu nedenle uçuş görevi verilmediğini, mayıs 2012 tarihinde de iş akdinin feshedildiğini ileri sürerek, davalıların haksız isnatları nedeni ile mesleki onurunun zedelendiğini ve gereksiz soruşturmalara maruz kaldığını ileri sürerek 7 aylık uçus kesintisi nedeni ile 77.000,00 TL maddi ve 40.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... Müh.Enerji Turizm A.Ş. vekili; davacının, konaklama masrafı konusunda çıkan tartışma nedeni ile otel görevlilerine hakaret ve tehditte bulunduğunu, olayın nöbetçi müdür olarak görev yapan davalı ...'ya bildirildiğini ve tutanak düzenlendiğini, tutanakta, resepsiyon görevlilerine hakaret ettiğinin ve alkollü olduğunun tespit edildiğini, tutanağın çalıştığı kuruma gönderildiğini, yapılan tespitin gerçeğe aykırı olmadığını, otele yerleştiği tarihten olay gününe kadar adisyonlarda da görüleceği üzere alkol tüketimi yaptığını, aynı gün uçuşa gidecek olması göz önüne alındığında, pilotun alkollü olduğunun THY'ye bildirilmesinin toplumsal sorumluluk örneği olduğunu, hukuka aykırı eylemleri bulunmadığını, olayda illiyet bağı bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2. Davalılar ..., ... ve ... vekili; konaklama amacı ile otele gelen davacının otelden ayrılmak istediği sırada resepsiyon görevlileri ile ekstra bedellerini ödemek istememesi nedeni ile tartıştığını ve onlara hakaret ettiğini, güvenlik görevlisi ...'ın olayı yatıştırmada başarılı olmadığını ve onun da hakaret ve tehdi de uğradığını, tüm bu olaylar esnasında davacının alkollü olduğunun tespit edildiğini ve tutanak tutulduğunu, daha sonra hatasını anlayan davacının otelin hesap numarasına tartışma nedeni ile olan ekstraların ücretini ödediğini, davacının iş akdinin feshinde müvekkillerine yüklenecek bir eylem bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 20.11.2014 tarihli ve 2014/116 E., 2014/770 K. sayılı kararıyla; davalı gerçek kişilerin tuttuğu tutanakla davacının uçuş tazminatından mahrum edilmesi arasında illiyet bağı bulunmadığı, var olduğunun kabul edilmesi halinde dahi iş sözleşmesinin yanlarının dikkatli ve sözleşmeye uygun davranarak hak mahrumiyetine sebep olmaması gerektiği, çünkü uçuş tazminatının iş akdi ile ilgili bir husus olduğu, davacının yedi ay boyunca uçuş tazminatından mahrum bırakılması sadece tutanağa bağlı bir husus olmayıp davacı hakkındaki başka araştırmaları da içerdiği, ancak tutanakta davacının alkollü olduğunun belirtilmesi ile özel hayatın açığa vurulduğu, otel işletmesi ve Türk Hava Yolları arasında bildirime yönelik sözleşme hükmü olsa da bunun tutanak şeklinde yapılmasının doğru olmadığı, bu nedenle tarafların ekonomik ve sosyal durumu ile olayın özelliği dikkate alınarak manevi tazminat talebinin kısmen kabulü gerektiği gerekçesiyle, tüm davalılar hakkındaki maddi tazminat davasının reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 3.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 25.09.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin kısmının reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2.Yargıtay (kapalıtan) 13. Hukuk Dairesinin 12.05.2016 tarihli ve 2015/16730 E., 2016/12959 K. sayılı ilamıyla; davalıların tüm temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra; Mahkemece uçuş görevlerinin neden iptal edildiğine ilişkin somut bir araştırma ve inceleme yapılmadığı, davalıların davacının kesin olmayan eylemleri nedeni ile bu şekilde bir tutanak tutma ve bunu çalıştığı işyerine bildirme yükümlülüğü bulunmadığına göre bu hususun araştırılarak maddi tazminat talebi hakkında sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiği, Mahkemece de kabul edildiği üzere tutulan tutanakla özel hayatın açığa vurulduğu ve bu nedenle çeşitli soruşturmalar geçirdiği ve itibarının zedelendiği gözetildiğinde, hükmedilen manevi tazminat miktarının az olduğu belirtilerek, kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tanık beyanları ile Türk Hava Yolları A.O.'dan gelen 10.06.2021 tarihli cevabi yazı ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında