"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/907 E., 2023/1064 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/211 E., 2023/58 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkili Üniversitede araştırma görevlisi olarak çalışın davalı ...'nun Ankara Yıldırım ... Üniversitesinde görevlendirildiğini, anılan Üniversitede göreve başlamak üzere 28.01.2020 tarihinde müvekkili Üniversitedeki görevinden ayrıldığını, davalı ...'dan Ankara 44. Noterliğinden 27.01.2020 tarihli ve 00926 yevmiye nolu Yüklenme Senedi ve Muteber İmzalı Müteselsil Kefalet Senedi alındığını, söz konusu senedin müşterek borçlusu ve müteselsil kefillerinden birisinin davalı ... olduğunu, davalı ...'nun Ankara 24. Noterliğince düzenlenen 02.08.2021 tarihli ve 14409 yevmiye sayılı ihtarname ile müvekkili üniversitedeki görevinden istifa ettiğini, istifa üzerine 10.09.2021 tarihinde davalı ...'nun ilişiğinin kesildiğini, mecburi hizmet yükümlülüğünün yerine getirilmemesi nedeniyle davalıların anılan kefalet senedi uyarınca müvekkili üniversiteye borçlandıklarını belirterek, 244.237,76 TL'nin her bir ödemenin yapıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili; mecburi hizmet mali külfetini yükleyen senedin imzalatılmasının yasal dayanağın bulunmadığını, hami üniversiteye kendi isteği dışında gönderilmesinin hukuka aykırı olduğunu, angarya yasağının ihlalinin söz konusu olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; araştırma görevlileri 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun (2547 sayılı Kanun) 35 inci maddesine göre yapılan görevlendirme kapsamında çalışırken her ne kadar maaş almakta iseler de, yüklenme senedindeki şartların ihlali halinde bu çalışma karşılığı alınan maaş ödemelerinin geri verilmesi yönündeki düzenleme ile başlangıçta angarya yasağı söz konusu değilken, taahhüdün ihlali halinde maaşların geri verilmesi halinde araştırma görevlisinin ücret ödenmeksizin çalışmış olacağı, senet maddesinde maaşların geri ödeneceği yönündeki düzenlemenin bu yönüyle angarya yasağının ihlali olduğunun kabul edilmesi gerektiği, yüklenme senedindeki mecburi hizmet yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde araştırma görevlisi kadrosunda bulunmanın ve çalışmanın karşılığı olan maaşların geri verileceğine dair senet hükmünün geçersiz olduğu, davacının iadesini talep ettiği alacaklardan davalı ...'ya çalışması karşılığı ödenen maaş karşılığı olan kısımlarının iadesinin talep edilemeyeceği, davalı ...'ya davacı tarafından maaşı dışında herhangi bir ödeme yapılmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; davalıya yapılan aylık ödemesinin görülen bir hizmetin karşılığı olmayıp, bütün mesaisini doktora eğitimine ayırması gereken davalıya sağlanan bir burs olduğunu, amacın öğretim elemanı yetiştirmek olduğunu, bu sebeple Anayasada yer verilen angarya yasağı kapsamında değerlendirilmesinin de mümkün olmadığını, kamu kaynaklarının boşa harcanmasını önlemek amacıyla yapılan kefalet ve taahhüt senediyle getirilen mecburi hizmet yükümlülüğünün ihlali halinde ise burs niteliğinde yapılan aylık ödemelerinin geri alınmasında hukuka aykırı bir yön bulunmadığını, davalının taahhüdünü ihlal ettiğini, müvekkili Üniversitenin ihtiyacı olan bu alanda bir başka öğretim elemanını yetiştirmesi mümkünken davalının taahhüdüne güvenilerek işlem tesis edildiğini ve davalıya kadro tahsis edildiğini, davalının taahhüdünü ihlal etmesiyle ayrılan bu kaynağın, amacına hizmet edemeden boşa gittiğini ve kamu zararına dönüştüğünü, ayrıca davalının yetiştirilmesiyle kapatılacak öğretim elemanı açığının kapatılamadığını, davacı ve kefillerce imzalanan kefalet senedinde yüklenilen mecburi hizmet yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde ödenmesi gereken tazminatın açıkça belirtildiğini, söz konusu meblağın cezai şart niteliğinde olduğunu ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; yüklenme senedindeki şartların ihlali halinde bu çalışma karşılığı alınan maaş ödemelerinin geri verilmesi yönündeki düzenleme ile başlangıçta angarya yasağı söz konusu değilken taahhüdün ihlali halinde maaşların geri verilmesi durumunda araştırma görevlisi ücret ödenmeksizin çalıştırılmış olma durumunda olacağından senet maddesinde maaşların geri ödeneceği yönündeki düzenlemenin angarya yasağının ihlali olacağının anlaşılmasına, mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen 20.12.2022 havale tarihli rapordan da davacıya kefalet senedi karşılığı maaş ödemesi dışında herhangi bir ödeme yapılmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; 2547 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi uyarınca imzalanan yüklenme senedinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın (Anayasa) 18 inci maddesi.
