"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1155 E., 2023/1267 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 1. Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2021/468 E., 2022/68 K.
Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, incelemenin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 17.12.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde gelen davacı vekili Avukat ... ile davalı ... vekili Avukat ...'nin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin 05.01.2011 tarihinde böbrek nakli ameliyatı olduğunu, ameliyat sonrası yoğun bakımda kaldıktan sonra servise alındığını, karnında dayanılmayacak büyük ağrılar meydana geldiğini, buna rağmen taburcu edildiğini, hastaneye tekrar geldiğinde 16.01.2011 tarihinde bağırsak kangreni olduğunu öğrendiğini, yoğun bakıma yatırıldığını, 4-5 ay sonra kontrole gittiğinde karın fıtığı oluştuğunun, sebebinin de ameliyat yerinin 5-6 kez açılıp kapandığından dolayı karnının katlarında en alttaki katların özelliğini kaybettiğini, karnının büyüdüğünü, bir bacağını zor kullandığını, felç tanısı konması üzerine davalı Hastaneye gittiğini, bacağında %25-30 arası işlevsel kayıp oluştuğunu, davacının psikolojisinin bu ameliyatlardan dolayı çok bozulduğunu, bu sebeplerle şimdilik 200.000,00 TL iş göremezlik ve 200.000,00.TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren avans faiz ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ...Ş. vekili; davanın zamanaşımına uğradığını, davacının ameliyatından kaynaklı ve ameliyat sırasında yaşanan bir problem olmadığını, taburcu edildikten sonra ayakta poliklinik kontrollerine devam edildiğini, hastanın takibi devam ederken genel durumun bozulması üzerine 27.01.2011 tarihinde tekrar acil ameliyata alındığını bunun ardından takibe devam edildiğini, ihmal, özensisizlik ve hatalı tıbbi uygulama bulunmadığını, tüm bu uzun süreç boyunca müvekkili hastaneyi tercih etmesi ve hastanenin hizmetinden yararlanmaya devam etmiş olmasının da hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, konulan teşhis tedavi süreci ve yapılan müdahale tıbbi standart, etik kurullar ve sağlık mevduatı kapsamındaki düzenlemelere uygun olduğunu, mevcut durum ile müvekkili hastane eylemleri arasında illiyet bağı bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ... vekili; müvekkilinin ekip olarak yapılan operasyonda üzerine düşen tıbbi gerekliliği ve cerrahinin kurallarını yerine getirerek gereken herşeyi yaptığını, davacının tedavi ve takibinde tıbbın ve cerrahi prensiplerin gereğini uyguladığını, tıbbi kastı aşan herhangi bir işlemde bulunmadığını beyan ederek, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/551 E., 2020/438 K. sayılı ilamı ile maddi ve manevi tazminat davasının reddine karar verilmişse de; Tüketici mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi tarafından kararın kaldırılmasına Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş olup, İlk Derece Mahkemesinin2021/575 E., 2021/1056 K. sayılı ilamıyla; Mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir.
2. İlk Derece Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; olayın komplikasyon olarak nitelendirildiği, dosyada alınan raporda ve tüm dosya kapamında davalı hastanenin ve doktorun kusurunun bulunmadığının tespit edildiği, bu nedenle davacının davalılardan maddi ve manevi tazminat talep etmekte haklı olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; Mahkemece herhangi bir araştırma ve inceleme yapılmadan görevsiz mahkemenin vermiş olduğu kararın tekrarı mahiyetinde karar verildiğini, hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu raporlarının denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmadığını, raporlara karşı itirazlarının değerlendirilmediğini, Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu'ndan rapor alınması gerektiğini, davalı ...'ın cevap dilekçesindeki beyanları ile davacının rahatsızlığı ile yeterince ilgilenmemiş olduğunu kabul etmiş olduğunu beyanla hukuka aykırı bulunduğunu ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; soruşturma dosyasında alınan Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunun 25.11.2013 tarihli raporu, Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığının 19.01.2016 tarihli raporu, Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunun 06.03.2017 tarihli raporu, Adli Tıp Kurumu 3. Üst Kurulunun 16.08.2018 tarihli raporlarında; davacının tedavisini üstlenen davalı hastane ve istihdam ettiği davalı hekimin teşhis ve tedavide kusurlarının bulunmadığı, uygulanan teşhis ve tedavinin tıp kurallarına uygun olduğunun tespit edilmesi nedeniyle davalıların vekalet sözleşmesinden kaynaklanan özen yükümlülüğüne aykırı davranmadıklarının sabit olmasına, davacının usulünce aydınlatılmış onamlarının alınmış bulunmasına göre, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazları tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının tedavisini üstlenen davalı hastane ve istihdam ettiği davalı hekimin teşhis ve tedavi sırasındaki kusurları nedeniyle oluşan maddi ve manevi zararın tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 502 nci ve devamı maddeleri
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere özellikle Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığının 19.01.2016 tarihli raporunda "ağrıların ameliyat olan her hastada cerrahi sonrası sık rastlanan ağrılar olarak değerlendirildiği,..., 16.01.2011 tarihinde hastanın acil serviste değerlendirildiği,..., hastanın acil serviste yapılan tetkiklerinde barsak tıkanıklığı ileus tanısı konulduğu, ileus takiplerde kendiliğinden düzelebileceği gibi, barsak tıkanıklığının düzelmediği durumlarda ameliyat ile düzeltilebileceği, nitekim hasta bir kaç gün takip edildiği, ancak ileus tablosu düzelmeyince ameliyat kararı alındığı,..., ileostomilerin eğer bir kontrendikasyon yok ise, karın içi enfekte durumun düzelmesi ve barsaklardaki ödem tablosunun gerilmesini beklemek suretiyle genellikle 3 ay gibi bir süre sonrasında elektif şartlarda yine uç uca anastomoz yapmak suretiyle yapılacağı..." şeklinde tespit edildiği üzere davacı vekili tarafından yapılan itirazların değerlendirildiği ve sonucunda davalı hastane ile doktorun kusurunun bulunmadığının tespit edildiğinin anlaşılmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
28.000,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.12.2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.