davacının, uçuş görevlerinin çalıştığı havayolu şirketi tarafından iptal edilmesinde davalılar tarafından tutulan ve iş yerine gönderilen tutanağın etkisinin olduğu anlaşıldığından dosyada hesap bilirkişinden alınan rapor uyarınca davacının maddi tazminat talebinin talep gibi kabulüne karar verildiği, manevi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede; davacının tutulan tutanakla özel hayatının açığa vurulduğu ve bu nedenle çeşitli soruşturmalar geçirdiği ve itibarının zedelendiği gözetildiğinde talep gibi manevi tazminat talebinin kabulü ile, 77.000,00 TL maddi tazminat ile 40.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, olay tarihi olan 25.09.2011 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davalılar ..., ..., ... vekili; dava 2012 yılında açılmış olduğundan kanunda belirtilen 10 yıllık sürenin dolduğunu, davacının alkollü olduğunun tespit edildiğini, mevcut adisyonlardan görüleceği üzere, davacının otele yerleştiği gün ve olayın olduğu gün alkol tükettiğini, söz konusu adisyonların davacı tarafından imzalanarak ve ücretlerinin ödendiğini, manevi tazminat şartlarının oluşmadığını, kamu sağlığı ve düzeni dikkate alınarak, tüketici olarak herkesin %1 alkollü olma ihtimali dahi bulunan bir pilotun kullandığı uçağa binmekten imtina edeceğini, bu ihtimaller göz önünde bulundurularak ve tedbir amaçlı uçuşların iptal edildiğini belirterek, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı ... Mühendislik Enerji Turizm San.ve Tic. A.Ş. vekili; Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararının Yargıtay Hukuk Dairesince Onanması üzerine, davacı tarafından dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi için yapılan başvurunun yasal süre içinde olup olmadığı konusunda inceleme yapılmadığını, davacının iş akdinin 24.04.2012 tarihinde feshedilmesi ile işbu davada konu edilen 24.09.2011 tarihli tutanak arasında herhangi bir illiyet bağı olmadığını, müvekkil şirket ve otel çalışanlarının bir kusuru bulunmayıp, tüm sorumluluğun böyle bir tutanakla durumu bildirilen ilginin tutanağın teyidine binaen bir alkol muayenesinden geçirilmesi işlemini yapmadan uçuş işlemini iptal eden hava yolu şirketinde olduğunu, bilirkişi raporuna yapılan itirazların dikkate alınmadığını, işten çıkarma konusunda THY’nın haksız olduğunun İş Mahkemesi kararıyla da ortada olduğunu, THY gibi büyük bir şirketin bir tutanakla hareket etmekten çok, bu tutanakta yazılı olan şeylerin doğruyu yansıtıp yansıtmadığını doğru ve bilimsel yöntemlerle ortaya çıkarmalı ve sonucuna göre tavır alması gerektiğini, Mahkemece yeterli ve özenli bir değerlendirme yapılmadığını, hükmedilen maddi-manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek, kararın bozularak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, konaklama hizmeti veren şirketin ve çalışanların kusuru nedeniyle oluşan maddi-manevi zararın davalılardan tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı ve 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları.

3. Değerlendirme

1. Bir Mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. Usuli kazanılmış hak olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).

2. Bundan başka, Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş olan bu kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK).

3. Temyizen incelenen kararın; bozma ilamında belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince verildiği, bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşen kısımlar hakkında yeniden inceleme yapılamayacağı, davacının sosyal ekonomik durumu, olayın meydana geliş şekli dikkate alındığında, hükmedilen tazminat tutarının dosya kapsamına uygun olduğu yasal süre içinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edildiği anlaşılmakla, davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla, temyiz olunan mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine,

1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

31.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.