Logo

3. Hukuk Dairesi2023/4609 E. 2024/3148 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı danışmanın, davalı kurum ile arasında akdedilen danışmanlık sözleşmesi kapsamında kalan ve ödenmeyen hak edişinin tahsili istemidir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, sözleşmeden kaynaklanan hak ediş alacağının ödenmesi gerektiğini ispatlayamadığı, davalı kurumun ise sözleşmeye aykırı davrandığına dair iddiaların ispatlanamadığı değerlendirilerek, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2526 E., 2023/1308 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 14. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2015/209 E., 2021/121 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacının başvurusunun esastan reddine, davalının başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında davanın reddine ve 10.07.2023 tarihli ek karar ile de davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.

Davacı vekilinin ek karara yönelik temyiz itirazının incelenmesinde; 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesinde temyiz edilemeyecek kararlar belirtilmiş olup, eldeki davada alacak miktarı 103.238,60 USD olduğu belirtilerek fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydıyla şimdilik 30.000,00 USD üzerinden açıldığı, temyiz edilen asıl alacak miktarının dava tarihi itibariyle gösterilen kur karşılığının Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibariyle kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL'nin üzerinde olduğundan, karara karşı temyiz yolu açık olup, davacı vekilinin ek karara yönelik temyiz isteminin kabulü ile ek kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.

Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; taraflar arasında akdedilen 15.11.2013 tarihli "Teleskop CCD ve Optik Sistemleri (TECOS) Danışmanlık Hizmeti Alım Sözleşmesi" ile davacının mesleki tecrübesi ışığında TÜBİTAK BİLGEM ile birlikte ortak çalışma yürütmesi ve bu çalışmanın sonucunda bir ürünün ortaya çıkıp çıkmayacağının araştırılmasının amaçlandığı, müvekkilinin davalı kurumla irtibatını Mayıs 2014'te kaybettiğini, hakediş 2 ve 3 olarak tanımlanan raporların Haziran 2014 döneminde gönderilmesine ve ısrarla e-postalar ile dönüş beklendiğinin bildirilmesine rağmen herhangi bir geri bildirimde bulunulmadığını, müvekkiline tebliğ edilen 25.07.2014 tarihli yazıda teslim alınan raporun proje ekibi tarafından değerlendirmesi sonucunda beklenen yararın hasıl olamayacağı görüşü ile hizmet alımının durdurulması gerektiği kararına varıldığının bildirildiği, söz konusu durumun sözleşmenin yapılması amacı ile çeliştiğini, sözleşmede öngörülen tüm yükümlülüklerin eksiksiz olarak yerine getirildiğini, gerekçenin herhangi bir hukuki dayanağının bulunmadığını, sözleşmenin "Sözleşmenin Feshi ve Cezai Hükümler" başlıklı 14.3.1 maddesinde, yalnızca proje danışmanı davacının sözleşmeyi fesih talebinin düzenlendiğini, davalıya yönelik sözleşmenin feshine ilişkin herhangi bir düzenlemeye yer verilmediğini, sözleşme kapsamında bugüne kadar 17.12.2013 tarihinde 49.526,00 USD ve 6.11.2014 tarihinde 18.862,40 USD olmak üzere toplam 68.388,40 USD ödeme yapıldığını, sözleşme bedeli olarak kararlaştırılan 171.627,00 USD nin 103.238,60 USD'lik kısmının tediye edilmediğini, davalı Kurumun akdedilen sözleşmenin 6.3.1 maddesindeki sorumluluklarını açıkça ihlal ettiğini, projenin hızlı ilerlemesi ve başarıya ulaşması için en başından itibaren haftada bir yapılmasını önerdiği toplantı önerisine dahi geri dönüş yapılmadığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 30.000,00 USD'nin 25.09.2014 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; teslim edilen raporun muayene kabul komisyonu tarafından incelenerek sözleşmeye uygun ve kabul edilebilir bulunmadığından hakedişin ödenmediğini, sözleşmenin düzenlenmesine ilişkin binde 9.48 oranındaki damga vergisinin danışmanca ödeneceğinin kararlaştırıldığını ve bu uygulama gereği yapılan hakediş ödemelerinden bu miktarla ilgili resmi kuruma ödenmek üzere kesinti yapıldığını, kurumca sözleşmedeki taahhhütlere uyularak avans ödemesi yapılmasına rağmen daha projenin ilk aşaması olan yalnızca mevcut durumun analizinden ibaret olan davacı tarafından hazırlanan mevcut analiz raporunun yetersiz ve tatmin edici olmaktan uzak olduğunun tespit edildiğini, ancak iyi niyet gösterilerek ve rapordaki eksikliklerden somut olarak bahsedilmesi suretiyle dört kez raporun düzeltilmesinin davacı danışmandan talep edildiğini, dördüncü rapor sonunda rapor içeriğinin olması gereken seviyeye geldiğini, davacı danışmanın raporlarını sözleşmeye uygun şekilde hazırladığına yönelik iddiasının doğru olmadığını, ilk raporun imzalanmasından itibaren 1 ay olmasına rağmen davacının, kurumun iyi niyet ve toleransı sayesinde 5 ay gecikmeyle gerçekleştirebildiğini, davacı danışmanın sözleşme kapsamında üstlendiği yükümlülüklerini dürüstlük ve iyi niyet kurallarına aykırı olarak yerine getirmekten kaçındığını, mesafe alınmadığını ve sözleşme ile hedeflenen amaca ulaşılmasının çıkmaza girdiğini, ısrarla bilgi vermekten kaçındığını, üzerine düşen danışmanlık yükümlülüğünü sözleşmeye ve dürüstlük kurallarına aykırı olarak yerine getirmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; somut olayda, söz konusu hak edişler açısından haklılığını ispat yükünün davacı tarafa düştüğü, bilirkişi raporlarının içeriği ile sözleşme kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, danışman olan davacının sunduğu bilimsel içerikli raporlardan, pulsarlardan GPS benzeri bir navigasyon sisteminin üretilip üretilemeyeceği hususunun değerlendirme kapsamında olduğu, sözleşmenin 3 iş paketini içerdiği, 1.iş paketi olarak değerlendirilen mevcut durum açısından 3.bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi, içeriğin 1 sayfadan oluştuğu, detay içermediği, çevrimiçi yollarla ulaşılabilir mahiyette olduğu, mevcut durum analizi 2- öneriler başlıklı bölümdeki açıklamaların yüzeysel olduğu, nihai fizibiliteye dair bilgi içermediği, yine fizibilite sonrası oluşturulacak yeni projenin maliyetine ilişkin 1.300.000,00 USD bütçe öngörüsü belirtilmişse de bu öngörüye ilişkin hangi kalemlerin, hangi unsurların ne kadar tutar oluşturacağı, bu rakama nasıl ulaşıldığının bilgisini içermediği, öte yandan sözleşmenin davacının mesleki anlamdaki üstün bilgisinden ürün elde edebilme için faydalanma amacı güttüğü ancak bu bağlamda davacının mesleki bilgisini ortaya koyar yeterli içerikte bir analiz belirtilmediği kanaatine varılarak, sözleşmenin 3 ve 6.maddeleri de göz önüne alındığında, yine dinlenen tanık anlatımlarında davacının mesleki sırrı gerekçe göstererek bazı bilgileri paylaşmamasının sözleşmenin amacı ve elde edilmesi umulan sonucu açısından zorunlu bulunduğu, davanın ispatlanmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflar istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; sözleşmede yer alan yükümlülüklerin yerine getirildiğini, sözleşmede sadece müvekkilinin fesih hakkının yer aldığını, bakiye 103.238,60 usd kısmın ödenmediğini, davalı tarafından geri dönüşlerin uzatıldığını, fikri hakların korunmasına dikkat edilmediğini, davalı kuruma ve görevlilere ulaşma çabalarının karşılıksız kaldığını, müvekkilinin bilgi ve birikimini raporlara aktardığını, sözleşmenin haksız bir şekilde feshedildiğini, davalı tarafından yapılan katkıya ilişkin delil sunulmadığını, sözleşme kapsamı dışında kalan nedenlerle talepte bulunulamayacağını, bilirkişi raporları arasında çelişki giderilmeden hüküm kurulduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili; müvekkili tarafından yapılan yargılama giderlerinin hüküm altına alınması gerektiğini ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin ilam başlığıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının uyuşmazlık konusu olmayan sözleşmeden kaynaklı edimini gereği gibi yerine getirmediğinden bakiye alacağa yönelik isteminin reddi yönünde gerekçenin yerinde olduğu, ancak davalı tarafın yapmış olduğu masraflara ilişkin hüküm tesis edilmediği, yerleşik Yargıtay uygulamalarında olduğu gibi harç, vekalet ücreti vb. yargılama giderlerinin harçlandırılmış değer üzerinden hükmedilmesi gerektiğinden bahisle, davacının istinaf başvurusunun reddine, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, danışmanlık sözleşmesi kapmasında hak ediş ödemesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun “İspat yükü” başlıklı 6 ncı maddesi.

2. 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi.

3. Değerlendirme

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa yukarıda yer verilen hukuk kurallarının doğru şekilde uygulandığı, taraflar arasındaki düzenlenen sözleşme kapsamında davacının hak ediş alacağının ödenmesi gerektiğinin ispatlanmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.