"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/524 E., 2022/786 K.
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiştir.
Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalı aleyhine Kemalpaşa İcra Müdürlüğünün 2014/982 Esas sayılı dosyası ile alt yapı katılım payı, üyelik aidatı ve üyelik aidatı gecikme faizinin tahsiline ilişkin takip yapıldığını, davacı kurumun Organize Sanayi Bölgesi olup hukuki statüsü ile hak ve yükümlülüklerinin 4562 sayılı OSB Kanunu ile düzenlendiğini, OSB Kanunu'nun 6 ncı maddesinde organların belirtildiğini ve 7 nci Maddesinde ise müteşebbis heyetin yetki ve görevlerinin tanımlandığını, 25.12.2013 tarihli müteşebbis heyet kararı uyarınca katılımcılardan takip konusu kalemlerin tahsiline karar verildiğini, davalının takibe itiraz ettiğini, yapılan itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, alacak miktarının %20 sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davacının tesis ettiği şekilde bir takip veya davanın tesisi için müvekkilinin davacının varlığını iddia ettiği tüzel kişilik karşısında katılımcı olarak yer alması gerektiğini, ancak davalının iddia edilen tüzel kişilik karşısında bu tür bir sıfata haiz olmadığını, müvekkili adına davacı tarafından herhangi bir parsel tahsis veya satışı yapılmadığını, müvekkilinin maliki bulunduğu arsanın boş olduğunu, üretim yapmadığını, üretim taahhüdünde bulunmadığının kesin olarak ortada olduğunu, katılımcı olmayan müvekkiline karşı açılan davanın hukuka aykırı olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 04.05.2016 tarihli ve 2015/78 E., 2016/172 K. sayılı kararıyla; davalının taşınmazları OSB sınırı içine alınmasından önce iktisap ettiği buna karşılık taşınmazların mevzi imar ve parsel planlarının yapılıp kesinleştiği, iptaline ilişkin de kesinleşmiş bir yargı kararı bulunmadığı, bu durum karşısında davalının Yargıtay içtihatlarında da belirtildiği üzere alt yapı katılım bedellerinden ve ayrıca üyelik sıfatını haiz davalının üyelik aidatından da sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne ve itirazın iptali ile bu yönden Kemalpaşa İcra Müdürlüğünün 2015/35 Esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, üyelik aidatı yönünden davanın kısmen kabulü ile 12.228,87 TL asıl alacak ve gecikme faizi yönünden itirazın iptaline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin kararına karşı, süresi içinde taraflar temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 09.10.2019 tarihli ve 2019/513 E., 2019/4457 K. sayılı ilamıyla; davacı ... Bölgesinin 05.07.2019 tarihli yazısında ve bilirkişi raporunda, davaya konu taşınmazın 07.07.2015 tarihinde kesinleşen İzmir Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı sınırları içerisinde yer aldığının belirtildiği, bu halde davacı ... Bölgesine ait nazım imar planı ve uygulama imar planının 07.07.2015 tarihinde kesinleştiğinin kabulü halinde davalı ancak bu tarihten sonraki altyapı katılım aidatlarından sorumlu olacağından Mahkemece öncelikle davacı ... Bölgesine ait nazım imar planı ve uygulama imar planlarının kesinleşme tarihi belirlenip, davacının talep ettiği altyapı katılım payı aidatlarının imar planlarının kesinleşmesinden önceki dönem için mi, imar planlarının kesinleşmesinden sonraki dönem için mi talep edildiği tespit edilerek, şayet kesinleşmeden sonraki bir tarihe ait ise davalının katılım payı aidatından sorumlu olacağı, önceki döneme ait ise sorumlu olmayacağı gözetilerek, dosya kapsamına uygun olarak karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davanın katılım payı alacağı yönünden de kabulü ile takibin katılım payı alacağı için de devamına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek, kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamı doğrultusunda KOSBİ ye yazılan müzekkere cevabında bölgelerinde planların ve tüzel kişiliklerin belirli aralıklarla iptale konu olduğundan en son tespit edilen 24.11.2014 tarihli yer seçimi kararına istinaden yapılan 07.07.2015 tarihli nazım ve uygulama imar planının kesinleştiği, daha sonrasında OSB Uygulama Yönetmeliğinde meydana gelen değişikliklerin plana aktarılması amacı ile yapılan revizyon imar planlarının ise 22.01.2019 tarihinde kesinleştiği, davacının bölgelerinde verilmiş bir taahhüt evrakının bulunmadığının bildirildiği, altyapı katılım paylarının (altyapı hizmetlerinin karşılığı olarak ödenmesi gereken) belirlenebilmesi için de Kanun’un 4 üncü maddesinde açıklandığı biçimde mevzi imar ve parselasyon planları ve değişikliklerinin yönetmeliğe uygun olarak hazırlanmış ve kesinleşmiş olmasının gerektiği, İmar ve parselasyon planları kesinleşmeden, katılımcıların altyapı aidatlarından sorumlu tutulmaları olanağı bulunmadığı, Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin bozma ilamında da belirtildiği üzere imar planı kesinleşmeden katılımcılara alt yapı ödentilerinden sorumlu olmayacağı, icra takibinin incelenmesinde 2014 yılı başlangıç tarihli aidat bedeli ve katılım payı istenildiği, talep edilen dönemin kesinleşmeden önceki döneme ait olduğundan talep edilemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; davalının bulunduğu parselin OSB sınırları içerisinde yer alması, yer seçimi esnasında davalı tarafından hiçbir itirazda bulunulmaması, götürülen hizmetler ve arazilerin değerinin yükselmesi bakımından davalının parselin OSB içerisinde yer almasının bütün faydalarından yararlanması göz önüne alındığında, katılımcı sıfatını haiz olan davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini, davalının katılımcı sıfatına haiz olduğunu, icra inkar tazminatı için gerekli şartların oluştuğunu belirterek, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu'nun 4 üncü maddesi.
2. 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları.
3. Değerlendirme
Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere ve özellikle bozma ilamı gereğinin yerine getirildiği, kararın bozmaya uygun olduğu, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığının anlaşılmasına göre de davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Kanun'un 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
15.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.