Logo

3. Hukuk Dairesi2023/4188 E. 2024/2507 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine konu bağımsız bölümün teslim edilmemesi sebebiyle alıcının, satıcıdan taşınmazın rayiç bedelini talep etmesi ve davalı şirket ortaklarından birinin kefalet sorumluluğunun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Sözleşmeye konu dairenin üçüncü kişiye devredilmesi nedeniyle ifanın imkânsız hale geldiği, alıcının ifa imkansızlığı tarihi itibariyle taşınmazın rayiç bedelini talep edebileceği, şirket ortağının ise kefalet sorumluluğunu doğuracak bir hukuki işlem yapmadığı gözetilerek, davalı şirket hakkında verilen kısmi kabul kararının onanmasına, kefalet iddiasının reddine ilişkin kararın ise düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/885 E., 2023/1111 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 10. Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2020/381 E., 2021/272 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil-tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın davalı ... yönünden usulden reddine, davalılar ... Tic. ve San. Ltd. Şti. yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın .... Tic. ve San. Ltd. Şti. vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun .... Tic. ve San. Ltd. Şti. yönünden reddine, davalı ... yönünden kabulü ile hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar .... Tic. ve San. Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davacı müvekkili ile davalılardan .... Tic. ve San. Ltd. Şti. arasında Ankara İli, ... İlçesi, ... Köyü, 6275 ada, 1 parsel üzerine yapılacak inşaatın 11. katındaki 41 numaralı dairenin satışı için 23.02.2013 tarihinde sözleşme imzaladıklarını, satış bedeli olarak 167.101,00 TL ile 22.500,00 TL ilave ücret olmak üzere toplam 189.601,00 TL ödediğini, sözleşmede daire teslim tarihinin 30.08.2015 tarihi olarak belirtildiğini, ancak belirlenen sürede teslim edilmediğini, davacının 04.05.2019 tarihinde daire teslim tutanağı imzaladığını, ancak tapu devir ve tescili yapılmadığı için daireye taşınamadığını ileri sürerek, davaya konu olan dairenin davacı müvekkili adına devir ve tesciline, devir ve tescilin mümkün olmaması halinde dairenin bugünkü rayiç bedelinin hesaplanarak tescil veya tam ve kesin olarak belirlenmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere 10.000,00 TL belirsiz alacak bedelinin, diğer davalıların da şirket ortakları olarak sorumlu oldukları gözetilerek davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ve üzerine işleyecek faizine; mücbir sebep olmadığı halde teslim edilmeyen daire için 30.08.2015 tarihinden itibaren alınması gereken aylık 600,00 TL kira bedeli için şimdilik 10.000,00 TL alacağın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ve üzerine işleyecek faizine karar verilmesini talep etmiş, 16.06.2021 tarihli ıslah dilekçesiyle; 10.000,00 TL daire bedeli alacağını 606.000,00 TL'ye, 10.000,00 TL kira bedeli alacağını 34.380,00 TL'ye arttırarak, ıslah edilen alacak bedellerine faiz işletilmesine ve davalılardan .... Ltd. Şti. ile ...'den müteselsilen ve müştereken tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Dava dilekçeleri davalılara usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine karşın, cevap dilekçesi vermemişler, savunmada da bulunmamışlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin düzenlendiği tarih itibariyle yürüklükte bulunan 6502 sayılı Kanun'un 40 ıncı maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca ön ödemeli konut sözleşmesi olduğu, davacının 189.601,00 TL satış bedelinin tamamını davalı şirkete ödediği, sözleşmeye konu taşınmazın dava tarihinden önce 13.11.2020 tarihinde 3. kişiye satıldığı, bu nedenle sözleşmenin ifasının imkansız hale geldiği, bu ifa imkansızlığının davalı-satıcının kusurlu eylemi sonucu gerçekleştiği, yerleşik ve kararlılık kazanmış Yargıtay uygulamalarına göre, geçerli bir sözleşmeye konu taşınmazın ifa imkansızlığı sebebi ile devrinin mümkün olmaması halinde, satıcının şahsi hakkının ifasının imkansız hale geldiği tarih itibarı ile taşınmazın rayiç değerini talep edebileceği, üç sayfadan ibaret sözleşmenin her sayfasında davacıya ve .... Tic. ve San. Ltd. Şti. kaşesi üzerinde davalıya ait olduğu değerlendirilen birer adet imza bulunduğu, diğer davalılar ... ve ...’e ait olabilecek üçüncü ve dördüncü farklı imzalar bulunmadığı, aynı şekilde ek sözleşmede de alıcı ve satıcı olmak üzere iki imza bulunduğu, Ankara .... Noterliği 25 Şubat 2013 tarihli ve 06289 Yevmiye Numaralı “Düzenleme Şeklinde Kat Karşılığı İnşaat ve Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi” ekleri arasında bulunan yetki belgesine göre (davalı) yüklenici .... Tic. ve San. Ltd. Şti.ne temsilen yine (davalı) Mikail’in sözleşmeyi imzaladığı, davalı şirket adına yetkili müdür sıfatıyla kendisine sorumluluk yükleyen “Madde-8 Diğer Şartlar c.” şartını görerek ve bilerek sözleşmeyi imzaladığı, bu nedenle sorumluluğunu inkar edemeyeceği, davalı ...'in “Davalı şirketin fiilini üstlenen” sıfatı ile sorumlu olduğu ancak sözleşmede imzası bulunmayan davalı ...’in sorumluluğunun bulunmadığı gerekçeleriyle; davalı ... yönünden açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine, diğer davalılar ... Tic. ve San. Ltd. Şti. hakkında açılan davanın kısmen kabulü ile 606.000,00 TL daire bedelinin dava tarihi olan 07.12.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının kira alacağına ilişkin talebi yönünden ise, sözleşmenin ifasının imkansız hale geldiği ve davacı tüketici tarafça zarar kapsamında daire rayiç değerinin talep edilebileceği dikkate alınarak talebin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalılar .... Tic. ve San. Ltd. Şti. vekili istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

