"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/939 E., 2023/1195 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Aydın 2. Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/722 E., 2023/250 K.
Taraflar arasındaki teminat mektubunun iadesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 13.02.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir..
Belli edilen günde gelen davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ...'ın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; 5686 sayılı Jeotermal Kaynakları ve Doğal Mineralli Sular Kanunu'nun 3 üncü maddesinde yazılı ''kira sözleşmeleri" tanımı çerçevesinde, müvekkili ile davalı arasında 13.04.2018 tarihli kira sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmenin 7 nci maddesine göre müvekkili tarafından 31.12.2020 tarihine kadar üretim ünitesinin kurulup geçici kabulünün yapılması gerektiğini ancak belirtilen edimin yerine getirilmesi için tüm girişimlerin yapılmasına karşın Aydın İl Tarım Orman Müdürlüğünün, jeotermal kaynağa dayalı elektrik enerjisi üretmek için santral yapmak üzere kiralanan 1569 ve 1570 sayılı parsellerin tarım dışı alana çıkartılmasının mümkün olmadığı görüşü nedeniyle Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Mekansal Planlama Genel Müdürlüğü tarafından plan teklifinin değerlendirilmediğinin bildirildiğini, alınan ÇED olumlu raporunun da İdare Mahkemesi kararıyla iptal edildiğini, tüm çabalarına rağmen sözleşmenin ifa sürecine bir türlü geçilememesi nedeniyle kiralananın kullanımından hedeflenen amacın imkansız hale geldiğinin anlaşıldığını, bunun üzerine keşide edilen 25.04.2022 tarihli ihtarname ile sözleşmeden dönüldüğünün ihtar edildiğini, akabinde verilen teminat mektubunun iadesi için davalıya ihtarname gönderildiğini ancak sonuç alınamadığını ileri sürerek, Türkiye İş Bankası A.Ş. İncirliova Şubesinden alınmış 06.04.2018 tarihli TMDZ18-42044 mektup nolu 1.000.000,00 USD bedelli kesin teminat mektubunun iadesine karar verilmesini, bu mümkün olmazsa iptalini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; müvekkili tarafından elektrik enerjisi üretmek üzere kaynak kullanım hakkının kiralanması amacıyla 01.03.2018 tarihinde ihale yapıldığını, davacı tarafın sözleşmeden dönme sonuçlarına ilişkin talepte bulunmasının hukuk tekniği açısından kabul edilemeyeceğini, Nisan 2020 tarihinde ÇED raporunun kabul edildiğini, alınan ÇED olumlu raporları iptal edilene kadar yaklaşık 15 aylık bir süre geçtiğini, bu sürede planlanan işlere ilişkin herhangi bir işlem yapılmadığını, davacı tarafından gönderilen ihtarın kabul edilmediğinin bildirildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında 13.04.2018 tarihinde imzalanan kira sözleşmesi ile birlikte aynı tarihli "Yer Teslim Belgesi" başlıklı belge ile J-894/A ve J-894/B numaralı Jeotermal Kaynak İşletme Ruhsatlı Jeotermal Sahası davacıya gösterilerek teslim edildiği, dolayısıyla kiracılık ilişkinin 13.04.2018 tarihi itibariyle başladığı ve ifaya geçildiği, artık sözleşmeden dönmenin söz konusu olmayıp sözleşmenin feshinin söz konusu olabileceği ancak sözleşmenin feshinin ihtarnameye veya davaya konu edilmediği, dolayısıyla sözleşmenin yürürlükte olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; sunmuş olduğu deliller incelenmeden hatalı karar verildiğini, hukuki dinlenilme ve adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini, sunulan bilimsel mütalaanın değerlendirilmediğini, hukuki ve fiili engeller nedeniyle kusuru olmaksızın kira sözleşmesinin ifasına başlanamadığını, bu nedenle sözleşmeden dönülmesinin mümkün olduğunu, davalı kiraya verenin ayıplı yer teslimi yaptığını, taraflar arasındaki kira sözleşmesinde ilk edim yükümlüsünün davalı kiraya veren olup, hukuki ayıptan ari olarak