Logo

3. Hukuk Dairesi2023/4364 E. 2024/2545 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Noterde düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ve ön ödemeli konut finansman sözleşmesinin, yüklenicinin temerrüdü nedeniyle feshedilmesi, yapılan ödemelerin iadesi ve borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Sözleşmede kararlaştırılan teslim süresinin aşılarak yüklenicinin temerrüde düşmesi, kullanılan konut kredisinin bağlı kredi niteliğinde olması ve hükme esas alınan bilirkişi raporunun da hüküm kurmaya elverişli olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/839 E., 2023/863 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Sakarya 3. Asliye Hukuk (Tüketici) Mahkemesi

SAYISI : 2022/337 E., 2022/375 K.

Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi, ödemelerin istirdatı ve menfi tespit davası nedeniyle yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı .... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı .... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; asıl ve birleşen davada davalı ... Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Anonim Şirketinden İnnovia Arifiye adlı projeden F Blok B2 nolu bağımsız bölümü, 21.09.2016 tarihinde 383.680,00 TL bedelle satın aldığını, teslim tarihinin sözleşmenin imza tarihinden itibaren (24) ay olduğunu, dava tarihinden önce (24) aylık sürenin dolduğu halde konutun teslim edilmediğini, davacının sözleşme imzalandıktan sonra satış bedeli olarak davalı yüklenici şirkete 115.100,00 TL ödeme yaptığını, 268.580,00 TL'lik kısım için diğer davalı bankadan bu projeye özel 21.09.2016 tarihli konut finansman sözleşmesi ile konut kredisi kullanıldığını, kredinin 77.888,20 TL kısmının ödendiğini, toplamda 192.988 TL ödeme yaptığını, taşınmazın zamanında teslim edilmemesi nedeniyle ihtarname ile sözleşmeden dönme hakkını kullandığını ileri sürerek gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin ve kredi sözleşmesinin feshine ve sözleşmelerden dolayı davalılara borçlu olunmadığının tespitine, denkleştirici adalet ilkesine göre günecellenecek bedelin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, karar verilmesini talep etmiş, davacı vekili 18.10.2022 tarihli dilekçe ile, talep edilen bedeli 390.096,21 TL'ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili; müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, taşınmaz ile ilgili davalı bankanın herhangi bir yönlendirmesi bulunmadığı gibi söz konusu kredinin ilgili konutun satın alınması ya da davalı inşaat firması ile satış sözleşmesi yapılması şartı ile de verilmediğini, müteselsil sorumluluğun mümkün olmadığını, davacının ilgili yasal mevzuat ile kendisine tanınan sözleşmeden dönme seçimlik hakkını bugüne kadar kullanma talebinde bulunmadığını, davacının diğer davalı inşaat firması ile akdetmiş olduğu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile belirlenen teslim tarihinin geçmiş olduğuna ilişkin iddiasının tamamen haksız ve mesnetsiz olduğunu, davacınına yapmış olduğu ödemelerin denkleştirici adalet ilkesince güncellenmesi ve avans faizi uygulamasının kabul edilemeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2. Davalı ... GYO A.Ş. vekili; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 10. maddesinin davacı yana fesih yetkisini gecikmenin 12 ayı geçmesi halinde tanımakta olduğunu, söz konusu sürelerin henüz dolmadığını, projenin tamamlanmak üzere olduğunu, müvekkili şirket ile bankanın müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu şeklindeki iddianın ve haksız faiz taleplerinin kabulünün mümkün olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; konut kredisi sözleşmesinde taşınmaz bilgilerinin yazıldığı, sözleşmede bağlı krediden ve bağlı krediden dönülmesi halinde bankaya haber edilmesinin düzenlendiğinden kredinin bağlı kredi olduğu, davanın banka ve diğer davalı şirket bakımından ticari dava olduğundan avans faizi uygulanması gerektiği, bağlı kredilerde sözleşmeden dönülmesi halinde mütesesil sorumluluk olduğu, davacının, sözleşmeyi haklı nedenle feshettiği ve ödediği bedeli denkleştirici adalet ilkesi ile talep etmesinin haklı olduğu, bilirkişi raporunun da denkleştirici adalet ilkesine uygun hesaplama içerdiği, raporun denetime elverişli olduğu, kredinin bağlı kredi olması nedeniyle davalı bankanın müteselsilen sorumluluğunun bulunduğu, çekilen kredinin 268.580,00 TL olduğundan bankanın sorumluluğunun kredi miktarı ile sınırlı olduğu gerekçesiyle; asıl ve birleşen davanın kabulü ile; davalı ... Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş. ile davacı arasında düzenlenen ... Noterliği 21.09.2016 tarihli ve 01760 yevmiye nolu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin ve davalı .... arasında düzenlenen bağlı kredi niteliğindeki 21.09.2016 tarihli kredi sözleşmesinin iptaline, davacının, davalı ... Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş'ye Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi ve davalı ....'ye kredi sözleşmesi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, davacının ödediği denkleştirici adalet ilkesince hesaplanan 390.096,21 TL'nin, davalı bankanın sorumluluğunun çekilen kredi miktarı ile sınırlı olmak kaydıyla, dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı .... vekili istinaf isteminde bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı .... vekili;müvekkili banka ile davacı arasındaki kredi sözleşmesinin bağlı kredi olarak nitelendirilemeyeceğini, vekil eden bankanın hiç bir bedel için diğer davalı inşaat firması ile müteselsilen sorumlu tutulamayacağını ve davanın müvekkili bankaya yöneltilmesinin kanunun lafzına ve amacına aykırı olduğunu faizin de ana paraya eklenerek geri alınması, kredi verenin tüm menfaatlerinin ortadan kaybolmasına neden olacağını, kararın kaldırılmasına, davanın müvekkili banka yönünden husumet nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının, bağımsız bölümü 21.09.2016 tarihinde 383.680,00 TL bedelle satın aldığı, teslim tarihinin sözleşmenin imza tarihinden itibaren 24 ay olduğu, sözleşmede kararlaştırılan teslim tarihinin 21.09.2018 tarihi olup, asıl davanın 04.09.2019 tarihinde birleşen davanın 23.06.2021 tarihinde açıldığı, dava tarihinden önce 24 aylık sürenin dolduğu, davacının sözleşme imzalandıktan sonra satış bedeli olarak davalı satıcı şirkete 115.100,00 TL ödeme yaptığı, 268.580,00 TL'lik kısım için diğer davalı bankadan bu projeye özel 21.09.2016 tarihli konut finansman sözleşmesi ile konut kredisi kullanıldığı, kredi sözleşmesinde taşınmaz bilgileri yazılarak taşınmazın belirli hale getirildiği, bağlı kredide sözleşmeden dönülmesi halinin düzenlendiği, kredi ödeme tablosunda kredi türünün "... GYO Arifiye" olarak yazıldığı bağlı kredi şartlarının yerine geldiği, taşınmazın keşif tarihinde dahi teslime hazır olmadığının belirlendiği, davacının, sözleşmeyi haklı nedenle feshettiği ve ödediği bedeli denkleştirici adalet ilkesi ile talep etmesinden haklı olduğu, alınan bilirkişi raporunun da gerekçeli, denetime elverişli ve denkleştirici adalet ilkesine uygun hesaplama içerdiği, davalıların tacir olup, aleyhlerine hükmolunan alacak kalemlerine ticari avans faizi işletilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, davalı bankanın 6502 sayılı Kanun'un 35/2 nci maddesi uyarınca müteselsilen sorumluluğunun bulunduğu ve sorumluluğunun kredi miktarı ile sınırlı olduğu, davalı Bankanın sorumlu olduğu tutar kullanılan kredi miktarı olan 268.580,00 TL olduğundan ve bu tutarı aşan kısımdan davalı bankanın bir sorumluluğu bulunmadığından istirdat hükmünde davalı bankanın sorumlu olduğu miktar belirtilmeksizin infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, 680,00 TL arabuluculuk ücretinin davadaki haklılık oranına göre taraflardan tahsili ile hazineye irat kaydına dair karar verilmesi gerekirken bu yönde karar verilmemesinin de doğru görülmediği gerekçesiyle; davalı banka vekilinin yerinde bulunan istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılması ile yeniden hüküm kurulmasına, asıl ve birleşen davanın kabulüne; davanın kabulü ile, davalı ... Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş. ile davacı arasında düzenlenen .. Noterliği 21.09.2016 tarihli ve 01760 yevmiye nolu Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesinin ve davalı ..... arasında düzenlenen bağlı kredi niteliğinde 21.09.2016 tarihli kredi sözleşmesinin iptaline, davacının, davalı ... Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş' ne Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi ve davalı ....'ne kredi sözleşmesi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, davacının ödediği denkleştirici adalet ilkesince hesaplanan 390.096,21 TL 'nin, (davalı bankanın sorumluluğunun çekilen kredi miktarı olan 268.580,00 TL sınırlı olmak kaydıyla), dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili; davacıya verilen kredinin bağlı kredi olmadığını, müvekkili bankanın diğer davalı ile birlikte müteselsilen ve müştereken sorumlu tutulmasının doğru olmadığını davanın hususmetten reddinin gerektiğini, güncellenmiş ana paraya avans faizinin eklenmesinin hukuka aykırı olduğunu, sözleşmede belirlenen teslim süresinin dolmadığını, davacının kendisine yasal olarak tanınan sözleşmeden dönme seçimlik hakkını kullanmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; davacı ile yüklenici şirket arasındaki noterde düzenleme şeklinde yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin ve davalı banka ile yapılan ön ödemeli konut finansman sözleşmesinin feshi, sözleşmeler nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti, yapılan ödemelerin iadesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un "Bağlı krediler" başlıklı 35 inci maddesi, "Ön ödemeli konut satış sözleşmeleri" başlıklı 40 ıncı ve devamı maddeleri.

3. Değerlendirme

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, özellikle sözleşmede kararlaştırılan sürenin aşılması nedeniyle feshin haklı, davalı Bankadan kullanılan kredinin bağlı kredi olduğunun sabit olduğuna, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime uygun ve hüküm kurmaya elverişli bulunduğuna, hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa yukarıda yer verilen hukuk kurallarının doğru şekilde uygulandığı hususlarının anlaşılmasına göre davalı .... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,25.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.