Davalılar .... Tic. ve San. Ltd. Şti. ve Mikail vekili; davacının sözleşmeden döndüğü için ancak verdiği parayı dava tarihinden itibaren isteyebileceğini, ödenen paranın çeşitli kriterlerle güncellenerek arttırılması ve güncellenen miktar üzerinden karar verilmesinin doğru olmadığını, davalı ...'in kendi adına sözleşmede imzasının bulunmadığını, bu nedenle, Mikail hakkındaki davanın usul ve esas yönünden reddi gerektiğini, davalının sözleşme ile üstlendiği daire teslim yükümlülüğünü yerine getirdiğini, tapu verilememesinin sebebinin davalının kusurundan kaynaklanmadığını, arsa sahibinin haksız davranışından kaynaklandığını, arsa sahibi ile müvekkil arasında devam eden davaların sonucunda davacının dairesinin tapusuna kavuşma ihtimalinin bulunduğunu, davacının, dairede oturduğu ve zilyet olduğu halde daireyi boşaltmasının arsa sahibini dava etmemesinin de davacının haklarını gereğince kullanmaması olduğunu, davacının hak kullanımındaki eksik ve kusurlu hak arayışının davalı aleyhine olmaması gerektiğini, diğer yandan davacının davalıya borcu söz konusu iken ve davalıyı ibra etmiş olması karşısında kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazın başkasına devredilmiş olması nedeniyle dava konusu taşınmazın davacı üzerine kaydedilmesinin imkansız hale geldiği ve TBK'nın 136 ncı maddesi uyarınca dava konusu taşınmazın rayiç bedelinin talep edilebileceği, ancak her ne kadar Mahkemece davalı ...'in davalı şirketi temsilen sözleşmeyi imzaladığı ve sözleşmenin 8. maddesinin (c) bendindeki şartı görerek ve bilerek imzalaması nedeniyle sorumluğunu inkar edemeyeceği ve davalı ...'in da davalı şirket ile birlikte davalı şirketin fiilini üstlenen sıfatı ile sorumlu olduğu gerekçesiyle, yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; taraflar arasındaki sözleşmenin 8. maddesinin c bendindeki hükmün 6098 sayılı TBK'nın 581 inci maddesinde düzenlenen kefalet olarak değerlendirilmesi gerektiği, ancak, söz konusu kefaletin TBK'nın 583 üncü ve devamı maddelerindeki koşulları taşımadığı, davalı ...'in dava konusu taşınmazın rayiç değerinden sorumlu olmadığı gerekçeleriyle davalı ... Tic. ve San. Ltd. Şti.nin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı ...'in istinaf başvurusunun kabulü ile davalı Miikail hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalılar .... Tic. ve San. Ltd. Şti. vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılar.... Tic. ve San. Ltd. Şti. ve Mikail vekili; davacının sözleşmeden dönmesi nedeniyle ancak verdiği parayı dava tarihinden itibaren faizi ile isteyebileceğini, davalı ... yönünden ise her bir davalı lehine ayrı bir vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, Mikail yönünden reddedilen davada nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı ile davalı şirket arasında imzalanan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine konu bağımsız bölümün tesliminin yapılmaması nedeniyle rayiç bedelinin davalılardan tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 706/1 maddesi,