kiralananı kiralama amacına uygun şekilde teslim etmemesi nedeniyle kusurlu olduğunu, Aydın 1. İdare Mahkemesinde görülen davalarda ÇED olumlu kararının iptaline dair verilen kararların kesinleştiğini, bu iptal kararları ile kira sözleşmesine konu ruhsat sahasının amaca uygun biçimde kullanmaya ve işletmeye elverişli olmadığının belirlendiğini ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı tarafça düzenlenen 25.4.2022 tarihli ihtarname ile sözleşmeden tek taraflı dönüldüğü belirtilerek teminat mektubunun iadesinin talep edildiği ancak davalı tarafça ihtar ile bildirilen dönme iradesinin kabul edilmediği, bu durumda davacının eldeki dosyada, teminatın iadesi isteğinin değerlendirilebilmesine esas asıl uyuşmazlık hakkında bir dava açmadığı, kira sözleşmesinden döndüğünü vakıa olarak ileri sürdüğü, kira sözleşmesinden döndüğünün tespiti talepli dava açılmadığı, bu nedenle İlk Derece Mahkemesince verilen kararın belirtilen yönü ile doğru olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kira sözleşmesinin konusunun imkansız olması nedeniyle verilen teminat mektubunun iadesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 123, 124, 125, 301, 304, 357 ve 360 ıncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1. 6098 sayılı Kanun'un 360 ıncı maddesi hükmü uyarınca; ürün kirasında kiraya veren, kiralananı sözleşmede amaçlanan kullanıma elverişli bir durumda teslim etmek ve sözleşme süresince bu durumda bulundurmakla yükümlüdür. Kiraya veren bu borcu sadece fiili bir teslim ile ifa etmiş olmaz. Kiracı kiralananı hangi maksat için tutmuş ise kiraya veren o maksada elverişli bir tarzda teslim ile mükelleftir.
2. Kira akdi süreli bir akit olduğundan hem sözleşmenin kurulmasından önce var olan, hem de akdin devamı süresince kiracının bir kusuru olmaksızın ortaya çıkan ayıplar kiraya verenin sorumluluğu altındadır. Diğer bir anlatımla, kiraya veren sözleşme süresince kiralananın kullanmaya elverişli halde bulunması için gerekli önlemleri almak durumundadır.
3. Teslim borcunu gereği şekilde yerine getirmeyen ya da kiralananı tahsis amacına uygun surette arz etmeyen kiraya verene karşı borçlunun temerrütü hükümleri uygulanabileceği gibi, bundan dolayı doğan bir zarar varsa bunun da tazmini yoluna gidilebilir.
4. Somut uyuşmazlıkta; 01.03.2018 tarihinde yapılan ihale sonrasında, taraflar arasında 13.04.2018 tarihinde Aydın Termal Turizm ve Jeotermal Sistemleri Anonim Sirketine Ait J-894/A ve J-894/B Numaralı (Aydın Çiftlik) Jeotermal Kaynak İşletme Ruhsatlı Jeotermal Sahasından Elektrik Enerjisi Üretmek Üzere Kaynak Kullanım Hakkının Kiralanması Amacıyla Yapılan 01.03.2018 Tarihli İhaleye İlişkin Kira Sözleşmesi başlıklı sözleşmenin imzalandığı ve aynı tarihli yer teslim tutanağı düzenlendiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. İhaleyi kazanan ve sözleşme imzalayan davacı kiracı, öncelikle ve esas olarak sahada kendi adına jeotermal kaynağa dayalı elektrik üretimi tesisi kurmayı ve işletmeyi sözleşme hükümleri kapsamında taahhüt etmiş, yine sözleşme kurulmadan önce peşin olarak ve tek seferde sabit kaynak kullanım bedeli' adı altında sahanın ihale edilmesinden kaynaklanan intifa hakkı bedeli ile sahada üretime geçilmesiyle birlikte ödemeye başlayacağı üretime bağlı aylık kira bedeli ödeme borcunu üstlenmiştir.
5. Sözleşmenin imzalanmasından sonra davacı tarafça, üzerine düşen edimleri yerine getirmek için girişimlere başlandığı, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumundan, davaya konu üretim tesisinin yatırımına başlanabilmesi için 20.12.2018 tarihinde 57 ay süreyle Ön Lisans alındığı, tesisin kurulması için gerekli arazinin temin edildiği, yapılması planlanan Sarı Zeybek JES projesi ile ilgili olarak ÇED olumlu raporunun alındığı anlaşılmaktadır.
