Logo

3. Hukuk Dairesi2023/4576 E. 2024/2777 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı ile annesi arasında davacı lehine sözlü bir inanç sözleşmesi yapıldığı iddiasına dayalı alacak davasının ispatı.

Gerekçe ve Sonuç: İnanç sözleşmesinin yazılı delil başlangıcı olmaksızın tanık beyanı ile ispatlanamayacağı ve davalı tarafından yeminin usulüne uygun reddedildiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/919 E., 2023/515 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ermenek 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/162 E., 2021/163 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davalının kardeşi olduğunu, dava konusu taşınmazın 04.07.2011 tarihinde anneleri ... tarafından davalıya devredildiğini ancak devredilirken söz konusu taşınmazın taraflara paylaştırılmasını istediğini, davalının bu hususu kabul ettiğini, davacının söz konusu taşınmazdan faydalanamadığını, davalı ile annesi arasında sözlü inanç sözleşmesinin bulunduğunu, taraflar arasında alt soy üst soy ilişkisi olduğundan inanç sözleşmesinin tanık ile ispat edileceğini ileri sürülerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500,00 TL'nin avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı asıl; davacının iddiasının doğru olmadığını, taşınmazı bedelini ödeyerek yaklaşık 10 yıl önce satın aldığını, taşınmaza birçok masraf yaptığını, davacının hiçbir masrafa katılmadığını, aralarında herhangi bir inanç sözleşmesinin bulunmadığını, tanık dinletmeye muvafakatının olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; inanç ilişkisinin ancak yazılı delille kanıtlanabileceği, yakın akrabalar arasında dahi inançlı işlemin varlığının tanıkla ispatının mümkün olmadığı, davalı tarafça tanık dinletme talebine muvafakat edilmediği, davacı tarafın dosyaya delil başlangıcı niteliğinde sayılabilecek hiçbir belge ve delil sunmadığı, bu nedenle tarafların tanık dinletme taleplerinin reddine karar verildiği, davacı tarafın dava dilekçesinde yemin deliline dayandığı, davalı tarafın yemin teklifini kabul ettiği ve "dava konusu taşınmazı annem bana devrederken yarı hissesini davacı ...'e vermem konusunda bir beyanı bulunmadı. Taşınmaz sadece bana devredildi." şeklinde yemini eda ettiği, davacının iddiasını kesin delille kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; taraflar arasında yaşanan olaylara ilişkin tanık dinletme isteğinin Mahkemece kabul edilmediğini, annesinin tanık olarak beyanının alınması gerektiğini, güvene dayalı birinci derece yakınıyla yapılan bir işlem olduğu için herhangi bir sözleşme yapılmadığını, inanç sözleşmesinin tarafları arasında alt soy üst soy ilişkisi bulunduğundan inanç sözleşmesinin tanık ile ispat edileceğini, yazılı delil bulunmasa da yazılı delil başlangıcı ile inançlı işlemin ispat edilmesi gerektiğini ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya kapsamına ve toplanan delillere göre; mevcut delillerin takdirinin ve kararın dayandığı gerekçenin usul ve yasaya uygun olduğu, ilk derece mahkemesinin karar gerekçesinde ayrıntılı açıklamada bulunulduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrar ederek; kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, inanç sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun19 uncu maddesi,

2. 05.02.1947 tarihli ve 20/6 sayılı Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararı,

3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2010/14-394 E., 2010/395 K. sayılı kararı.

3. Değerlendirme

1. Emsal Yargıtay kararları ve Hukuk Genel Kurulu kararları uyarınca inanç ilişkisi ancak yazılı delille kanıtlanabilir. Bu yazılı delil, tarafların getirecekleri ve onların imzalarını taşıyan bir belge olmalıdır. Yazılı delil başlangıcı niteliğinde belge varsa inanç sözleşmesi “tanık“ dahil her türlü delille ispatlanabilir. Tarafların kardeş olması bu durumu değiştirmeyecektir.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, davacı yan tarafından davada yazılı delil başlangıcı sunulamadığından tanık beyanına itibar edilemeyeceğine ve davalı tarafından usulüne uygun olarak yeminin eda edilmesine göre, davacı vekili tarafından ileri sürülen temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmektedir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle,

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.10.2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.