2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 136, 183 ve 237 nci maddeleri,

3. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre, davacı ile davalı şirket arasında imzalanan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile davalı şirket inşaatını üstlendiği taşınmazdan bir adet daireyi davacıya sattığı, tarafların, alıcı durumundaki davacı ve yüklenici durumundaki davalı olmasına göre; inşa halindeki taşınmazın satın alınması konusunda yapılan yazılı sözleşmenin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 183 ve sonraki maddelerinde düzenlenen “alacağın temliki” hükümlerine tabi ve geçerli olduğu, davacının daire bedelini davalıya ödediği ancak dairenin dava dışı üçüncü kişiye devredildiği, bu nedenle ifanın imkansız hale geldiği, davacının ifanın imkansız hale geldiği tarih itibariyle belirlenen rayiç bedeli davalı şirketten talep edebileceği anlaşılmakla, davalı vekilinin ... Tic. ve San. Ltd. Şti. yönünden yaptığı temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2. Somut olayda İlk Derece Mahkemesince; davalı ... yönünden davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün, davalı ... vekilinin istinafı üzerine Bölge Adliye Mahkemesince kaldırılarak, davalı ... yönünden davanın reddine karar verildiği ve adı geçen davalı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmiş ise de, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 3/2 nci maddesi uyarınca birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunacağı düzenlenmiş olup, temyiz dışı davalı ... yönünden davanın usulden reddedilmesi karşısında, Bölge Adliye Mahkemesince davalı ... yönünden davanın esastan reddine ilişkin gerekçeye göre, ret sebebi ayrı olan davalı ... lehine ayrı ve nispi vekalet ücreti takdiri yerine, maktu ve tek vekalet ücretinin tahsiline karar verilmiş olması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

3. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı Kanun'un 370 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı .... Tic. ve San. Ltd. Şti. vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Davalı ... vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (9) numaralı bendindeki "Davalı ... ve Mikail kendilerini vekille temsil ettirdiğinden istinaf karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca 4.600,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılar ... ve ...'e ödenmesine," ifadesinin çıkartılarak yerine "9-"Davalı ... kendisini vekille temsil ettirdiğinden istinaf karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca 4.600,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı ...'e ödenmesine," ifadesinin yazılmasına,

3. Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (9) numaralı bendinden sonra gelmek üzere, "10-Davalı ... kendisini vekille temsil ettirdiğinden istinaf karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 88.441,80 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı ...'e ödenmesine," ibaresinin yazılmasına, sonraki maddelerin buna göre teselsül ettirilmesi suretiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,23.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.