2. 2547 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Türk hukukunda mecburi hizmet yükümlülüklerinin bir kısmı Anayasa'da bir kısmı ise kanunlarda düzenlenmiştir. Eğitilme ve yetiştirilme karşılığı olarak öngörülen mecburi hizmet yükümlülüğüne ilişkin olarak, 2547 sayılı Kanun'un 35 inci maddesinde araştırma görevlilerinin yurt içinde bir diğer üniversitede görevlendirilmeleri düzenlenmiştir.
2. 2547 sayılı Kanun'un 35 inci maddesinde; "Yükseköğretim kurumları; kendilerinin ve yeni kurulmuş ve kurulacak diğer yükseköğretim kurumlarının ihtiyacı için yurt içinde ve dışında, kalkınma planı ilke ve hedeflerine ve Yükseköğretim Kurulunun belirteceği ihtiyaca ve esaslara göre öğretim elemanı yetiştirirler. Öğretim elemanı yetiştirilmesi amacıyla üniversitelerin araştırma görevlisi kadroları, araştırma veya doktora çalışmaları yaptırmak üzere başka bir üniversiteye, Yükseköğretim Kurulunca geçici olarak tahsis edilebilir. Bu şekilde doktora veya tıpta uzmanlık veya sanatta yeterlik payesi alanlar, bu eğitimin sonunda kadrolarıyla birlikte kendi üniversitelerine dönerler. Yurt içi veya yurt dışında yetiştirilen öğretim elemanları, genel hükümlere göre bağlı oldukları yükseköğretim kurumlarında mecburi hizmetlerini yerine getirmek zorundadırlar. Bu mecburi hizmet, eş durumu ve sağlık mazeretleri hariç olmak üzere başka yükseköğretim kurumlarında ve kamu kurum ve kuruluşlarında yerine getirilemez.Bu yükümlülüğü yerine getirmeyenlere, yükseköğretim kurumlarında görev verilmez. Özel kanunlarla getirilen mecburi hizmet çalışmaları bu hüküm dışındadır." şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir. Yine bu kanun maddesine dayanılarak çıkarılan Bir Üniversite Adına Bir Diğer Üniversitede Lisansüstü Eğitim Gören Araştırma Görevlileri Hakkında Yönetmelik'in 4 üncü maddesinin 4 üncü fıkrasında; ''Görevlendirme veya atama işlemlerinden önce adaylardan, kendilerine kadrosu tahsis edilen üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsünde 2547 sayılı Kanunun 35. maddesi şartları içinde lisansüstü eğitim-öğretim süresi(tatiller dahil) kadar mecburi hizmeti yerine getirmek zorunda bulunduklarına dair bir taahhüt ve kefalet senedi alınır. Bu senette ilgili araştırma görevlisinin lisansüstü eğitim-öğretimlerini tamamlamasından sonra ne kadar süre sonra kadroyu tahsis eden üniversiteye veya yüksek teknoloji enstitüsüne döneceğinin belirten bir hüküm de yer alır.'' hükmü düzenlenmiştir.
3. Kanun'un 35 inci maddesinde mecburi hizmet yükümlülüğünün ihlali halinde öngörülen tek yaptırım araştırma görevlisine başka bir yüksek öğretim kurumunda görev verilmemesidir. Kanunda yer almamasına rağmen yönetmelikle araştırma görevlilerinden yüklenme senetleri alınacağı düzenlenmiştir. Kişi kendi iradesi ile kamuda çalışma özgürlüğünü kullanmış olup öngörülen tek yaptırımın araştırma görevlisine başka bir yükseköğretim kurumunda görev verilmemesi olduğu dikkate alındığında, kanunda yaptırım konusunda bir eksikliğin olduğu ortadır.
4. Anayasa'nın 18 inci maddesinde zorla çalıştırma yasağı ile birlikte düzenlenen angarya yasağı açısından yüklenme senetlerindeki maaşın geri verileceği yönündeki düzenleme değerlendirildiğinde; angarya yasağı, Anayasa Mahkemesi kararlarında; kişinin emeğinin karşılığını almadan zorla çalıştırılması, bir maldan ya da kişinin çalışmasından karşılıksız yararlanma şeklinde tanımlanmıştır (bkz. AYM, E:2011/150, K:2013/30, KT:14/02/2013).
5. Araştırma görevlileri, 2547 sayılı Kanun'un 35 inci maddesine göre yapılan görevlendirme kapsamında çalışırken her ne kadar maaş almakta iseler de; yüklenme senedindeki şartların ihlali halinde bu çalışma karşılığı alınan maaş ödemelerinin geri verilmesi yönündeki düzenleme ile başlangıçta angarya yasağı söz konusu değilken, taahhüdün ihlali halinde maaşların geri verilmesi halinde, araştırma görevlisi ücret ödenmeksizin çalışmış olma durumunda olacağından, senet maddesinde maaşların geri ödeneceği yönündeki düzenlemenin bu yönüyle de angarya yasağının ihlali olduğu kabul edilmelidir.
6. Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle yüklenme senedindeki mecburi hizmet yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde araştırma görevlisi kadrosunda bulunmanın ve çalışmanın karşılığı olan maaşların geri verileceğine dair senet hükmünün geçersiz olduğu, davacının iadesini talep ettiği alacağın davalı ...'ya çalışması karşılığı ödenen maaşlardan ibaret olduğunun anlaşılmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.