Logo

3. Hukuk Dairesi2023/4520 E. 2024/2732 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı ile davalı arasında adi ortaklığın kurulup kurulmadığı ve davacının davalıdan alacağının olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı, taraflar arasında adi ortaklık kurulduğunu iddia etmiş ancak iddiasını ispatlayacak delil sunamamış, davalının ise taşınmazı satın aldığını ve bedelini ödediğini kanıtlaması ve davacının ispat yükünü yerine getirememesi gözetilerek, mahkeme kararının onanmasına hükmedilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1814 E., 2023/888 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ünye 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/472 E., 2022/401 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı asıl tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı asıl tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı asıl; davalı ... ile ortak iş kurmak için 2014 yılında sözlü olarak anlaştıklarını, şirket kurmak için kendisine bir miktar sermaye verdiğini ve şirket işlerinde kullanmak üzere bir otomobil satın aldıklarını, iş ve ihale alınca iş makinesi almak ve sermaye olarak kullanılmak üzere adına kayıtlı 4 katlı binanın tapusunu davalıya verdiğini, evini 180.000,00 TL'ye satarak sermaye olarak kullanmak üzere anlaştıklarını, 2015 yılı Ocak ayında M.K adında Ordu merkezde şirket kurduğunu, davalı ...'in bu dönemde şirket kurmak, araba almak ve sair harcamalar için parça parça 37.000,00 TL verdiğini, 2015 Mayıs ayında bu işi yapmaktan vazgeçtiğini, davalıya sermaye yapmak üzere verdiği evin 180.000,00 TL değerinde olduğunu, verdiği 40.000,00 TL'yi düşerek paranın gerisini kendisine verilmesini istediği, davalının ise evi 120.000,00 TL'ye sattığını, paranın 10.000,00 TL sini borcu olduğu gerekçesiyle amcasının oğlu ...'e, 50.000,00 TL'sinin konuşup görüşmediği oğlu ...'e senet olarak verdiğini, 60.000,00 TL'sini de kendilerinin aldığını öğrendiğini, suç duyurusunda bulunduğunu ileri sürerek, evinin kıymetinin tespit edilmesini ve davalının kendisindeki 18.500,00 TL alacağının üzerindeki kalan parasının evin satış tarihinden itibaren yasal faiziyle hesaplanarak davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ...; davacının evini kendisine sattığını, tapu kayıtlarında belli olduğunu, ev ile ilgili aralarında herhangi bir alacak borç ilişkisinin bulunmadığını, davacının ortak iş kuracağız diyerek 60.000,00 TL istemesi üzerine kendisine borç verdiğini, herhangi bir iş kurmadığını, parasını geri istediği halde davacının parasını iade etmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ...; dava dilekçesinde belirtilen hususlarla kendisinin bir ilgisinin bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1. İlk Derece Mahkemesinin 22.12.2020 tarihli ve 2019/609 E., 2020/373 K. sayılı kararıyla; dava dilekçesinin açıklanması için süre verildiği, davacının kesin sürenin gereklerini yerine getirmediği, muhtıraya karşı beyan dilekçesinde usulüne uygun olarak talep kısmına ilişkin bir açıklama ve beyanda bulunmadığı gerekçesiyle, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davacı asıl istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin 07.09.2021 tarihli ve 2021/910 E., 2021/1043 K. sayılı kararıyla; davacının adi ortaklıktan kaynaklı alacağın tahsiline ilişkin dava açtığı, taraflar arasında adi ortaklığın bulunup bulunmadığı hususunun araştırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiği, davanın açılmamış sayılmasına ilişkin verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile karar kaldırılarak yargılamanın yapılması için dosyanın gönderilmesine karar verilmiştir.

3. İlk Derece Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; her ne kadar davacı tarafından davalı ... ile ortaklıklık kurulduğu iddia edilmiş ise de, tanık delili haricinde herhangi bir bilgi, belge ve delil sunulmadığı, tahkikatın sona erdiği 27.05.2022 tarihli celsede de tanık dinlendikten sonra ldavacının delililerin toplandığını, toplanacak başka delilin kalmadığını, dosyanın tekemmül ettiğini bildirerek, karar verilmesini istediği, taşınmaz satışına ilişkin resmi senet incelendiğinde ise davacının 76.000,00 TL bedelle taşınmazını sattığı ve satım bedelini nakden ve tamamen aldığı, taraflar arasında adi ortaklığın bulunduğuna ilişkin dosyaya herhangi bir delil ibraz edemediği, dinlenen davacı tanığının görgüye dayalı bilgisinin bulunmadığı, öte yandan davacının davalılardan Mehmet'e borcunun olduğu beyanı karşısında bu hali ile davacının davasını ispatlayamadığı, diğer davalı ...'in yapılan işlemlerde vekaleten hareket etmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı asıl istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı asıl; davalının kötü niyetli olduğunu, kendisini dolandırdığını, yargılama sırasında dinlenen tanığın tam olarak bildiklerini söylemediğini, Mahkeme hakiminin önyargılı davrandığını ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin ilam başlığıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının tanık haricinde başka delile dayanmadığı, davacının taşınmazın devri sırasında satış bedelini nakden ve tamamen aldığı yönünde beyanda bulunduğu, davalı ile aralarında adi ortaklık bulunduğuna ilişkin herhangi bir delil ibraz etmediği, verilen kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı asıl temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı asıl; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında kurulduğu iddia edilen adi ortaklığın tasfiyesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi,

2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) ''ispat yükü'' başlıklı 190 ıncı maddesinin birinci fıkrası,

3. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 620 ve devamı maddeleri.

3. Değerlendirme

1. 6098 sayılı Kanun'un 620 nci maddesinin birinci fıkrasına göre; adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir.

2. Adi ortaklık sözleşmelerinde "şekil serbestisi" ilkesi uygulanmakta olup, ortaklık ilişkisinin sözlü olarak da kurulabilmesi mümkündür. Adi ortaklık sözleşmesinde şekil, ispat açısından önem arz etmektedir.

3. Taraflar arasında ortaklık ilişkisinin varlığına dair ihtilaf çıktığında, ispat yükü, ortaklık ilişkisinin varlığını iddia edene düşer.

4. Adi ortaklık ilişkisi, 6098 sayılı Kanun'un 620 nci maddesinde de tanımlandığı gibi sözleşme temeline dayanmakta olup, aynı zamanda bir hukuki işlemdir. Bu nedenle, 6100 sayılı Kanun'un 200 üncü maddesinde düzenlenen parasal sınırın üzerindeki ortaklık ilişkisinin varlığının ispatında, kural olarak, senetle ispat zorunluluğu geçerlidir.

5. Temyiz olunan kararda; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa yukarıda yer verilen hukuk kurallarının doğru şekilde uygulandığı, ispat yükü üzerinde olan davacı tarafça tanık delili haricinde yazılı delil ibraz edilmediği, taraflar arasında adi ortaklık kurulduğunun ispatlanmadığı, tapu kaydına göre davacının taşınmazın bedeliyle devir ettiği anlaşılmakla, davacı tarafın temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.