6. Ancak sonrasında, Aydın İdare Mahkemesinde görülen davalar neticesinde santralin ve ruhsat sahasının yerleşim yerlerine yakınlığı sebebiyle yer seçiminin uygun olmadığı, projenin uygulanacağı saha ve coğrafya bir bütün olarak değerlendirildiğinde, gerek canlı ve bitki çeşitliliği ve gerekse de Aydın İlinin ve projenin uygulanacağı sahanın tarımsal potansiyeli ile projenin olası etkileri dikkate alındığında, anılan risk ve etkiler sebebiyle dava konusu ÇED olumlu kararı işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle, ÇED olumlu raporunun iptaline dair verilen kararın kesinleştiği ve neticesinde imar planının onaylanmadığı görülmüştür.
7. Her ne kadar İlk Derece Mahkemesince; kiracılık ilişkinin sözleşmenin imzalanması ve aynı tarihli yer teslim belgesinin düzenlenmesi ile birlikte başladığı ve ifaya geçildiği, dolayısıyla sözleşmeden dönmenin değil sözleşmenin feshinin söz konusu olabileceği ancak feshin davaya konu edilmediği gerekçesiyle sözleşmenin halen yürürlükte olduğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş ise de; taraflar arasında imzalanan sözleşme ile elektrik enerjisi üretmek üzere kaynak kullanım hakkının kiralandığı ancak gelinen aşamada elektrik üretimi tesisinin kurulmasının ve işletilmesinin mümkün olmadığı, yine sözleşmenin 8 inci maddesinin dokuzuncu fıkrasında yer alan "Kira bedeli olarak ihale sonucu belirlenen ve taraflarca kabul edilen ikinci bedel; üretime bağlı kira bedeli olup üretim tesisinde üretilerek satışı yapılan net elektrik enerjisi için Ayfer A.Ş.ne ''kilovatsaat başına USD cent cinsinden ödenecek bedel''dir. Bu bedelden oluşan ödeme, üretim tesisinin kurulma süresi olarak belirlenen 31.12.2020 tarihine kadar kurularak üretime geçecek tesisin ilk ünitesinin geçici kabulünün yapıldığı tarihten itibaren başlar ve kira sözleşmesi hükümleri çerçevesinde aylık olarak, her ayın 15'inde, bir önceki ayın net satış miktarına göre ödenir..." hükmü uyarınca, kira sözleşmesinin ifasının başlangıç tarihinin, kiraya veren şirket tarafından yapılacak tesisin geçici kabul tarihine (verilen süre uzatmaları ile birlikte 25.04.2022 tarihi) bağlandığı, bu süreç içerisinde kiracı tarafından çeşitli hukuki ve fiili engeller nedeniyle tesis inşa edilemediği için sözleşmenin ifasına henüz başlanamadığı, dava konusu yerin, sözleşme gereğince kiranın başladığı tarihte kullanmaya elverişli hukuki ayıptan ari bir şekilde teslim edilemediği anlaşılmaktadır.
8. Kiralananın ayıpları kiraya verenin sorumluluğu altında olduğundan, bu ayıplar kiralananın sözleşme ile güdülen amaca uygun biçimde kullanılmasını veya işletilmesini imkansız kılacak yahutta bu kullanım ve işletmeyi önemli surette azaltacak çeşitten ise kiracı sözleşmeden dönme hakkını kullanabilecek olup, henüz ifa aşaması başlamayan kira sözleşmesi gereği ödemiş olduğu teminat bedelinin iadesini talep eden davacının, 6098 sayılı Kanun'un 125 inci maddesinde yazılı seçimlik hakkını sözleşmeden dönme yolunda kullanmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır.
9. Dönme hakkı bozucu yenilik doğuran haklardan olup, davacı sözleşmeden dönmekle, bu sözleşme ilişkisi geçmişe etkili olarak ortadan kalkmış sayılacağından, İlk Derece Mahkemesince davacının talebi yönünden işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve Kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371 inci maddesi uyarınca davacı yararına BOZULMASINA,
17.100,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosya İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.