"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/994 E., 2023/1106 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Denizli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/30 E., 2022/43 K.
Taraflar arasındaki muarazanın giderilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davacının uzun süredir serbest eczane işlettiğini, 11.08.2016 tarihinde hakkında gözaltı kararı verilen davacının akabinde tutuklanarak 7 ay 20 gün cezaevinde kaldığını, tutuklandıktan sonra davacının eczane ruhsatını Sağlık Bakanlığı ve İl Sağlık Müdürlüğü vasıtasıyla askıya aldırdığını, hakkında yapılan yargılama neticesinde mahkumiyetine dair verilen kararın istinafta bozulduğunu, davacı hakkında kesinleşen bir ceza bulunmadığından eczaneyi tekrar açmak ve sözleşmeyi yenilemek için davalı Kuruma 19.07.2019 ve 22.10.2019 tarihlerinde iki kez dilekçe gönderdiğin, davacının henüz kesinleşmemiş bir yargılama sonucuna göre çalışma hakkının ihlal edildiğini, davalı Kurumca verilen dilekçeler üzerine gönderilen 19.07.2019 ve 04.11.2019 tarihli ret kararlarına davacının itiraz ettiğini ileri sürerek; davalı Kurum ile sözleşmenin yenilenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davacının 19.07.2019 tarihli başvurusunun, ülkenin iç ve dış güvenliğini tehdit eden terör örgütleri ile bağlantılarından dolayı haklarında inceleme, soruşturma, tutuklama bulunan ve bahse konu terör örgütleri ile bağlantılı oldukları belgelenen sağlık hizmeti sunucuları hakkında protokolün (5.1) maddesi uyarınca kabul edilmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; somut olayda yasal düzenlemeler ve sözleşme serbestisi ilkeleri uyarınca davalı Kurumun yeni sözleşme imzalama zorunluluğunun bulunmadığı gibi sözleşme imzalamaya zorlanamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; davalı Kurum tarafından yapılan feshin usulüne uygun olmadığını, davacı hakkında Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılamanın akıbetinin beklenmediğinı, davalı Kurumun davacının 19.07.2019 tarihli başvurusunu herhangi bir hukuki ve fiili gerekçe olmaksızın reddettiğini, iç yönergeye göre yasalarca tanınan hakkın kısıtlanamayacağını, davalı Kurumun sözleşme özgürlüğüne sahip olmadığını, her eczacı ile sözleşme yapmasının zorunlu olduğunu, ilk fesih işleminin de hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 2/3, 6755 sayılı Kanun'un 38, 2016 yılı Eczane Protokolünün (5.1) ve 2017 yılı Protokolünün (6.1.1) maddeleri uyarınca davalı Kurumun yeni sözleşme imzalama zorunluluğunun bulunmadığı, yasal düzenlemeler kapsamında yapılan iş ve işlemlerin hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı Kurum tarafından davacı eczacı ile sözleşme yapmama şeklinde yürütülen muarazanın giderilmesi yeniden sözleşme yapılması talebine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 73 üncü maddesi,
2. 6643 sayılı Türk Eczacılar Birliği Kanunu'nun 39 uncu maddesinin birinci fıkrasının (J) bendi,
3. 2016 Yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin Protokol'ün (5.1.) (7.1.) maddeleri,
4. 6197 sayılı Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanun'un (6197 sayılı Kanun) 4 ncü maddesi,
5. Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin 2020 yılı Protokolü'nün (5.1.) ve (7.1) maddeleri,
6. Dairece verilen emsal niteliğindeki 22.03.2022 tarihli ve 2021/5542 E. 2022/2546
K., 14.04.2022 tarihli ve 2021/5279 E. 2022/3593 K. sayılı ilamlar.
3. Değerlendirme
Yukarıda yer verilen emsal niteliğindeki Daire ilamlarında da açıklandığı üzere; davalı Kurum ile Türk Eczacıları Birliği arasında imzalanan 2016 ve 2020 yıllarına ait Protokollerin (7.1.) maddesinde yer alan “...Kurum, Protokol hükümlerini kabul eden ve başvuru formunu getiren eczacı ile (feshi gerektirecek hususlar nedeniyle sözleşmeleri feshedilenlerin fesih süreleri boyunca ve muvazaalı olarak açıldığı kanıtlanan eczaneler hariç) sözleşme yapar." hükmü, tarafı durumundaki davalı ... bağlamakla birlikte, Protokollerin diğer tarafını teşkil eden Türk Eczacıları Birliği üyesi olan eczacılar açısından sözleşme yapıp yapmama konusunda tam bir serbesti getirmektedir. Bu hükümle sözleşme yapmak isteyen ve belirlenen şartlara uyan eczacılarla davalı Kuruma mutlak ve takdir hakkına dayalı olmaksızın sözleşme yapma zorunluluğu getirilmesine karşın, diğer tarafı olan eczacılara ise, bu sözleşmeye taraf olmak isteyip istememek ve başvurup başvurmamak yönünden bir takdir hakkı tanınmıştır. Uygulama birliğinin sağlanması için imzalanan ve davalı Kurumun kendisini kısıtlayan şekli düzenlemenin varlığı, koşulların mevcut olması halinde davalı ... sözleşme yapmaya mecbur kılmaktadır. Diğer bir anlatımla, sözleşme yapmak için başvuran eczacının Protokol hükümlerini yerine getirmiş olması halinde, davalı Kurum sözleşme yapmaktan kaçınamaz. Bu itibarla, İlk Derece Mahkemesince; davalı Kurumun yeni sözleşme imzalama zorunluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş olması, bozmayı gerektirir.
Ne var ki, dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının, hakkında açılan ceza davası sonucunda ''örgüte bilerek isteyerek yardım etme'' suçundan dolayı neticeten 1 yıl 13 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, söz konusu cezanın istinaf incelemesi sonucunda 09.11.2021 tarihinde kesinleşmiş olduğu, bu mahkumiyet hükmünün 6197 sayılı Kanun'un 4 ncü maddesi uyarınca davacının eczacılık yapmasına mani bulunduğu anlanılmakla, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ve sonucu itibarıyla doğru bulunan İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinin değiştirilerek ve düzeltilerek onanması, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 nci maddesinin dördüncü fıkrası hükmü gereğidir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Davacı tarafın İlk Derece Mahkemesince yapılan değerlendirmeye yönelik temyiz itirazının kabulü ile sonucu itibarıyla doğru olan İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinin değiştirilerek ve düzeltilerek ONANMASINA,
İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.