Logo

3. Hukuk Dairesi2023/4393 E. 2024/3095 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar, Sayıştay kararı gereği ödedikleri kamu zararının, yükleniciden de tahsil edilmesi nedeniyle davalı idarenin sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek, ödedikleri bedelin iadesini talep etmişlerdir.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı idarenin aynı kamu zararını hem davacılardan hem de yükleniciden tahsil etmesiyle sebepsiz zenginleştiğinin kabulüyle, davacıların istirdat taleplerinin haklılığına hükmedilmiş ancak hüküm altına alınan bedelin davacılar arasında paylaştırılmasına ilişkin hükümde belirsizlik olduğundan karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1038 E., 2023/811 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ: Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/530 E., 2022/325 K.

Taraflar arasındaki istirdat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili; Sayıştay Başkanlığının 20.04.2006 tarihli ve 213 E. sayılı ilam niteliğindeki belgesine dayanılarak müvekkilleri aleyhine ilamlı icra takibine başlandığını, bahse konu borcun müvekkilleri tarafından 17.04.2019 tarihinde icra baskısı altında ödendiğini, ancak Sayıştay ilamına konu edilen ve icra yoluyla müvekkillerinden tahsil edilen 249.232,19 TL'nin aynı zamanda kesinleşen Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 19.07.2017 tarihli ve 2014/1032 E., 2017/810 K. sayılı ilamı ile dava dışı müteahhit şirketten de tahsil edilmiş olması nedeniyle tahsilde tekerrür oluşturduğunu, nitekim uğramış olduğu zararın müteahhit firma tarafından giderilmiş olması nedeniyle davalı Kurumun haksız ve sebepsiz zenginleşmiş olduğunu ileri sürerek, icra takibi sonucunda ödenen 463.575,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; Sayıştay ilamına ve dolayısıyla icra takibine konu olan borcun, Konya Mevlana Kültür Merkezi inşaatı yapım işini üstlenen dava dışı müteahhit şirket tarafından eser sözleşmesine aykırı davranılması ve bu hususta denetim sorumluluğu bulunan kamu görevlilerinin bu görevlerini yerine getirmemeleri nedeniyle doğduğunu, anılan işlemin hukuka ve ilgili mevzuata uygun olduğunu, 5 Eylül 1979 tarihli ve 16745 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanıp aynı gün yürürlüğe giren Bayındırlık İşleri Kontrol Yönetmeliği'nin 8 ve ardından gelen maddeleri hükümleri uyarınca kontrol mühendisi ve amirlerinin kendilerine verilen işleri, sözleşme ve eklerine, şartnamelere, fen ve sanat kurallarına uygun olarak yapılmasından ve bunların sonuçlarından sorumlu olduklarını, bazı imalatların yapılmadığı halde yapılmış gibi gösterilerek yükleniciye ödeme yapılmasını sağlayan, İdarece de zaten tespit edilmiş olan ve kamu zararına yol açıldığı noktasında bir itirazda bulunulmayan ilam konusu olayda, yapı denetim görevlilerinin ve geçici ve kesin kabul komisyonu üyelerinin sorumluluğu bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; denetime açık, sonucu itibariyle dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılan bilirkişi raporu doğrultusunda, davacılar tarafından ödenen bedellerin tahsilde tekerrür oluşturduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile 463.575,00 TL'nin ödeme tarihiden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; davanın zamanaşımına uğradığını, bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığını, davacılar tarafından ileri sürülen iddia ve taleplerin hukuki dayanağının bulunmadığını, ayrıca davacılar tarafından delil sunma süresi geçtikten sonra ödemeye ilişkin makbuzların dosyaya sunulmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava dışı yüklenici ile davalı Kurum arasında görülen dava neticesinde, Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 19.07.2017 tarihli ve 2014/1032 E., 2017/810 K. sayılı ilamıyla; "Teknik bilirkişi tarafından laboratuvarda yapılan inceleme raporuna göre Konya Mevlana Kültür Merkezinde kullanılan mermerlerin Muğla beyazı mermerleri ile benzer özellikler taşıdığı sonucuna varıldığı, dolayısıyla Mevlana Kültür Merkezinde, sözleşmede kararlaştırılan Uşak beyazı mermer cinsi yerine, Muğla beyazı mermer cinsi kullanıldığı, sözleşmede kararlaştırılanın aksine Muğla beyazı mermeri kullanıldığından, yapımcı firmadan yapılan kesintinin haklı olduğu..." gerekçesiyle ayıplı imalatın yüklenicinin hakedişinden mahsubuna karar verildiği, verilen kararın temyiz incelemesinden geçerek 09.05.2019 tarihinde kesinleştiği, 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'nun ilgili maddeleri gereği, yapı denetimini yerine getiren idare görevlileri, denetim eksikliği nedeniyle işin fen ve sanat kurallarına uygun olarak yapılmamasından dolayı ortaya çıkan zarardan yüklenici ile birlikte müteselsilen sorumlu olsalar da, eldeki davada davalı idarenin oluşan zararını hem davacılardan hem de dava dışı yükleniciden tahsil etmiş olmakla sebepsiz zenginleştiği, davalı idarenin, eser sözleşmesinden kaynaklı zararını, doğrudan sorumlu olan yükleniciden tahsil ettiği için davacılardan tahsil edilen ve sebepsiz zenginleşilen tutarı davacılara iade etmesi gerektiği gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrarlayarak, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı Kurumun uğradığı zararın mükerrer olarak giderildiği iddiasıyla, yapılan ilk ödemenin istirdadı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 77 nci ve devamı maddeleri.

2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 297 ve 359 uncu maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan kararda belirtilen gerekçeye ve özellikle davanın sebepsiz zenginleşmeye dayalı istirdat istemine ilişkin olup, sebepsiz zenginleşmede zenginleşenin geri verme borcunun zenginleştiği tarihten itibaren başlayacağı, 09.05.2019 tarihinde kesinleşen Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 19.07.2017 tarihli ve 2014/1032 E., 2017/810 K. sayılı dosyası ile davaya konu kamu zararının, dava dışı yüklenicinin hakedişinden mahsubuna karar verildiği, bu itibarla aynı kamu zararının yapı denetimini yerine getiren idare görevlileri davacılardan ayrıca tahsil edilmesiyle davalının sebepsiz zenginleştiğinin anlaşılmasına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Her ne kadar İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulü ile 463.575,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine dair hüküm kurulmuş ise de; davacıların birden fazla olup aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğu, her bir davacı tarafından dava konusu takip dosyalarına yapılan ödeme miktarlarının farklılıklar içerdiği, bu haliyle bedele yönelik kurulan hükmün infazının kabil olmadığı gözetilerek, ilgili takip dosyalarına yapılan ödemelere ilişkin tüm belge ve makbuzlar incelenmek suretiyle; yapılan ödeme miktarlarının tam olarak tespiti ile her bir davacı yönünden hüküm altına alınan bedellerin hükümde belirtilerek bir karar verilmesi gerekirken, infazda tereddüt oluşturulacak şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, aynı Kanun'un 371 inci maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının davalı yararına BOZULMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.