"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2691 E., 2023/1719 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 5. Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/175 E., 2021/1837 K.
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; mülkiyeti davalıya ait ... İli ... İlçesi 25 ada 56 parselde bulunan otelin işletmesinin 09.09.2009 tarihinde hizmet alım sözleşmesi ile ... Otel adı altında davacıya verildiğini, otelin tüm tamir ve tadilatını davacının yaptığını, işletme sermaye sıkıntısı olduğu için davacının 06.03.2013 tarihinde KOSGEP ... Bölge Müdürlüğüne başvuru yaptığını ve yapılan incelemede ... ... Otel isminin dava dışı 3. kişi adına 10 yıl süreyle tescilli olduğunun bildirilmesi üzerine yaptığı araştırma sonucunda TES-İŞ sendikasının 2006 yılında aynı oteli başka bir işletmeci şirkete kiraladığını ve dava dışı kiracı firmanın da sendikanın bilgisi dahilinde ... ... Otel isminin tescilini firma adına 10 yıl süre ile yaptırdığını öğrendiğini, otelin hem bu firmaya hem de kendisine kiralanmasının yasal olmadığını, başka firma adına tescillenmiş markayı izinsiz kullanmakla davalının kendisini marka hakkına tecavüz suçunu işlemeye ortak ettiğini, hem de hibe olarak kullanabileceği kredileri kullanamadığını, bu durumdan zarar gördüğünü ileri sürerek; 1.000,00 TL manevi, 200.000,00 TL maddi tazminatın 06.03.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı Vakıf; otelin mülkiyetinin TES-İŞ Sendikasına ait olduğunu, bina işletmesinin diğer davalı Sendika tarafından kendilerine devredildiğini, taşınmazın hizmet alım sözleşmesi yapılarak davacı tarafından işletildiğini ancak 01.03.2012 tarihinden itibaren sözleşmenin sonlandırıldığını, davacı ile diğer davalı arasında kira sözleşmesi yapıldığını, kendilerinin davada taraf gösterilemeyeceklerini, davacı kiracının kötü niyetli olup haksız kazanç elde etmek istediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
2. Davalı Sendika vekili; mülkiyeti müvekkiline ait olan otel olarak kurulu binanın işletmesinin önce diğer davalı Vakfa devredildiğini, Vakıf ile davacı arasında hizmet alım sözleşmesi yapılıp işletildiğini, 01.03.2012 tarihinden itibaren de müvekkili ile davacı arasında aynı işletme için kira sözleşmesi yapıldığını, kira sözleşmesinde davacı kiracının hibe kredisi kullanacağına dair herhangi bir düzenleme bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; yapılan bilirkişi incelemesinde tespit edildiği üzere davacının 2012 ve 2013 yıllarında gelir artışı olduğu, herhangi bir maddi zararının olduğunun tespit edilemediği, maddi tazminat şartları oluşmayınca manevi tazminata da hükmedilemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; müvekkilinin davalı vakıf ile 09.09.2009 tarihinde sözleşme imzaladığını, daha sonra Teşvik Yasasından yararlanmak maksadıyla gerekli hazırlıkları yaparak KOSGEB'e başvuruda bulunduğunu, bu başvurunun işletmenin isim hakkının 10 yıllık süre ile dava dışı Gökkor şirketi adına kayıtlı olduğu ve adı geçen şirketin üzerinde haciz olduğu gerekçesiyle reddedildiğini, bu nedenle müvekkilinin maddi zarara uğradığını, yapılan sözleşmenin özel şartlar 1. maddesinde müstecirin ... Otel işletme hakkını kullanmakla yükümlü olduğu ibaresinin yer aldığını, bu ibare nedeniyle müvekkilinin farkında olmadan başkası adına tescil edilerek koruma altına alınmış olan ismi kullanarak Kanunda suç olarak sayılan marka hakkına tecavüz fiilini işlediğini, bu durumdan dolayı müvekkilinin manevi zarara uğradığını, reddedilen davaya dayanak teşkil eden bilirkişi raporunun yetersiz incelemeyle hazırlandığı ve çelişkiler içerdiğini, raporda müvekkilinin ticari defterlerinin incelemesinde hata yapıldığını, sözleşme yapılırken ... Otel isminin başkası adına 10 yıl süreyle tescil edildiğini belirtme yükümlülüğünün davalıda olduğunu ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesinde, kiralananın kredi başvurusuna uygun olduğu hususunda bir düzenlemeye yer verilmediği, davalı kiraya verenin bu konuda bir taahhütünün bulunmadığı, davacının tazminata esas dayandığı iddialarının giderilmesi için kiraya verene herhangi bir başvurusunun olmadığı, davacı ile yapılan ilk sözleşme tarihinin 15.10.2009, KOSGEB başvuru tarihinin ise 06.03.2016 tarihi olduğu, tacir olan davacının maddi zararının tespit edilemediği gibi manevi tazminat şartlarının da oluşmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrarlamış, ayrıca KOSGEB'e başvuru imkanının 19.06.2012 tarihli ve 28328 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan teşvik uygulaması ile sağlandığını, müvekkilinin de 06.03.2013 tarihinde KOSGEB'e başvurduğunu, yeni çıkan bir imkandan faydalanmak için makul sürede başvuru yapılmasının bir zorunluluk olmadığını ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında düzenlenen sözleşmeye aykırılık nedeniyle oluşan zarar tazmini istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 299 ve devamı maddeleri,
2. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6102 sayılı Kanun) 18 inci maddesi.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçeye ve özellikle tacir olan davacının basiretli davranmakla yükümlü bulunmasına, kiralananın mevcut haliyle bilerek kiralanmasına, taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesinde kiralananın kredi başvurusuna uygun olduğu hususunda bir düzenlemeye yer verilmemesine, yine davalı kiraya verenin bu konuda bir taahhüdünün bulunduğu hususunun ispat edilemediğinin anlaşılmasına göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.